Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Lisans Eğitimi Hukuk Lisans Eğitimi ile ilgili sohbetler ve konular

Hukuk Öğrencileri İçin

Yanıt
Konu Notu: 5 oy, 2,60 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-10-2002, 22:35   #1
BOSS

 
İnceleme Hukuk Öğrencileri İçin

İyi günler,

Hukuk öğrencileri, öğrenimleri sırasında hukuk dünyasına girmek, bu alanı tanımaya başlamak için neler yapmalı, neler yapabilir?

Teşekürler
Old 19-10-2002, 10:40   #2
metin karadag

 
Varsayılan Sorunuz sadece ogrencilere mi?

Değerli Boss,

Eğer sorunuzu "sadece öğrenci arkadaşlarım yanıtlasınlar" diye soruyorsanız; susmayı da becerebilirim sanıyorum))

Teşekkürler

Sevgi ve Saygılarımla
Metin Karadağ
Old 19-10-2002, 10:44   #3
BOSS

 
Mutlu tam aksine

tam aksine sorum öğrenci arkadaşlarımdan çok, öğrenci olmayan bu konuda daha deneyimli tecrübeli kişilere. yanıtlarsanız elbette çok sevinirim
Old 19-10-2002, 13:42   #4
metin karadag

 
Varsayılan Nasıl anlaşılır olabileceğimiz önem kazanıyor...

Sevgili Sarper tesekkürler,

Bizleri öyle görmüşlerdi, bizde sizi öyle gördüğümüzü inkar yoluna sapmadan bakışlarımızı/zihniyetimizi değistirebilirsek, aslında müthiş bir şey olacak.

Öğrenci, adı üzerinde sanki sürekli şarja bağlı cep telefonu gibi algılandığı için tek yönlü "diyalog"un yani monologun nesnesi olarak ele alınıyor.

Ya diyalog?...

Bunu da hiç birimiz beceremeden geçip gidiyoruz.

Geçen gün Mimari Stajda Rotasyon Programı gruplarındaki mimar adayı arkadaslarımıza yeni dönemin ilk yazısı olarak tam da bu konuda bir yazı dağıtmıştım aşağıya onu ekleyeceğim ama bu bölümde asıl dile getirmek istediğim; "anlatılanların sizin istediğiniz adım ve biçimlerde olmasını yine sizin belirlemeniz..."

Eğer böyle olmazsa, ortaya diyalog çıkamıyor.

Düzey yine şarj aleti cep telefonu monologu biçiminde kalıyor... Leman Dergisi'nin bant karikatürlerinden "Öğreten Adam ve Oğlu" monologlarına dönüşüyor...

Karikatür dedim de sözünü ettiğim aşağıdaki yazının dosya eki de simdi Penguen Dergisini çıkaran ekipten Karikatürist Selçuk Erdem'in karikatürüydü....

Karikatürde; çevresi çitle çevrili bir yeşil otlakta iki koyun otluyor...

Birinci koyun, ikinci koyuna bakarak: "BÜTÜN GÜN OTLAMAKTAN KENDİME ZAMAN AYIRAMIYORUM..." diyor.

İkinci koyun, başını otlamaktan kaldırmadan soruyor: "AYIRSAN N'APICAKSIN Kİ?"

...

Buradaki yazışmaların fonksiyonel ya da işgörür olması, üzerindeki irdelemelerle de ilgilidir diye düşünüyorum.

Öğrenciler, Eğitim ve Öğretim sorunlarının esas öznesi yani mağduru olarak, çözüm konusunda da sorunu bizzat yaşıyor olmaktan dolayı; çözümü konusunda ( ve senin özel olarak dile getirdiğin alan da dahil) özne olunduğunun bir an önce farkına varabilmelidir...

Hem sorunun çözümü hem de esas çözücüsü olunduğunun farkına varmak, çok önemli...

Bu fark ediş ilk adımda bir çok sorunun da çözümü anlamına geldiğini unutmadan.

Lafı uzatmadan sohbetin karşılıklı biçimmde diğer adimlara geçmesini öneriyorum.

Sevgi ve Saygıyla
Metin Karadağ

----- Sözünü ettiğim yaziyi ekliyorum ------


Yakin gelecegin Mimarlari olan farkli MSR Gruplarindaki


Sevgili Meslektaslarimiz,


Zamani geldiginde(!) soze insanlar hep "bizim
zamanimizda" diye baslarlar...

Sizde sirasi geldiginde mutlaka kullanmissinizdir.

Ya da birgun kullanmak zorunda kalacaksiniz...

'Sosyal genetik' diye bir sey var midir bilemem ama
yukaridaki sozun arkasinda zamanin savurucu etkisine
gec kalmisliga karsi birazcik tutunabilme kaygisi,
yani en temelinde kimlik kaygisi vardir gibi geliyor.

Soyleyen aslinda size degil de kendisinin gecmis ve
bugunune seslenmek istemektedir...

"Bizim zamanimizda..."

Durduk yerde herseyin daha kotuye gitmesi icin verilen
cabanin(!?), herseyin iyiye gitmesi için verilen
cabadan daha fazla oldugunu toplama cikarma yaparak da
bulmak mumkun.

Ornegin hicbirsey yapamamaklari toplayin ve ondan
yapilan iyi seyleri cikarin;...

( 05 ekim 2002 cumartesi gunu Istanbul Subede yapilan
EKA - MBCK'nin duzenledigi "AB ve Gats Surecinin
Ulkemiz Mimarligi ve Mimarlarina Etkileri"
toplantisina katilan arkadaslariniz (mimarlik
ogr.)orada dile getirilen gerceklerin ne kadar acitici
oldugunu bizzat ornekleriyle izlediler. Toplantinin
notlarini yakinda bir sizlere ulastirmaya
calisacagiz...)

Ornegin, gerekeni gerektigi zamanda yapmamayi da kotu
isler toplamina ekleyebiliriz. (Anlayanlar anladi))

Demek ki zaman ilerledikce zamaninda yapilmayanlarin
birikintilerinden(!) hareketle; herseyin iyiye gitmesi
için daha fazla caba sarfetmek gerekiyor.

Su an yasadiginiz kosullara bakiyoruz da o gunun akli
ile bugun sizlere gore basarisiz olurduk diye
dusunuyoruz.( Icimizden tabii. Yoksa bunu hic oyle
sesli olarak soyler miyiz?)

Dun yasamis olsaydik altindan kalkamayacagimiz
kosullar altinda bugun sizler surekli
hirpalanmaktasiniz.

Cocukluktan bugune egitiminizin her asamasinda surekli
yaris gerilimi altinda olmak sizlere bugun
hissedemeyeceginiz incelikte travma izleri birakmakta.

Ilerde yani "doyma noktasindan sonra" sizim sizim
ortaya ciktiginda ancak farkedebileceginiz
bicimiyle...

Kendi kendine yeterli olmak, olumlu katkisinin
yanisira olumsuz bir sekliyle de yan etki yapmakta; ve
maalesef "asosyallesmeye/bir tur delilik/ yol
açmakta...

Eger grafiklerle anlatilabilir bir sey olsaydi, son 10
yilin siz universite ogrencilerinin sosyal
yanlarindaki asinmayi gosterebilmek ve yasaminiza
butunuyle nasil olumsuz etkide bulundugunu kolayca
anlatmak isterdik.

Daha çok edebiyatta dile getirilen "yalnizlasmak"
basta felsefi olmak üzere bir çok yandan doygunlugu
tanimlarken; gunumuzde "yalnizlasmak" daha cok /
neredeyse birebir olarak "yabancilasmaya" denk
dusmekte.

Tabii ki yabancilasmayi da "once kendi kendine
yabancilasmadan baslayip, her alanda devam eden bir
surec" olarak ele almak gerekiyor.

Yoksullukla yoksunluk arasinda oldugu gibi,
"bilinclice yalniz olmak" ile "caresizce yalniz
kalmak" arasindaki kalin cizgiyi gozden hic kacirmamak
gerekiyor.

Sizleri bir suredir basta kendinize karsi olmak uzere
her tur "yabancilasmaya / otekilesmeye ve dahi
otekilestirmeye" karsi bagisiklik kazandiracak sekilde

kendinize karsi kiskirtici bir calışma sistematiginin
( bunu yaparken de o an yine kendinize karsi
yabancilasamadan yapabileceginizin, yontemini de
sunarak...) basit adimlarini aktarmaya çalışıyoruz.

(Bakınız: Mimaride Staj Rotasyonu Programı...)

Bu isi bugune kadar kendine yabanci olarak gorenlere
seslenmek istiyoruz.

Bir kez olsun kendi kendinize yardım eli uzatmaya ve
zaman ayirmaya ne dersiniz?

Hayati erteleyerek tasarruf edemezsiniz...

Cunku bir omur boyu araliksiz pesinizden gelecektir...

Sevgi ve saygiyla
Metin Karadag



MSR - Mimari Stajda Rotasyon Programi Sizleri, bu yaz
yaptiginiz calismalari yansitacaginiz/anlatacaginiz
bultenlerinizle birlikte bekler))
Old 23-10-2002, 16:39   #5
metin karadag

 
Varsayılan İlk soruya dönersek...

Sevgili Sarper

İlk sorduğun soruya donersek; doğrudan birinci anlamı üzerinden yanıtlanıp kolayca geçiştirilecek bir soru sormadığını dikkate aldığımızda, dolaylı olarak birkaç soruyu daha açığa çıkacak soru sorduğunu düşünüyorum...

İnsanlar tek başlarına çözemedikleri sorunları çözebilmek için bir araya gelirler.

Herhalde bunu insanın sosyalleşmesinin ya da insanlaşmasının, "toplumsal özne" olmasının önemli etkenlerinden biri olarak ele alabiliriz.

Çünkü tek başlarına her sorunlarını çözebilecek güce sahip olsalardı ortaklaşacakları ve diyaloga ihtiyaç duyacakları ortamlar oluşmayacaktı.

Doğada asosyal canlıların tv belgesellerinde sadece bir kaç doğal ihtiyaç (örn: üreme, acil korunma) dışında bir araya gelmediklerini, hatta yırtıcı bir hayvanın sürüden birini yakalayıp yemeye başlamasıyla sürünün sakinleştiği kaçışmayı bırakıp yemeye içmeye devam ettikleri örneklerini sürekli izleyebiliyoruz.

Dile getirilen sorunların çözümü için bir şey yapamıyor oluşumuz aslında sorun dediğimiz şey/lerin "esas sorun" olmadığına dair bir işaret midir?

Sorun olarak dile getirdiklerimiz tekil değil de yaygın ve sürekli bir özellik taşıdığına göre çözülmek üzere bir araya gelmeyi yani sosyalleşmenin temel adımlarını atmayı gerektirmektedir...

Sorunlar bizleri farklı anlarda tek tek yakaladığı köşelerde üzerimize çullanıp boğazlıyorken, yan tarafta sıranın kendimize gelmesini beklemek bu sosyalleşme/insanlaşma tanımının ne kadar yakınında durduğumuza da işaret etmektedir.

Sadece İstanbul'da binlerce hukuk öğrencisi, binlerce tekil sorun/lar yumağı ile "tek başlarına" boğuşup canını kurtarma kaygısı ile yaşamını sürdürmeye çalışyırken aslında binlerce aynı sorunun çözümünden yine de binlercesinin haberi olmamakta...

Sorun sadece hukuk öğrencileri için var değil tüm üniversite öğrencileri aynı sorun/ları binlerce kez tekrar tekrar üretmekte ve yaşamakta...

Bu iletişim çağının iletişim özürlü insanları olarak, "sorun çözme kabiliyetlerini geliştiren modeller"in dünyada bu kadar yaygınlaştığı günümüzde sanki sorun yokmuş gibi davranıyor olmamız esas sorun değil midir?

Dile getirdiğin soru ile bağlantılı sorundan dolayı kesintisiz sorun çözüm modellerine yönelmek konusunda, kim ne kadar sorunlara sahiplenilmek konusunda istekli onu bilmek gerekiyor.

"Kim esas özne?" bu sorununu yanıtını hakkıyla verirsek sanırım ortada sorun kalmayacak...)))

(devam ederiz)

Sevgi ve Saygıyla
Metin Karadag
Old 02-11-2002, 15:49   #6
metin karadag

 
Varsayılan Geçip giden gunlerinizin konulari...

Sevgili Sarper


Yine sorduğun sorunun kestirme yanıtı ile konuyu örtbas etmeden biraz daha sohbete devam edebilir miyiz?

Ama tabii bunu da sadece beni konuşturmak yerine sizlerin de konuları seslendirmenizi beklediğimi gözardı etmeyin lutfen...

Çünkü doğru ya da yanlış, ama önemli olan dile getirmeniz ve dile getiriş biçiminizi aslında sorunlarınızın çözümlerini de barındırdığını bilmeniz gerektiği...

Sorun, yaşayanı tarafından ne kadar iyi tariflenebilirse çözümü de o derece doğruya yakın olur.

Mesleğinizin adayları olarak, aklında kalan bir süreyi gözönüne alırsan; sınıf, okul ya da başka mesleklerden arkadaslarınızla bir arada iken gündeminize giren mesleki konular neler?

Bunları tartışırken en fazla hangi alanda tıkanıklık yaşıyor olduğunuzu düşünüyorsunuz?

Farkına vardığınız, dikkatinizi çeken sorunları tanımlarken kendinizle sorun arasında kurduğunuz nitelik ve nicelik bağlar neler olabiliyor?

Birbirinizle konuşabiliyor musunuz?

Konuşmalarınızın bir sürekliliği ve sistematiği var mı?

Hadi bakalım sohbete katılın da tek başına kendi kendine konuşan olmaktan kurtarın beni de...

Kolay gelsin

Sevgi ve saygıyla
Metin Karadağ
Old 05-11-2002, 10:11   #7
metin karadag

 
Varsayılan Ne yapmalı?

Evet, 'Ne yapmalı?'

Önce konuyu yeniden ve yeniden bıkmadan konuşabilecek birilerini bulmalı.

Özellikle ve cogunlukla öğrenci arkadaslarınız olmalı (Cünkü Stajyer 'artık ben Avukat oldum' saplantısından kendini kurtaramıyor... Her meslek eğitiminde bu duygu tornadan cıkmıs gibi yasanır. Emin olun...))... Halden anlayan Stajyerler sizi nasılsa gelir bulur...

Sonra birlikte adım adım bilinenleri paylaşıp yazmalı.

Daha sonra bu yazılanlarla birlikte, olası* meslek odası en yakın Baro'ya gitmeli. (*Hukukta okuyan herkesin avukat olmak gibi beklentisi olmayabilir...)

Ve ısrarla,

"Biz sorunlarımızı köklü bir bicimde cözebilmemiz konusunda bir araya gelip 'sürekli' calısacağız, sizin 'sürekli' katkılarınız neler olabilir?...

"Sürekli" cünkü biz sadece "kendimizi" kurtarmakla ne bizden sonrakilere ne bizden öncekilere (gelecekteki kendimizi) bir etik kod bırakamayan, ve icinde bulunulan hafızasızlıgın "nesnesi" olmak istemiyoruz..."

"Sürekli" cünkü biz elde edecegimiz kazanımların yeni bir davranış alışkanlığı yani kültüre dönüsmesini istiyoruz..."

"Sürekli" cünkü HUKUK önce saklı hakları unutmayan HAFIZA demektir ve ikidebir UNUTMAMAYI gerektirir..."

"Sürekli" cünkü hepimizin bir zamanlar Hukuk Ögrencisi oldugumuzu Stajyer, Avukat ya da diger dallardaki Hukuk İnsani olduğumuzda UNUTMAMAMIZ gerektiğini Hukuk Öğrencisi iken iyice bellemek istiyoruz..."

"Sürekli" cünkü hukuk mesleği temel eğitimi/öğretimine başladığımız andan itibaren mesleğimizi severek, yani gerçek HUKUKU İNSANI olarak yetişmemizin daha doğru olduğuna inanıyoruz..."

"Sürekli" cünkü adım adım damla damla birikerek olusabilen hukuk bilincimiz için UNUTMAK SÜREKLİ KAYBETMEKTİR... BİZ ARTIK SÜREKLİ KAYBETMEK İSTEMİYORUZ!..."

Bu ilk adımdan sonrasını zaten, tereyağından kıl ceker gibi getirirsiniz...

Kendinize bir kez bu sansı tanıyın...

Sevgi ve Saygılarımla
Metin Karadağ

ORTAK NOT

Her iki konunun aynı noktada kesistigi dikkatinizi cekti mi?
Old 12-04-2003, 10:58   #8
juris

 
Varsayılan

Merhaba,

Hukuk dünyası hakkında bilgi edinmek istiyorsanız, benim size ilk önerim, hukuk derneklerine üye olmanızdır. ELSA, ILSA ve okulunuzda hukuk kulübü varsa o derneğe üye olmanız faydalı olacaktır. Özellikle ELSA'yı ihmal etmeyin.

1. sınıfta okuyan öğrencilerin yazın staj yapmasını ben yararlı görmüyorum. Ancak 2. sınıftan itibaren hukuk bürolarında veya şirketlerin hukuk departmanlarında çalışabilirsiniz. siz Galatasaray Üniversitesinde okuduğunuza göre, uluslararası hukuk alanında çalışan bürolara gidebilirsiniz. Bu büroların listesini Internet'ten öğrenebilirsiniz. Ben lisansta okurken mahkemelere gidilmesine pek sıcak bakmıyorum. Bu sebeple araştırma yapmaya ve mütalaa hazırlamaya yönelik bir staj yapmanızı tavsiye ederim. Uluslararası şirketler bu açıdan çok faydalıdır. Yabancı diliniz sayesinde bol bol çeviri yapar ve yabancı kaynaklar okuyarak hukuk bilginizi geliştirebilirsiniz.

UNICEF, UNESCO gibi uluslararası örgütlerde çalışmak da faydalı olabilir. Örneğin şimdi mültecilerin korunması tartışılıyor. Bu konularda Türkiye'de o kadar az türkçe makale, kitap var ki! Yapacağınız çevirilerle hem Türkiye masasına yardımcı olacaksınız, hem de bilginizi arttıracaksınız.

Sadece hukukla ilgilenmek yerine pazarlama, halkla ilişkiler gibi departmanlarda çalışmanız da size faydalı olur. Hukukçu bakışı dışında, ileride beraber çalışacağınız farklı bölümlerden kimselerin düşünme yapısını öğrenebilirsiniz. Her halükarda hukuk bilginizi kullanmak zorunda kalacaksınız. Lisanstan sonra hayatınız boyunca hukuktan para kazanacağınıza göre, lisansta bu şekilde hareket etmek sizin için de hoş bir deneyim olur.

Size son önerim ise, makale yarışmalarına katılmanızdır. Fakülte'de her konuyu detaylı öğrenemezsiniz. Bu yarışmalar sayesinde bir konu hakkında araştırma yapmayı ve onu sunmayı öğrenebilir veya pratiğinizi geliştirebilirsiniz. İlgili yarışmaları düzenleyen Kurum'daki yöneticilerle ve jürideki hocalarla da tanışma ve çevrenizi genişletme imkanınız da olacaktır.

Daha onlarca öneri getirilebilir. Bunlar, benim ilk aklıma gelenler. Eminim başka hukukçu dostlarımız da size önerilerini sunacaktır. Bütün öğrenci arkadaşlarımızın ortak sorununa çözüm bulmak onları da mutlu edecektir

Size lisans eğitiminizde ve lisanstan sonraki hayatınızda başarılar dilerim.
Old 30-11-2003, 13:05   #9
berceste

 
Varsayılan

ben bu sene 2 deyim avukatın yanında calışmayı düşündüm ama yaralı olmaz diye vazgecmiştim. nasıl yararlı olur acıklarsanız sevinirim....
Old 19-12-2003, 02:53   #10
Mydonoss

 
Varsayılan

mrhabalar bende 2. sınıftayım.Şu an avukat yanında çalışmıyorum! Çalışmak istiyorum ama yöntem nedir bilmiyorum! Çat kapı gidip konuşsam ne kadar mantıklı olur onuda bilmiyorum! Ve tanıdık,işe yarayacak bir "amca,dayı" gibi yakınım olmadığı için sinir oluyorum!
Old 19-12-2003, 13:35   #11
Admin

 
Varsayılan

Barolarda, adliyelerde (baro odası içinde mesela) bu tip duyuru panoları oluyor. Avukatların duyurularına bakabilir veya kendi duyurunuzu asabilirsiniz. Ayrıca bizim forumun Adliye Duvarı bölümüne de mesaj gönderebilirsiniz.
Old 19-12-2003, 17:24   #12
juris

 
Varsayılan

Staj yapmak isteyen arkadaslar, kendi okullarının mezunlar derneğinden, Fakülte Sekreterliği'nden, dekanından, hocalarından yardım isteyebilirler. Onlar referans verebilir.

Bunun dışında üniversitelerin kariyer günleri'ne katılarak katılımcı şirketlere CV bırakabilirsiniz.

Ayrıca Internet'teki arama motorlarını kullanarak avukatların sitelerini bulabilir ve onlara faks ve/veya mail gönderebilirsiniz.

Çoğu avukat Internet'teki sitelere karşı çıksa da, bu siteler sizlerin staj bulmasında çok faydalı olur. Örneğin www.martindale.com adresinde ülke bazlı arama yaparak Türk avukat bürolarına ulaşabilirsiniz.

İsim yapmış bürolara giderek o bürdaki avukatlarla görüşmeniz de faydalıdır. Size pratik çözümler önerebilirler.

SAkın unutmayın,
Kapıyı itmedikçe kapının açık olup olmadığını bilemezsiniz. Deneyerek de bir şey kaybetmezsiniz. Ne de olsa şu anki durumunuzun gerisine düşmeyeceksiniz. En kötü ihtimalle teklifiniz reddedilir. Bu da dünyanın sonu değil. Her mülakat deneyimdir.

Tüm öğrenci kardeşlerime iyi şanslar dilerim.
Old 06-02-2006, 13:15   #13
fatma

 
Varsayılan

Merhaba arkadaslar,

boylesine guzel bir turk hukuk forum oldugunu cok sevindim:insaallah forumda bulunan uzman arkadaslarimizin bilgilerinden faydalanmak nasip olur.

Ben Italya-Milano'da hukuk fakultesi ogrencisiyim;burda buyudugum için malesef turk hukuk dilinle aramiz pek iyi degil ,onun için sizlerden bir ricam olacakti tanidiginiz onerebileceginiz bir turk hukuk sozlugu veya varsa
turk-italyan lugatli (icerigi genis olan)bir hukuk sozlugu ariyorum
. .Onerebilecigiz isim varmi?

Ilginiz,yardiminiz için tesekurler.....
saygilarimla
Old 11-04-2006, 21:18   #14
A_Ü_H_F

 
Varsayılan

Sayın fatma,
ben ankara hukuk öğrencisiyim.medeni usulcümüz var Ejder hoca.onun sözlüğü var ve gerçekten çok güzel.hukukta aradığın bütün terimleri rahatça bulabilirsin.öğrenciler için olanı var ama daha küçük.sen geniş kapsamlı olanı tercih edersen sana çok yardımcı olur.garanti ediyorum.zaten bence ejder yılmaz ismi büyük bir referans.(HUKUK SÖZLÜĞÜ-EJDER YILMAZ)
Old 14-05-2006, 03:12   #15
sibel19

 
Varsayılan

ben 1.sınıf öğrencisiyim ingilizce kursuna gidiyorum ve tarih kitapları dergiler okuyorum elbetteki faydalı olacaklardır ama finaller başlayacak korkmadan edemiyorum hep ders mi çalışsam diye düşünüyorum. sizce ?
Old 02-06-2006, 21:14   #16
Aslı Yurtlu

 
Varsayılan

Ben son sınıf öğrencisiyim. Sibelcim, bence hep ders çalışmak değil önemli olan. Düzenli çalışmak. Bizim için zor gibi belki ama sosyal bir kişilik olmamız için bu fakülde engel olamaz. İlk sırada Hukuk gelmeli, ama bu hayatımıza engel olacak boyutta değil. Bence, zevklerinden mahrum etme kendini
Old 08-06-2006, 22:23   #17
Av. Galip DAĞTEKİN

 
Varsayılan

Mrb arkadaşlar;
Bende 1.sınıf öğrencisiyim.2. sınıf içinde Güzel Konuşma ve Yazma kursuna katılamayı düşünüyorum.Sizce bir faydası olur mu bu kursların.Çünkü ileride hepimiz avukat hakim savcı olacağız ve karşımızda ya bi müvekilimiz veya davalı,davacı kişiler bulunacak.Kararsız kalmış durumdayım....
Old 08-06-2006, 23:31   #18
solana

 
Varsayılan

Arkadaşlar, fakülte eğitimi sırasında, teorik bilgileri yeterince öğrenin yeter. mezun olduktan sonra buna yeterince vakit bulamayabilirsiniz. Pek çok avukat size teorik bilginin uygulamada bir işe yaramayacağını söyleyebilir. Kısmen doğru olsa da, teorik bilgi eksikliğinden dolayı dava kaybeden avukatların varlığı da bir gerçek. Üstelik bir kısmı bunun farkında bile değiller (yanlış anlaşılmasın, elbette işini çok iyi yapan avukatlarda var).
Ayrıca konuşma ve yazma kabiliyetini geliştirmek istiyorsanız, hukuk dışında ilgi duyduğunuz alanlara ilişkin kitaplar da okuyabilirsiniz. Öğrenci olduğunuz dönemde bir büroda çalışmaya başlamak ancak "büro korkusu"nu üzerinizden atmanıza yarar. Zaten ciddi bir staj dönemi geçirirseniz, bu sorunu da atlatmış olursunuz. Bir yandan derslerin ağırlığından şikayet edip, diğer yandan şu aşamada çok fazla fayda sağlamayacak meşguliyetler edinmeyin.
Old 09-06-2006, 21:16   #19
Cest la vie

 
Varsayılan

Solonaya kesinlikle katılıyorum. Henüz geçen hafta yanıma hazırlığı yeni bitirmiş bir öğrenci geldi. Birinci sınıfa geçerken boş olduğu yazı nasıl değerlendirebileceğini sordu, tavsiye istedi. Ona verdiğim tek tavsiye "tatil yapmasıydı"!
Sizleri çok iyi anlıyorum, ben de 2 Temmuzda kep törenine katılıp 5 Temmuzda büroda çalışmaya başlamıştım. (çünkü 3 ve 4 temmuz haftasonuna geliyordu!) Ama sonradan o kadar pişman oldum ki! O anın hevesiyle gerçekten insan bir an önce atılmak istiyor hayata ama "bir daha asla" öğrenciyken rahatça yaşadığı yaz tatillerini yaşayamıyor. Akılda devamlı birşeyler oluyor çünkü.
Mutlaka birşeyler yapmak istiyorsanız kendinizi geliştirmeye yarayacak şeyler yapın derim ben. Dil kursuna gidin mesela, özgeçmişinize yazabileceğiniz ek özellikler edinin; olmadı gezin, dinlenin ama en azından öğrencilik yıllarınızda ne kadar zevkli görünse de bürolarda çalışmaya başlamayın. Okul bitince zaten hayatınız bu olacak! Bu defa da isteseniz de kaçamayacaksınız emin olun
Old 11-06-2006, 20:34   #20
berkiten

 
Varsayılan

sınavlar yogun ve ders çalışma moduna girmiş durumdayım eminimki sizde ders çalışma moduna girmiş durumdasınızdır hepimize kolay gelsin......
Old 20-07-2006, 12:06   #21
NoXYgEnE

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mydonoss
mrhabalar bende 2. sınıftayım.Şu an avukat yanında çalışmıyorum! Çalışmak istiyorum ama yöntem nedir bilmiyorum! Çat kapı gidip konuşsam ne kadar mantıklı olur onuda bilmiyorum! Ve tanıdık,işe yarayacak bir "amca,dayı" gibi yakınım olmadığı için sinir oluyorum!
size yardımı olurmu bilemem ama ben 3,sınıfa geçtim tatil için antepteyim.geldiğim gün adliyede aldım soluğu yanında çalışmak için bir avukata ihtiyacım vardı,çat kapı bir savcının odasına girdim kendimi tanıttım tanıştık bir çay içtikten sonra gaziantepte güçlü avukatlardan tanıdığı biri olup olmadığını sordum bana bir kaç isim verdi,daha sonra orada bulunan diğer savcı ve hakimlerin hepsine uğradım ve tanıştım gayet kibar ve hoş karşılandım ve hepsine aynı soruyu sordum bana verdikleri isimlerde ortak isimlerinden bir avukatın yanına gittim randevu almadan telefon açmadan öylesine gittim tanıştık kendisine yanında çalışmak istediğimi söyledim bana bir kaç soru sordu,ben özel bir ünvtede okuyor olmama ragmen kendimi yeterince yetiştirdiğime inan biri olduğum için sorulan sorulara rahatlıkla cevap verdim.sanıyorumki kendime olan bu öz güvenim sayesinde şimdi o avukatın yanında çalışıyorum ve yaklaşık 1,5 ay oldu.
Old 03-08-2006, 10:28   #22
7721

 
Varsayılan

Ben de ikinci sınıfa geçen bir hukuk fakültesi öğrencisiyim. Daha iyi bir hukukçu olmam için sizce hangi yabancı dile yoğunlaşmalıyım?
Old 03-08-2006, 11:42   #23
xxxx

 
Varsayılan

slm
bnde 2 deyim awukat yanında çalışan we pek bi kazanç sağlayamayan bi arkadaşım bana awukat yanında çalışmak için en azından usul bilmek gerektiğini usul hukukunu öğrendikten sonra çalışmanın daha faydalı olacağını söylemişti paylaşmak istedim
Old 14-08-2006, 18:41   #24
Av.Ayşegül Aydoğan

 
Varsayılan

arkadaslar ben hukuk ögrencisiyım az önce esya hukukundan kaldıgımı ögrendim cidden iyi gördügünüz bi kaynak var mı
Old 14-08-2006, 21:54   #25
umut durmusoglu

 
Varsayılan

bence kaynakları hocanın tarzına göre belilemek lazım eğer sınav klasil olacak ise Kemal oğuzman okunuP Aydın zevklilerin eşya hukuku ile pratiklerinin çözülmesi iyi olur kanısıdayım fakat sınav test artı kleasik olacaksa şeref ertaş ve bilge öztan okunmalı ve şeref ertaşın prati kitabındaki test soruların çözülmesi çok faydalı olur
Old 15-08-2006, 19:25   #26
özgcn

 
Varsayılan eşya...

arkadaşım,ben de eşya hukukundan çok çekmiş yeni mezun bir ankara hukukluyum.eğer lale sirmenden alıyorsan bu dersi(ki kaldığına göre öyle)kemal oğuzmanın kitabını oku derim.ama onunla yetinme çünkü lale hocayla birçok konuda ters düşüyorlar.ön binada kitap satıştan lale hocanın kendi hazırlattığı ders notlarını al,birkaç kez oku.zaten birkaç kez okumadan anlamak gayet zorbu notları okumadan girme.sınavdan önce geçmiş yılların pratik sorularına mutlaka bak.barış hocanın pratik derslerine mutlaka katıl yıl içinde.lale hocanın soruları hep aynı konulardan olur,yaptım geçicem dersin ama nasıl kaldığını anlamazsın sonunda.en azından ben 3 yıl boyunca anlayamadımmoralini bozmak istemem ama bu, hocanın kendine özgü stratejisi.kolay gelsin
Old 21-08-2006, 16:14   #27
Cevher

 
Varsayılan

Ben de 3.sınıfa geçtim.Avukatın yanında çalışıyorum ama 2.sınıf sonrası yapılan stajın ne kadar yararlı olduğu tartışılır.Tamam adliye ortamına alışıyorsun,dosya hazırlamasını,diğer bunun gibi kalem işlerini öğreniyorsun ama bunların öğrenmesi 2-3 hafta en fazla.3.sınıftan sonraki stajın daha faydalı olacağı düşüncesindeyim.Çünkü asıl davanın açılma süreci gibi usul dersleri 3.sınıfta görülüyor.ben böyle düşünüyorum bilmem siz ne düşünürsünüz?
Old 22-08-2006, 14:35   #28
lavania

 
Varsayılan

ikinci sınıfa geçtim...ve ingilizce dışında bir dil daha öğrenmek istiyorum..eğitime de yardımcı olabilecek bir dil.. hangi dili tavsiye edersiniz?
Old 24-08-2006, 12:33   #29
Cevher

 
Varsayılan

Dokuz Eylül'de okuyorum.Hocalarım genelde kanunlarmızın kaynağı Fransa kanunları olduğu için fransızca bilmemizin faydalı olacağını söylüyor.Ama doğruyu söylemek gerekirse ben de sadece ingilizce biliyorum.Fransızcayı da araştırdım iki buçuk ayda 1 kur bitiyormuş,uzun vaadeli anlayacağın ama istedikten sonra neden olmasın?
Old 24-08-2006, 18:14   #30
Av.Muhammet H.

 
Rahatsiz ziyade hamal mı desek?

arkadaşlar bu faydalı forum başlığını açan ve cevap yazan arkadaşara teşekkür ederek bu konuda yorunda bulunmak istiyorum.Bazı olaylar vardır ki beceridir.yetenektir fazladan değildir zaten olması gerekir.Bir avukatın yanında çalışmak veya yaz tatilini büroda değerlendirmek için istekli olan arkadaşlar zaten bürolara gidebilmeli tanışabilmeli.ancak faydası ko nusunda şüpheliyim. tatilin daha faydalı ve gerekli olduğu veya yabancı dil veya bilgisayar kursları veya finans alanında bu yaz tatilinin değerlendirilmesinin faydalı olacağı kanaatindeyim.zira son sınıf dersleri de tamamlanmadan bu yaz stajları faydalı olmuyor. once okulu bitirmek gerekiyor. usulü ve konuları öğrenmek tamamlamak gerek.tek faydası icrada bir iki ezber işi öğrenmek olur olsa olsa.ancak çalışmak isteyen arkadaşlara gelince tabiki çalışabilirler bunun için ne amcaya ne dayıya ne de hakimin savcının yardımına gerek var.OKULU BİTİRDİĞİNİZDE GÖRECEKSİNİZ Kİ AVUKATLAR VE BÜROLAR İCRAYA,ARA KARARLARA ,BİLGİSAYARDA YAZI YAZMAYA VE BİLİMUM AYAK İŞLERİNE SIFIR-400 YTL ARASI MAAŞLA GÜZEL HAMAL ARIYORLAR.yüzlerce büro gezip görebilirsiniz.mahalle bakkalındaki çırak veya bir mağazada tehgahtar kadar maaş almanın imkansız olduğunu göreceksiniz.sürekli ezilmenin ne olduğunu anlayacaksınız. tamam baqzı arkadaşlar ben iyi bilirim iyi de çalışırım iyiyim diyebilir.ama bu birşeyi değiştirmeyecek.bu ucuz işçi alımından başka birşey değil.aslında mezun çok. özel universiteler de berbat etti daha da çoğalttı mezun sayısını.ee mezun az olsa işe almak için stajer arayacak hatta ben de daha iyi imkanlar var diye yalvaracaktı bürolar. çünki hiçbir avukat artık işi iyi iken veya 5- 10 yıllık olmuşken kendisi adliyelere gitmior veya icralarda uğraşmıyor veya çay temizlik işlerini yapmıyor. teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hukuk Fakültesi Öğrencileri! Hangi Üniversitedensiniz..? oguzhand0 Hukuk Lisans Eğitimi 723 24-03-2014 18:00
İstanbul Üniversitesi Öğrencileri Nerdesiniz? ncoban Hukuk Lisans Eğitimi 353 06-02-2010 01:21
İlamsız İcra Takibi Başlatabilmem İçin Neler Yapmalıyım, Alacağım İçin Nasıl Dava Aça ufukgenturkoglu Hukuk Soruları Arşivi 3 02-03-2002 00:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09218502 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.