|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
15-03-2005, 16:49 | #1 |
|
İmarzade Davasını Nereye Açsın?
İMARZADE DAVASINI NEREYE VE NASIL AÇSIN?
Benim müvekkilim 13/03/2003 tarihinde İmar Bankasına bir miktar para vermiş kendisine vadesiz mevdut cüzdanı verilmiş ve ayrıca MENKUL KIYMET SATIŞ İŞLEM SONUÇ FORMU adı altında bir belge verilmiş.Bu belgede menkul kıymetin türü bölümünde DEVLET TAHVİLİ denmekte.İşlem şekli:bölümünde ise PORTFÖYDEN MÜŞTERİLERE SATIŞ demektedir.Açıklama bölümünde ise,satın alınan menkul kıymetler emanete alınmış bedel Menkul Kıymetler Müdürlüğü nezdindeki hesabınıza borç kaydedilmiştir denmektedir. Yine müvekkile TÜRKİYE İMAR BANKASI T.A.Ş SERMAYE PİYASASI ARAÇLARI ALIM-SATIMINA İLİŞKİN ARACILIK SÖZLEŞMESİ başlıklı bir sözleşme imzalatmışlardır.Bu imzalı kağıdı da müvekkile vermişler. ŞİMDİ MESLEKTAŞLARIMDAN SORUYORUM:Bu imarzadenin davasını hangi kalıba oturtmak gerekir?Dava nereye ve ne talep edilerek açılacaktır? Lütfen bana yardımcı olunuz.Yeni avukat olduğum için yanlış yapmaktan korkuyorum. Hepinize selamlarımı yolluyorum. |
15-03-2005, 21:16 | #2 |
|
1) TMSF
2) T.İmar Bankası T.A.Ş. davada doğrudan muhatapdırlar. Bazı davacılar Banka yönetim Kurulunu da dava etmekte iseler de (haklı olarak) husumetten dava reddedilmektedir. Hukuk sohbetleri bölümünde hazine bonosunun mevduat sayılması gerektiğine ilişkin bir yazım mevcut. Bu yazı Günışğı Hukuk Dergisinde de yayınlandı. Oradan da istifade edebilirsiniz. Anayasa Mahkemesinin, "ödenmeyen hazine bonolarının ödenmesini sağlayacak" bir kararı vermek üzere olduğunu basından okudum. TMSF başkanını dinleyip karar verilecek diye... Selamlar. |
16-03-2005, 16:53 | #3 |
|
teşekkür ederim
Sevgili Dikici,
gösterdiğin ilgiye teşekkür ediyorum. yazınıda okuyacağım. Selamlar sevgiler |
17-03-2005, 15:12 | #4 |
|
İmarzede ile ilgili soruya yanıt
Değerli meszlektaşım,
BDDK,TMSF,Hazine Müsteşarlıklarına devletin bu banka ile ilgili denetim yetkilerini kullanmamış olması sebebiyle hizmet kusuruna dayanarak, müvekkilinizin zarara uğradığından bahisle uğradığı zarar tutarını da hesaplayıp açıkça talep ederek zararı tazmin etmelerini isteyip,yasal süre dolduktan sonra idari yargıya (Ankara İdare Mahkemelerine) tam yargı davası şeklinde müra acaat edeceksiniz.Biz benzer şekilde birkaç dava açtık ve davalar esastan incelenmeye başlandı.Selamlar.... Av.Mecit Tav - Kayseri Barosu |
19-03-2005, 16:43 | #5 |
|
Sevgili Tav,
Verdiğin bilgi için teşekkür ederim.Bencede en doğru çözüm bu.Davayı bu şekilde çözmeye çalışacağım.Selamlar sevgiler. |
26-07-2006, 16:38 | #6 |
|
Sayın Tav,
Peki aldığınız sonuç ne şekilde oldu? Ben Eylül 2004'te bir tek dosya açmıştım. Ağır hizmet kusuruna dayalı olarak tam yargı davası. Ve zararımızın (faizini de hesaplayarak, mevduata ekleyerek rakam göstererek) bize ödenmesi istemini içeren, harcı da talep ettiğimiz tutar üzerinden ödenerek açılan, tüm unsurları ile tam bir tam yargı davası. Yerel Mahkeme, şu gerekçe ile ve açtığım dava tam yargı davası değilmiş de (açıkça gerek "d.konusu", gerek "sonuç ve istem" kısımlarında tam yargı davası olduğu da yazılı olduğu halde) İPTAL DAVASI imiş gibi reddine karar vermiş: "Davacının zarara uğradığını, en son sözkonusu Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazetede yayımlandığı 03.01.2004 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerektiğinden, davacının bakanlar kurulu kararının yayım tarihi olan 03.01.2004 tarihinden itibaren 2577 s.lı yasanın 12.m.si uyarınca 60 gün içinde en son 03.03.2004 tarihine dek idarelere başvurması, ya da doğrudan dava açması gerekirken, bu süreler geçirildikten sonra, 29.06.2004 tarihinde ,uğradığı zararının ödenmesi istemiyle idarelere yapılan başvuru üzerine de 08.09.2004 tarihinde açılan davanın, süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmamaktadır.....açıklanan nedenlerle, davanın 2577 s.lı yasa m.15/1-b uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine...vs" Oysa bizim davamız tam yargı davası. Kararda da niye iptal davası imiş gibi red kararı verildiğine dair hiç bir gerekçe yok. İYUK.m.13/ilkte, süreler açıkça belirtilmiş, "eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halukarda beş yıl içinde idareye başvur, 60 gün içinde yanıt gelmez ise, 60 günün bitiminden itibaren dava açma süresi içinde (bir yıl) açılır" Aynı zamanda 7 ayrı kuruma husumet yönelttiğimiz halde, davalı sayısı 4 e düşürülmüş, ancak bu da ara kararla tarafımıza tebliğ edilmedi, (bu arada davaya cevap dilekçelerinde de hiç bir davalı kurum, tam yargı davası açamazsınız diye karşı koymadı), kararla hasmın 4'e düşürülmesinin uygun görüldüğünü öğrenmiş olduk. Temyiz ettik. Yukarıdaki nedenler ve sair nedenlerle... Diğer sonuçların ne yönde alındığını merak ediyorum. Saygılarımla... |
18-08-2006, 17:10 | #7 |
|
Merhabalar, benim de av.sehber'in bahsettiği şekilde iptal davası olarak değerlendirilerek süre aşımından reddedilmiş bir tam yargı davam var. konuyu özetlersem ; babamın vefatı (02.05.2005) sonrasında banka cüzdanlarının arasında bulduğumuz imar bankası hesap cüzdanı ile babamın imar bankasından devlet tahvili aldığını öğrendik.daha sonra tüm mirasçılar olarak BDDK, SPK,Hazine ve TMSF yi davalı olarak göstererek 01.08.2005 tarihinde (Ankara İdare Mahkemesinde) tam yargı davası açarak, devlet tahvili bedelinin, vade tarihi olan 28.04.2004 tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesini talep ettik.Ancak Av. Sehper'in mesajında yazılı aynı gerekçe ile davamız reddedildi. mahkeme kararı 30.12.2005 tarihli ve benim elime 16.08.2006 tarihinde geçti. oysa davalı idarelerin birinci cevap dilekçeleri bana 22.12.2005 tarihinde (yani gerekçeli karar tarihinden 8 gün önce)tebliğ edilmişti ve ben cevaba cevap dilekçemi yasal süre içinde İstanbul nöbetçi idare mahkemesinden gönderdiğim halde kararın bu yasal cevap süresi dahi beklenmeden 30.12.2005 tarihinde verildiğini öğrendim.yani mahkeme İYUK 16. md.de yer alan usuli prosedürü tamamlamadan davayı süre yönünden reddetti.
bu durumda tam yargı davalarına uygulanan 1 ve 5 yıllık sürelerin benim davamda uygulanma imkanı nedir, murisin sağ iken dava açmaması mirasçılarının dava hakkını ortadan kaldırır mı,konu hakkında kararı olanlar bizimle paylaşırlarsa çok sevinirim. ayrıca konu ile ilgili olarak Danıştay 13. dairesinin (ilk derece mahkemesi sıfatı ile)02.12.2005 tarih ve 2005-2625 ,2005-5753 sayılı kararının incelenmesini öneririm, ön karar alınmadığı şeklindeki davalı itirazları olmasına rağmen davada BDDK ve SPK aleyhine hüküm tesis edilmiş (Kazancı İçtihat'da var) ilgilenen herkese teşekkür ederim.iyi çalışmalar. |
23-08-2006, 15:32 | #8 |
|
Sn.Ruhan Akyılmaz,
Bu site bir dönem imarzedelerin sorunları ile inliyordu. Şimdiyse ikimizin dosyasından başka karar çıkan dosya yokmuş gibi... Diğer sonuçları ben de merak ediyorum. Kanaatim, ilk etapta verilen kararların tüme yakınının benzer mahiyette olduğu. Bize de temyiz sonucunu bekleyip görmek kalıyor sanırım... Saygılarımla... |
31-08-2006, 15:18 | #9 |
|
Sn Av. Sehper,
ben de kararı temyiz ettim, sonucu size de bildireceğim.bu arada aynı konuda temyiz sonucu almış olan arkadaşların kararlarını bizimle paylaşmalarını rica ediyorum,iyi çalışmalar. Av. Ruhan Akyılmaz |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
ehliyetin geri alınması işlemine karşı nereye ve hangi mevzuata göre başvuruyapılıyor | Mastermindlawyer | Meslektaşların Soruları | 12 | 21-11-2008 14:52 |
Mülk davasını İngiliz çift kazandı | ahmetsacit | Hukuk Haberleri | 1 | 07-09-2006 18:39 |
Nereye Atmaktayız..? | NİLGÜN SEYMEN | Teknoloji ve Bilgisayar | 2 | 28-06-2006 12:42 |
Kimin Hakkı Nereye Kadar? | poseidon | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 05-02-2003 14:06 |
Başka İldeki Hukuk Davasını Nasıl Bulunduğum İle Alabilirim. | adalet | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 01-03-2002 22:48 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |