Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Hüküm Ayakta Dinlenir(mi?)

Yanıt
Old 21-06-2006, 12:05   #1
Av.Özgür ODABAŞ

 
Varsayılan Hüküm Ayakta Dinlenir(mi?)

Cmk 231/4 "Hüküm fıkrası herkes tarafından ayakta dinlenir" der.Bu doğrudur doğru olmasına da,"herkes" tabirine neden savcılar,ve heyetteki hükmü okuyan dışındaki hakimler,hatta kürsünün önünde oturan stajer hakim adayları girmez.
Uygulamadaki haline baktığımızda cmk 231/4 Ün "hüküm fıkrası avukatlarca ayakta dinlenir,hem de taraf olanlar,duruşma bekleyenler,hatta koridorda oturanlar da dahil" şeklinde düzenlendiğini düşünebiliriz!!

Geçen günlerde bir ceza mahkemesinde duruşma beklerken,o an görülen davanın hüküm fıkrası okunmaya başladı.Ayağa kalkmadım,ayağa kalkmış olan diğer meslektaşım gözlerimin içine doğru en vahşi bakışlarını fırlatıyor,sen nasıl ayağa kalkmassın diye bakışlarıyla hesap soruyordu.Ardından hakim ardından mübaşir beni ayağa kalkmam konusunda kendi birikimlerince uyardı.Ne yaptığım yada ne cevap verdiğim mesele değil diye anlatmıyorum.Ama o hüküm fıkrasının okunmasının yaklaşık 20 dk sürdüğünü eklemeliyim.

Şimdi bu hüküm yeni CMK na neden bu halde konulmuştur?Nasıl bir rahatlıkla savcılar bu hükmü üzerlerine alınmazlar?Ve neden bazı meslektaşlar,kraldan daha kralcı olmanın herseye zarar verdiğini görmezler?
Old 21-06-2006, 15:33   #2
Av.AygülKat

 
Varsayılan Hüküm Ayakta Dinlenir (mi)

çok ilginç bir detayı yakalamışsınız, tebrikler...
mesela, yemin edilirken, mahkeme heyeti de ayağa kalkıyor, hüküm okunurken kalkmaması nedendir ki acaba?

hakimle aranızda geçen diyaloğu merak ettim doğrusu...

sevgiler...
Old 21-06-2006, 15:49   #3
sibelniko

 
Varsayılan

Ben de tebrik ediyorum. Önemli bir detay; kanun ne diyorsa o olmalı, zaten bir marangoz hatası yüzünden savcıların da kendini hakim zannettiği bir adalet sistemimiz var...
Bahsettiğiniz konu, ikinci bir marangoz hatası gibi bir şey. Baroların bu konunun üzerine düşmesi lazım.
Old 21-06-2006, 19:16   #4
Av.Ayşe

 
Varsayılan

Bana görede bu çok önemli bir detay.Bu husus benim hep aklımı kurcalayan bir meseledir.Ben meslek hayatıma başlamadım stajyerim. staj yaptığım mahkemelerde de genel olarak ayağa kalkmam yönünde bir taleple karşılaşmadım.Ama bana göre de hüküm ayakta dinlenir hükmü savcıları da kapsıyor.Bu konunun tartışılması gerekir.Başlığı açan arkadaşa teşekkürler.Saygılarımla.
Old 21-06-2006, 20:49   #5
Tractatus

 
Varsayılan

Mahkeme heyeti müzakareye çekildiğinde savcının da dışarı çıkması gerekir ama sadece avukatı ve diğer tarafları dışarı çıkarıyorlar.
Old 22-06-2006, 21:29   #6
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Hüküm ayakta dinlenir... Lise yıllarımda, yargıç babamın daveti ile izlediğim bir duruşmasında, gereği düşünüldü dedikten sonra ayağa kalkmamam üzerine beni nasıl uyardığını anımsıyorum da... Kanunu bilmemek mazeret sayılmazdan tutun (lisede okuyor olmanın ve kanunu bilmemenin ve hatta hükmü verenin kızı olmanın da sizi kurtarmayacağını deneyimlemek de diyebiliriz buna) , ayrıcalıksız yaşamanın ne anlama geldiğine kadar gelin, üzerine bu nasıl haksızlıktır, hem çağır,hem önceden uyarıda bulunma diye söylenmelere başlamanın (halbuki eliniz yanmadan sobadan uzak durulması gerektiğini bilebilseniz de , "neden" uzak durulması gerektiğini bilfiil deneyimlemeden öğrenemeyeceğinizin) ve her şeyin üzerinde olması gereken "adalet" kavramının en dar ve en geniş tanımlamalarına kadar, ufkunuzca, gidebildiğiniz kadar gidin...

Hepsi küçücük bir mahkeme salonunda, belleğin bir fotoğraf karesinde.

Şimdi tüm bu çıkarımları ve o gün için duyduğum utanç ve öfkeyi anımsarken, bugün olması gerekenler olsa da, sahiden utansak diyesim geliyor.
Old 22-06-2006, 23:37   #7
Tractatus

 
Varsayılan

Kanun metninde yazmasa da, kanun gerekçesinde "savcı ve hakimler dışında herkes ayakta dinler" yazıyor.Anlaşılması güç bir düzenleme.
Old 22-06-2006, 23:43   #8
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Açılan konunun öneminden dolayı, bizler tarafından bugüne kadar fark bile edilmeyen, bu meseleyi foruma taşıyan değerli üyeyi ben de tebrik ediyorum.

Kendi kanaatim, öncelikle savcının yargı mekanizması içerisindeki yerini saptamak gerektiği. Türkiye'de savcıların yıllardan beri (sadece)devleti temsil eden bir organ olarak görülmesi, sanık lehine olan delileri toplama görev ve yetkisine de sahip olmasına rağmen sadece devlet adına kamu menfaati amaçlı çalışması, savcılık makamının Türkiye'de kendine has bir krallık olarak kullanılageldiğinin açık bir kanıtı. Marangoz hatasından tutun, savcının kendisini devletin bizzat kendisi olarak görmesine kadar herşey; bizi Türkiye'de kendine has, yargılama makamı karşısında son derece güçlü ve hatta onunla eşit kabul edilen, dünyada bir eşine daha rastlanmayan bir kral savcılık mantalitesi olduğu sonucuna götürüyori.

Şimdi sorgulanması gereken şu, Türkiye'de halen bu zihniyet deam ediyor mu, etmiyor mu? Eğer savcıları hakim karşısında bir süperman yapan zihniyet halen devam ediyorsa kanunda "herkes ayağa kalkmalı" yazmasına rağmen kanun maddesinin ruhundan hareketle bir yorum yapılarak "tabiki savcı ayağa kalkmayacak, daha neler?" denilebilir. Ancak bir hukuk devletinin sahip olması gereken asgari şartlara sahip olmayı kabul etmişsek, 'yargılama makamı iddia makamından da, O'nun temsil ettiği devletten de hem üstün, hem de bağımsızdır' diyebiliyorsak, o zaman savcılar da herkes gibi ayağa kalkacaktır; istese de, istemese de
Old 23-06-2006, 09:52   #9
Av.Özgür ODABAŞ

 
Varsayılan

Sayın
aygul,sibelniko,ayşe.arslan,tractatus,av.sehper,ti ocfaidh katkılarınız için teşekkür ederim.
Madde gerekçesinde,mahkemeyi oluşturan yargıçlar ve cumhuriyet savcısı hariç,duruşma salonunda bulunan herkes ayağa kalkmak zorundadır demektedir.
Bu meseleyi tartışmaya devam etmek ve bu hükmün değişmesi yada farklı uygulanması yolunda bir kamuoyu yaratmanın zorunluluk olduğunu düşünüyorum.
Benim fikrim hüküm fıkrasının ayakta dinlenilmesi gibi sembolik bir yargılama unsurunun uygulanmasına devam edilecekse,C.Savcısı da dahil davanın taraflarının hükmü ayakta dinlemelerinin uygun olacağıdır.Duruşma sırası beklediği için seyirciler arasında bulunan avukatın,hükmü ayakta dinlemesi çağdışı bir uygulama ve bence saçmalıktır.Yeni CMK na bu hükmün girmiş olması,gerçek adalet kavramını algılamaktan uzak,statükocu ve şekilci zihniyetin eseri ve ceza yargılaması açısından talihsizliktir.
Arkadaşlar hüküm fıkrası ceza yargılamalarında 5 satır yazının okunmasından ibaret olmuyor biliyorsunuz.Yargıç hüküm diye ayağa kaldırdıktan sonra ana ceza, artırma-eksiltme hesabını yaparken siz ayakta bekliyorsunuz.Birkaç sanık ve bir kaç suç varsa bu iş abartısız 20 dakikayı bulabiliyor.Bu durumu adalet kavramının neresine yerleştirebilirsiniz ki?
Saygılar....
Old 23-06-2006, 12:59   #10
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Odabaş,

Hükmü veren dışında kalan HERKES' in, hükmü ayakta dinlemesi daha doğru değil mi? Gerekçesi bir yana, maddenin lafzı da bu şekilde. Konuyu açtığınız zaman da yakınmanız daha çok bu yönde gibi algılamıştım.

Öyleyse seyirci olarak oturuyor da olsak, 20 dk , yarım saat sürecek de olsa, ayakta dinleyelim hükmü.

Ayağa kalkmamızın nedeni de, hem kendi mesleğimize, hem de yargıya duyduğumuz saygıdan kaynaklanmalı bana soracak olursanız.

Kutsal olduğundan şüphe etmediğimiz sav ve savunma haklarının neticesini ortaya koyan yargı kararının, ayakta dinlenmesinden daha doğal bir seremoni düşünemiyorum.
Old 23-06-2006, 15:24   #11
Av.AygülKat

 
Varsayılan

1- bence, öncelikle, "hüküm ayakta dinlenir" diyen söz konusu fıkra kaldırılsın. bu kadar şekli şeylerle uğraşmaya ne gerek var!? ayakta dinlemenin, mahkum olana veya beraat edene ne tarz bir artısı veya eksisi olacak ki!(tamam, "mahkeme kararına saygı duyuyorum" anlamındadır.
ama "mahkemenin verdiği karara saygı duyuyorum"u böyle sembolik birşeyle ifade etmek zorunda mıyız illa!?
( şekilcilik lafı geçmişken; özel hukukta da ceza hukukunda olduğu gibi, önemli olan şekli gerçek değil, maddi gerçek olmalı bence. bu "süreler", "ilk itiraz"dı vesaireler yüzünden yaşanan hak kayıpları olmamalı, diye düşünüyorum.)

2-madem kaldırılmayacak, kanunun maddesi "herkes" demekte ve bu herkesin istisnasını da belirlememektedir. istisnaları kendimiz belirleyemeyeceğimize göre ve hükümet gerekçesinin bağlayıcılığı olmayacağına göre, "herkes" ayağa kalkmalıdır.(çünkü, hükümet gerekçesini kanun metnine dahilmiş gibi uygulamak öncelikle o kanuna aykırılıktır,diye düşünüyorum)

3- ayakta dinleme olayına ayrıca(ve sadece) savcılar dahil edilecek olursa, görüntüyü gözünüzde bir canlandırır mısınız? 3 hakim oturuyor, savcı ve mahkeme karşısındaki herkes ayakta, marangoz hatası denilen olaydan dolayı garip ve alışmanın zaman alacağı bir sahne olacak. çünkü mesela ben savcı olsam, gururum incinir. o yüzden, bir düzenleme yapılacaksa eğer, mantığı ve açıklaması iyi belirlenmeli, savcıların da içine sinen bir düzenleme olmalı. zira savcıların incitilmiş olmasının bana da, bir başkasına da bir faydası olmayacaktır, diye düşünüyorum.

takdiri siz değerli meslektaşlara bırakıyorum.

sevgiler...
Old 23-06-2006, 21:05   #12
amd_athlon

 
Varsayılan

Mantık olarak olması gereken yargılama makamı dışındakilerin o makamın millet adına verdiği karara saygı duymak maksadıyla vardığı kanıyı açılarken, yani hükmü açıklarken ayağa kalkmasıdır. Bunun içine pek tabiki savcılarda dahildir.Yani bence olması gereken zaten o an hakim yada hakimler dışında orada olan herkesin (seyirciler dahil) ayağa kalkarak saygısını belirtmesidir. Kanunda herkes demiş zaten. Herkes tarafından dinlenir derken okuyanı dışarıda bırakmış olarak yorumluyorum. Yani yargılma makamı zaten kararı veren makam olduğundan ayağa kalkması yada ayakta okuması mantıklı gelmiyor. Ama orada bulunan taraflar (asil yada vekil), C.savıcısı, ve seyirciler ayağa kalkmalıdır. Belki zabıt katibi görevi gereği kalkmayabilir, zaten bu onun saygısız olduğunu göstermez. Herkes tabirinin taraflar olarak yorumlanması gerektiğini düşünüyorum. Taraflara savcıa dahildir bence. Birde seyircilerde tabiki. Seyirciler taraf sayılmasa bile hüküm kısmında ve gerektiği diğer kısımlarda ayağa kalkmalıdırlar.
Old 08-07-2006, 01:16   #13
yazoglu

 
Varsayılan hüküm neden ayakta dinlenir

hüküm okunurken herkesin ayakta dinlemesi gerekirken neden savcılar ve hakimler oturuyor. bu kanun onları içermiyor mu? konuyu başka bir açıya yöneltirsek ayakta dinlemenin ne manası var? insanlar ayakta daha iyi mi duyuyorlar?
Old 08-07-2006, 01:21   #14
yazoglu

 
Varsayılan

bir önceki yazımda eksik kalanı tamlayayım konu saygı veya saygısızlık<açısından düşünülecekse herkesin ayağa kalkması lazımdır. okuyan hakimle yazan görevli işi icabı ayaga kalkmayabilir ama bu hüküm bence herkesi kapsamaktadır.
Old 12-05-2008, 23:51   #15
Nusret

 
Varsayılan Otoriter devlet düzenindendir...

Hakim ve savcılar kamu görevlisi olarak sayılırlar, ama bence kamu değil devlet görevlisidirler. Bizde kamu dediğimiz sivil toplum ile devlet hiçbir zaman örtüşmemiştir ki! Bu nedenle bunlar gerçekte otoriter devlet düzeninin görevlileridirler.

Hükmün hakim ve savcılar hariç -bu durumun Kanunun gerekçesinde yazılması aslında utangaçlıktan değil teşhir olma kaygısındandır- herkes tarafından ayakta dinlenmesi de, tam da bu otoriter devlet düzeninden, devletin vatandaşın üzerinde, ona tahakküm eden bir kimliğe sahip olmasından kaynaklanmaktadır.

Buna göre avukat ve diğer vatandaşlar sivil toplumun, kamunun ferdi olarak ayağa kalkıp gereken saygıyı gösterecek, hakim ve savcı da, bu tahakkümü kullanan memurlar olarak diğerlerine tepeden bakacaklardır. Zihniyet budur. Başka bir şey de beklenemezdi zaten.
Old 16-05-2008, 15:02   #16
Av.Nesrin

 
Varsayılan

Alıntı:

Nusret
Alıntı:
Hakim ve savcılar kamu görevlisi olarak sayılırlar, ama bence kamu değil devlet görevlisidirler. Bizde kamu dediğimiz sivil toplum ile devlet hiçbir zaman örtüşmemiştir ki! Bu nedenle bunlar gerçekte otoriter devlet düzeninin görevlileridirler.

Hükmün hakim ve savcılar hariç -bu durumun Kanunun gerekçesinde yazılması aslında utangaçlıktan değil teşhir olma kaygısındandır- herkes tarafından ayakta dinlenmesi de, tam da bu otoriter devlet düzeninden, devletin vatandaşın üzerinde, ona tahakküm eden bir kimliğe sahip olmasından kaynaklanmaktadır.

Buna göre avukat ve diğer vatandaşlar sivil toplumun, kamunun ferdi olarak ayağa kalkıp gereken saygıyı gösterecek, hakim ve savcı da, bu tahakkümü kullanan memurlar olarak diğerlerine tepeden bakacaklardır. Zihniyet budur. Başka bir şey de beklenemezdi zaten.

Aynen katılıyorum.Sorun tam olarak bu olmakla beraber nasıl giderileceği hakkında fikrim dahi yok.

Merak ettim,yergı mensuplarının ağırlıklı buluştukları internet sitelerinde bir hakim bir savcının sıkıntısını bir savcı da bir hakimin sıkıntısını ve mesleki problemlerini fark edebiliyorlarken burda birşey eksik.Bir de savunma makamı var. Onların da sıkıntıları var mı acaba demiyorlar.Sanki bir ailedeki üvey evlat biz avukatlar. Evet o yüzden ( başkaca da sebepleri elbette var, hem de bizlerden kaynaklı) bir hakim avukata ayağa! kalk duymadın mı? diyebiliyor. Kalkmayan avukatı POLİS EŞLİĞİNDE DURUŞMA SALONUNDAN ÇIKARABİLİYOR.


Neyse hüküm fıkrası hükmü veren dışındaki herkes tarafından (izleyiciler dahil) savcı DAHİİİİ DAHİL ayakta dinlenmelidir. Şimdi gelelim esas meseleye.Mevcut düzenleme içinde zaten yasa da bu şekildedir. Gerekçe kanun metninden sayılmaz.Ayağa kalkmayan savcılarımız yasayı her gün 1000 kere çiğnemiş olmuyor mu.Acaba baroları mı harekete geçirelim ( Vazgeçtim, berbat bir fikirdi.) Adalet Bakanlığına mı başvuralım.Mesela imza kampanyası başlatıp.Veya sivil olarak kendimiz gerekirse tek tek metin düzenleyip odalarına bırakalım.Tabi altında mesela 10.000 üye imzası olursa( avukat) bence sorunu ortaya koymuş ve artık meşruiyet vermediğimizi belirtmiş oluruz.

Çok fazla sorunlarımız var. Gerçekten çözüm için artık birşeyler yapsak burası yeri değil biliyorum ama. Mesela önce tüm Problemlerimizi maddeler halinde sıralasak, nasıl çözebileceğimizi düşünsek.
Old 03-06-2009, 10:11   #18
av.selim selim

 
Varsayılan

Arkadaşlar böyle durumlarla ilgili olarak mesleki tecrübeme dayanarak söylüyorum , duruşma salonundan dışarı çıkmanızı tavsiye ediyorum. hiç polemiğe gerek yok.Avukatlar olarak en pratik çözümleri üretmek zorunda değilmiyiz.
Old 06-06-2009, 16:21   #19
avenginakbaba

 
Varsayılan

hüküm ayakta dinlenir.
bu hükme olan saygıdan- ki hüküm gücünü halk adına karar veren makamdan alır- kaynaklanır.
hükmü ayakta dinlemek istemeyen kişi duruşma salonunu terk ederek saygı göstermekten feragat edebilir.
asıl sorun, hüküm okunurken ayağa kalkılınması konusunda mübaşirin uyarmasıdır. benim ağırıma giden husus budur.

hüküm ayakta dinlenir. bunu yinelemek istiyorum. buna karşı olmak yersizdir.
hakim tanrı yerine geçerek, halkın vicdanı yerine geçerek karar verendir çünkü. ve hüküm hakkında hüküm tesis edilen kişinin hayatına tesir eden bir vakadır. başkalarının hayatlarına tesir eden vakalara karşı saygılı olunması gerektiği düşüncesindeyim.
hükmü ayakta dinlemek istemeyen kişi en baştan mahkemenin yargılama yapma hakkını reddetmekle işe başlamalıdır. ve inandığı değerlere uymadığını söyleyerek ortaya eylem koymalıdır. bu anlaşılabilir bir husustur. ve hüküm dinlenirken ayağa kalkmamak ile bunu protesto ettiğini beyan ediyorsa ben de bu duruma saygı duyarım. lakin neden mahkemenin yargılama yapma hakkını tanımadığını da bu kişi ayrıca beyan etmelidir.
savcının neden hüküm dinlenirken ayağa kalmadığı husus da savcıların hakkın yerine getirilerken sergileledikleri tavır ile alakalıdır ve kişisel bir durumdur.
bunun haricinde hükmün ayakta dinlenmesine karşı olmak bana anlamlı gelmemektedir.
karşı olunması, düzeltilmesi gereken bin türlü husus vardır. ve mücadeleye ayrılması gereken enerji diğer hususlara aktarılmalıdır.
Old 07-06-2009, 02:47   #20
Mozkul

 
Varsayılan

Verdiğim linkte olması gereken yazıyı aşağıya yeniden koyuyorum.Açılan sayfada Full Size linkine tıklayarak tam boyutunu görebilir veya aşağıdaki linke tıklayarakta yazı metnine ulaşabilirsiniz.

http://www.turkhukuksitesi.com/showt...694#post259694



Old 19-06-2009, 16:28   #21
mehmet_ankara

 
Varsayılan hakim savcılar

Hakimlerin arkadaşları hakim ve "savcılar", Savcıların arkadaşları savcılar ve "hakimler"dir. Avukatların arkadaşları yine avukatlar.
Old 20-06-2009, 01:38   #22
Av.MehmetTürkarslan

 
Varsayılan

Hem kararin yuce turk milleti adina oldugunu soyleyeceksin hem de yok ben kalkmam bana ne diyeceksin..Yeri geldiginde kanun koyucu yerine dahi gecebilen ve kararlarini yuce turk milleti adina veren hakimlerin kararlarinin ayakta dinlenilmesine statukoculuk sekilcilik yakistirmasi yapilmasini son derece gulunc buluyorum..Bu bir saygi gostergesidir.
Old 20-06-2009, 10:08   #23
didem kunal

 
Varsayılan

Türk hukuk sisteimizdeki bir çok anlaşılması zor kanunlara ve konulara rağmen görevimizi bu zor şartlartlarda devam ettirebilen biz meslektaşlar için sanırım bu konu şaşırtmamıştır sizleri de. Ancak şu var ki mahkemedeki hakimin kanaati denen bir uygulama vardır ki bunu işini çok çok iyi yapan hakimler gördim tanıdım. tam tersi bazı hakimler,yer sorunundan dolayı duruşmaları odasında yapmak zorunda kalmışlar ve duruşma esnasında odasını arşınlayan elinde çay bardağı diğer yanda çalan cep telefonu şeklinde bir duruşma dışı ortam yaratmış hakimler.

bu sistemde sizce yanlış olan tek şey hükmün ayakta herkesçe dinlenmesi konusunda hakim ve savcıların oturuyor olmasımıdır?

yukarıda verdiğim lakayit hakim örneğinde, yargılama geçirekte olan sanık, ya da müşteki,yeterince gergin olduğu ortamda kafalarındaki hakim imajındna çok uzak bşr manzara seyrederken sizce hükmün açıklanması esanasında devletin verdiği karara ne akdar saygı gösterebilir?
Old 20-06-2009, 14:45   #24
Av.Kadir Altunbas

 
Varsayılan

Yasa hükmü koymuş, hüküm ayakta dinlenir. Buraya kadar normal. Hükmü veren bulunduğu makam itibarı ile ayağa kalkmaz. Hükmü yazan katip, fiili imkansızlık nedeniyle ayağa kalkmaz buraya kadar bir sorun görünmüyor.
Hukukta silahların eşitliği prensibi var (belki uygulamada yok). Savunma makamı ayakta dinler, iddia makamı oturarak dinler. Bu durum karşısında savunma makamı çözüm olarak dışarı çıkarmış. Bulunan pratik çözüm buymuş. Yorum yapmaya bile gerek yok bu durumda...
Old 25-06-2009, 21:56   #25
duyurucu1

 
Varsayılan Bana yazılarını gönder

[quote=eXistenZ]Konuyla ilgili sizlerle paylaşmak istediğim bir yazı var.

Konuyla ilgili olarak Baro'yada bilgi verilmiştir.

Saygılarımla

Sevgili ekistenz,
Paylaşmak istediğini belirttiğin adrese tıkladım.Yazıya ulaşamadım.Bana "duyurucu2@hotmail.com" adresine kendinizi tanıtarak gönderirseniz memnun olurum.

Selam ve sevgiyle kalın
Old 04-07-2009, 19:46   #26
Mozkul

 
Varsayılan

Üstadım paylaştığım yazı hemen üstte yer almaktadır. Ama ben sizin için yine buraya yazının linkini koyuyorum.saygılarımla.
http://img198.imageshack.us/img198/4...letbakanlg.jpg
Old 03-01-2010, 13:09   #27
adliyargı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nesrin
Aynen katılıyorum.Sorun tam olarak bu olmakla beraber nasıl giderileceği hakkında fikrim dahi yok.

Merak ettim,yergı mensuplarının ağırlıklı buluştukları internet sitelerinde bir hakim bir savcının sıkıntısını bir savcı da bir hakimin sıkıntısını ve mesleki problemlerini fark edebiliyorlarken burda birşey eksik.Bir de savunma makamı var. Onların da sıkıntıları var mı acaba demiyorlar.Sanki bir ailedeki üvey evlat biz avukatlar. Evet o yüzden ( başkaca da sebepleri elbette var, hem de bizlerden kaynaklı) bir hakim avukata ayağa! kalk duymadın mı? diyebiliyor. Kalkmayan avukatı POLİS EŞLİĞİNDE DURUŞMA SALONUNDAN ÇIKARABİLİYOR.


Neyse hüküm fıkrası hükmü veren dışındaki herkes tarafından (izleyiciler dahil) savcı DAHİİİİ DAHİL ayakta dinlenmelidir. Şimdi gelelim esas meseleye.Mevcut düzenleme içinde zaten yasa da bu şekildedir. Gerekçe kanun metninden sayılmaz.Ayağa kalkmayan savcılarımız yasayı her gün 1000 kere çiğnemiş olmuyor mu.Acaba baroları mı harekete geçirelim ( Vazgeçtim, berbat bir fikirdi.) Adalet Bakanlığına mı başvuralım.Mesela imza kampanyası başlatıp.Veya sivil olarak kendimiz gerekirse tek tek metin düzenleyip odalarına bırakalım.Tabi altında mesela 10.000 üye imzası olursa( avukat) bence sorunu ortaya koymuş ve artık meşruiyet vermediğimizi belirtmiş oluruz.

Çok fazla sorunlarımız var. Gerçekten çözüm için artık birşeyler yapsak burası yeri değil biliyorum ama. Mesela önce tüm Problemlerimizi maddeler halinde sıralasak, nasıl çözebileceğimizi düşünsek.
Ne için imza topladığınızı tam idrak edemedim cumhuriyet savcıları da ayağa kalksın diye mi yoksa hüküm oturarak dinlensin diye mi?
Old 02-02-2010, 20:56   #28
Av.Ömer YASA

 
Varsayılan

Şu anda İstanbul Hukuk Fakültesi olan Prof.Dr.Adem SÖZÜER ile bu konuda yaptığım yazışmayı aynen aktarıyorum. Sanırım artık konu anlaşılır. Cumhuriyet Savcılarının da yargıçların da "herkes" içinde kabul edilmesini engelleyen bir hüküm olmadığı gibi bu ve izleyen maddelerin gerekçeleri de YOKTUR.
Adem bey iyi günler,
Yargıçlığım sırasında Sarıkamış’ta sanırım 23.Nisan.1985’de Bayrak Kanunu ile ilgili bir maceramız olmuştu. Tümen Komutanı Şeref Tribününde her zamanki yerimize albaylarını oturtup yargıç ve savcılara arkada yer ayırtmıştı. Protesto edip Merkez Komutanına gerekli uyarıyı yaparak Adliye’ye dönmüştük. Sonra haber geldi, yerimize alınmıştık. Bu ortamda geçidi izlerken bayrakların geçtiği sıra, aralarında sancak bulunmadığı için her zamanki gibi oturuyorduk. 4 Alay komutanı da içinde olmak üzere herkes oturuyordu. Tümen komutanı bize doğru dönerek ve küfredercesine bir tonda “bayrak geçiyor kalksanıza” diye bağırdı. 3 yargıç, 2 savcı hiç ses etmeden ve demek ki aynı şeyleri düşünerek kalktık. Törenden sonra hemen gidip benim T.C.Kanunları Külliyatından Bayrak Kanunu bulduk ki “ancak sancak geçerken ayağa kalmak gerektiğini” adamın suratına çarpacağız. Oysa 1936’da yürürlüğe girmiş olan Bayrak Kanunu kaldırılmış ve 24.09.1983’de yenisi yayınlanmış. O tarihten sonra, Eski komutan döneminde, biz orada iki kez Vali’nin ve zaman zaman milletvekillerin de katıldığı törenler yapmışız; Töreni kabul eden Kaymakam, Belediye Başkanı ve Dürtme organı adına Komutan dışında herkes bayraklar geçerken oturduk. Oysa yeni kanunda gerçekten Bayrak geçerken herkes tarafından selamlanacağı hükmü getirilmiş.

Şimdi de polislikten yargıçlığa geçtiğini bildiğim Bakırköy 6.Ağır Ceza Başkanı tarafından benzer şekilde fırçalandım. Duruşma salonunda sıramı beklerken elimdeki dosyama eğilmiş incelerken “hüküm fıkrası okunuyor herkes ayakta dinleyecek” diye bir ses gürledi. Ayağa kalktım, kapıya doğru yöneldim, çıkarken “bunca yıl yargıçlık da yaptım, nerden çıktı bu usul” dedim. Kıdemli üye de gürleyerek CMK’ daki değişikliği okuyun diye duvardaki yazıyı işaret etti. “Bari savcı beye de hatırlatın” deyince de “onların müstesna olduğu” bildirildi. Çıktım dışarı.

CMK 231’te gerçekten eskisinden farklı olarak Hüküm fıkrası herkes tarafından ayakta dinlenir denilmiş. Görüşmeler sırasında demek ki maddeler kaymış olmalı ki gerekçeyi 243’de buldum: “Hüküm açıklanırken mahkeme kurulu ve Cumhuriyet savcısı hariç, duruşma salonunda bulunan herkes ayağa kalkmak zorundadır.” Bu gerekçeye göre Katılan vekili avukat ile Cumhuriyet Savcısı arasında hiyerarşi mi var?

Avukatlar kadar yasaları bilmeyen sıradan vatandaşlar hüküm fıkrasını dinlerken Cumhuriyet Savcısının saygısızlık yaptığını da düşünmezler mi?

Zabıt Katibi mahkeme kurulundan olmadığına göre ayağa kalmayınca suçu ne olur?

Kanun maddesinde “Cumhuriyet Savcısı hariç” sözü bulunmadığına göre savcının oturmasını gerekçe göstererek ayağa kalmayan dinleyici avukatın suçu hangi yasa maddesine girer?

Kanunu bilmemek mazeret değil, kabul ama gerekçeyi bilmek zorunda mıyız?
Hükümetin teklif ettiği metinde yalnızca eskisi gibi Hüküm fıkrası, ayakta dinlenir denilmesine karşın bu gerekçe ve ana metin değişikliklerinin ne anlatmak istediği konusunda da bana yardımcı olursanız sevinirim.

Zamanınızı aldığım için kusura bakmayın, yanıt için acelem yok.
Selam ve sevgilerle...

Av.Ömer YASA




From: ADEM SOZUER [mailto:adam1@superonline.com]
Sent: Monday, July 07, 2008 5:13 PM
To: Ömer YASA
Subject: Re: Bir soru

Ömer Bey, CMK' nun madde gerekçeleri bulunmamaktadır. Çünkü Meclise sunulan tasarı geri çekilip yeni bir metin hazırlanmıştır. Bu metnin madde gerekçeleri ise zaman darlığı nedeniyle yazılmamıştır. Alt komisyonda Tasarının adı dahil önemli değişiklikler yapılmıştır. Ancak alt komisyon metninin birçok maddesi önceki tasarıyla büyük benzerlik içerdiği için, önceki tasarının gerekçelerinin alt komisyonca oluşturulan metnin madde gerekçeleri olduğu zannediliyor.
Adalet komisyonun raporunda tasarının geri çekilmesi şöyle açıklanmıştır.

TBMM ADALET KOMİSYONUNUN CMK TASARISINAİLİŞKİN RAPORU
(Tarih: 1.12.2004, Esas: 1/535, 1/292, Karar: 65)
"Başkanlığınız tarafından 7.3.2003 tarihinde esas komisyon olarak Komisyonumuza havale edilmiş olan “Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Tasarısı (1/535)” ile 19.12.2002 tarihinde havale edilmiş olan “Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması ve Bu Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun Tasarısı (1/292)” Komisyonumuzun 27.10.2004 tarihli 2 nci birleşiminde görüşülmüş, geneli üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasından sonra maddelerine geçilmesi kabul edilmiş, ancak tasarıların birleştirilerek maddelerin daha ayrıntılı bir biçimde incelenerek gerekli düzenlemelerin yapılması için beş kişilik bir alt komisyona havale edilmiş, Alt Komisyon, ilgili temsilcilerin de katılmalarıyla yaptığı yoğun çalışmalar sonucu hazırladığı raporu ve buna bağlı metni Komisyonumuza sunmuştur."
Sonuç olarak: 5271 sayılı Kanunun madde gerekçeleri bulunmamaktadır. Kanunlaşmayan bir tasarının madde gerekçeleri yürürlükteki Kanunun gerekçesi olarak gösterilemez.
Bu nedenle; "Görüşmeler sırasında demek ki maddeler kaymış olmalı ki gerekçeyi 243’de buldum." şeklindeki tespitiniz doğru değil. Ancak piyasadaki bazı kitaplarda da bu yanlışlık var. Sorun yukarıda da değindiğim gibi tasarının geri çekilip yeni bir metin hazırlaması hususundaki bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Hal böyle olunca Kanunlaşmayan kanunun maddesi aynen kanunlaştığına göre, gerekçesi de geçerli sayılmalıdır denilemez. Öyleyse CMK maddeleri yorumlanırken maddedeki ifadeler esas alınabilir. Olmayan gerekçeler değil.
Mülga CMUK 261 de "Hüküm fıkrası ayakta dinlenir." şeklindeydi.
Yenisinde ise 231/4 maddede "Hüküm fıkrası herkes tarafından ayakta dinlenir." deniyor. Bunun anlamı tereddüde yer vermeyecek kadar açık. Bu değişiklikle ilgili tartışmaları Adalet Bakanlığı yayınlarında bulunan Komisyon tutanaklarından okuyabilirsiniz. Onları da okursanız, savcının oturması, avukatın ayakta dinlemesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağı açıkça anlaşılır.
Selamlar
Adem Sözüer
Old 10-04-2010, 23:02   #29
havvanur

 
Varsayılan

Ayakta dinlemek adalete,verilen hükme saygıdansa bu saygı sadece hakimlaer ve savcılar dışındakilerimi kapsıyor acaba???
Old 23-04-2010, 17:52   #30
didem kunal

 
Varsayılan

Ceza Mahkemelerinde davayı, kamu adına açan savcı, hüküm veren hakim olduğu için olsa gerek, kendi açtıkları dava ve kendi verdikleri hüküme zaten saygıları olacağını düşündüklerinde mi dir acaba hükümü sadece taraf vekilleri ve taraf asilleri ayakta dinlemek zorundadır?
Aynı şekilde yolda bir hakim ya da savcı gördüğünde selam verip saygı duruşuna geçmek zorunda bırakılan avukatlar da yok değil hani.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Cmk kapsamında ''hüküm'' nedir? Av.Güçlü KERVAN Hukuk Sohbetleri 7 27-07-2013 08:21
ihalenin feshi davası ve kesin hüküm mslmklvz Meslektaşların Soruları 4 27-08-2012 16:42
Kira tespitinde kesin hüküm A.Baran Eyüpoğlu Meslektaşların Soruları 10 04-01-2007 11:00
Ayakta Uyuyoruz fikirbay Hukuk Sohbetleri 0 21-03-2005 03:01
Ayakta Teşhis Ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik Mustafa Çulfaz Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 17:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08113194 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.