Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İdarece Fiili Müdahale Yapıldığında KamulaŞtirma ZorunluluĞu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-02-2011, 12:36   #1
Av.Cananztrk

 
Varsayılan İdarece Fiili Müdahale Yapıldığında KamulaŞtirma ZorunluluĞu

ARKADAŞLAR,

Belediyece imar uygulaması yapılmadan yol geçirilmiş ve fiili müdehalede bulunulmuştur.Kal'i mümkün değildir.Söz konusu arazide yol olan kısım DOP fazlasıdır.Müvekkilim adına kamulaştırmasız el atma davası açtım.Mahkeme buranın kamulaştırma zorunluluğunun olup olmadığı hakkında yargıtay kararı istedi.

Bu konuda yargıtay kararı aramaktayım.
Old 15-02-2011, 13:10   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cananztrk
Mahkeme buranın kamulaştırma zorunluluğunun olup olmadığı hakkında yargıtay kararı istedi.

Anayasa'nın 125. maddesine göre “idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararları verilemez”

İdare kamulaştırma işlemine kendi karar verir. Mevzuatta idareyi kamulaştırma yapmaya zorlayan bir hüküm bulunmamaktadır.

Tıklayınız:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=7127

Bakınız:
7 nolu mesajdaki karar
Old 15-02-2011, 13:53   #3
Av.Cananztrk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Anayasa'nın 125. maddesine göre “idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararları verilemez”

İdare kamulaştırma işlemine kendi karar verir. Mevzuatta idareyi kamulaştırma yapmaya zorlayan bir hüküm bulunmamaktadır.

Tıklayınız:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=7127

Bakınız:
7 nolu mesajdaki karar

Anlık iletinizden dolayı teşekkür ederim.
Ancak burada söz konusu olan durum k kararına istinaden kamulaştırmaya zorlamak değil.
Belediye meclisten kamulaştırma kararını onaylamış.ve yolu fiilen yapmış.Dolayısıyla bende parasını öde diye kamulaştırmsız el atma davası açtım.Yolun Kal'i mümkün değil ve yol yaptığı için arazinin kullanım tasarrufunuda fiziki olark müvekkilin elinden almışlar.Böyle bir durumda kamulaştırma zorunluluğu yok mu? Bununla ilgili yargıtay kararı aramaktayım.
Old 15-02-2011, 14:57   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cananztrk
arazinin kullanım tasarrufunuda fiziki olark müvekkilin elinden almışlar.Böyle bir durumda kamulaştırma zorunluluğu yok mu?
Böyle bir durumda kamulaştırma zorunluluğu yok. El atma olmuşsa artık kamulaştırma yapılması beklenmez.

Sizin gittiğiniz yol doğru: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedelin tahsiline ve yerin idare adına tesciline karar verilmesiyle anlaşmazlık çözülür.
Old 15-02-2011, 17:38   #5
Av.Cananztrk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Böyle bir durumda kamulaştırma zorunluluğu yok. El atma olmuşsa artık kamulaştırma yapılması beklenmez.

Sizin gittiğiniz yol doğru: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedelin tahsiline ve yerin idare adına tesciline karar verilmesiyle anlaşmazlık çözülür.


BÖYLE OLMASI GEREKTİĞİNİ MAHKEMEDE BENDE İDDA EDİYORUM ANCAK HAKİM BUNUNLA İLGİLİ YARGITAY KARARI İSTİYOR.

BUNUNLA İLGİLİ YARGITAY KARARI BULAMADIM.YARDIMCI OLURSANIZ SEVİNİRİM
Old 15-02-2011, 21:11   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

tıklayınız ve 7 nolu mesaja bakınız ve aşağıdaki ifadenin altını çiziniz:

''İdarelerin kamu hizmetlerini yerine getirebilmeleri için hizmetin ihtiyacı olan özel kişilere ait taşınmazları 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre kamulaştırabilecekleri; ancak bu kamulaştırma işlemlerini de program ve ödeneklerinin yeterliliği çerçevesinde yapabilecekleri açık olduğundan, idareleri kamulaştırmaya zorlayıcı nitelikte yargı kararı verilmesi mümkün değildir.''

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=7127
Old 15-02-2011, 21:51   #7
Av.Cananztrk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
tıklayınız ve 7 nolu mesaja bakınız ve aşağıdaki ifadenin altını çiziniz:

''İdarelerin kamu hizmetlerini yerine getirebilmeleri için hizmetin ihtiyacı olan özel kişilere ait taşınmazları 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre kamulaştırabilecekleri; ancak bu kamulaştırma işlemlerini de program ve ödeneklerinin yeterliliği çerçevesinde yapabilecekleri açık olduğundan, idareleri kamulaştırmaya zorlayıcı nitelikte yargı kararı verilmesi mümkün değildir.''

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=7127

Sayın Konyalı,
Herhalde derdimi anlatamadım.Ben kamulaştırmadan bahsetmiyorum.
Kamulaştırmasız bir el atma var.Arazide yol yapılmış.Kamulaştırmasız el atma davası açtım.Yani yolun belediye adına tescilini ve bedelinin ödenmesini talep ettim.
Hakim benden, yolun tescil edilmesi ve bedelinin ödenmesinden başka çıkar yol olmadığını gösteren yargıtay kararı istedi.
Old 15-02-2011, 22:22   #8
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Av.Armağan Konyalı'nın soruyu kavrayan açıklayıcı yol göstermesi doğrultusunda;

1-
Alıntı:
Yazan Av.Cananztrk
Kamulaştırmasız el atma davası açtım.Yani yolun belediye adına tescilini ve bedelinin ödenmesini talep ettim.
Hakim benden, yolun tescil edilmesi ve bedelinin ödenmesinden başka çıkar yol olmadığını gösteren yargıtay kararı istedi.

Bu cümleleri içeren bir yargıtay kararı arıyorsanız bulamazsınız.

Davanız tipik kamulaştırmasız el atma ve bedelin ödenmesi karşılığında davalı idareye tescilin yapılması. Bu biçimde yüzlerce karar bulabilirsiniz..

2-
Alıntı:
Yazan Av.Cananztrk
Mahkeme buranın kamulaştırma zorunluluğunun olup olmadığı hakkında yargıtay kararı istedi

Mahkeme yargıtay kararı getirmediniz diye davayı reddedecekse etsin. Kamulaştırma yapılmalıdır gerekçesiyle mi reddedecek?? 7 nolu mesaj açık. İspatlanamayan dava mı var ki ortada rededecek?? (Sadece açıkladığınız hususlara ilişkin olarak).

Davanın yerel mahkemece reddi kararı Yargıtay tarafından bozulacaktır düşüncesindeyim.

Saygılarımla,
Old 15-02-2011, 23:40   #9
Av.Kaan

 
Varsayılan

Alıntı:
<H4>T.C.
Alıntı:

YARGITAY

İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU

E. 1956/1

K. 1956/6

T. 16.5.1956

• TAŞINMAZIN YOLA ÇEVRİLMESİ ( Kamu Tüzel Kişiliği Tarafından İstimlak Edilmeksizin Çevrilmesi )

• İSTİMLAKSIZ TAŞINMAZ MALI YOLA ÇEVİRME ( Taşınmazı Yola Çevrilen Kimsenin El Atmanın Önlenmesi Davasını Açmaya Hakkının Olması )

• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Kamu Tüzel Kişiliği Tarafından İstimlaksız Taşınmaz Malı Yola Çevrilen Kimsenin Bu Davayı Açmaya Hakkının Olması )

• TAŞINMAZIN BEDELİ ( İstimlaksız Taşınmazına El Atılan Kişinin İsteyeceği Bedelin Taşınmazın Dava Tarihindeki Bedel Olması )

743/m. 643, 912/2

21.5.1941 g. ve E. 1938/39 K. 1941/20 s. Yg. İçt. Bir. K.

16.5.1956 g. ve E. 1954/1 K. 1956/7 s. Yg. İçt. Bir. K.

6.6.1956 g. ve E. 1956/9 K. 1956/10 s. Yg. İçt. Bir. K.

4.5.1966 g. ve E. 1966/6 K. 1966/4 s. Yg. İçt. Bir. K.


ÖZET : Kamu tüzel kişiliği tarafından istimlak edilmeksizin taşınmaz malı yola çevrilen kimsenin, el atmanın önlenmesi davasını açmaya hakkı vardır. Ancak dilerse mülkiyetin devri karşılığı taşınmaz malın bedelini o kamu tüzel kişiliğinden dava edebilir. İsteyebileceği bedel taşınmazın dava tarihindeki bedelidir.
DAVA : Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin Devlet ve diğer bir amme hükmi şahsiyeti tarafından gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın gayrimenkulüne bu şekilde vaki müdahalenin meni davası mı, yoksa gayrimenkulünün bedelinin tahsili davası mı? açabileceği, bedelin tahsilinin dava edilmesi halinde de gayrimenkulün fiilen yola kalbedildiği tarihteki değerinin mi, yoksa dava tarihindeki değerinin mi nazara alınacağı hususlarında Temyiz Mahkemesi Hukuk Heyeti Umumiyesinin 17.11.1954 tarih 4 216/183 sayılı, Birinci Hukuk Dairesinin 3.5.1954 tarih ve 137/3933 sayılı, Dördüncü Hukuk Dairesinin 15.12.1952 tarih 5058/5477, 16.6.1953 tarih 2149/2743 sayılı ilamları arasındaki içtihat aykırılığının halli istenilmiş olmakla, 1221 sayılı kanunun muaddel sekizinci maddesi gereğince, Hukuk ve Ceza Umumi Heyetlerinin birleşmesi ile toplanan Büyük Heyetle mesele müzakere edilerek;
KARAR : Neticede;
Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine münhasıran gayrimenkulüne vaki müdahalenin meni veya yine münhasıran gayrimenkulünün bedelinin tahsili hakkında dava ikame edebileceğinin teemmül edilmesi mümkün olduğu gibi, bu iki hal şekli arasında, mütevassıt bir hal şekli olarak, malikin halin icaplarına göre, bu iki yoldan herhangi birini tercih ederek dilerse meni müdahale, dilerse bedel davası açmak hakkına sahip olabileceğinin de düşünülmesi mümkündür.
Medeni Kanunun 643 üncü maddesi gayrimenkulün mülkiyetinin sicil kaydının terkini veya gayrimenkulün tamamiyle ziyaı halinde zail olacağı hükmünü koymuş, amme menfaatı için yapılan istimlakte mülkiyetin ne vakit zail olacağının da bu husustaki kanunla tayin edileceğini kabul eylemiştir.
Halen meri olan muhtelif istimlak kanunları, Teşkilatı Esasiye Kanununun yetmişdördüncü maddesi hükmü ile hem ahenk olarak, istimlak halinde, mülkiyet hakkının usulü dairesinde salahiyetli merciince ittihaz edilecek istimlak kararı ve bundan sonra da gayrimenkule takdir olunacak bedelin gayrimenkul malikinin emrine amade kılınması anında zeval bulacağını kabul etmiştir. Binaenaleyh, usulü dairesinde verilmiş bir istimlak kararı olmadan ve bedeli ödenmeden gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın mezkur gayrimenkul üzerindeki mülkiyet hakkı, bu fiili durum dolayısiyle, hiçbir suretle zeval bulmaz. Bu itibarla da gayrimenkulü yola kalbedilen malik adına tapu sicillinde mevcut olan kaydın Medeni Kanunun 912 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince sicilden çıkarılmasına imkan yoktur. Ancak usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edildikten ve istimlak bedeli malikin emrine amade kılındıktan sonradır ki, malikin muvafakatiyle, imtinaı halinde de mahkeme kararı ile bir gayrimenkulün sicil kaydı terkin olunabilir.
Mülkiyet hakkı baki kalan gayrimenkul malikinin, bu hakkına dayanarak, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine her zaman meni müdahale davası açmak hakkına sahip olacağı tabiidir. Ancak yola kalbedilme neticesi eskisi gibi istifade edilebilmekten çıkan, vasfı değişen gayrimenkulün malikinin, bu hakkını kullanacak yerde, meni müdahale davası sonunda istihsal edeceği meni müdahale kararının infazındaki gerçekliği düşünerek, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrini kendiliğinden kabul ederek gayrimenkulünün bedelinin tahsilini dava edebilmesi imkanını bertaraf eden bir hükümde mevzuatımızda mevcut değildir. Gayrimenkul malikini bu şekilde bir bedel davası açabilmek imkanından mahrum etmek için bir zaruret de yoktur.
İşte gayrimenkulü istimlak edilmeksizin Devlet veya diğer bir amme hükmi şahsiyeti tarafından yola kalbedilen şahsın mülkiyet hakkı baki kaldığı cihetle her zaman dava açarak gayrimenkulüne bu suretle vaki müdahalenin menini isteyebileceği, ancak dilerse bu yola başvurmayıp, mülkiyet hakkının gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyetine devrine razı olarak gayrimenkulünün bedelini dava edebilmesinin de mümkün olduğu yolundaki mütevassıt hal şekli ittifakla kabul edilmiş, malikin münhasıran meni müdahale veya yine münhasıran bedel davası açabileceği yolundaki hal tarzları iltifata şayan bulunmamıştır.
Böylece gayrimenkul malikinin, esas itibariyle, gayrimenkulünü istimlak kararı olmadan yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olmakla beraber, dilerse bu yola başvurmıyarak bedel davası da açabileceği kabul edildikten sonra istenilebilecek bedelin gayrimenkulün fiilen yola kalbedlldiği tarihteki bedeli mi, yoksa davanın ikamesi tarihindeki bedeli mi? olması lazımgeldiğine mütedair içtihat ihtilafının tetkik ve halline geçilmiştir.
Yukarıda ve müzakereye mevzu teşkil eden ilamlardan Hukuk Heyeti Umumiyesinin 17.11.1954 tarih ve 4-216/183 sayılı ilamında da tebarüz ettirildiği veçhile, usulüne tevfikan istimlak edilmeden yola kalbedilen gayrimenkul malikinin mülkiyet hakkı zeval bulmayıp devam ettiğine ve malik de üzerindeki mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine muvafakat ettiği gayrimenkulünün bedelini istediğine göre bu bedelin gayrimenkulünün mülkiyetinin amme hükmi şahsiyetine devrine muvafakat ettiği tarih olan dava tarihindeki bedel olması lazımgeldiğinde de reylerin birleştiği görülmüştür.
Netice; Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibariyle, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.5.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.
</H4>Bir çok içtihat var bu konuda, hakimin neden içtihat istediğini de anlayamadım. Kanun gibi bağlayıcı olan İBK kararı gönderdim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kat planına göre başka bir daireye dahil edilen tapulu taşınmaza meni müdehale senemü Meslektaşların Soruları 0 18-02-2010 20:31
KamulaŞtirma Kararinin İptalİne RaĞmen Adlİ Mahkemede KamulaŞtirma Karari Verİlmesİ AV.BİLGE KALAYCI Meslektaşların Soruları 2 30-07-2009 19:25
İdarece Yapilan Teblİgat Ve Tahakkuk Av.Günes Meslektaşların Soruları 1 23-07-2009 13:50
Şufa Davasi-fİİlİ Taksİm Hususunun Krİterlerİ Neler Olabİlİr? Av.Eda.P Meslektaşların Soruları 3 17-12-2007 15:23
Şuf'a Davasinda Fİİlİ Taksİmİn Şeklİ Nedİr? Av.Mesut YILMAZ Meslektaşların Soruları 2 26-09-2007 12:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06030607 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.