|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
16-11-2007, 11:36 | #1 |
|
İş Kanunu kapsamına girer mi?
Bir takside 2 şöfor 10 yıl çalışmıştır. Şöforlar günlük cirodan gündelik ücret almaktadırlar.10 yıl sonra taksinin sahibi x yarı hissesini başkasına satılıyor. Satın alan kişide ben çalışıcam diyerek 2 şöforü işten atıyor.Satın alan kişi ve 2 şöfor bir müddet 3 kişi çalışıyorlar.Şöfor x ve y'ye dava kıdem ve ihbar için dava açıyor. İş kanunu kapsamına girer mi?Yargıtay işyerinde çalışan kişi sayısı diyor. İşçi sayısı demiyor. İş kanunu kapsamına girere mi?Bu konuda bilginiz var mı?
|
16-11-2007, 11:50 | #2 |
|
iş kanunu kapsamındadır kıdem ve ihbarları.....tabi işe iade düşünülemez burada
|
17-11-2007, 12:20 | #3 |
|
Yrd.Dç.Dr. Murat Şen in 'İş kanununun uygulama alanına giren esnaf işyerleri ' başlıklı değerlendirmesini okumanız bu konuda size yol gösterecektir.
Başka bir husustA İş Mah. tarafından görevsizlik kararı verilebilmesi için başka hususlarında varlığı gerekir. Belirttiğim değerlendirmeyi google dan arama yaparak bulabilirsiniz Yargıtayın bu konuyla ilgili farklı kararları mevcut |
17-11-2007, 14:40 | #4 |
|
Buradaki sorun biraz farklı.
Taksi şoförlerinin çalışma düzeni şöyle. Araç sahibinden aracı alıyorlar. Gündüz şoförleri yaklaşık 9 saat, gece şoförleri ise yaklaşık 15 saat aracı çalıştırıyorlar. Bunun karşılığında plaka sahibinden para almıyorlar. Aksine aracı kiraladıkları için günlük kira bedeli ödüyorlar. Dolayısıla iş sözleşmesinin unsurları yok. Yani bir iş görüp karşılığında para almıyorlar. Bu açıdan bakıldığında İş Kanunu'na tabi bir çalışma yok. Öte yandan iki şoför on yıl birlikte çalışmış. Başka da kimse çalışmamış. Bu süre içinde hizmet akdi ile çalıştıkları kabul edilse bile üç kişiden az çalışıldığı için İş Kanunu kapsamında değil Borçlar Kanunu kapsamında çalışmıştır. Aracı yeni satın alan kişi de çalışmaya başlayınca üç kişi olmuşlar. İş sözleşmesi var olduğu kabul edilse bile İş Kanunu kapsamına girdikleri süre yeni araç sahibinin dahil olduğu tarihte başlar. Bu açıdan bakınca da 10 yıllık kıdem tazminatına hak kazanamayacakları görüşündeyim. Yargıtay çalışan kişi sayısında işvereni de hesaba katıyor. Site üyelerinde Sayın YABANCI'nın benzer bir davasında minibüs işyerinde çalışan işçiler İş Kanunu kapsamı dışında sayıldı. Sanırım Yargıtay da onadı. Ama Yargıtay'ın taksi işyeri ile ilgili aksi bir kararını hatırlıyor gibiyim. O kararda taksi şoförleri İş Kanunu'na tabi sayılmıştı diye hatırlıyorum. Ama tam tersi de olabilir. Bu kararı bulursanız en azından İş Kanunu kapsamında sayılıp sayılmadıklarını öğrenebilirsiniz. İçtihat bankanızın arama motoruna taksi+işçi girdiğinizde çıkacağını düşünüyorum. Kazancı'da okumuş gibiyim. Çok fazla hayali oldu ama aklımda bu kadar kalmış))) Saygılarımla. |
17-11-2007, 15:28 | #5 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Yol Gösterecek Kararlar
Sevgili Engin'in sözünü ettiği karar aşağıdaki olabilir mi?
|
17-11-2007, 17:55 | #6 |
|
T.C.
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 1998/8036 K. 1998/9556 T. 1.6.1998 • İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI ( İş Kanununa Tabi Olan İş ) • İŞ KANUNU`NUN UYGULAMA ALANI ( Birinin Yanında Şoför Olarak Çalışma ) • MİNİBÜS ŞOFÖRLÜĞÜ ( İş Kanununa Tabi Olan İş ) 1475/m.5 ÖZET : Çiftçilikle uğraşıp biri eşinin üzerine kayıtlı olmak üzere iki minibüs işleten davalının yanında minibüs şoförü olarak çalışan kişinin çalışması iş kanunu`ndaki hükümlere tabidir. DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatıyla fazla çalışma ve izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı, davalıya ait minibüste şoför olarak çalışmıştır. Davacının iş sözleşmesi davalı tarafından feshedildiği iddiasıyla çalışmasının 1475 sayılı İş Kanunu`nun 5/5 kapsamına girdiğinden bahisle davayı görev yönünden reddetmiştir. Dosyadaki kanıtlara göre davalının birisi eşinin üzerine kayıtlı olmak üzere iki adet minibüs çalıştırdığı, ayrıca çiftçilikle uğraştığı belirlenmiştir. Bu durumda 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu kapsamı içinde düşünmek mümkün değildir. O halde davacının çalışması 1475 sayılı İş Kanunu`nun 5/5 maddesinde sayılan durumu içermediğinden ihtilafın anılan İş Kanunu kapsamına girdiği kabul edilerek işin esası incelenerek sonuca varılması gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, 1.06.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
17-11-2007, 17:56 | #7 |
|
T.C.
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2000/19826 K. 2000/19413 T. 21.12.2000 • TAKSİ İŞYERİNİN İŞ KANUNU KAPSAMINA GİRMESİ ( İşyerinde Davacı Dışında Üç Şoför Daha Çalışması) • GÖREVSİZLİK KARARI ( Taksi Şoförünün Açtığı İhbar ve Kıdem Tazminatı Davasında) • İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI TALEBİ ( Davacıdan Başka Üç Kişinin Daha Çalıştığı Takside Şoförlük Yapan İşçinin) 1475/m.1,5,13,14 ÖZET : Davalıya ait taksi işyerinde davacı dışında 3 şoför daha çalıştırdığından; işyeri 1475 sayılı İş Kanunu kapsamına girer. O halde; işin esasına girilerek, hizmet aktinin feshi nedeniyle; ihbar ve kıdem tazminatı ile fazla mesai alacağının hüküm altına alınması hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekir. DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davayı görev yönünden reddetmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı, davalıya ait taksi işyerinde çalışırken hizmet aktinin feshi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Mahkemece davalının geçimini otomobilcilik ve şoförlükle temin ettiği esnaf statüsünde olduğu ve aynı zamanda takside üç kişiden başka çalışan olmadığı 1475 sayılı İş Kanunun 5/1-5 maddesi uyarınca İş Kanunu hükümleri uygulanamayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dosyadaki bilgi, belgelere ve özellikle araç tanıtım kartına göre davalıya ait taksi işyerinde davacı dışında Orhan ve Mustafa'nın da şoför olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ticari taksi işyerinde davalı dışında 3 kişi daha çalıştığına göre, taraflar arasında 1475 sayılı İş Kanunun 511-5 maddesi hükmü uygulanamaz. Davalı işyeri 1475 sayılı İş Mahkemeleri kapsamına girdiğinden işin esasına girilerek istekler hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten ( BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.12.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi |
21-11-2007, 12:12 | #8 |
|
Konu biraz soğumuş görünsede aklıma takılan bir husus için tekrar canlandırmak istedim
Bu gibi durumlarda görevsizlik kararı verilmesi neticesinde dosya sulh veya asliye hukuk mahkemelerine gönderilmektedir. Ama bundan sonra dava genel hükümlere tabi olduğundan BK nda düzenlenmemiş olan kıdem ve ihbar tazminatı bu mahkemelerde nasıl istenecektir? Herkese iyi çalışmalar. |
22-11-2007, 18:29 | #9 |
|
Dosya sulh veya asliye hukuk mahkemesine geldikten sonra çekişme Borçlar Kanunu'nun hizmet akdine ilişkin hükümlerine göre çözümlenecektir.
Bu halde Borçlar Kanunu'nun ihbar sürelerine ilişkin 340 vd maddeleri ile kıdem tazminatı benzeri tazminat için 345. maddesi uygulanacaktır. |
18-01-2009, 18:01 | #10 |
|
konu soğumuş olsa da, görevsizlik kararı verilip dosya sulh veya asliye hukuk mahkemesinin önüne geldiğinde konu BK'ya göre çözülecekse bunun pratik faydası ne olacaktır?? ispat hukuku yönünden ve tazminat miktarı açısından değişiklikler mi ortaya çıkacak..
|
19-01-2009, 23:34 | #11 |
|
Dava iş mahkemesinde görülürse işçi 4857 sayılı İş Kanunu'nda tanınan hakları talep edebilecek. Yok eğer sulh/asliye hukuk mahkemesinde görülürse hizmetli Borçlar Kanunu'nda yer alan hakları talep edecek.
Haklar bakımından iki kanun arasında nasıl bir fark derseniz tez konusu olur. İspat hukuku bakımından doğacak farklılıklar da cabası. |
20-01-2009, 12:47 | #12 |
|
Çalışma ilişkisinin İş Kanunu kapsamından çıkıp B.K. nu kapsamına girmesi çalışanın pekçok hakkını yitirmesine yol açıyor. Öncelikle kıdem tazminatı B.K. nun da düzenenmediğinden verilemiyor. İhbar tazminatı en çok 2 hafta ile sınırlı, fazla çalışma süreleri ile tatil ücretleri B.K. nunda düzenleme olmadığından normal çalışma ücreti üzerinden hesaplanıyor.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
Konu Araçları | Konu İçinde Arama |
Konuyu Değerlendirin | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
GERÇEĞE AYKIRI MAL BEYANINDA BULUNMA(İİK M.338)kapsamına girer mi? | av_mesutkaya | Meslektaşların Soruları | 6 | 28-06-2012 13:45 |
Hakaret suçuna girer mi, girmez mi? | mutlakadalet | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 18 | 04-08-2011 21:40 |
dolandırıcılık kapsamına girer mi? | Av.Aslı Görmez Bulcak | Meslektaşların Soruları | 6 | 13-08-2007 11:50 |
Spermin izinsiz kullanımı organ ve doku ticareti kapsamına girer mi ? | Av. BNK | Meslektaşların Soruları | 3 | 04-04-2007 11:40 |
bu durum bir suç kapsamına girer mi? | Nesrin D. | Meslektaşların Soruları | 2 | 08-11-2006 13:27 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |