|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
10-01-2011, 12:51 | #1 |
|
Serbest Meslek Makbuzu
Buradan Serbest Meslek Makbuzu hakkında net ve somut bilgisi olan mesletaşlarıma sesleniyorum.Lütfen aşağıdaki sorularımı net cümlelerle cevaplayınız.
1)Bir icra dosyasının tahsil edildiğini varsayalım.Müvekkilin dışında resmi vek.ücreti için borçluya da makbuz kesecek miyiz? 2)Kesilen makbuza sadece aldığımız ücretimi yazacağız, yoksa kdv stopaj hesaplayıp ayrıntılarıyla mı yazacağız? Muhasebecimin prosedürle ilgili hataları yüzünden vergi dairesiyle ilgili sıkıntılı günler yaşadım.Serbest Meslek Makbuzlarında olması gereken her neyse harfiyen uygulamak istiyorum.'Bence' şeklinde yorum yapmadan açık ve net doğruları yazarsanız minnettar olacağım..Çünkü muhasebeci dahil bu konunun bir bileni yok.Allah'a emanet yapıyoruz bu işleri.. Şimdiden teşekkür ederim.İyi çalışmalar... |
11-01-2011, 13:47 | #2 |
|
Borçluya yükletilen icra vekalet ücreti için borçlu adına serbest meslek makbuzu keseceksiniz. Bu makbuzda stopaj kesme yükümlülüğünüz yok. Vekalet ücretlerine KDV dahil olduğundan elinize geçen net rakam içindeki KDV.yi hesaplamanız gerekiyor. Normalde tahsil ettiğimiz karşı vekalet ücrete KDV dahil olarak kesiyoruz. Bunun içinden %18 KDV oranını muhasebecimiz hesaplıyor.
Kendi müvekkilinizden aldığınız vekalet ücretine de ayrı makbuz kesmeniz gerekiyor. Bu halde vergi yükümlüsü ile stopajlı makbuz kesmeniz gerekmektedir. |
11-01-2011, 14:15 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Bundan emin misiniz? Sanmıyorum. KTVÜ için düzenlenen SMM nin ilgilisi stopaj yükümlüsü ise, kesilecek KTVÜ makbuzunun da stopajlı olması gerekir. Ben bu şekilde kestiğim stopajlı KTVÜ SMM leri için, hiç üşenmeden her defasında ilgili borçluya iadeli taahhütlü gönderiyle makbuzumu gönderir ve gönderimi belgelerim. Aksi halde karşı taraf makbuzunuzu defterine işlemez ve stopajı da ödemezse; yıl sonunda her iki taraf da incelemeye girer. Neden? Çükü sizin yıl sonunda gelir vergisinden düştüğünüz o makbuz kalemine ait stopajı; esasen düşmeye hakkınız yoktur, çünkü karşı taraf ödememiştir. Bunun sizin hatanız olmaması için; makbuzunuzu gönderdiğinizi belgelemeniz gerekir. Bundan sonrası artık karşı tarafın konusu. Makbuzuysa sizi yanıtlayan diğer meslektaşımın da belirttiği gibi KDV dahil olarak kesiyorsunuz. Sözgelimi 180.-TL KTVÜ için brüt kısmına bu tutarı yazıp; KDV kısmına "Dahil" ibaresini ekliyorsunuz. Defterinize işlerken de hesaplaması basit, muhasebecinize sormanıza gerek yok: 180.-TL / 1,18 = 152,54.-TL Defterde ilk sütuna, 180.TL- 152, 54.-TL= 27,46.-TL de KDV sütununa. Stopajlı ise ayrıntılı olarak döküm yapıyorsunuz. Brüt kısmına 180.-TL, devamındaki %18 KDV ile %20 stopajı da brüt üzerinden hesaplıyorsunuz. Bu arada ben uzun yıllardır karşı taraf vekalet ücretleri için SMM düzenliyorum. Sizin de gecikmeksizin düzenlemenizde fayda var. Her ne kadar bu konu bir türlü netliğe kavuşturulamamış ise de; vergi dairesiyle sıkıntıya düşmenize değmez. Ki bence de KTVÜ bir serbest meslek geliridir. Ödeyen müvekkilim değilse de; serbest meslek faaliyetim nedeniyle elde ettiğim bir kalemdir, düşüncesiyle. Saygılarımla... |
11-01-2011, 14:55 | #4 |
|
1-Kanuni İcra ve (ilam vekalet ücreti varsa) ilam vekalet ücretleri için borçluya ya da müvekkilinize makbuz kesme zorunluluğunuz var.Maliye açısından makbuz kesmiş olmanız yeterli, alacaklı ya da borçluya kesmiş olmanıza Maliye karışmıyor.Ben, kanuni vekalet ücreti ödemesi borçlu tarafından yapıldığından parayı tahsil ettiğim tarih itibariyle borçlu tarafa makbuzu kesip, borçlu stopaja tabi ise makbuzu iadeli taahhütlü adresine gönderiyorum, değil ise makbuz örneğini talep ile icra dosyasına takıyorum.
2-Makbuzu detaylı keseceksiniz, yasa dairesinde stopaj+KDV ücrete tabi olacak şekilde makbuzunu düzenleyeceksiniz. |
11-01-2011, 15:01 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Kesinlikle katılmıyorum. Her iki yana da SMM düzenlemeniz gerekir. Müvekkilden aldığınız ücret zaten serbest meslek geliridir, KTVÜ ise serbest meslek geliri olduğunu kabullendiğimiz. Nihayetinde her ikisi de avukatlık faaliyetimiz nedeniyle elde ettğimiz birer GELİR'dir. Her türlü gelirin de vergilendirilmesi -Ne yazık ki... Ne yazık kiden kastım; son derece fahiş olduğuna inandığım oranlar nedeniyledir- gerekir. Ama tavsiyenizdeki gibi birine kes, diğerine kesme, sorun gidermeye değil; açıkça sorun doğurmaya elverişli. Saygılarımla |
11-01-2011, 17:08 | #6 |
|
Eğer karşı vekalet ücreti icra dairesine ödenmiş ve kaynaktan stopaj tevfikatı yapılmamış ise stopajlı makbuz kesme zorunluluğu yoktur. Burada öenmli olan KDV ve elde edilen hasılatın avukat tarafından yıllık beyannameye dahil edilmesidir.
Konu ile ilgili, Maliye Bakanlığı’nca 23 Şubat 2006 tarih, 26089 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 356 Seri Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği sonrası Gelir İdaresi Başkanlığı-İstanbul Vergi Dairesi başkanlığı’nın Adalet Komisyonu Başkanlığı ve Başsavcılıklara göndermiş bulunduğu, 23.03.2006 tarih, 4994 sayılı yazıları bulunmaktadır. Daha sonra, Danıştay 4. Dairesi, E. 2006/2026 sayılı dosya kapsamında 20.6.2006 tarihli ara kararı ile 356 Seri Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin konumuza ilişkin (B) maddesinin yürütülmesini durdurmuştur. Nihayet, Maliye bakanlığı’nca 11.09.2007 tarih, 26089 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 375 Seri Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile eleştiri konusu olan ve yürütmenin durdurulmasına neden olan husus yeniden düzenlenmiş bulunmaktadır. Yukarıdaki düzenlemeler dışında ayrıca, Gelir İdaresi Başkanlığı-İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı-Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü’nün 11.04.2008 tarihli özelgesi de, konunun tamamına önemli bir açıklama ve çözüm getirmiş bulunmaktadır. VUK nun 375 Seri Nolu Genel Tebliği ile Getirilen Son Düzenleme Maliye bakanlığı’nca 11.09.2007 tarih, 26640 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 375 Seri Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile İcra Dairelerince Alacaklı Taraf Avukatına Ödenmesine Karar Verilen Vekalet Ücretlerinin Belgelendirilmesi başlıklı bölümü aşağıdaki şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır. İcra dairelerince borçludan alınarak, müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin belgelendirilmesine ilişkin usul ve esaslar 356 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmıştı. Anılan düzenlemeyle ilgili verilen yargı kararları gözönüne alınarak, söz konusu belgelendirme işleminin aşağıdaki şekilde yapılması uygun görülmüştür. İcra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenecek olup, bir nüshası ödemeyi yapan memura verilecek; makbuzun avukatta kalan nüshasına ise icra dairesince ödemenin yapılmış olduğuna dair bir şerh düşülmesi ve ödemeyi yapan memur tarafından imzalanması şartı aranmayacaktır. 4. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın Konu Hakkında Verdiği Son Özelgesi Maliye Bakanlığı’nın, yukarıda bahsedilen genel tebliğleri kadar, Gelir İdaresi Başkanlığı-İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı-Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü’nün 11.04.2008 tarihli ve KDV.MUK.B.07.1.GİB.4.34.17.01.3476 sayılı Avukatlık Ücreti konulu, aşağıdaki özelgesi de konunun tamamına önemli bir açıklama ve çözüm getirmiş bulunmaktadır “193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65'inci maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır." hükmü yer almıştır. Avukatlık Kanununun 164 ile 166'ncı maddelerinde, avukatlık ücreti tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet ücreti ile, dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olmak üzere iki ayrı vekalet ücretinden söz edilmektedir. 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı Kanunla değişik 164'üncü maddesinin son fıkrasında, "... Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez." denilmiştir. Aynı Kanunun 168'inci maddesinin 3'üncü fıkrasında, "Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.", 169.'ncu maddesinde ise "Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz." denilmektedir. Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı/alacaklı taraf avukatına ödenen vekalet ücreti; a) Mahkeme veya icra veznesinin düzenlediği makbuz imzalanarak nakden, b) Bizzat karşı/borçlu tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini elden (nakden) veya banka havalesi ile ödemesi, c) Mahkeme veya icra dairesinin, yargılama giderleri ile birlikte davayı kazanan müvekkile herhangi bir şekilde ödeme yapması ve müvekkilin de karşı/borçlu taraftan alınan vekalet ücretini avukata ödemesi, şekillerinde tahsil edilebilmektedir. Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Buna göre, dava sonunda mahkeme ilamına göre veya icra takibi sonucu verilen kararla avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenilecek vekalet ücretinin Gelir Vergisi Kanununun 65 ve 66'ncı maddelerine göre serbest meslek erbabı olan avukatlara ödenmesi halinde, Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesi ve 2006/11449 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca sorumlularca % 20 nispetinde gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekir. Diğer taraftan, karşı taraf aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti ödemelerinin doğrudan avukatlara değil de icra müdürlüklerine yapıldığı durumda, icra müdürlüklerine ödeme yapıldığı sırada ödemeyi yapan borçlu tarafından vekâlet ücreti ödemesinden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Söz konusu vekâlet ücreti ödemesi yapan borçlunun Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesinde sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişilerden olmaması veya herhangi bir sebeple tevkifat yapılmadan icra dairesine ödemede bulunulması halinde, elde edilen serbest meslek kazancı avukat tarafından verilen yıllık beyannamede vergilendirilecektir. Davayı kaybeden tarafından, mahkeme ilamına göre veya icra takibi sonucu karşı taraf avukatına ödenmesine karar verilen vekalet ücretinin avukat dışında alacaklı tarafa vekalet eden üçüncü bir kişiye nakden ödenmesi durumunda; bu vekalet alacağın tahsiline yönelik olduğundan, ödeme yapan tarafın Gelir Vergisi Kanunu'nun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişilerden olması halinde yapılan vekalet ücreti ödemesi üzerinden gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekir. Ancak, vekalet ücretini ödeyen karşı tarafın ödeme esnasında stopaj yapmaması durumunda elde edilen hasılatın avukat tarafından yıllık beyannameye dahil edileceği tabiidir. Davayı kaybeden tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini alacaklı tarafa doğrudan nakden ödemesi halinde, alacaklıyı temsil eden avukatın ücretli olmaması kaydıyla, ödeme yapan tarafın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında sayılan kişilerden olması halinde, yapılan vekâlet ücreti ödemesi üzerinden gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekir. Diğer taraftan, alacaklı taraf Avukatına ödenmesine karar verilen vekâlet ücretinin ne şekilde belgelendirilmesi gerektiğine ilişkin olarak, 23.02.2006 tarih ve 26089 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 356 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde "... îcra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az 2 nüsha serbest meslek.makbuzu düzenlenecek ve makbuzun avukatta kalan nüshasına da icra dairesince ödemenin yapılmış olduğuna dair bir şerh düşülerek, ödemeyi yapan memur tarafından (sicil numarası da yazılarak) imzalanacaktır.... " şeklinde düzenlenmişken 11.09.2007 tarih ve 26640 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 375 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile " İcra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenecek olup, bir nüshası ödemeyi yapan memura verilecek; makbuzun avukatta kalan nüshasına ise icra dairesince ödemenin yapılmış olduğuna dair bir şerh düşülmesi ve ödemeyi yapan memur tarafından imzalanması şartı aranmayacaktır." şeklinde düzenlenmiştir. Mahkeme kararı gereğince veya icra kanalı ile avukata ödenen vekalet ücreti serbest meslek faaliyeti kapsamında katma değer vergisine tabi olup, avukat tarafından düzenlenecek serbest meslek makbuzunda ayrıca katma değer vergisi hesaplanacaktır. Ancak, mahkeme kararında "KDV hariç" şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde vekalet ücretine katma değer vergisi dahil kabul edilecek ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle tespit edilen katma değer vergisi avukat tarafından düzenlenecek serbest meslek makbuzunda gösterilecektir. Öte yandan, mahkemelerce hükmolunan vekalet ücreti ödemelerinin davayı kazanan gelir yada kurumlar vergisi mükellefi olan işverenlere yapılması ve yapılan bu ödemenin Gelir Vergisi Kanunu uyarınca ticari ya da serbest meslek faaliyet kapsamında olması halinde ödeme katma değer vergisine tabi olacak, mahkeme kararında "KDV hariç " ya da "KDV dahil" ibaresinin yer alıp almadığı dikkate alınarak yukarıdaki açıklamalara göre işlem yapılacaktır. Ayrıca, avukatın davayı kazanan tarafın ücretlisi olması halinde, ticari veya serbest meslek kazancı kapsamında borçludan tahsil edilen vekalet ücreti, Gelir Vergisi Kanununun 61, 94 ve 103 üncü maddeleri kapsamında ücret olarak avukata ödenecektir.”denilmektedir. Sonuç: 356 Seri No.lu VUK Genel Tebliği ile ile getirilen, daha sonra Danıştay tarafından iptal edilen ve boşluğu doldurmak için daha sonra 375 Seri Nolu VUK Genel tebliği ile getirilen düzenleme daha çok İcra Dairelerince Alacaklı Taraf Avukatına Ödenmesine Karar Verilen Vekalet Ücretlerinin Belgelendirilmesi konusunu içermektedir ve son düzenleme de yerindedir. Getirilen son düzenleme özetle; “avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenecek olup, bir nüshası ödemeyi yapan memura verilecek; makbuzun avukatta kalan nüshasına ise icra dairesince ödemenin yapılmış olduğuna dair bir şerh düşülmesi ve ödemeyi yapan memur tarafından imzalanması şartı aranmayacaktır” şeklindedir. Ancak, konunun ayrıca KDV ve Stopaj boyutu da bulunmaktadır. Bu konuda da tebliğlerdeki açıklamaların yetersizliğine karşılık, yukarıda yer verilen Özelge ile yeterli açıklamaların getirildiği düşüncesindeyiz. Şöyleki; A. Stopaj Yönünden: • Buna göre, dava sonunda mahkeme ilamına göre veya icra takibi sonucu verilen kararla avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenilecek vekalet ücretinin Gelir Vergisi Kanununun 65 ve 66'ncı maddelerine göre serbest meslek erbabı olan avukatlara ödenmesi halinde, Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesi ve 2006/11449 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca sorumlularca % 20 nispetinde gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekir. • Diğer taraftan, karşı taraf aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti ödemelerinin doğrudan avukatlara değil de icra müdürlüklerine yapıldığı durumda, icra müdürlüklerine ödeme yapıldığı sırada ödemeyi yapan borçlu tarafından vekâlet ücreti ödemesinden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. • Söz konusu vekâlet ücreti ödemesi yapan borçlunun Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesinde sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişilerden olmaması veya herhangi bir sebeple tevkifat yapılmadan icra dairesine ödemede bulunulması halinde, elde edilen serbest meslek kazancı avukat tarafından verilen yıllık beyannamede vergilendirilecektir. • Davayı kaybeden tarafından, mahkeme ilamına göre veya icra takibi sonucu karşı taraf avukatına ödenmesine karar verilen vekalet ücretinin avukat dışında alacaklı tarafa vekalet eden üçüncü bir kişiye nakden ödenmesi durumunda; bu vekalet alacağın tahsiline yönelik olduğundan, ödeme yapan tarafın Gelir Vergisi Kanunu'nun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişilerden olması halinde yapılan vekalet ücreti ödemesi üzerinden gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekir. • Ancak, vekalet ücretini ödeyen karşı tarafın ödeme esnasında stopaj yapmaması durumunda elde edilen hasılatın avukat tarafından yıllık beyannameye dahil edileceği tabiidir. • Davayı kaybeden tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini alacaklı tarafa doğrudan nakden ödemesi halinde, alacaklıyı temsil eden avukatın ücretli olmaması kaydıyla, ödeme yapan tarafın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında sayılan kişilerden olması halinde, yapılan vekâlet ücreti ödemesi üzerinden gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekir. B. KDV Yönünden: • Mahkeme kararı gereğince veya icra kanalı ile avukata ödenen vekalet ücreti serbest meslek faaliyeti kapsamında katma değer vergisine tabi olup, avukat tarafından düzenlenecek serbest meslek makbuzunda ayrıca katma değer vergisi hesaplanacaktır. Ancak, mahkeme kararında "KDV hariç" şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde vekalet ücretine katma değer vergisi dahil kabul edilecek ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle tespit edilen katma değer vergisi avukat tarafından düzenlenecek serbest meslek makbuzunda gösterilecektir. • Öte yandan, mahkemelerce hükmolunan vekalet ücreti ödemelerinin davayı kazanan gelir yada kurumlar vergisi mükellefi olan işverenlere yapılması ve yapılan bu ödemenin Gelir Vergisi Kanunu uyarınca ticari ya da serbest meslek faaliyet kapsamında olması halinde ödeme katma değer vergisine tabi olacak, mahkeme kararında "KDV hariç " ya da "KDV dahil" ibaresinin yer alıp almadığı dikkate alınarak yukarıdaki açıklamalara göre işlem yapılacaktır. Ayrıca, avukatın davayı kazanan tarafın ücretlisi olması halinde, ticari veya serbest meslek kazancı kapsamında borçludan tahsil edilen vekalet ücreti, Gelir Vergisi Kanununun 61, 94 ve 103 üncü maddeleri kapsamında ücret olarak avukata ödenmelidir. |
11-01-2011, 17:51 | #7 |
|
Değerli meslektaşlarım karşı taraf vekalet ücretine ilişkin olarak kesilecek SMM'nin KDV dahil mi yoksa hariç mi olduğu noktasında da görüşlerinizi sorabilir miyim? Kanımca Avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hükmedilen bu tutarlarda KDV hariç hesaplama yapılması daha doğru olacaktır. Zira asgari ücret tarifesinin altında ücret kararlaştırılamayacağı yönünde Avukatlık Yasas'ında emredici bir hüküm bulunmakta. Oysa KDV dahil hesaplama yapılması halinde net ücret Asgari Ücret tarifesinin altına düşmekte. Yanılıyor muyum?
|
11-01-2011, 22:43 | #8 |
|
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki ücretler KDV ve diğer vergiler dahil ücretlerdir. Zaten tarifede belirtilen bu ücretler brüt ücrettir. Müvekkilinizle yapacağınız ücret sözleşmelerinde farklı tarife uygulayabilirsiniz ancak belirlenen brüt ücretin altında olamaz sözleşmeler.
|
11-01-2011, 22:57 | #9 |
|
İcra dairesine yatırılan karşı vekalet ücretinden genelde kaynaktan vergi tevfikatı yapılmamaktadır. Vergi kesintisi yapılmayan karşı vekalet ücretlerinde stopajlı makbuz kesilecek ise yatan ücretin %20 stopaj kesintisi yapılarak makbuz kesilmesi gerekir. Bu halde karşı tarafın sizin adınıza ödeyeceği vergi miktarı gene sizde ( icradan kesintisiz ücret aldığınız için) kalmış olacak ve siz SMmakbuzunu borçluya gönderdiğiniz zaman vergi dairesine yapacağı ödeme mükerrer ödeme olacaktır.
Yukarıda açıklandığı üzere eğer haricen tarafınıza ödeme yapılıyor ise o zaman SMM düzenleyerek stopaj kesintisini uygulayıp vergi dışında kalan kısmı tahsil etmeniz ve SM makbuzunu da imza karşılığı borçluya teslim etmeniz sizi sorumluluktan kurtarır. İcra dairelerine yapılan ödemelerde stopajlı makbuz kesmeden serbest meslek makbuzu düzenlemeniz yeterli oup sonuçta kaynaktan kesmediğiniz vergiyi beyannamede göstererek gelir vergisi ödemiş olacaksınız.Yasa ve genelgeler bu yöndedir. |
12-01-2011, 17:20 | #10 | |||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşım, Bu husus kesinmidir, borçlunun tacir/vergi mükellefi olması durumunda dahi kdv dahil, stopajsız düzenlenecek bir makbuz hukuki ve mali açıdan yeterli olacakmıdır ve stopajsız düzenleme mümkünse yinede borçlusuna tebliği gereklimidir? |
12-01-2011, 17:29 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Soydaş'ın yukarıda aktarmış olduğu Maliye Bakanlığı uygulamalarına ilişkin açıklamaları dikkatli okumanız durumunda bakanlığın uygulamasının ne yönde olduğu açıktır, ancak bazı durumların hukuki niteliği müphemdir, her hangi bir inceleme ya da tenkitle karşılaışmak istenmiyor ise bakanlığın uygulamalarına uymak yeterlidir. |
12-01-2011, 17:43 | #12 |
|
Smm düzenlemeye yönelik sorulara hukuçular ve muhasebeciler/mali müşavirler tarafından farklı cevaplar verilmesi, uygulamanın kişiden kişiye farklılık arzetmesi, AÇIK, NET ve TEK bir cevabının bulunamaması maalesef soruyu sorun haline getirmektedir.
Soru açık, icradan tahsil edilen ve borçlusunun tacir/vergi mükellefi olduğu bir dosyada makbuz stopajlımı yoksa stopajsızmı düzenlenmelidir? |
12-01-2011, 19:47 | #13 |
|
Bana göre borçlunun tacir olması halinde bile avukatın icradan para teslim alırken stopaj kesme yükümlülüğü olamaz, zira stopaj yükümlüğü 193 sayılı GVK 94 maddesinde parayı alanda değil verendedir. uygulama her nasl olursa da olsun, tartışma konusu ancak, vergi idaresinin kimse bilmez ben bilirim anlayışından kaynaklanan bir kargaşa olmaktan öteye bir şey değildir. Vergi kanunlarının yorum ve açıklamaları VUK 3 maddesinde nasıl yapılacağını belirler, 94 madde ise kimlerin stopaj kesme yükümlüğünü düzenler, oysa avukat icra dairesi yada kendisine verilmesine karar verilen ücreti tahsil edendir, ödeyen değildir, dolayısıyla 94 madde kapsamında sorumlu tutulması hukuken de mümkün değidir.
|
13-01-2011, 00:53 | #14 |
|
Sayın Muhsin KOÇAK haklıdır. Yazdığım maliyenin açıklaması da bu yöndedir. Uygulamada da icra müdürlükleri de bu gerekçeyi göstererek stopajsız fatura kesilmesini söylemektedirler. Sonuçta icra dairesinden aldığınız ödemeyi yapan borçlu stopajı mahsup ederek ödemem yapmadığından vergi kısmı uhdemizde kalmaktadır. Bu halde gelir beyannamesinde göstererek vergiyi doğrudan vergi dairesine ödeyeceğiz.bu halde vergi kaybı söz konusu olmayacağından maliye açısından da sakınca bulunmamaktadır. Sonuçta vergi kaynağından kesilerek değil mart ayında beyanname ile ödenmiş olacaktır.
|
13-01-2011, 01:25 | #15 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
lehine ücret taktir edilen meslek mensubu stopaj yükümlüsü değildir...
Böyle bir zorunluluğunuz yok aslında, kaynakta kesinti yapmakla yükümlü değilsiniz, zira kaynakta kesinti yapma yükümlülüğü aleyhine ücret taktir edilen, yani ödemeyi yapan kişi ya da kuruma aittir ( Vergi yükümlüsü GVK Md 94 ) |
13-01-2011, 11:04 | #16 |
|
Suna Hanım ve Muhsin Beyin cevaplarından anlaşıldığı kadarıyla Kanuni Vekalet Ücreti için düzenlenecek makbuzda stopaj yer almamalı. Bu durumda icradan tahsil edilen 1.000,00.-TL. K. Vek. Ücreti için Stopajsız, KDV dahil bir makbuz şu şekildemi düzenlenmelidir.
Vekalet Ücreti 847,50.-TL. KDV (1.000,00-847,50) 152,50.-TL. Toplam Tahsilat (KDV Dahil) = 1.000,00 TL. |
13-01-2011, 11:46 | #17 |
|
Tam olarak şöyle:
Brüt : 847,46 TL Stopaj Oranı : % 0 Gelir Vergisi Stopajı : 0,00 TL Net : 847,46 TL KDV Oranı : % 18 KDV : 152,54 TL Tahsil Edilen : 1.000,00 TL İstanbul Barosunun internet sayfasında bir hesaplama modülü var:http://www.istanbulbarosu.org.tr/ser...lekmakbuzu.asp |
13-01-2011, 13:41 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Bir tazminat davasını ele alalım.Dava için bir müvekkile smm kestiğimizi varsayalım.Kararda geçen karşı taraf vek.ücreti için bir de davalıya smm kestiğimizi varsayalım.Kararda geçen bütün parasal sonuçları elde etmek için icra takibi yapacağız.O takip toplamının içinde karardaki karşı taraf vek.ücretide olacak.Bu icra takibi içinde hem müvekkile hem borçluya smm keseceğiz.icra takibi ile almaya çalıştığımız karşı taraf vek.ücreti için 2 kere smm kesmiş olacağız.Yanılıyor muyum? |
13-01-2011, 14:47 | #19 |
|
kararda geçen karşı vekalet ücretini haricen , icra takibi yapmadan davalıdan tahsil eder iseniz fatura kesersiniz. Ancak genelde kararla birlikte mahkeme masrafları ve karşı vekalet ücreti beraber icraya konuluyor. İcra dosyasına borcun tamamı ödenir ise hem dava karşı vekalet ücretiniz hem de icraya koymanız sebebi ile icra karşı vekalet ücretini aldığınız için tüm vekalet ücretinizi kapsayan tek makbuz kesmeniz yeterlidir. Burada mükerrer makbuz kesme söz konusu değildir.
|
13-01-2011, 17:24 | #20 |
|
SMM konusuna hakim olduğunu düşündüğüm meslektaşların cevaplamalarını istediğim bir sorum var.
Bir müvekkille (mağaza) bonoların takibi karşılığında yalnızca kanuni vekalet ücreti almak koşuluyla anlaşılması ve çalışılması mümkünmüdür? Mümkün değilse ve mali açıdan serbest meslek makbuzu kesmek gerekir ise "avukatlık asgari ücret tarifesinde yazılı tutardan az olamaz" dan kasıt nedir, örneğin 10.00,00.-TL' lik bir dosya için (2011 yılı itibariyle) en az vekalet ücreti olarak belirlenen 180,00.-TL. üzerinden müvekkile makbuz kesmenin mahzuru varmıdır? |
14-01-2011, 08:37 | #21 |
|
Normalde hem müvekkilinizden hem de borçludan Adalet Bakanlığı tarifesinden az olmamak üzere vekalet ücreti almanız gerekiyor. Avukatlık Kanununa göre aksine bir sözleşme yok ise kanuni vekalet ücretleri avukatındır.Ancak Müvekkilinizden ücret almayacak iseniz vekalet ücreti sözleşmesinde karşı vekalet ücretlerinin müvekkile ait olduğu hususunu kabul eden bir sözleşme düzenlersiniz. o halde icra takibinde Adalet Bakanlığı tarifesine göre hesaplanmış oranda tek vekalet ücreti alırsınız. Bu durumda borçluya değil müvekkile makbuz kesmeniz gerekir diye düşünüyorum.
|
12-05-2011, 19:05 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
Borçlu şirketse stopajsız mı keseceğiz yine de ?
|
12-05-2011, 20:08 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
|
09-09-2011, 16:17 | #24 | |||||||||||||||||||||||
|
Avukatlık kanunu uyarınca karşı yan vekalet ücretlerinin müvekkile ait olduğuna dair yapılan sözleşmeler geçersiz oluyor. çünkü karşı yan vekalet ücretleri hiçbir şekilde takas, mahsup yapılamaz der avukatlık kanunu. . |
09-09-2011, 16:51 | #25 |
|
Mali musavir olarak sunu netlestiriyim karsı tarafın makbuzu muhtasar beyannamesinde 22 kodu ile beyan ettigini kontrol edin. Çünkü daha sonra mahsupta sıkıntı oluyor
|
06-01-2013, 22:42 | #26 |
|
Merhaba yazilanlarin hepsini teker teker okudum ancak sorunun cevabini tam olarak alamadim. Bende adalet bakanligina actigim davayi kazandim ve 600 tl lik vekalet ucreti ile yargilama giderlerini icra takibine koydum. Kapak hesabi 920 civari tutmasina ragmen bakanlik 850 kusur yatirmis ? Simdi bu gelire makbuz kesmeliyim ancak nasil ? Stokajlimi stopajsizmi ? Tahsil edilen toplam tutar uzerinden 1 tane mi makbuz kesecegim ? Stopajsiz kesersem teblig zorunlulugum yok stopajli olursa icra dosyasina bir ornek makbuz mu takacagim yoksa iadele taah. Lu olarak ankarayami gonderecegim ? Yardimci olursaniz cok sevinirim.
|
02-12-2015, 12:07 | #27 |
|
değerli meslektaşlarım, günlerdir aklımı kurcalayan ama bir türlü cevap bulamadığım bir sorum olacak .şöyle ki; Tüketicilerin çekmiş olduğu kredilerin masraf iadeleri için başlattığımız takiplerde biliyorsunuz bazen 100 Tl lik bazen 150 Tl lik takipler oluyor. Bunları almakta ki amaç icra vekalet ücretleri. Tüketicilerle anlaşırken alacağın %!2 diye anlaşıyoruz. 100 TL de 12 TL vekalet ücreti diyelim. Buna nasıl makbuz keseceğim? asgari tarifede ilk 30.000 TL için %12 diyor. bir de maktu ücret icra takipleri için 250 TL (asıl alacağı kecmeyecek şekilde) müvekkilden 150 TL alacağı için 150 TL vekalet ücreti alamayacağım apaçık ortada. Ancak serbest meslek makbuzu ve vergisel açıdan durum nasıl olacak? Ne yapmam gerekiyor?
Teşekkürler şimdiden, iyi çalışmalar herkese... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
Konu Araçları | Konu İçinde Arama |
Konuyu Değerlendirin | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Serbest Meslek Makbuzu | AV.MK | Meslektaşların Soruları | 3 | 13-07-2010 08:40 |
serbest meslek makbuzu | av.semire nergiz | Avukatlık Hukuku Çalışma Grubu | 6 | 23-01-2010 00:03 |
serbest meslek makbuzu | Nil Şeker | Meslektaşların Soruları | 1 | 22-10-2009 14:29 |
Serbest Meslek Makbuzu | Avukat_A.K. | Meslektaşların Soruları | 28 | 08-05-2009 11:55 |
Serbest Meslek Makbuzu | Av.Özlem PEKSÜSLÜ | Meslektaşların Soruları | 2 | 08-01-2009 23:49 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |