|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
30-01-2008, 16:04 | #1 |
|
borçlu anonim şirket ortağı
Merhaba;
Anonim şirketin kamu borcundan ötürü söz konusu borçlu şirketin yönetim kurulu başkanı da olan ortaklarından birinin başka bir şirketteki hissesine devlet el koyabilir mi? |
30-01-2008, 18:20 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
TTK'nın 317.maddesi uyarınca anonim şirket yönetim kurulu tarafından idare ve temsil olunur.Dolayısıyla yönetim kurulu üyeleri şirket tüzel kişiliğinin kanuni temsilcisidirler.Bu durumda temsil yetkisine haiz olan yönetim kurulu üyeleri kamu borçlarından sınırsız sorumludurlar. Temsil yetkisinden yoksun y.kurulu üyeleri bu sorumluluğun kapsamı dışındadır.Ayrıca Yönetim kurulu üyeleri ancak görevli oldukları döneme ait kamu borçlarından dolayı sorumludurlar.Sorumlular ancak kusursuz olduklarını ispat etmek suretiyle sorumluluktan kurtulabilirler... Bir de bu sorumluluk ikinci derecedir Yani ancak AŞ malvarlığından alınamayan veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan alacaklar için Yönetim Kurulu üyelerine başvurulabilir. Tüm bu şartlar dahilinde Devlet yönetim Kurulu üyesi(başkanı) ortağın başka bir şirketteki hissesine el koyabilir.... |
31-01-2008, 14:36 | #3 |
|
Merhabalar,
Av. Sertan meslektaşımın söylediklerine tamamen katılıyorum. 6183 sayılı AATUHK'nun mükerrer 35. maddesi ve 213 sayılı VUK'nun 10 maddesi gereğince tüzel kişilerin kanuni temsilcileri, şirketten tahsil edilemeyen kamu borcundan şahsi olarak sorumludurlar. Bu nedenle şahsi mallarına el konulabilir. İyi çalışmalar T.C. DANIŞTAY DAIRE 4 Esas No. 2002/2824 Karar No. 2003/1790 Tarihi 25.06.2003 213-VERGİ USUL KANUNU ( VUK )/10 6183-AMME ALACAKLARININ TAHSIL USULÜ HAKKINDA KANUN ( AATUHK )/M.35 YÖNETİCİLERİNİN İFLAS EDEN ŞİRKETİN ÖDENMEYEN VERGİ BORÇLARINDAN SORUMLULUĞU KAMU ALACAĞI ÖZET İFLAS EDEN ŞİRKETİN ÖDENMEYEN VERGİ BORÇLARININ ŞİRKET YÖNETİCİLERİNDEN TAHSİLİ YOLUNA GİDİLEBİLMESİ İÇİN ÖNCELİKLE ALACAĞIN ŞİRKETTEN TAHSİLİNE ÇALIŞILMASI GEREKİR. OYSA ÖDEME EMİRLERİ İÇERİĞİNDEN YER ALAN ALACAKLAR NEDENİYLE İFLAS MASASINA MÜRACAAT EDİLMEDİĞİ, BU DURUMDA VERGİ BORÇLARININ ŞİRKET MALVARLIĞINDAN ALINAMADIĞINDAN SÖZEDİLEMEYECEĞİ GEREKÇESİYLE ÖDEME EMİRLERİNİN İPTALİ DOĞRUDUR İSTEMİN ÖZETİ : ... Anonim Şirketi'nin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla yönetim kurulu üyesi sıfatıyla davacı adına ödeme emirleri düzenlenip tebliğ edilmiştir. ... Vergi Mahkemesinin 26.3.2002 günlü ve E: 2001/1741-K: 2002/778 sayılı kararıyla; olayda ... Asliye Ticaret Mahkemesinin kararıyla şirketin iflasına karar verildiği, davalı İdarece, ödeme emirlerine konu alacaklar için iflas idaresine müracaat edilmediği ve alacakların iflas masasına kaydının yaptırılmadığı, sözkonusu kamu alacağının şirketten tahsiline olanak bulunmadığı belirtilerek davacı adına ödeme emri düzenlendiğinin anlaşıldığı, ancak ödenmeyen vergi borçlarının şirket yöneticilerinden tahsili yoluna gidilebilmesi için öncelikle alacağın şirketten tahsiline çalışılması gerektiği oysa ödeme emirleri içeriğinden yer alan alacakların nedeniyle iflas masasına müracaat edilmediği, bu durumda vergi borçlarının şirket malvarlığından alınamadığından sözedilemeyeceği gerekçesiyle ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir. Davalı İdare; davacı şirketin iflasına karar verilip aciz belgesi düzenlendiği ve iflasın kapanmasına karar verildiğini, dolayısıyla şirketten tahsiline olanak kalmayan borçlar nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10 uncu maddesi ile 6183 sayılı Yasanın mükerrer 35 inci maddesi uyarınca davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir. TETKİK HAKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. DANIŞTAY SAVCISI ...'NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir. Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü: KARAR : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. SONUÇ : Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 25.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
31-01-2008, 15:24 | #4 |
|
Yine konu ile alakalı bir soruyu da ayrı başlık açmadan buradan sormak istiyorum...
Ltd ortağının şirketin kamu borcundan sorumluluğu hissesi oranında olan sınırsız sorumluluk.... Örneğin 5000 YTL sermayeli bir limited şirkette 1000 YTL iştirakte bulunan yani yüzde 20 ortaklık payı olan bir ortağın, şirketin vergi dairesine olan 500.000 YTL tutarındaki borcundan kaynaklanan sorumluluğu borcun yüzde 20’si olan 100.000 YTL olacaktır... AŞ 'yi temsile yetkili yönetim kurulu üyesinin de sorumluluğu sınırsız....Fakat burada da ltd ortağında olduğu gibi hissesi oranında mı ?yoksa borcun tamamı için mi?Yukarıdaki örnekten gidecek olursak 500,000 YTL'lik şirket kamu borcunun tamamından mı sorumlu yoksa yine hissesi oranın da mı sorumluluk söz konusu? |
31-01-2008, 15:33 | #5 |
|
Yardımcı olan tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim.Ancak şunu hala tam olarak anlayabilmiş değilim;
A.Ş.'nin yönetim kurulu üyesi olan ve dolayısıyla kamu borcundan ötürü sınırsız sorumlu ortağın aynı zamanda farklı bir limited şirkette hissesi var ise devlet her türlü şahsi mal varlığına el atabileceğinden ötürü limited şirketteki tüm hissesine el atabilir mi yoksa limited şirkette kamu borcundan ötürü sermaye hissesi oranında sorumluluk olacağından ancak borcun sermaye hissesi kadarına mı el atabilir? |
31-01-2008, 15:38 | #6 |
|
Bence tamamından sorumlu olurlar. Çünkü Ltd şirket ortaklarının sorumluluğunu düzenleyen 35. maddede, açıkça hisseleri oranında sorumlu olunacağını belirtmiş ancak kanuni temsilcilerin sorumluluğunu düzenleyen mükerrer 35. madde de böyle bir sınır yok.
|
31-01-2008, 15:44 | #7 |
|
Sayın avukar erdoğan, az önceki yanıtım Av. sertan'ın sorusu içindi.
Sizin sorunuza gelince; A.Ş. nin borcundan dolayı, sorumlu olan şahsın (eğer hisse değeri borcu aşmıyorsa) LTD şirketteki hissesinin tamamına el konulabilir. |
31-01-2008, 17:31 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Rahşan Hanım düşündüğüm gibi...cevabınız için teşekkürler ....kanun maddeleri bu konuda bir sınırlama getirmemiş....böyle bir sınırlama yok...yani maddeye bakacak olursak kamu borcunun tamamınından şahsen sorumlu....yalnız konu ile ilgili kaynaklarda bu husus açıkça ifade edilmiyor.... Anlaşılan Devlet alacağının tahsilini her türlü şekilde garantiye almış...ancak imaj herşey sorumluluk hiç bir şey denebiliyorsa AŞ'de yönetim kurulu üyesi olunabilir....Tabi sorumluluğun vergiden de sorumlu murahhas müdüre bırakılmış olması böylelikle sorumluluktan kurtulmak mümkün.... Sayın Avukat erdoğanın sorusuna gelecek olursak kannatimde AŞ yönetim kurulu üyeliği sebebiyle başka bir şirketteki bu şirket LTD de olsa hissesinin tamamına el konulabilecektir....(AŞ borcunu karşılayacak miktar kadar)Sonuçta LTD deki tüm hissesi AŞ yönetim kurulu üyesinin malvarlığı..... ve AŞ'den kaynaklanan bir Kamu borcu... |
31-01-2008, 18:30 | #9 |
|
Sayın Erdoğan,
Sorunuz büyük ölçüde cevaplanmış ancak, Sayın AV.SERTANn dikkat çektiği üzere, kamu alacağının takip ve tahsili için, "kanuni temsilci"ye gidilebilmesi için, vergi dairesinin şirketin mal varlığından kamu alacağını alamayacğının ortaya çıktığını kanıtlaması gerekir. Bu kanıtlardan birisi de şirket hakkında düzenlenmesi gereken aciz belgesidir. Öncelikle, böyle bir belge düzenlenmiş midir, onun araştırılması gerekir. Pratikte idare bu belgeyi düzenlemeyi gerektiren işlemleri tamamlamadan ve hukuksal süreci yeterince takip etmeden, kanuni temsilciye gitmektedir. Bu durumda 7 gün içinde ihtiyati hacze karşı, takibin iptali konulu dava açmak gerekir. Öte yandan AŞ. den tahsili yolundaki süreci idare hukuksal olarak doğru tamamladı ise; Sorunuzdaki gibi, kanuni temsilci tüm mal varlığıyla sorumlu olduğundan, diğer limited şirketteki hissesinin (borca yetecek miktarla sınırlı olmak üzere) tamamına haciz uygulayabilir. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Limited Şirketin İşlettiği Bir İşletmeye Şirket Ortağı Olmadan Ortak Olunur Mu? | avukat2007 | Meslektaşların Soruları | 11 | 19-01-2016 14:51 |
Adşi Şirket ortağı olan tüzel kişilerin kar payının şahsi borçları nedeni ile haczi" | av.ayselyildiz | Meslektaşların Soruları | 1 | 23-04-2007 19:16 |
Müflis Şirket Ortağı | ad-hoc | Meslektaşların Soruları | 4 | 04-04-2007 10:43 |
Limited Şirket ortağı ile yapılan harici sözleşme | Noyan Yiğit | Meslektaşların Soruları | 4 | 02-03-2007 16:05 |
Borçlu Müvekkilin Limited Şirket Ortağı Olmasının Sakıncaları | çınar | Meslektaşların Soruları | 2 | 17-01-2007 15:32 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |