|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
23-03-2007, 14:50 | #1 |
|
vekilin verdiği mal beyanı dilekçesi
vekil tarafından verilen mal beyanı dilekçelerinde borçluya ceza verilmiyor diye biliyorum. bu şekilde usulsüz mal beyanında bulunan borçlunun cezalandırıldığına ilişkin karar elinde olan meslektaşların yardımına ihtiyacım var. şimdidden teşekkürler.
|
23-03-2007, 17:13 | #2 |
|
*Maalesef öyle bir karar yok. Avukatın MBB yetkisi ile ilgili bir açık nokta bulunabilirse belki...
Saygılar... T.C.YARGITAY HUKUK DAİRESİ 17 Esas No.2001/3903Karar No.2001/3918Tarihi14.06.2001 ..KARAR : Yerleşik uygulamaya göre, mal beyanında bulunmak için vekilin özel yetkiye sahip olmasının gerekmediği, beyanının İİK.nun 74. maddesindeki koşulları taşıması halinde geçerli sayılacağı, ayrıca borçlu sanık adına mal bildiriminde bulunan vekilin bu beyanının İİK.nun 74. maddesine uygun bulunmaması halinde de borçlu-asilin cezai yönden sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden vekilin yetkisi olmadığından söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, |
24-03-2007, 02:44 | #3 | |||||||||||||||||||
|
Vekil tarafından verilen mal beyanı dilekçelerini neden usulsüz olarak nitelendirdiğinizi anlayamadım? Vekil tarafından verilmesi mi usulsüz? Yoksa gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğundan mı usulsüz? Saygılarımla |
24-03-2007, 04:59 | #4 |
|
vekilin verdiği mal beyanı dilekçesi
Vekil müvekkilinin mal varlığını bilemez
Müvekkilinin verdiği bilgiyr göre beyende bulunur Müvekkili bilgi verme< ise beyanda bulunamaz Bunun en doğru yolu mal beynı açısından borçlu asile ilam açısından vekile teb. çıkarmaktır. Saygılar. |
24-03-2007, 13:49 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstadım, İcra İflas Kanunu'nun 74.maddesine göre yapılacak mal beyanının usule uygun olmasından maksat; 1)Gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarında borcuna yetecek miktarın nevi ve mahiyet ve vasıflarını, 2)Her türlü kazanç ve gelirlerini, 3)Yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini bildirmek olduğuna göre, İçerik olarak bu şartları taşıyan bir beyan usulüne uygun bir beyan olarak kabul edilmelidir. Sorudaki ifade şeklinden , vekilin beyanındaki usulsüzlükten kastın, vekilin yetkili olup olmaması ya da vekil beyanının gerçeğe uygun olup olmamasından ziyade , beyanda yukarıdaki üç unsurdan birinin olmaması anlaşılmak gerekir diye düşünüyorum. Aksi halde; beyanda bulunan vekilin yetkisi olmadığından ya da vekilin beyanının gerçeğe uygun olmamasından söz edilmesi gerekirdi.(Soru sahibi Sn Saadet'i mi bekleseydim? ) Selam ve saygılarımla. |
24-03-2007, 16:13 | #6 |
|
Saadet hanımın sorusunu görmediğim için bende ilgili bir forum açmıştım.Konuya burdan devam etmek daha uygun olacak .Vekil sıfatıyla avukatın bulunduğu mal beyanı hususunda özellikle Yargıtay 8.hukuk dairesinin kararlarına bakıldığında ,vekilin mal beyanında bulunması için özel yetkiye sahip olmasının gerekmediği,Beyanın İİK m74 e uygun olması halinde geçerli olacağı,ancak uygun olmaması halinde borçlunun asli cezai yönden sorumlu tutulamayacağı belirtilmiştir.
Bu durumda : herhalukarda avukat mal beyanında bulunduğunda bu gerçeğe aykırı olsa dahi şahıs hakkındaki kovuşturma beraatla mı sonuçlanacaktır?Bunun kanuna karşı hile yoluna tevessül etme olarak yorumlanması mümkün müdür ? Bence tartışılması gereken budur.Zira vekil usulune uygun bulunursa borçlu zaten ceza almıyor.Ancak vekilin mal beyanı usulune uygun olmasa veya gerçeğe aykırı olsa dahi busefer borçlu asli cezai yönden sorumlu tutulamıyor.Garip bir çelişki ........ayrıca özel yetki hususunda değişen bir içtihat uygulamasının olup olmadığı yönünüdeki cevaplarınızı bekliyorum.Saygılar |
24-03-2007, 16:37 | #7 |
|
Birinci sorunuzun cevabı ,kovuşturmanın beraatle sonuçlanacağıdır.Yargıtayın bu konuda sabit bir görüşü var.Ancak özel yetki konusunda bazı yargıtay kararında zihin bulandıran ibareleri var.Örneğin:
T.C. YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ E. 1994/12817 K. 1994/13512 T. 28.11.1994 • GERÇEĞE AYKIRI MAL BEYANINDA BULUNMAK ( Beyanın Vekil Tarafından Yapılması ) • BORCU KARŞILAYACAK MİKTARDA BEYANDA BULUNULMASI ( Yeterli ve Geçerlidir ) • MAL BEYANI ( Borcu Karşılayacak Miktarın Bildirilmesi Yeterlidir ) 2004/m.338 ÖZET:Mal beyanında bulunma konusunda özel yetkisi olan vekilin borçlu-sanık adına yaptığı beyanın gerçeğe aykırı olması halinde, borçlu-sanık sorumlu tutulamaz. Ayrıca, vekilin borcu karşılayacak miktarda mal bildiriminde bulunmuş olması durumunda da, gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğundan söz edilemez. ****** Sizinde bahsettiğiniz gibi ,Yargıtay ,mal beyanı konusunda özel yetki aramıyor.Ancak yukarıda kararda özel yetkiden bahsetmiş.Yani vekil özel yetkili ise ve gerçeğe aykırı mal beyanında bulunuyorsa sanık beraat alacaktır.Bunu tersi ile yorumlarsak:vekil özel yetkili değilse ,sanık ceza alacak ( -ki bu yorum Yargıtay içtihatlarına ve mantığa ters ) , ya da özel yetkili değilse mal beyanı geçeli sayılmayacak ( bu da sonraki tarihli Yargıty içtihatlarına ters).diğer bir karar ise: T.C. YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ E. 1996/6810 K. 1996/7838 T. 29.5.1996 KARAR : Kendilerine mal beyanında bulunma konusunda özel yetki verilen vekillerinin gerçeğe aykırı beyanda bulunmalarından sanıkların sorumlu tutulmasının cezaların şahsiliği ilkesine aykırı düşeceği gözetilmeden sanıklar hakkında yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması, SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş sanıklar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 29.5.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi. ******* 2005 tarihli Yargıtay genel kurulu kararında ise, "gerçeğe aykırı mal beyanında bulunma suçunun oluşabilmesi için mutlaka bildirimin borçlu tarafından yapılması gerekir." diyor: YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2005/17-109 K. 2005/105 T. 27.9.2005 Gerçeğe aykırı mal beyanında bulunma, borçlunun başkasına ait mal alacak ve hakları kendisine aitmiş gibi göstermesi veya kendisine ait mal, alacak ve hakları gizlemesidir. Anılan suçun oluşabilmesi için bildirimin bizzat borçlu tarafından ve gerçeğe aykırı olduğu bilinerek yapılması ve mal beyanın usule uygun olması gerekir |
24-03-2007, 17:39 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Meslektaşımıza katılmamak mümkün değil. İlama dayalı bir alacağın tahsilinde alacaklı vekili iseniz, (borçlunun, mal beyanında bulunmamanın sonuçlarından vekilinin usulen yaptığı bir beyanla kurtulmasını önlemek ve onu beyana zorlamak için) icra emrini vekile ve asile göndermek en doğrusu. Madalyonun arka yüzü: Herhangi bir icra takibinde, borçlu tarafın vekili iseniz ya da borçlunun vekaletini almışsanız, doğru ya da yanlış iki satır bir beyanla müvekkilinizi hem beyanda bulunmak zahmetinden, hem de mal beyanında bulunmamanın sonuçlarından kurtarabilirsiniz (mi?). |
24-03-2007, 19:40 | #9 |
|
Herhangi bir icra takibinde, borçlu tarafın vekili iseniz ya da borçlunun vekaletini almışsanız, doğru ya da yanlış iki satır bir beyanla müvekkilinizi hem beyanda bulunmak zahmetinden, hem de mal beyanında bulunmamanın sonuçlarından kurtarabilirsiniz mi ?
şeklindeki sorunun cevabı bu durumda yargıtay içtihatlarına göre evet oluyor.Borçlu vekili iseniz mal beyanında bulunmanız yeterli.Usulune uygun değilse dahi borçlu beraat alacak ,ancak bunun ne derece hakkın suistimali olduğu veya kanuna karşı hlie olup olmadığı tartışılmalı. |
25-03-2007, 00:29 | #10 |
|
bencede asıl vekılın aslında mal beyanında bulunurken asılden daha dıkkatlı davranması gerekır vekılın usulsuz mal beyanında bulunması sonucu asıle ceza verılmemesı sankı kanuna karsı hıle gb gelıyor... |
26-03-2007, 15:54 | #11 |
|
Sayın arkadaşlar 1-2 gündür siteye giremediğim için yanıtları okuma fırsatım olmadı herkese ilgisi için teşekkür ediyorum. sözkonu mal beyanı hem yasadaki şartları taşımıyor hem de gerçeğe aykırı , ancak borçlu vekil aracılığı ile mal beyanında bulunduğu için birşey yapamıyoruz. aksi bir karar elde etmiş meslektaş var mı diye bu soruyu sormuştum. borçlu vekili isek bu uygulama iyi ama alacaklı vekili olunca kötüniyetli bu borçlulara karşı elimiz kolumuz bağlı.
avukat müvekkilin beyanına göre mal beyanında bulunuyor, dolayısıyla müvekkil gerçeğe aykırı mal beyanında bulunmuş sayılır diye düşünüyorum. aksini borçlu kanıtlamalı. ben mal beyanı olarak bu bilgileri avukata verdim o yazmamış veya yanlış yazmış. bu belki biz avukatları sıkıntıya sokar ama müvekkilin elinden yazlı bir beyan alınırsa avukat için de sıkıntı doğmaz , ne dersiniz ? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Vekilin müvekkil adına iş sözleşmesini feshi | Av.Ahmet Esat Beyaz | Meslektaşların Soruları | 2 | 06-12-2012 14:53 |
Devlet Hastanesinde Taşeron Firma Personelinin Verdiği Sağlık Hizmetinden Doğan Zarar | AV.ZAFER KAZAN | Meslektaşların Soruları | 5 | 27-02-2007 16:38 |
Avukat olmayan vekilin işlemi | Av. Murat Tarhan | Meslektaşların Soruları | 1 | 15-02-2007 17:04 |
Bambu Ağacının Verdiği Hayat Dersi | sukru57 | Site Lokali | 0 | 09-10-2006 10:40 |
Yanlış Adres -vekilin Sorumluluğu | nus | Meslektaşların Soruları | 5 | 20-03-2004 17:27 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |