Güzellik Salonu Sözleşme Tipi

Merhabalar;
1-Güzellik salonu ile lazer vb. hizmetler için vatandaş arasında yapılan sözleşme Borçlar Kanunu uyarınca hangi sözleşme tipine girmektedir. bu konuda kafam bunaldı yeterince. Eser sözleşmesi, satım sözleşmesi ya da karma bir sözleşme midir?
2-Hiç hizmet almayan vatandaş için sözleşmeye eklenen cezai şart geçerli olur mu sizce?
3-Yasal takibat aşamasında sözleşmeden ziyade sözleşme yapılırken vatandaş alınan senetlerin icrası yoluna gitsem sıkıntı yaşar mıyım acaba?
uygulamayı bilen meslektaşların cevaplarını rica ediyorum.
şimdiden teşekkürler.

Sayın meslektaşım,Bçk. numuz tip sözleşmeleri düzenlemiş olmakla birlikte bazen karşımıza karma sözleşmeler de çıkmaktadır.(uygulamada yap -işletme devret olarak adlandırılan sözleşmelere istisna ve kira hükümlerini uyguladığımız gibi).Bazen de karşımıza hiçbir sözleşme tipine uymayan sözleşmeler çıkmaktadır.( atipik sözleşmeler).Atipik sözleşmeler özellikle işgörme borcunu konu olan sözleşmeler de karşımıza çıkmaktadır.(örneğin öğrenci velilerinin üniversite veya yabancı bir dil öğrenmesi için çocuğu için dershane ile yapmış olduğu sözleşmeler, öğrenci velilerinin çoçuğunun eğitimi için özel okul idaresi ile yapmış olduğu sözleşmeler,ehliyet almak için sürücü adayının sürücü kursu ile yapmış olduğu sözleşmeler gibi).saç kesmek,saçı boyamak,menükür yapmak gibi hizmetleri kapsayan sözleşmeler de atipik sözleşme türlerindendir.
Kanun koyucu özellikle işgörme borcunu konu olan bu tür atipik sözleşmelerin yaygın olduğunu bildiğinden ve bu tür sözleşmeleri tip sözleşme olarak düzenleme ihtiyacını hissetmediğinden atıf yapmakla yetinmiştir.Bçk. nunun 502/2 fıkrasında niteliklerine uygun düştüğü ölçüde iş görme borcu doğuran akitlere vekalet hükümlerinin uygulanacağını belirtmiştir.Bu nedenle müvekkiliniz ile müşteri arasında yapılan sözleşme vekalet sözleşmesidir.
Elinizdeki sözleşmede cezai şartın bulunduğunu bildirmişsiniz. Bu cezai şartın ifa yerine geçen cezai şart mı,ifaya eklenen cezai şart mı, yoksa müşterinin sözleşme yapmasına rağmen hizmeti almak ve ücretini ödememek istemesi nedeniyle müvekkilinizin olumlu veya menfi tazminat haklarını maktuen karşılamaya yönelik olarak konulup konulmadığını belirtmemişsiniz.
Sözleşmeye dayanarak icra takibi yapmanız halinde icra takibine yönelik itiraz ile karşılaşabilir ve itirazın iptali davası açmak zorunda kalabilirsiniz.Borçlu hizmeti hiç almadığını veya işin gereği gibi yapılmadığı vs. hususlar da itirazda bulunursa itirazın iptali davasında ispat yönünden sıkıntıya düşebilirsiniz.
Bu nedenle öncelikli olarak senetleri icraya koyun ve senetleri icraya koyarken sözleşmede yer alan cezai şarttan doğan talep haklarınızı da saklı tutun.
Daha sonra da şartları var ise sözleşme de yer alan cezai şarttan doğan alacaklarınızı ilamsız icra takibi yoluyla borçlulardan isteyebilirsiniz.
Saygılarımla...Av.Şükrü Söğüt

Sayin meslektaşim. Konuyu cok iyi açıklamış ve beni aydinlatmis oldunuz.
Cezai sart musterinin sözleşme suresi dolmadan sozlesmeden
donme sebebi ile konulmustur. Anladigim üzere bunu acikca sozlesmede
Belirtmek gerekiyor.
Icra takip talebinde başkaca hakların sakli tutulabildigini de
Ogrenmis bulunmaktayim. Daha evvel karsilasmamistim.
Tekrardan Teşekkürler

Sayın Efkan,

Alıntı: Yazan Efkan Merhabalar; 1-Güzellik salonu ile lazer vb. hizmetler için vatandaş arasında yapılan sözleşme Borçlar Kanunu uyarınca hangi sözleşme tipine girmektedir. bu konuda kafam bunaldı yeterince. Eser sözleşmesi, satım sözleşmesi ya da karma bir sözleşme midir? 2-Hiç hizmet almayan vatandaş için sözleşmeye eklenen cezai şart geçerli olur mu sizce? 3-Yasal takibat aşamasında sözleşmeden ziyade sözleşme yapılırken vatandaş alınan senetlerin icrası yoluna gitsem sıkıntı yaşar mıyım acaba? uygulamayı bilen meslektaşların cevaplarını rica ediyorum. şimdiden teşekkürler.

Birbiriyle bağlantılı aşağıdaki linkleri incelemenizi ve sözleşme içeriğiniz muvacehesinde değerlendirmenizi öneririm:

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=55437
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=63090