|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
15-01-2011, 22:07 | #1 |
|
sanık ve müdafi yokluğunda 7 günlük yasal süresi içinde ibaresinde temyiz süresi
Saygıdeğer üstadlar, size bir sorum olacak.
Ağır ceza mahkemesince sanık aleyhine verilen bir hüküm mevcut. Ancak hüküm sanığın ve müdafiinin yokuluğunda verilmiş. Kalem müdüründen duyduğuma göre bu gibi durumlarda Yargıtay, kararın sonunda 'tebliğden itibaren geçerli olmak üzere 7 gün' ibaresini arıyormuş. Aksi şekilde kurulan hükmü birkaç kez bozmuş. Söz konusu kararda ise böyle bir ibare yok. "sanık ve müdafi yokluğunda 7 günlük yasal süresi içinde Yargıtaya temyiz yolu açık olmak üzere..." diye yazılmış. Sizce bu durumda gerekçeli karar tebliğ edilmiş olsa bile temyiz süresi ne zaman başlar? Yargıtayın, böyle bir sebepten kararı bozması mümkün müdür? Bu konu ile ilgili Yargıtay kararına rastlayan varsa ve yardımcı olursa çok sevinirim. İlginiz için teşekkürler... |
15-01-2011, 22:21 | #2 |
|
Her şeyden önce tebliğ üzerine 7 gün içinde temyiz edilmelidir. Yargıtay'ın aradığı, 7 günlük süreden sonra temyiz edilirse,'tebliğden itibaren geçerli olmak üzere 7 gün' ibaresi olmadığından temyizin süresinde olduğunun kabulü yönünde olmalıdır. Bu durum zaten Anayasa'nın 40. maddesinin bir uygulamasıdır. Zira; Anayasa Madde 40 (Ek fıkra: 03/10/2001 - 4709 S.K./16. md.) Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.
|
16-01-2011, 08:59 | #3 |
|
T.C.
YARGITAY 7. Ceza Dairesi Y A R G I T A Y İ L A M I Esas No : 2010/6980 Karar No : 2010/8587 Tebliğname No: 7 - 2010/130350 İNCELENEN KARARIN; MAHKEMESİ : Mersin 1.Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 6/06/2005 NUMARASI : 2005/159 SANIK : Ahmet BİÇER SUÇ : Kaçakçılık HÜKÜM : Hükümlülüğüne ve müsadereye TEMYİZ EDEN : Sanık müdafii TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE: Bozma, ortadan kaldırma Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Temyiz süresine ilişkin eski hale getirme talebi ile birlikte hükmün temyizi niteliğindeki istemlere yönelik inceleme görevi 5271 sayılı CMK.nun 42. maddesi uyarınca Yargıtay’a ait bulunduğundan, Av. Yurdagül Gündoğan’ın temyiz talebi ile birlikte eski hale getirme istemi üzerine, eski hale getirme isteminin reddine dair Mersin 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 26.3.2010 gün ve 2004/283-2005/159 sayılı kararı ile, Av.Yurdagül Gündoğan ve Av.Şevket Çamlı’nın bu karara yönelik itirazlarının reddine ilişkin Mersin 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 29.4.2010 gün ve 2010/309 Değişik İş sayılı kararı yok hükmünde bulunduğundan, sanığın mahkümiyetine ilişkin Mersin 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 6.6.2005 gün ve 2004/283 - 2005/159 sayılı kararına yönelik olarak; 1-Sanık vekili Av.Yurdagül Gündoğan’ın temyizine göre yapılan incelemede; 12.11.2009 günlü vekaletname belirli işler için verilen özel vekaletname olup, bu işlemler dışındaki konular için yetki içermediğinden, eski hale getirme ve temyiz isteğinin 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2-Sanık müdafii Av.Şevket Çamlı’nın 12.4.2010 günlü dilekçesinin temyiz niteliğinde bulunduğu ve hükümde temyiz süresinin başlangıcı ve temyiz yönteminin gösterilmemesi nedeniyle temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Suç tarihi olan 25.5.2000 günü itibariyle temyiz inceleme gününde, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe hükümler içeren 765 sayılı TCK.nun 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresi dolduğundan hükmün istem gibi BOZULMASINA, anılan maddeler uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ORTADAN KALDIRILMASINA, dava konusu eşya ve nakil aracı yönüyle dairemizin 7.10.2009 gün ve 2006/5473-2009/10208 sayılı ilamı ile karar verilmiş olduğundan, yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına, kararın niteliğine göre infazın durdurulmasına, sanığın bihakkın tahliyesine, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse telle salıverilmesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 15.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
16-01-2011, 19:12 | #4 |
|
bilgiler için teşekkürler. gerekçeli kararı tebliğ almamın üzerinden 1 ay geçmiş olduğunu da hatırlatırım. yine de bu gerekçelere dayanmam mümkün müdür?
|
16-01-2011, 19:34 | #5 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşım, kanımca hüküm fıkrasında bir eksiklik söz konusu, fakat sizin buna karşın tebliğden itibaren 7 gün içinde temyiz layihası vermeniz ve hem esasi açıdan ve hem de hüküm fıkrasında olduğu gibi usuli temyiz itirazlarınızı ileri sürmeniz iyi ve güvenceli olurdu. Fakat siz bu durumda da hiçbir şey yapmayacak değildiniz tabii olarak. Mahkemeye yine temyiz layihası veriniz. Temyiz dilekçenizde, hüküm fıkrasında temyiz yoluna başvuru süresinin işlemeye başlayacağı tarih gösterilmediğinden bahisle bu durumun CMK.232/6 hükmüne aykırı olduğunu; süre işlemeye başlamadığından temyiz dilekçenizin süresinde olduğunun kabulü istemi ile birlikte temyiz layihası veriniz. (Diye öneriyorum.) Saygılarımla.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
temyiz harç oranı, süre tutum dilekçesi ve temyiz süresi... | burakkoca | Meslektaşların Soruları | 11 | 02-10-2014 16:30 |
Boşanma , temyiz, temyiz edildikten sonra temyizden feragat | Av. İlhan SALBAŞ | Meslektaşların Soruları | 6 | 22-06-2010 09:02 |
Kararın Temyiz Edilmiş Sayıldığı Tarih - Temyiz Edenin Kusurunun Bulunmaması | halit pamuk | Meslektaşların Soruları | 10 | 25-11-2009 08:46 |
temyiz sınırının altında kalan faiz miktarı temyiz edilebilir mi? | avukat aktaş | Meslektaşların Soruları | 2 | 13-05-2009 14:13 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |