|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
28-10-2010, 10:46 | #1 |
|
icranın geri bırakılması kararı ve İİK 71
Merhabalar,
İlk defa tecrübe ettiğim ve ne yapmam gereği konusunda kararsız kaldığım bir hususta yardımlarınızı rica ederim. Alacaklı vekili olarak, borçlu aleyhinde kambiyo ( çek ) takibi başlattık. Ancak takip sonrasında, dosyanın 6 aydır işlem görmemesi nedeni ile borçlu, zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasını talep etti, mahkeme de bunu tefhimle kabul etti. ( bu benim mantığımın alamadığı bir durum olmakla berabet, yapacak bişi kalmadı.. ) Şimdi alacaklı vekili olarak, " İLAMIN ZAMANAŞIMINA UĞRADIĞI İDDİASI MADDE 33a - Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zamanaşımının vâki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilâmın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder." 1. ) Yukarıdaki maddede geçen 7 gün içerisinde dava açmak hakkı, yalnızca o takipte ileri sürülen zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı iddiasına mı dayalı olarak yapılacak ? Diğer bir ifade ile, evet dosya 6 aydır işlem görmemiş, dolayısı ile bu anlamda zamanaşımı itirazı yerinde. 7 gün içerisinde dava açarak, bu durumun aksini mi iddia edeceğim yoksa asıl borcun zamanaşımı süresi olan 10 yılın dolmadığını mı iddia edeceğim? Bu anlamda açılacak dava, menfi tespit ( zamanaşımına uğramadığının tespiti ) mi olacak) 2. ) Bu sorunun cevabının " çeke dayalı takibin zamanaşımı " olduğu varsayımında, ben, örneğin fatura ya da sözleşmeye dayalı takip ya da alacak davası açabilecek miyim? 3. ) Temel soru, " icranın zamanaşımı nedeni ile geri bırakılması " kararı, alacağın zamanaşımına uğraması mı yoksa çeke dayalı takibin zamanaşımına ( çeke dayalı alacak açısından ) anlamına gelmektedir ? 4. ) Son olarak da, 7 günlük süre " kararın kesinleşmesinin alacaklıya tebliğinden itibaren " işleyecek denmektedir. Karar tefhim edildi. Ancak madde gereğince, tebligatın beklenmesi ya da temyize gidilirse de Yargıtay kararının beklenmesi gerekecek, değil mi? Biraz fazla oldu belki ama, kafamı çok bulandırdı bu iş. Çok teşekkür ederim. Madde 33/a - (Ek madde: 18/02/1965 - 538/18 md.) * İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.Madde 33/a - (Ek madde: 18/02/1965 - 538/18 md.) * İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. |
28-10-2010, 11:04 | #2 |
|
Sayın Eyinusruk;
Öncelikle daha önce böyle bir işle uğraştığım için yardımcı olmaya çalışayım. 1-Yedi gün içerisinde kullanabileceğiniz dava hakkı o takipte sürülen zamanaşımının dolup dolmadığı hususundadır. Takipte 6 ay süresince işlem yapmadı iseniz çeke dayalı kambiyo takibiniz zamanaşımına uğramıştır. Dava açar iseniz bu durumun aksini ispat etmek durumundasınız. Açılacak dava takibin zamanaşımına uğramadığına dair bir davadır. 2-Fatura yada sözleşmeye dayalı olarak genel hükümler çerçevesinde dava açma ve takip yapma hakkınız mevcuttur. Ancak bu alacağa karşılık almış olduğunuz çek konusunda itiraza maruz kalabilirsiniz. Yani borca karşılık çeki kabul etmiş durumunda kalabilirsiniz. 3-İcranın geri bırakılması kararı çeke dayalı kambiyo takibinin zamanaşımına uğradığı yönündedir. Kambiyo hukukuna özgü takip yolundan kaynaklanan haklarınızı kararın kesinleşmesinden itibaren kaybetmeniz anlamındadır. 4-Benim başıma gelen olayda karar temyiz edildi. İcra dairesi kararın kesinleşmesini bekledi. Karar kesinleşti ve geldi, dosya içerisindeki hacizler kaldırılarak dosya işlemden kaldırıldı. Benim size tavsiyem zamanaşımına uğrayan çeke ilişkin olarak 1 yıl içerisinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası açmanızdır. Böyle bir davada ispat yükü borçluya ait olacaktır. |
28-10-2010, 11:13 | #3 |
|
meslektaşıma katılıyorum artık kambiyo takibi açısından yapabileceğiniz birşey yoktur. 6 ayın dolmasından itibaren bir yıl içinde sebepsiz zenginleşme davası açmanız en yararlısı olacaktır.
|
28-10-2010, 11:14 | #4 |
|
Seri ve ayrıntılı yanıtınız için çok teşekkür ederim.
Ben, kararı temyiz etmek düşüncesindeyim. Dosyanın temyizde olduğu süre boyunca, seb. zng. davası açmak doğru bir karar olur mu, onu bilemedim. Bir de, icranın geri bırakılması kararı ile borçlu vekiline takdir edilecek vekalet ücreti her koşulda maktu olacak, değil mi ? Tekrar teşekkürler.. |
28-10-2010, 11:24 | #5 |
|
Kararı temyiz ediniz. Bu aşamada icra takibiniz devam edecektir. Tahsil etmek için biraz daha uğraşmak hususunda zaman kazanırsınız.
Sebepsiz zenginleşme davasına gelince kanun maddesine bakmak lazım. Tam emin olmamakla beraber 1 yıllık süre takibin zamanaşımına uğradığı kararının kesinleşmesinden itibaren başlıyor diye hatırlıyorum. Forumda bu konuya ilişkin bir çok tartışma olmuştu. Taktir edilen vekalet ücreti maktudur. |
28-10-2010, 11:35 | #6 |
|
yapılacak tek şey sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava. çünkü diğer türlü açacağınız bir alacak davasında zamanaşımı itirazıyle karşılaşırsınız. çünkü alacak çeke bağlanmış ve zamanaşımına uğramıştır. ancak sorun şurda... sebepsiz zenginleşmeye dayalı davayı açma süre ne kadar?
|
28-10-2010, 19:07 | #7 |
|
|
29-10-2010, 08:58 | #8 |
|
icranın geri bırakılmasına dair karar temyiz edildiğinde icra dosyasında uygulanabilmesi için kesinleşme beklenecek midir?
Geri bırakmaya dair karar verildiği anda uygulanmaya başlanmaz mı? |
29-10-2010, 10:22 | #9 |
|
Av.TALİH UYAR :ZAMANAŞIMI NEDENİYLE İCRANIN GERİ BIRAKILMASI
“Zamanaşımına dayanarak” icranın geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, t a k i p -itfa’da olduğu gibi- s o n b u l u r. Fakat, bunun için, alacaklının “İİK. mad. 33a/II’ye göre dava açıp açmayacağı” beklenmelidir. Bu nedenle, dava için, İİK. mad. 33a/II’de öngörülen sürenin sonuna kadar icra takibinin durdurulması (iptali) için, bu davanın sonucu beklenmelidir. Alacaklı bu davayı kaybederse ya da yedi gün içinde hiç dava açmazsa, o zaman icra takibi iptal edilmeli, eğer alacaklı bu davayı kazanırsa, duran icra takibine devam edilmelidir. İcra mahkemesinin “zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması”na ilişkin kararı-nın kesinleştiği hususunun kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde, alacaklı, genel mah-kemede “alacağın zamanaşımına uğramadığının tesbiti” için dava açabilir. “Menfi tesbit da-vası” niteliğindeki bu davayı açmazsa, “ilamın zamanaşımına uğradığı” hususu kesin hüküm (HUMK. mad. 237) teşkil eder (mad. 33a/II). |
29-10-2010, 20:22 | #10 |
|
paylaşımlarınız icin teşekkür ederim.
Bu durumda yapılacak iş, icranın geri bırakılması kararını temyiz etmek ve ardından da sbp.zng. davası ikame etmek olacak sanırım. Bu durumda da yine süre sıkıntısı olacak sanırım. Bu halde sb.zng. davası icin, takipte son işlem tarihi+6 ay + 1 yıl olarak mı değerlendirmek gerekecek sizce? |
30-10-2010, 01:07 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
|
30-10-2010, 02:11 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın eyinusruk, İnceleyiniz: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=48086 http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=33958 Saygılar... |
01-11-2010, 11:17 | #13 |
|
Kararı temyiz etmenin getireceği fayda da tartışmalı olmakla birlikte sorunuzun ilk bölümüyle ilgili olarak aşağıdaki linkin özellikle 9. mesajdan sonraki kısmını da inceleyebilirsiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...394#post314394 |
27-11-2010, 13:48 | #14 |
|
Kanaatimce borçlu vekilinin işlemi kural olarak süreyi kesmez icra geri bırakılır hacizler düşer istihkak iddiası da konusuz kalır. Ancak borçlu vekili ne gibi bir işlem yapmış merak ettim.
|
27-11-2010, 13:54 | #15 |
|
pardon borçlu vekili değil 3.sahıs vekili icra mahkemesinden haczedilen malların bir kısmının fazla alındığı iddiası ile dava açıp karar almış. bu kararı dosyaya sunarak fazla mallarını teslim almış .
dosya ihtiyati haciz kararı ile başladı ,esas takibe geçilerek kesinleşti. ihtiyati haciz kararının etkisi olur mu peki ? |
27-11-2010, 14:07 | #16 |
|
Sayın tangela,
İİK m.71: "...Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır." İİK m.33/a: " İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra tetkik mercii tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir..." TTK m.726: " Hamilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar..." TTK m.730: "Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da tatbik olunur: ...18. Müruruzamanın kesilmesine dair 662 ve 663 üncü maddeler..." TTK m.662: "Müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir." İstihkak davası, alacaklının icra takibi için yapacağı işlemleri engellemez ve TTK m.662'de düzenlenen müruruzamanın kesilmesine neden olan durumlardan biri de değildir. İhtiyati haciz kararı da tek başına (icra işlemi değildir ve) müruruzamanı kesen işlemlerden biri değildir. Karşılıksız Çek şikayeti ile ikame edilen ceza davası da zamanaşımını kesen sebeplerden değildir. Borçlunun, İcra Mahkemesine yapacağı şikayet ve itirazlar da zamanaşımını kesmez. Saygılar... |
27-11-2010, 15:14 | #17 |
|
bu konuda herhangi bir yargıtay kararı bulamadım .elinizde varsa ekleyebilirmisiniz ?
|
27-11-2010, 15:23 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın tangela, İnceleyiniz: http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=8663 ve konu hakkında: http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=1301 Saygılar... |
04-01-2012, 10:42 | #19 |
|
Sevgili arkadaşlar,
İcranın geri bırakılması ile ilgili olarak dayanak olarak sunulan pekçok yargıtay kararında temel olarak İİK.nun 71 ve 33/a maddesine atıf mevcuttur. İlamın zamanaşımına uğradığı iddiası: Madde 33/A - (EKLENMİŞ MADDE RGT: 06.03.1965 RG NO: 11946 KANUN NO: 538/18) (YÜR. TAR.: 06.06.1965) İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları (DEĞİŞİK İBARE RGT: 21.02.2004 RG NO: 25380 KANUN NO: 5092/11) (KOD 1) icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır. demekte İİK 71 ise Merciin karariyle takibin talik veya iptali: Madde 71 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 06.03.1965 RG NO: 11946 KANUN NO: 538/42) (YÜR. TAR.: 06.06.1965) (KOD 2) (KOD 1) Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman (DEĞİŞİK İBARE RGT: 21.02.2004 RG NO: 25380 KANUN NO: 5092/11) (KOD 3) icra mahkemesinden istiyebilir. Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33a. maddesi hükmü kıyasen uygulanır. hükmüne yer vermektedir. İİK nun 71. maddesine göre icra takibinin kesinleşmesinden sonraki evrede borcun zamanaşımına uğradığı iddiası İİK.nun 33/a maddesine dayanacaktır. İİK.nun 33/a maddesinin daha ilk cümlesi "İlamın zamanaşımına uğradığı..." ifadesi ile başlamakta ve bu madde ilamlar ile ilgili olduğu net olarak anlaşılmaktadır. Çeke dayalı icra takibinin ilam icrası olmadığı çok iyi bilinmesine rağmen, Yargıtayın'ın bu yönde verdiği kararların hatalı olduğunu ve bu maddelere dayalı karar verilmesinin mümkün olmadığını düşünüyorum. Saygılarımla. |
21-09-2012, 10:17 | #20 |
|
Benzer durumda (2009 yılında) dosya üzerinden (gıyabımızda) icranın geri bırakılması kararı verildi. Sonrasında bu karar tarafımıza tebliğ edilmeden borçlu öldü. Biz de takibe devam ediyoruz. Veraset ilamı, izale-i şuyu vs. davalar açtık ölen borçlunun yerine.
Halen kesinleşmemiş icranın geri bırakılması kararını düşürme gibi bi şansımız yok mu acaba? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
icranın geri bırakılması | ALAMUT | Meslektaşların Soruları | 11 | 03-03-2012 13:29 |
icranın geri bırakılması ve satış talebi | eyinusruk | Meslektaşların Soruları | 2 | 21-04-2010 19:05 |
Zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılması kararının çek şikayetine etkisi | hukukav | Meslektaşların Soruları | 5 | 12-12-2009 13:43 |
Karşılıksız çek şikayeti- icranın geri bırakılması | av.barisdalgic | Meslektaşların Soruları | 1 | 12-11-2009 10:20 |
icranın geri bırakılması ne işe yarar | eke | Meslektaşların Soruları | 1 | 22-11-2008 21:54 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |