05-11-2009, 14:01 | #1 |
|
Hastalardan alınan katılım payları hakkında
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)18. eylül 2009 günü yayınladığı bir tebliğ ile 01 Ekim 2009 tarihinden itibaren özel ve/veya Kamu hastanelerine başvuran hastalardan Devlet Hastanesine başvuranlardan 8 Özel Hastaneye başvuranlardan 12 TL katılım payı alınmasına başlamıştır. Ayrıca muayene sonrasında doktor reçete yazmış ise 3 TL de ayrıca katılım payı eczaneler tarafından tahsil edilecektir. SGK bir önceki tebliğindeki uygulaması Devlet Hastanelerinde 6 Özel Hastanelerde 10 TL katılım alınması yönünde iken bir önceki tebliğ hakkında açılan davalardan ötürü Danıştay 10.Dairesi 2009/2169 sayılı dosyadan 14.07.2009 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Yürütmeyi durdurma kararının gerekçesi alınan katılım paylarının yasal dayanağının olmaması ve ayrıca kamu özel hastaneler arasında eşitsizlik meydana getirilmesi gösterilmiştir. Yürütmeyi durdurma kararı üzerine SGK bir süre katılım paylarını özel kamu ayrımı yapmaksızın 2 TL ye indirmiştir. Ancak 01. Ekim 2009 tarihinden itibaren Yürütmeyi durdurma kararına rağmen Katılım paylarını daha da yüksek oranda ve yine kamu özel ayrımı yaparak geri getirmiştir. Yeni tebliğe ilişkin olarak da davalar açılmış olup bu konuda da yürütmeyi durdurma kararının alınması çok yüksek ihtimaldir.
1- Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu arkadan dolanmaktadır.! 2- Sosyal Güvenlik Kurumu zaten vatandaşlardan topladığı primleri le vatandaşa sağlık hizmeti vermeyi taahhüt eden bir kurumdur. Bir de üstüne üstlük katılım payı adı altında yeniden prim toplaması kanuna hukuka ve insanlığa aykırıdır. 3- Sosyal Güvenlik Kurumu hastanelere hasta başına 22 TL ödeme yapmaktadır. Bu ödemelere hastalara yapılacak olan röntgen,tomografi,tahlil ,tetkik, ultrason vs, herşey dahildir. (22 TL ye nasıl olacaksa bu kadar işlem) sadece muayene olarak düşünüldüğünde hasta başına hastanelere ödenen para 15,50TL ye tekabül etmektedir. Basit bir matematik problemi= 15,50 TL SGK ödüyorsa bunun 12+3 :15TL sini hastaya ödetiyorsa ve ödediği 15,50 TL için özel hastaneler fatura kesip %40 civarında (6 TL) vergi ödüyorlarsa bir hastanın muayenesi devlete kaç liraya mal olmaktadır. cevap: 0 TL tam tersine devlet her hastadan 5,50 TL kar etmektedir. Sosyal Devlete bakın!!!! Hastalık vergisi tüm vatandaşlara hayırlı uğurlu olsun. 4- Böylesine büyük bir haksızlığa neden hiç kimse sesini çıkarmaz. Muhalefet ne işe yarar. 5- Ayrıca hasta hakları yönetmeliği madde 8 açısından hekim ve sağlık kuruluşunu seçme özgürlüğü bu uygulamayla sona ermiştir. |
20-11-2009, 09:41 | #2 |
|
Sn. ilksan
Özel hastanede çalışan bir doktor olarak size neden katılım payının gerekçesini ve bir hastanın 1 günde devleti ne kadar zarara uğrattığını örnek vererek (yaşanmış vaka) açıklayayım. Kaldıki sosyal devlet dediğiniz şeyden avrupada en alası var. Avrupada bir çok devlet sosyal güvenlik primlerini alırken sene sonunda kişinin devlete çıkarmış olduğu sağlık faturasınıda göz önüne alarak primlerini arttırmakta. Almanyada ne kadar çok doktora gidip ne kadar çok ilaç kullanırsan o kadar çok prim ödüyorsun. Buyrun size sosyal devlet uygulaması. Bizde ne oluyor. Hasta A acile gidiyor, reçete yazdırıyor, eczaneden alıyor memnun kalmıyor, aynı gün akşam özel hastaneye gidiyor yeni bir muayene yeni bir reçete yazdırıyor. Hasta B; devlet hastanesinde poliklinikte muayene oluyor, bir çok tetkik yaptırıyor, sonuçlarını doktora gösteremediği için alıp sonuçları ile bir iki gün sonra özel hastaneye gidip yeni bir kayıt açtırıyor, doktora bu sonuçları gösterip normal olduğunu öğrenip gidiyor. Hasta c, devlet hastanesinde istenen röntgen-ultrason tetkiki için aynı hastaneden randevu alıyor, acil istek olmadığı için randevu ileri tarihe veriliyor. Hasta hemen özel hastaneye gidiyor, yeni bir kayıt açtırıyor ve röntgen isteğini burda doktora yazdırıp röntgenini çektirip tekrar devlet hastanesinin yolunu tutuyor. Örnek çeşitlerini anlatmak için alfabe yetmez, 4-5li harf kombinasyonu gerekir. Bu örnekler hergün birçok hastanede tekrarlanıyor. Hastaneye gelmişken dahiliyeye muayene olması gereken hasta gelmişken diyorum diğer bir iki bölümede muayene olup çıkıyor. Sosyal devlet bu hakkı veriyor mu ? evet. Her muayene ayrı masraf demek. İkincisi, yapmış olduğunuz hesaplarda muayene ücretini yalnış almışsınız. SGK özel hastaneye muayene başı kdv dahil 29TL ödüyor. İlaç masrafları ayrı, çünkü o kısmın faturası daha kabarık. Eğer daha iyi bir inceleme yapıp sosyal devletin 5 yıl önceki sağlık harcamasının 10milyar TL olduğunu 2009 için beklenen rakamın 40milyar TL olduğunu ve harcamanın ne kadar arttığını bu harcamanın %40'dan fazlasının ilaç masrafı (yatan hasta tedavilerinde kullanılan ilaçlar hariç) olduğunu görürdünüz. Soru sağlık harcaması son 5 yılda artmışken devletin hangi geliri aynı oranda artmıştır? Sosyal devletimizi koruyalım, fazla sosyal devletçi olmayalım, rakamlar ortada, gereksiz yere kanun-hukuk-insan hakları savunuculuğuna soyunmayalım. Devlet bir gemi, içinde hakkını savunduğunuz insanlar da var, geminin yürümesi için insanların eline kürek alıp çekmesi gerek. Batırmaya çalışmayalım lüften. Şu an kapımın önünde 3-4 hastane gezip bana muayeneye gelen bir hasta bekliyor, yazıma ara vermek zorundayım. Sağlık harcamaları ile ilgili çok çarpıcı rakamlar var. İncelenirse görülecektir. |
20-11-2009, 10:39 | #3 |
|
|
23-11-2009, 16:13 | #4 |
|
Sayın Hukuksever Dr. vermiş olduğum rakamlarda bir yanlışlık yok. Ödenen 29 TL içerisinde muayene artı hastalara uygulanan tahlil ve tetkiklerin neredeyse %99'U dahildir. Sadece muayene ücreti olarak ele aldığımızda devlet tarafından ödenen para 15,50 TL dir. Yazımda eleştirisini yaptığım husus Danıştay 9. Dairesinin yürütmeyi durdurma kararında belirttiği gibi katılım paylarının yasal bir dayanağı olmamasındadır. Sosyal ve hukuk devletinde toplanan sigorta primlerindeki artışların veya azalmaların mutlaka bir yasal zemini vardır. Türkiyedeki gibi tebliğlerle yönetmeliklerle ben yaptım oldu zihniyetiyle artı prim toplanması hiç bir sosyal devlette görülmemiştir. Ayrıca başınızdan geçen olayları örnek olarak sunmuşsunuz ancak hukukumuzun temel prensiplerinden birisi sui-misal emsal olmaz yani kötü örnek örnek teşkil etmez ilkesinden yola çıkarak, gerçekten hasta olan, niyeti tedavi görmekten başka birşey olmayan, doktorunun öneri ve tedavisini uygulayan zavallı hastalarımızın uğradığı hak kayıplarından bahsetmemişsiniz. Sizin önesemediğiniz bir çoğunu da kötü niyetli yada işgüzar bulduğunuz bir muayene için ekstradan 15 TL ödeyemeyecek hastaların sayısı maalesef milyonlarla ifade edilmektedir.
Söylediğiniz gibi ülkemizdeki sağlık harcamaları son yıllarda yüksek oranda artmıştır. Ancak bu ülkemize has bir durum değildir. Sağlık harcamaları bütün dünyada artmaktadır ve artmaya da devam edecektir. Yine de kişi başına sağlık harcamaları oranlandığında Avrupa ülkeleri ve Amerikadaki harcamaların yarısı kadar bile harcama yapmamaktayız. Türkiye de ki sağlık harcamalarında, yazdığınız gibi çok büyük bir pay ilaç harcamalarına gitmektedir. Bu payın düşürülmesi için etkin çalışmalar maalesef yapılmamaktadır. İlaç tüketiminde milletçe yapmış olduğumuz israf milyarlarca dolarlarla ifade edilmektedir. Ancak bir hekim olarak ilaç israfından kaynaklanan açığın masum vatandaşların muayene olma haklarından kapatılmaya çalışılmasını mazur görmenizi ben bir hukukçu olarak mazur görmüyorum. "rakamlar ortada, gereksiz yere kanun-hukuk-insan hakları savunuculuğuna soyunmayalım" ifadenizi ise anlamam mümkün değildir. Kanun- Hukuk-insan hakları savunuculuğu hiç bir zaman ve şartta gereksiz bir mücadele değildir. |
23-11-2009, 22:19 | #5 |
|
Sayın İlksan; Cevabımız için teşekkürler. İlk önce size ne kadar samimi olduğumu şöyle anlatayım. Özel hastanede çalışan bir doktor olarak ben ne kadar çok hasta muayene edersem o kadar çok para kazandığımı belirterek sözüme başlayayım. Bundan sonra siz kendi kendinize şu soruyu sorun "Bu adam hasta sayısı artınca çok daha çok kzandığı için mi şikayetçi? Aklından zoru mu var?" Bu sorunun cevabı sanrm size birşeyler anlatır. Kalkı payı uygulaması gelince çalıştığım hastanede hasta sayısında %40 oranında bir azalma oldu, yani gerçekten hasta olanlar gelmeye başladı. Ortadan kaybolan %40'ın bir bölümü 12TL yi veremediği için devlet hastanesine ve sağlık ocaklarına yönlenmiş olabilir ama bu oran tahmin gerçekten de fazla değil. İkincisi devletin ödediği 29TL muayene ücretidir. İçinde tetkik fiyatları yoktur. Birçok hastane hastalardan tetkiklerden ayrıca ücret almaktadır. Devlet yapılan birçok tetkiklere ödeme yapmazken BT, MR, EKO, Efor Testi, Sintigrafi gibi birçok tetkiklerede belli bir ücret ödemektedir. Üçüncüsü artık Türkiye 2009 yılındaki sağlık harcaması ile kişi başına düşen miktar hesaplandığında Avrupa Birliği ülkelerinin birçoğunu geçmiş bulunmaktadır. Kaldıki ülkemizde kişi başına düşen sağlık harcamaları hesaplanırken özel hastanelerde ekstradan alınan miktarlar, özel doktor muayenelerdeki harcamalar, hastaların maalesef üzülerek söylüyorum ki halen var şu meşhur bıçak parası denen şey ve benzeri harcamalar bu rakamlara dahil değildir. Hesaplamayı devlet kendi bütçesinden direkt çıkan rakam üzerinden yapmıştır ve sonuçta AB standardını yakaladık. Bu konuda www.medimagazin.com.tr sitesinde biçok haber çıkmıştı, okuyabilirsiniz. Şu an hükümetin üzerinde en çok durduğu ve "kara kara düşündüğü" en önemli konulardan biri sağlık harcamaların nasıl azaltırız konusu. Maalesef bu konu çok medyatik bir konu olmadığı için basında pek üzerinde durulmuyor. Şu an uygulanan sağlık sistemi, özel hastaneler uygulaması ekonomik nedenlerden dolayı çökme noktasındadır. İlaç harcamalarını azaltmak için gayrı-ilmi birçok uygulama yürürlükte. Daha 1 ay önce çıkan yönetmelikle daha önce kemik erimesi var diye kabul ettiğimiz hastalara artık sende kemik erimesi yok, 5 sene sonra gel diyoruz (Hastalık ile ilgili dünyanın kabul ettiği rakamlar tek bir yönetmelikle yukarı çekildi ve hasta olanlara hasta olmasına rağmen sağlam demeye başladık, sırf pahalı ilaçlar az yazılsın diye). Sonuç olarak siz hukukçu olarak bakış açınız "zavallı hastaların" hak kayıpları şeklindedir. Ben de bir doktor olarak bakış açım belki size garip belki gaddarca gelecektir ama "sağlık hizmeti" devletin sunduğu bir hizmettir. Köprüden geçerken ücret öderken (deli dumrul vergisi) hak kaybı olmuyorda sağlık için para öderken mi hak kaybı oluyor? Ne fark var arada, ikisinide devlet sunuyor. İkisinide kullanmak zorundasınız. Belki benzetme abartılı olmuş olabilir. Şurda haklısınız, Danıştay aynı uygulamayı daha önce iptal etti. SGK bu karara rağmen alınan katkı payını daha da arttırarak Danıştay kararının zıddına geri getirdi. Siz hukukçular buna "HUKUK TANIMAZLIK" diyorsunuz, tam da öyle bir şey. SGK'nın yapması gereken sağlık ocağı= poliklinik= tıp merkezi aynı katkı payı, devlet hastanesi= özel hastane katkı payı eşit, ve araştırma hastanesi ve üniversite hastanelerinin katkı paylarını daha fazla şeklinde uygulamalıydı. Bu durmda eşitsizlik ve rekabet ilkesin aykırılıktan söz edilemezdi, danıştayın iptal gerekçelerinden biride buydu. Sonuç olarak sağlık hizmeti gelişen teknolojiyle birlikte giderek pahalı olmaya başladı, devlet bu yükün altından kalkmkta zorlanıyor. 5 yıl önce sunulan bedava sağlık hizmeti dönemlerini hatırlarsak uzun kuyrukları, saatlerce bekleyip ayak üstü 1-2dk'lık muayeneleri, saatlerce SSK eczanesi önünde saatlerce beklemeler, alınamayan ilaçlar. O dönemlerde de özel hastanede çalışıyordum, henüz devlet anlaşması yoktu, o zamanlarda komik ama SSK hastanesinde 1-2dk'lık muayeneden tatmin olmayan (ki haklı gerekçe), bekleyip te sıra gelmeyen hastaları ücretli olarak muayene ediyorduk. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
Konu Araçları | Konu İçinde Arama |
Konuyu Değerlendirin | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
borca karşılık alınan bono veye çek, karşılık olarak alınan borcu ortadan kaldırır mı | serdarserdar | Meslektaşların Soruları | 9 | 09-11-2009 09:05 |
Sağlıkta Katkı Payları Artıyor | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Hasta Hakları Çalışma Grubu | 0 | 04-11-2007 09:28 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |