Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kiracının eve yaptığı iyileştirmeler

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-10-2013, 12:41   #1
limpid

 
Varsayılan kiracının eve yaptığı iyileştirmeler

müvekkil kiracısı olduğu evde kendi kullanmak için mutfak yaptırıyor. ev sahibinin eski mutfağını depoda muhafaza altına alıyor. kendisi aynı sitede ev alıyor bunu ev sahibine bildiriyor. hatta ev sahibi mağdur olmasın diye kendisi kiracı buluyor. kendisi yurtdışında iken eşi evi taşıyor ve o arada yeni kiracı eve geçiyor. yani yeni yaptırdığı mutfak evde kalıyor. ev sahibiyle konuşuyor. bir günde eski mutfağı aynı şekilde takabileceğini sadece izin vermesini istiyor. yada yaptığı masrafın en azından az bir kısmına katlanmasını söylüyor. ancak ev sahibi bana sormadan bunları yaptın bu nedenle ben ödemem diyor. mutfağı almak için izin de vermiyor.

sözleşmede:
mecurda kiracı mal sahibinin izni olmadan hiçbir tadilat yapamaz. izin alarak yapılan tadilatlar içinse, tahliye sırasında yapılanlar sökülemez ve yapılanlar için ev sahibinden maddi bir talepte bulunulamaz deniyor.

ancak yargıtayın uygulamalarına bakıldığında ev için yapılanlar yani iyileştirmeler değerlendiriliyor ve mal sahibi için sebepsiz zenginleşme hatta vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince talep edilebileceği belirtiliyor.

bu durumda bizim yapmamız gereken ev sahibine ihtar gönderip şu kadar gün içerisinde ya tarafımıza izin verip mutfağı almamızı yada yapmış olduğumuz masrafın bir kısmını belirterek tarafımıza ödemesini aksi halde dava açacağımızı belirtmek midir?

ya da direkt dava açmak mıdır? taraflar şahıs burada sulh hukuk mahkemesi mi görevlidir
Old 24-10-2013, 15:02   #2
Admin

 
Varsayılan

Ben talebinizin haklı olduğunu düşünmüyorum maalesef.

Sözleşmeyi iki kez ihlal etmişsiniz:
1- Sözleşme tarihi sona ermeden sözleşmeyi tek taraflı -haksız- fesh edip evi tahliye etmişsiniz. (Ev satın almanız haklı fesih ve tahliye nedeni değildir)
2- Sözleşmede açık madde olmasına karşın tadilat yapmışsınız ve yine açık maddeye rağmen şimdi tadilatı sökmek/tazmin etmek istiyorsunuz.

Siz sözleşmeyi iki kez ihlal etmişsiniz, kiralayan ise hiç etmediği gibi, zorunlu olmadığı halde tahliyenize de muvaffakat etmiş. Mağdur olan da, haklı durumda olan da o. İlle bir tazminat talebi olacaksa, bana göre haksız ve erken fesih nedeniyle tazminat talebinde bulunabilecek olan da yine kiralayan.

Bahsettiğiniz Yargıtay içtihatları iyiniyetli ve hukuka uygun yapılan iyileştirmelerle ilgili olarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanıyor, bana göre sizin yaptığınız iyileştirme ne iyiniyetli ne de hukuka uygun.

Üstelik yeni bulunan kiracı da mevcut mutfağı görerek evi kiralamış. Siz yeni mutfağı söküp, eskisini taktığınızda yeni kiracı mecurun şartlarının değiştiği iddiasıyla fesih veya kirada indirim talep ederse ne olacak? (BK.305)

Kaldı ki talebiniz yeni BK 321. maddeye göre açıkça yasaya aykırı.

Kısacası talebin neresinden tutsanız elinizde kalmıyor. Tabii ki naçizane görüşüm, farklı düşünenler çıkacaktır mutlaka..
Old 24-10-2013, 16:47   #3
limpid

 
Varsayılan

sayın admin cevabınız için teşekkürler.

ancak yeni borçlar kanununa göre yerimize kiracı bulunması durumunda sözleşmeden kaynaklanan borçlarımız sona ermiş oluyor. üstelik ev sahibi sözleşmeyi sonlandırma isteğimizi kabul ettiğine dair tarafımıza yazılı teyit veriyor. dolayısıyla en azından bu yönüyle sözleşmeyi haksız olarak fesheden biz olmuyoruz.

tbk 321 de kiralayanın rızasıyla yaptığı yenilik ve değişikliklerle ilgili değer artışının karşılığını isteyemez diyor. bizim olayımızda kiraya verenin rızası yok. üstelik de eski hale yani ilk kiralandığı hale getirilebilir durumda. sadece müvekkil özel zevkine binaen bunu yapmış. elimizde kiralananın ilk günkü fotoğrafları vs. mevcut.

Y13HDEsas : 2008/13331Karar : 2009/3859Tarih : 24.03.2009 KİRACININ MECURA FAYDALI GİDERLER YAPMASI (Vekaletsiz İşgörme )
TEMERRÜD SEBEBİYLE TAHLİYE ( Kiracının Mecura Sözleşme DışıFaydalı ve Zaruri Giderler Yapması )
KİRALANANDA YARARLANDIRICI TADİLAT YAPMAK (Kiracının Hakları )
VEKALETSİZ İŞGÖRME ( Kiracının Mecurda Faydalı Tadilat Yapması )
BK.260, 414
Kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 6. maddesinde "kiracımecurda yapacağı tadilat için mal sahiplerinin veya vekillerinin yazılı onayını almak zorundadır. Aksine hareket akte aykırılık teşkil edecektir" yazılıdır.

Davalı kiralayanlar, davacının kendilerinden muvafakat almadığını, sözleşmenin bu hükmü karşısında davacının talepte bulunamayacağını savunmuşlar, davacı da yapılan bu imalatlar yönünden davalıların muvafakatlarını aldığını yasal delillerle ispat edememiştir.

Bu durumda temerrüt nedeniyle tahliye olmak durumunda kalan davacının kiralanana yapmış olduğu ve zaruri masraf bedellerini BK. 414. maddesi kapsamında vekaletsiz iş görme hükümlerine göre isteme hakkı vardır.fk
DAVA VE KARAR:
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ KARARIavacı, davalıların kiracısı olduğunu, 1,5 katlı olan kiralanana faydalı ve zaruri imalatlar yapmak suretiyle 3 katlı büyük bir iş yeri haline dönüştürdüğünü 15.06.2002 gününde kiralananı tahliye ettiğini, davalıların yapılan imalat bedelini ödemediğini aldığı tespit raporuna göre faydalı ve zaruri imalattan dolayı 44.979.288.000.-TL. alacaklı bulunduğunu ileri sürerek bu paranın tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, zamanaşımı itirazında da bulunmak suretiyle davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece bilirkişi raporunda her ne kadar 40.522.-TL. istenebileceği belirtilse de davacının kira parasını ödemeyerek tahliyesine kendi kusurunun neden olduğu, bu nedenle belirlenen imalat bedelinden taktiren 25.000.-TL. ödenmesi gerektiği gerekçe gösterilerek bu miktarın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir.

1 ) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2 ) Davacının davalılara ait mecurda 01.01.2000 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesiyle kiracı olduğu, kiracılığı döneminde kiralanana bir kısım faydalı imalatlar yaptığı, daha sonrada kira borçlarım ödemede temerrüde düşmesi nedeniyle alınan mahkeme kararı sonucu 15.06.2002 gününde icraen tahliye edildiği toplanan delillerden anlaşılmaktadır.

Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 6. maddesinde "kiracı mecurda yapacağı tadilat için mal sahiplerinin veya vekillerinin yazılı onayını almak zorundadır. Aksine hareket akte aykırılık teşkil edecektir" yazılıdır. Davalı kiralayanlar, davacının kendilerinden muvafakat almadığını, sözleşmenin bu hükmü karşısında davacının talepte bulunamayacağını savunmuşlar, davacı da yapılan bu imalatlar yönünden davalıların muvafakatlarını aldığını yasal delillerle ispat edememiştir.

Bu durumda temerrüt nedeniyle tahliye olmak durumunda kalan davacının kiralanana yapmış olduğu ve zaruri masraf bedellerini BK. 414. maddesi kapsamında vekaletsiz iş görme hükümlerine göre isteme hakkı vardır. Hal böyle olunca konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla kiralanana kullanım amacına uygun olarak yapılan faydalı ve zaruri imalatların yapıldıkları tarih itibariyle değerleri belirlenip, belirlenen bu miktar hüküm altına alınan 25.000.-TL.`den az ise bu miktara, yok eğer daha fazla ise davacının verilen hükmü temyiz etmediği ve böylece davalılar lehine usuli kazanılmış hak doğduğu da gözetilmek suretiyle 25.000.-TL.`ye hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

SONUÇ:
Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine. 2. bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalılar yararına ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.
Y13HD 24.03.2009 E.2008/13331 - K.2009/3859
____________ oOo ____________

Y13HDEsas : 2005/14777Karar : 2006/1310Tarih : 07.02.2006 KİRACININ MUHTESAT BEDELİNİ TALEP ETMESİ
ZAMANAŞIMI (Tahliye Sonrası, Kiracının Muhtesad Bedelini Talep Etmesi)
TAHLİYE SONRASI MUHTESAD BEDELİNİN İSTENMESİ (Zamanaşımı)
KİRACININ TAHLİYE SONRASI MUHTESAD BEDELİ TALEP ETMESİ (Zamanaşımı)
VEKALETSİZ İŞ GÖRME (Zamanaşımı, Kiracının Tahliye Sonrası Mecura Yaptığı Masrafları İstemesi)
MUHTESAD BEDELİNİN İSTENMESİ
BK.66, 125, 414
Davacının davaya konu taşınmazda 2.3.1998 tarihli sözleşme ile kiracı olduğu ve tahliyeye ilişkin Bornova Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/90-1996 sayılı dava dosyasının kesinleşmesi tarihine kadar kiracılık ilişkisinin devam ettiğinde uyuşmazlık yoktur.

Davacı, kiracı olarak taşınmazda bulunurken kiralanan ve onun çevresine yaptığı bina ve müştemilat için tazminat talep ettiğine göre; uyuşmazlığın öncelikle kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi zorunludur. Hal böyle olunca olayda 1 yıllık sebepsiz zenginleşme zamanaşımı süresinin değil, Borçlar Kanunun 125 maddesinde öngörülen 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir.

Taraflar arasındaki sözleşmede davacı tarafın kiralanan ve onun çevresine bina ve müştemilat yapması konusunda bir hüküm bulunmasa ve bu hususta kiralayanın bir izni olmadan davacı, bunları kendi çıkarı için yapsa dahi kiracı, kendi yararına için yaptığı bu işlerin giderini BK.nun 414. maddesinde düzenlenen vekaletsiz iş görme hükümlerine göre isteyebilir. Bu halde de 10 yılık genel zamanaşımı süresi uygulanır.mfk
DAVA VE KARAR:
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine Temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ KARARIavacı, davalılardan Ege Üniversitesi Rektörlüğüne ait 800 m2 alanındaki taşınmazı diğer davalı Ege Üniversitesi Güçlendirme Vakfının kendisine yap-işlet -devret modeli şeklinde kiraya verdiğini, aralarındaki sözleşmenin 2.3.1998 tarihinde yenilendiğini, daha sonra kendisine karşı ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açıldığını, 2003 yılının Haziran ayında tahliyesinin sağlandığını, 800 m2’lik alana kafeterya depo gibi imalatlar yaptığı gibi 800 m2’lik alan dışında kalan 3500 m2’lik sözleşme dışı alana da bir kısım faydalı imalatlar yaptığını, aldığı tespit raporuna göre yap-işlet- devref modeli gereğince yaptığı masraf nedeniyle 114.658.800.000.- TL. masrafın ve sözleşme dışı yerlere yaptığı faydalı imalat nedeniylede 145.375.840.000.- TL. olan davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek bu paraların müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılardan Ege Üniversitesi Rektörlüğü davacı ile aralarında sözleşme ilişkisi bulunmadığını, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davacı ile davalılardan Ege Üniversitesi Rektörlüğü arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı bu davalıya husumet yöneltilemeyeceği diğer davalı hakkındaki davasını da tahliye kararının kesinleşmesinden sonra BK.66 maddesinde öngörülen 1 yıllık sürenin geçmesinde sonra açtığı, kaldı ki davacının sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirdiği, davalı vakfın sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığı gerekçe gösterilerek rektörlük hakkındaki davanın husumet nedeniyle, diğer davalı hakkındaki davanın da zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacı bu davasında 2.7.2003 günü kiralanan dan icraen tahliye edildikten sonra kiralanana ve onun çevresindeki 3500 m2’lik alana yapmış olduğu muhtesatın bedelini istemiştir. Hakim, tarafların bildirdikleri vakıalara uygulanacak yasa hükmünü resen araştırıp, uygulamakla mükelleftir.

Davacının davaya konu taşınmazda 2.3.1998 tarihli sözleşme ile kiracı olduğu ve tahliyeye ilişkin Bornova Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/90-1996 sayılı dava dosyasının kesinleşmesi tarihine kadar kiracılık ilişkisinin devam ettiğinde uyuşmazlık yoktur. Davacı, kiracı olarak taşınmazda bulunurken kiralanan ve onun çevresine yaptığı bina ve müştemilat için tazminat talep ettiğine göre uyuşmazlığın öncelikle kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi zorunludur. Hal böyle olunca olayda 1 yıllık sebepsiz zenginleşme zamanaşımı süresinin değil, Borçlar Kanunun 125 maddesinde öngörülen 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir.

Öte yandan taraflar arasındaki sözleşmede davacı tarafın kiralanan ve onun çevresine bina ve müştemilat yapması konusunda bir hüküm bulunmasa ve bu hususta kiralayanın bir izni olmadan davacı, bunları kendi çıkarı için yapsa dahi kiracı, kendi yararına için yaptığı bu işlerin giderini BK.nun 414. maddesinde düzenlenen vekaletsiz iş görme hükümlerine göre isteyebilir. Bu halde de 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanır.

Bu durumda mahkemece, her iki halde de zamanaşımı süresinin dolmadığı kabul edilerek davalı kiralayan Ege Üniversitesi Güçlendirme Vakfı yönünden işin esası incelenip sonucuna göre karar verilmelidir. Diğer taraftan mahkemece bu davalı yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen, hükmün gerekçesinde işin esasını etkileyecek şekilde davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirdiği ve davalı vakfın sebepsiz olarak zenginleşmesinin söz konusu olmadığı şeklindeki beyanı, kabul şekli bakımından yerine görülmemiştir. Bu hususların gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

SONUÇ:
Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının ( REDDİNE ), ikinci bentte belirtilen nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına ( BOZULMASINA ), oybirliği ile karar verildi.
Y13HD 07.02.2006 E.2005/14777 - K.2006/1310
____________ oOo ____________


Y6HDEsas : 2012/2758Karar : 2012/6845Tarih : 08.05.2012 KİRA ALACAĞI ( İsbat Külfeti - Tanık )
KİRALANANA YAPILAN FAYDALI MASRAFLAR ( Mütemmim Cüz`ü Niteliğinde - Taşınmaz Değerine Katkı - Sebepsiz Zenginleşme )
KİRACININ MECURA YAPTIĞI FAYDALI MASRAFLAR
VEKALETSİZ İŞGÖRME ( Kiracının Yaptığı Faydalı ve Zaruri Masraflar )
HUMK.288
BK.61, 414
1. Kira alacağı miktarını tanıkla kanıtlama olanağı yoktur.
Davacı yazılı belgeyle kira miktarını kanıtlayamadığına göre mahkemece davalının kabul ettiği yıllık kira bedeli 1.500.TL üzerinden davaya konu ödenmeyen yıllar kira alacağının belirlenerek, bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken bilirkişi tarafından hesaplanan tahmini kira bedellerine hükmedilmesi doğru değildir.

2. Kiralayan, kiracının kiralanana yaptığı masraflara muvafakati olmadığını, bu bedellerin talep edilemeyeceğini bildirmiş ise de:
Kiracının kendi ihtiyacı için dahi olsa, kiralanana yapmış olduğugiderlerden alıp götürülmesi mümkün olanlarla kiralananın mütemmim cüz`i haline gelmiş olanların ayrılması, mütemmim cüz haline gelmiş olan imalatlar sebebiyle kiralanana yapılan katkı değeri haksız iktisap kuralları gereği belirlenmelidir.fk
DAVA VE KARAR:
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ KARARI:Uyuşmazlık, asıl davada kira alacağı, karşı davada ise kiracının kiralanana yaptığı faydalı masraflarla yoksun kalınan karın tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece asıl dava ve karşı davanın kısmen kabulüne, 15.750.TL kira alacağının davalıdan kiralanana yapılan faydalımasraf bedeli 1,300.TL`nin davacıdan tahsiline ve yoksun kalınan kar sebebiyle açılan davanın reddine karar verilmiş,

hüküm davacı ( karşı davalı ) ve davalı ( karşı davacı ) vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- )Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, taktirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı ( karşı davacı ) vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- ) Davalı ( karşı davacı ) vekilinin kira alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 1.10.2002 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı vekili kira sözleşmesinde yıllık kira bedeli bölümünün emsallerine göre taraflarca belirlenmek üzere boş bırakıldığını bildirmiş ve buna dair kira sözleşmesini dosyaya ibraz etmiştir.
Davalı vekili ise destekleme primi almak amacıyla kira sözleşmesine yıllık kira bedelinin 1.500.TL olarak yazıldığını ancak gerçekte kira bedeli ödenmeyeceğini, kira bedeli karşılığı kiracı tarafından kiralananın tarıma elverişli hale getirilmesinin kararlaştırıldığını savunmuştur.

Bu durumda davacı iddia ettiği kira parasının miktarını kanıtlamak zorundadır. H.U.M.K.`nın 288. maddesine göre kira alacağı miktarını tanıkla kanıtlama olanağı yoktur. Davacı yazılı belgeyle kira miktarını kanıtlayamadığına göre mahkemece davalının kabul ettiği yıllık kira bedeli 1.500.TL üzerinden davaya konu ödenmeyen yıllar kira alacağının belirlenerek, bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken bilirkişi tarafından hesaplanan tahmini kira bedellerine hükmedilmesi doğru değildir.

3- ) Davacı ( karşı davalının ) kiralanana yapılan faydalı masraflara yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Davacı, davalı kiracının kiralanana yaptığı masraflara muvafakati olmadığını, bu bedellerin talep edilemeyeceğini bildirmiş ise de davalı kiracının kendi ihtiyacı için dahi olsa, kiralanana yapmış olduğu giderlerden alıp götürülmesi mümkün olanlarla kiralananın mütemmim cüz`i haline gelmiş olanların ayrılması, mütemmim cüz haline gelmiş olan imalatlar sebebiyle kiralanana yapılan katkı değeri haksız iktisap kuralları gereği belirlenmelidir.

Bu imalatlarla birlikte taşınmazın tahliye tarihinde kaça satılabileceği ve bu imalatlar olmasaydı taşınmazın kaça satılabileceği tespit edilerek bunlar birbirine oranlanmalı, bu oran taşınmazın tahliye tarihinde satılabileceği satış bedeline uygulanarak, davalının yaptığı imalatların satış bedeline yansıma miktarı bulunmalı, bulunacak bu miktara hükmedilmelidir.

Eğer imalatların yapılmış olması haliyle yapılmamış olması halinde belirlenen değerler arasında bir fark olmadığının anlaşılması durumunda ise, imalatların satış bedeline etkisi olmadığı, dolayısıyla davalının bu giderlerin yapılması sebebiyle bir sebepsiz zenginleşmesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmelidir.

Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek, yetersiz bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:
Yukarıda 2 ve 3 numaralı bentlerde yazılı sebeplerle hükmün ( BOZULMASINA ), istenmesi halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, oybirliğiyle karar verildi.

Y6HD 08.05.2012 E.2012/2758 - K.2012/6845
____________ oOo ____________

bu kararlar hakkında ne düşünürsünüz?
Old 24-10-2013, 18:22   #4
Admin

 
Varsayılan

Görüşlerim değişmedi.

Bahsettiğiniz kararların hepsinin 6570 sayılı yasaya göre verildiğini düşünüyorum. Yani yeni BK 321 madde yokken. Sadece son kararın tarihi yeni ama onda da muhtemelen dava tarihi eski olduğundan uygulanan yasa yine 6570 olmuştur diye düşünüyorum.

BK 321 çok açık. Orada yer alan kiraya verenin rızası ifadesi de bence lehinize değil, tam aksine aleyhinize. Kanun kiraya veren rıza gösterse DAHİ değer artışının istenemeyeceğini belirtmiş, bu rıza olmadan -üstelik de sözleşmeye aykırı şekilde- yapılacak artışın istenemeyeceği bence tartışmadan vareste. Hatta bence eğer bir tazminat söz konusu olacaksa, akde muhalefet nedeniyle tazminat ödemesi gereken sizsiniz.

Herşey bir yana ben müvekkilinizin haksız ve art niyetli olduğunu görüşündeyim. Sözleşmeyi açıkça ve kasıtlı şekilde ihlal eden müvekkilinizin kendi kusurundan faydalanıp bir de üstüne tazminat almaya çalışması bence hakkaniyete uygun değil.
Old 25-10-2013, 09:41   #5
limpid

 
Varsayılan

Sayın admin cevap için teşekkürler ancak ben sizin gibi düşünemiyorum. özellikle müvekkilimin art niyetli olduğu yönündeki beyanınıza katılmıyorum. bana göre art niyetli olan ev sahibi. zira kendisi müvekkilimin bu mutfağı özel zevki için yaptığını ve alıp götüreceğini önceden biliyordu. hatta müvekkilim kendisine ev sahibinin mutfağını aynen muhafaza ettiğini ve çıkarken takacağını bildirmişti. size mutfak deyince basit bir şey gibi gelebilir ancak müvekkilimin özel ilgi alanı olduğu için bahsedilen mutfak 80 bin TL civarında. içindeki aksesuarlar ankastre vs. dahil

hatta evin bu haliyle kalması ev sahibine katkı sağladı. kirada bile &30 oranında artış oldu
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kira sözleşmesinde kiracının yaptığı faydalı masrafların akıbeti tugnil Meslektaşların Soruları 2 22-03-2012 00:44
kiracının yaptığı yatırımlar avzeynepcan Meslektaşların Soruları 3 25-06-2009 21:19
kiracının kiralanan için yaptığı masraflar. AV.GÜLSÜM AKTAŞ Meslektaşların Soruları 2 03-08-2007 16:04
Kamulaştırılan taşınmazda kiracının yaptığı masraflar... aşk-ı adalet Meslektaşların Soruları 1 28-06-2007 00:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07765293 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.