|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
11-07-2012, 13:59 | #1 |
|
Maddi hasarlı trafik kazası - Belirsiz alacak davası
Maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle maddi tazminat davası açacağım. An itibariyle sulh hukuk mahkemesi kanalıyla hasar tespiti yaptırmış durumdayım.
Bu durumda açacağım davayı belirsiz alacak davası olarak mı açmalıyım? Yoksa hasar tespitini yaptırdığım için alacak belirli hale gelmiş midir? Kusur oranları esas mahkeme tarafından tespit ettirileceği için belirsiz alacak davası açmam gerektiğini düşünmekteyim. Ancak tereddütlerim mevcut. Fikirlerini paylaşacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkürü borç bilirim. İyi çalışmalar. |
11-07-2012, 18:03 | #2 |
|
Aynı türden davayı ben de açtım,tespit dosyası delilim olduğu ve mahkemenin kararını belirlediği için,alacak belirli hale gelmiş demektir,dava değerini de tespit dosyasındaki bedeli yazdım,ona göre de harç yatırdım.Ancak fazlaya ilişkin haklarımı da saklı tuttum
İyi çalışmalar |
12-07-2012, 10:13 | #3 |
|
Peki kusur oranlarını neye göre belirlediniz? Dava sonucunda alınacak tazminat kusur dağılımına göre değişecektir.
|
08-07-2013, 11:22 | #4 |
|
Merhaba, Av. Göztepeli,
Benimde aynı şekilde bir dosyam var. Acaba siz davanızı nasıl açtınız, sonuçlandı mı? |
22-10-2013, 15:05 | #5 |
|
2 hafta önce müvekkilin seyir halindeki aracına, karşı yönden gelen aracın çarpması sonucu trafik kazası meydana geldi. Trafik kazası tespit tutanağında diğer aracın şerit ihlali yaptığı yer alıyor, asli-tali kusur vs. hususuna değinilmemiş. Müvekkilin aracı hasarlı halde bekliyor. Karşı tarafın aracının ZMMS yok. Nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda kararsızım ve tecrübesizim. Hasar tespiti için dava açmak yerine sürücüye ve araç malikine karşı belirsiz alacak davası mı açmalıyım?
|
22-10-2013, 19:05 | #6 |
|
kanun koyucu belirsiz alacak davasında alacağın belirsiz olmasında iki ayrı imkânsızlık durumu belirlemiştir: Birincisi objektif, ikincisi ise sübjektif, yani davacı açısından imkânsızlıktır. İmkânsızlık, miktarın hiç kimse tarafından kesin olarak belirlenememesi durumunda objektif, sadece davacıdan beklenemeyecek olması durumunda ise sübjektif niteliktedir. Örneğin beden bütünlüğün bozulması durumunda, zarar kapsamının belirlenebilmesi, belli süreler beklenmesini, vücudun iyileşme sürecinin gözlenmesini gerektirmektedir. Bu süreçten önce dava açıldığında, zararın kapsamını belirlemek, sadece davacı açısından değil, herkes için, yani objektif olarak imkânsızdır. Buna karşılık, zararın kapsamında genişleme olmasa dahi, miktarı belirlemek, teknik bilgilerin varlığına, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanmasına, karmaşık hesaplamalar yapılmasına bağlı olabilir. Örneğin destekten yoksun kalma tazminatında, birçok istatistikî verinin kullanıldığı logaritmik hesapların yapılması gerekmektedir. Böyle hesaplamaları yapabilmek, teknik konularda uzman olmayı gerektirmektedir. Davacıdan böyle bir uzmanlığı beklemek mümkün olmadığı gibi ona, dava açmadan önce, uzmanına hesaplattırma mükellefiyeti de yüklenemez. Bu gibi durumlarda, kesin miktarı belirlemek, herkes için değilse de, davacı açısından imkânsızdır. Özetle kesin miktarı belirlemek, teknik veya hukuki uzmanlık gerektiriyorsa, kural olarak sübjektif imkânsızlık mevcuttur.
Belirsiz alacak davası, kural olarak tazminat taleplerinde söz konusu olacaktır. Çünkü kusurun ve zararın belirlenebilmesi, olgunun hukuki normlarla karşılaştırılmasını ve ayrıca teknik bilgiye sahip olmayı gerektirmektedir. Alacak davalarında ise kural olarak, miktarı belirleme imkânsızlığı bulunmamaktadır. Bu sebeple alacak davaları, kural olarak, belirsiz alacak davasına konu edilemeyecektir. olayımıza dönersek zarar tarafınızca tespit edilmiş bu durumda tavsiyem fazlaya dair haklarınızı saklı tutarak KISMİ DAVA açın zira; (HMK 109): “(1) Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir./ 2) Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz./ (3) [size="3"]Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez.” ilerde aldırılacak rapor çerçevesinde zararınızın fazla olduğu tespit edilirse daha sonra ek dava açma hakkınızı kullanınız (Zamanaşımı sürelerine dikkat ederek tabi) Saygılarımla |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Maddi hasarlı trafik kazası | cesur_yürek | Meslektaşların Soruları | 20 | 02-05-2013 01:19 |
maddi hasarlı trafik kazası | lawyerrr | Meslektaşların Soruları | 13 | 28-02-2012 03:42 |
Aracın maddi hasarlı trafik kazası sonucu uğradığı değer kaybı belirli alacak mıdır? | researcher | Meslektaşların Soruları | 1 | 17-01-2012 17:25 |
Maddi hasarlı trafik kazası | hakkaniyet_ | Meslektaşların Soruları | 3 | 17-03-2010 16:42 |
Maddi Hasarlı Trafik Kazası | Avsibel | Meslektaşların Soruları | 12 | 26-02-2008 13:40 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |