Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ayıplı maldan dolayı, bedel iadesinde ticari faiz mi, yasal faiz mi istenmeli

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-04-2007, 18:06   #1
Av.Ömer GÖKÇE

 
Varsayılan Ayıplı maldan dolayı, bedel iadesinde ticari faiz mi, yasal faiz mi istenmeli

Sayın meslektaşlarım,
Sitede aramama rağmen konuya rastlayamadım. 4077 sayılı kanunun 4.maddesi gereği, tüketicinin sözleşmeden dönme, malın satıcıya iadesi ve ödediği bedelin kendisine iadesi için açmış olduğu davada talep edeceği faiz, ne zaman başlamalı ve oranı ne olmalıdır? Yani faiz, sözleşmeden döndüğü tarihte mi (İhtar veya dava tarihi) başlamalı, yoksa bedeli ödediği, malı satın aldığı tarihtemi başlamalı? Davalılar tacir olduklarına ve yaptıkları işte ticari iş olduğuna göre, hükmedilmesi gereken faiz, ticari faiz mi olmalı? Görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.
Old 13-04-2007, 03:14   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Kesin bilgim olmamakla birlikte incelediğim Yargıtay Kararlarında yerel mahkemenin Avans faizi talebini kabul yönünde verdiği kararlar başka gerekçelerle bozulurken 3095 sayılı yasaya göre faiz talebinin kabulü yönünden bir eleştiri yapılmamış.. Ayrıca TTK 3, ve 21. maddeleri uyarınca ticari faiz talep edilebileceği görüşündeyim..
Old 13-04-2007, 11:11   #3
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

4077 s. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 4.maddesinde tüketicinin geri verme borcunun ifa yeri ve zamanı ile borcun ifasında alacaklı temerrüdünün hukuksal sonuçlarına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Yasanın 30. maddesinde "Bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır" şeklinde bir yollama yapılmıştır.

O halde TKHK. hükümleri ve yollama uyarınca, bu yasada hüküm bulunmayan hallerde, yasanın tüketiciyi koruma ve kollama amacına aykırı düşmemek koşuluyla, genel hükümlerin ve özellikle BK. hükümlerinin uygulanması gerekir.

Yargıtay’ın kökleşmiş içtihatlarına göre “Ticari faiz” kavramı yasal faizi ifade etmektedir.
(YHGK.E. 1997/11-278,K.1997/529,T. 11.6.1997).

Somut olayda:
Sayın DOĞANEL devam ederler mi?
Kahve molası...

Hepinize sevgiler
Old 13-04-2007, 13:56   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Kusura bakmayın ama neye devam edeceğimizi anlayamadım. Genel Hükümlere yapılan atıf yalnızca BK'yı kapsamaz. TTK ve hatta 3095 sayılı yasa da bu anlamda genel hükümdür. Yoksa başka bir şey mi diyordunuz?
Old 13-04-2007, 14:48   #5
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan Ticari Faiz

Sayın meslektaşım önümüze gelen dosyalarda davalı vekili olarak bozma taleplerinde her zaman ticari faiz yerine yasal faize hükmedilmeli şeklinde ki taleplerimiz karşısında yargıtay bu konuda bir yorum getirmemekte ve bu durumu bozma konusu yapmamaktadır. ancak şunu da belirtmek isterim ki davadan önce herhangi bir temerrüd ihtarınız yok ise ( bedel iadesine ilişkin olarak) fatura tarihinden itibaren işletilen faiz konusunda mutlaka bozma kararı verilmekte. Kolaylıklar diliyorum. Saygılarımla...
Old 13-04-2007, 14:53   #6
av.medine

 
Varsayılan

Sayın Doğanel
Bu konuda şahsi olarak başıma gelen bir konuda ; satış bedelinin iadesi için davalı işyerine icra takibi yaptım. ( İlamsız ) Satım bedelini ödediğim tarih olan fatura tarihinden itibaren ticari faiz uygulayarak alacağı belirledim. Karşı taraf herhangi bir itrazda bulunmadığından FATURA TARİHİ itibarıyla işleyen ticari faiz ile alacağı tahsil ettim. Sayın Metin'katılıyorum bu konuda 4077 sayılı kanunda düzenleme yok. Bk ilgili madddeleri uygulanacak
Old 13-04-2007, 19:31   #7
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

kanaatimce...temerrüt tarihi itibarı ile faiz isletilmelidir...eger önceden ihtar cekılmısse bu tarıhten ((tabı tum bu hususlarında ihtarnamede belirtilmesi sartı ile)) itibaren işletilecek...ihtar yoksa dava tarihinden itibaren faiz istenecektir...
taraflar tacirse ve yapılan iş ticari ise ticari temerrüt faizinin uygulanmasını engelleyen hüküm nedir veya bunun istisnası nedir cözemedim...
saygılarımla....
Old 13-04-2007, 22:03   #8
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Davalı tacirdir. Ayıplı mal satımı ve semenin iadesi ticari işletmenin aktif ve pasifi ile ilgilidir.Tacirin borcunun ticari olması asıldır. TTK 21/2 md. Sine göre bir taraf için ticari olan iş diğer taraf için de ticaridir. Dolayısıyla semenin iadesinde temerrüt halinde , alıcı temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi talep edebilir. Temerrüt tarihi daha önce örneğin ihtarname ile temerrüte düşürülmemiş ise dava tarihidir. Ticari faiz sözü yasal faize eşdeğerdedir. Ticari işlerde temerrüt tarihinden itibaren “ ticari temerrüt faizi
Talep edilmeli. Diye düşünüyorum.

NOT: Aşağıdaki yargıtay kararında semenin iadesi isteminde yasal faize değil dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizine hükmedileceği vurgulanmaktadır. Kararda geçen reeskont faizi şimdiki yasal düzenlemede avans işlerine uygulanan faiz ( ticari işl
erde uygulanan temerrüt faizi )anlamındadır.

Saygılarımla.




T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1997/4228

K. 1997/4656

T. 16.6.1997

AYIPLI MAL ( Kumaşların Belirli Bir Kısmının Fire Vermesi - Semenin İndirilmesi )

• SEMENİN İNDİRİLMESİ ( Ayıplı Mal Bedelinin İadesinin Talep Edilmesi )

• KUMAŞIN İBRAZI ( Tarafların Fire Konusundaki Açıklamalarının Dinlenmesi )

• EN YÜKSEK TİCARİ FAİZ ( Uygulamalar İtibariyle İstemin Reeskont Faizi Olduğu )

• REESKONT FAİZ ORANI ( Kabulü Gerekirken Yasal Faiz Yürütülmesinin Doğru Olmadığı )

818/m.202, 203, 204

ÖZET : 1- Taraflar arasındaki çekişme, davalının davacıdan aldığı kumaşlardan 322 metre tutan kısmının ayıplı olup olmadığı, bu ayıptan davacının sorumlu tutulup tutulmayacağı ve karşı davada ayıplı mal bedelinin iadesi istendiğine göre Borçlar Kanunu uyarınca tenzili gereken semenin ne olduğu noktalarında toplandığından, mahkemece fire iddiasına konu kumaşın ibrazının sağlanması, bundan sonra tarafların fire konusundaki açıklamalarını cevaplar şekilde anılan kumaş üzerinde inceleme yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
2- Somut olayda alacağa en yüksek ticari faizin uygulanılması istenmiş ve bu istemin reeskont faiz oranını ifade ettiği açıklanmıştır. Dairemizin uygulaması itibariyle de böyle bir istem reeskont faiz anlamına geldiğinden bu istemin kabulü gerekirken davalı alacağına %30 oranında yasal faiz yürütülmesi de doğru değildir.
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 3.2.1997 tarih ve 467-45 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı ve karşı davalı vekili davalının müvekillinden satın aldığı mal bedellerini ödememis nedeniyle aleyhine başlattıkları takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiş, karşı davanın ise reddini istemiştir.
Davalı ve karşı davacı vekili, davacının gönderdiği kumaşlardan 620 metresinin hiç kullanılamayacak şekilde olduğu için iade edildiğini, geri kalanındaki hataların yıkatılarak giderilmesi için 3.082.000 lira masraf yapıldığını, yine de 322 metre ve 59.248.000 lira tutarındaki kumaşın kullanılamaz durumda olduğunu müvekkilinin dava dışı yabancı firmaya karşı olan taahhüdünü eksik yerine getirmesi nedeniyle, 1806 DM mal bedeli ve 8.351.000 lira kamyon yerine uçakla yapılan taşıma gideri zararlarının doğduğunu ileri sürerek, davanın reddini ve toplam 70.681.000 liranın en yüksek ticari faiziyle ve 1806 DM.nin fiili ödeme günündeki değerine göre tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucuna göre, benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, takibin 61.391.875 lira üzerinden devamına 24.556.750 lira inkar tazminatını ndavalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davanın da kısmen kabulüyle 59.248.000 liranın
dava tarihinden itibaren %30 faiziyle karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarını reddi gerekmiştir.
2-Ancak, bilirkişi kurulu raporuyla da belirlendiği üzere, taraflar arasındaki çekişme, davalının davacıdan aldığı kumaşlardan 322 metre tutan kısmının ayıplı olup olmadığı, bu ayıptan davacının sorumlu tutulup tutulmayacağı ve karşı davada ayıplı mal bedelinin iadesi istendiğine göre Borçlar Kanununun 202 vd. maddeleri uyarınca tenzili gereken semenin ne ol
duğu noktalarında toplandığından, mahkemece davalı ve karşı davacı elinde olduğu anlaşılan fire iddiasına konu kumaşın ibrazının sağlanması, bundan sonra tarafların fire konusundaki açıklamalarını cevaplar şekilde anılan kumaş üzerinde inceleme yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davacı ve karşı davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Öte yandan, kabule göre de, davalı ve karşı davacı taraf alacağına en yüksek ticari faizin uygulanmasını istemiş ve 11.9.1996 tarihli dilekçe ile bu istemin reeskont faiz oranını ifade ettiğini açıklamış olduğuna, Dairemizin uygulaması itibariyle de böyle bir istem reeskont faiz anlamına geldiğine göre ( Dairemizi
n 20.2.1989 gün 4141-965 sayılı kararı, Gönen Eriş Türk Ticaret Kanunun Ticari işletme ve Şirketler s.162 ) bu istemin kabulü gerekirken yazılı şekilde davalı alacağına %30 oranında yasal faiz yürütülmesi de doğru olmamış ve kararın bu nedenle davalı ve karşı davacı yararına bozulması gerekmiştir.
vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, kararın ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ve karşı davalı, ( 3 ) numaralı bentte açıklanan nedenle ise davalı ve karşı davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 16.6.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ticari faiz Cengiz Taner Doğan Meslektaşların Soruları 12 21-04-2011 13:04
Yasal ve Ticari Faiz uygulamaları jeny3435 Meslektaşların Soruları 6 28-05-2008 21:50
ticari işlerde faiz mnokay Meslektaşların Soruları 5 10-04-2007 15:37
Yasal Faiz Av.Özgül Meslektaşların Soruları 9 31-01-2007 15:00
Yasal Faiz Nur Hukuk Soruları Arşivi 11 15-05-2006 18:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04581189 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.