|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
15-09-2009, 11:50 | #1 |
|
Kİra Borcundan DİĞer EŞİn SorumluluĞu
merhaba arkadaşlar;
kira borçlarında kontratta adı bulunmayan eşin sorumluluğu var mıdır? diğer eşin maaşına haciz uygulanabilir mi? çünkü kontratta adı bulunan eşin malvarlığı borcu karşılamaya yetmiyor. şimdiden teşekkürler... |
15-09-2009, 12:00 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Elbette hayır. |
15-09-2009, 13:20 | #3 |
|
- Sorumluluğu yoktur.
|
15-09-2009, 15:23 | #4 |
|
Kontratta imzası bulunan eş sağ mı?
|
16-09-2009, 10:09 | #5 |
|
Böyle bir soruya ilk bakışta verilecek yanıt bellidir:
-Sözleşmede imzası yoksa tabii ki sorumlu değildir. Peki, "şeytanın avukatlığını" yapalım mı? SORU : Kira sözleşmelerinde şekil şartı var mıdır? YANIT: Hayır yoktur. SORU: Kira sözleşmesinin yazılı olması zorunlu mudur? YANIT: HAYIR. Şimdi, evli çift karı - koca olarak birlikte bu evde oturuyorlarsa, kira akdini yaptıkları tarihte de evli iseler, dışardan görünüşte de bu evde birlikte yaşadıkları tespit edilebiliyorsa gelelim son soruya: HER İKİSİ DE KİRACI SAYILIR MI SAYILMAZ MI? Yazılı sözleşme olgusu biraz kafa karıştırabiliyor; farzedelim ortada yazlı bir sözleşme yok. Karı - koca ev sahibi ile anlaştılar, kira bedeli vs. konularda ve eve taşındılar. Kiracı kimdir? Koca mı, eşi mi, ev sahibi ile daha çok konuşan mı? Benzer bir olayda, ev sahibi ile tüm pazarlığı vs. görüşmeleri kocanın yaptığını, kiranın ise eşinin hesabından ödendiğini varsayalım. SORU: Kiracı kimdir? Eğer bu örnekler okuyanlarda biraz şüphe yarattı ise, eşlerin birlikte yaşadıkları konutlarda, "birlikte kiracı" sıfatı taşıdıkları ihtimalini gözönünde bulundurmamız gerekir diye düşünüyorum. Selam ve saygılarımla... |
16-09-2009, 13:34 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
kira borçlarında kontratta adı bulunmayan eşin sorumluluğu var mıdır? Sayın EREN ortada yazılı bir sözleşme mevcut gibi görünüyor,o yüzden bu ihtimalleri irdelemeye gerek yok gibime geliyor |
16-09-2009, 14:10 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben benimsedim bile. |
16-09-2009, 14:49 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Sözlü kira sözleşmesi örneğini sadece düşüncelerimi daha iyi ifade edebilmek için vermiştim. O zaman diğer ihtimalleri kenara bırakıp asıl örnekten gidelim. Ortada yazılı bir kira sözleşmesi var ve eşlerden sadece birinin imzası var. Borçlar Yasası, kira sözleşmesini, "kiralayanın, bir şeyin kullanılması için kiracıya ücret karşılığında teslimi" olarak tanımlamıştır. Örneği detaylandırmadan, basitçe gidersek, "yazılı" kira sözleşmesine bakılınca sadece Ahmet (koca) kiracı olarak görünüyor. Peki yasanın tanımından gidersek, kiralananı kim kullanıyor? Sadece Ahmet mi? Hayır. Ahmet ve eşi Hatice bu taşınmazı birlikte kullanıyorlar. Şimdi detaylandıralım: Evi beraberce aradılar, emlakçıları beraberce dolaştılar, pazarlık şu bu hepsi beraberce yapıldı, ev sahibi (kiralayan) ile berberce el sıkışıldı ama sözleşme aşamasında gelince (mutad olduğu üzere) sözleşmeyi sadece eşlerden biri (diyelim Ahmet) imzaladı. Sadece imza aşamasında Ahmet imzaladı diye, Hatice'nin kiracı sıfatını yok mu sayacağız? İşte sözlü kira örneğini bu durumu daha iyi ifade edebilmek için vermiştim. Eğer Hatice de bu evi Ahmet kadar ve onunla birlikte - berberce kullanıyor ise (bu olguların ispatlanması şartı ile) sözleşmede imzası bulunan Ahmet kadar, eşi Hatice'nin de kiracılık sıfatının bulunduğu kabul edilmelidir. Yanlış anlaşılmasın; otomatik olarak "eşler birlikte kiracı sayılır" demiyorum. "Diğer olgularla birlikte" yani sürekli birlikte oturma (çapkınlık evleri hariç olur bu durumda !) ya da kiranın eşlerin müşterek hesabından ya da sözleşmede imzası bulunmayan eşin hesabından ödenmesi vs. gibi yan olgularla desteklenirse bu sonuca varılabilir; otomatikman değil. Örneğin "öğrenci evlerinde" de bu sorun yaşanır. 3 arkadaş birlikte ev tutarlar, aradan geçen süre içinde bir bakarsınız eve olan eklemeler, çıkarmalarla mevcut kiracılar ile sözleşmeyi imzalayanlardan biri bile birbirini tutmaz. Hadi bakalım şimdi, kiracı kim? Sözleşmeyi imzalayan ilk üç öğrenci mi yoksa artık onların yerine kiralayanın da bilgisi dahilinde oturan yepyeni üç öğrenci mi? Üçü değil de ikisi gitmiş, yerine dört yeni arkadaş gelmiş, ev sahibi de bunların hespini kiracı bilmiş... Kirayı da her ay sıra ile biri ödüyor... Kimdir kiracı ilk üç öğrenci mi, mevcut beşli mi? Düşünmeye değer... |
30-06-2011, 08:52 | #9 |
|
sayın av.hakan eren eğer ki birlikte kiracı olsalar idi kanunen de kira hakkının intikali mümkün olur idi.malumunuzdur ki oturma hakkı intikali mümkün olmayan ve şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardandırbu da ayrı bir bakış açısı oldu sanırım
|
30-06-2011, 09:30 | #10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Kiracılık hakkı ile oturma hakkı arasında fark bulunmaktadır. Bu nedenle bakış açınızın doğru olduğu kanısındayım: 6570 sayılı Kanun'un 13.maddesi kira hakkının intikali anlamına gelmeyecek biçimde, kiracıyla birlikte ikamet edenlere kiracının ölümünden sonra oturma hakkı tanımış. Fakat bu hüküm kiracıdan başkasına kiracı sıfatı vermeye yetmez: Oturma hakkı olsa da "rahmetliyle birlikte ikamet eden" sıfatındaki kişi hiç bir zaman "kiracı" sıfatını alamaz. Kanun bu kişileri kiracı olarak kabul etmemekte sadece aleyhlerine tahliye davası açılamayacağını ifade etmektedir. 6570 sayılı Kanun Madde 13 - Kira mukavelelerinin ve Borçlar Kanununun bu kanuna mugayir olmayan vecibelerine kiracılar veya ortaklariyle sanat, meslek ve ihtısasları dolayısiyle aynı meslek veya sanatı idame ettirecek olan mirasçıları ve meskenlerde ölen kiracı ile birlikte ikamet edenler tarafından tamamen riayet edildiği müddetçe bu kanunun yürürlükten kaldırılmasından üç ay sonraya kadar aleyhlerine tahliye davası açılamaz.
Kira ilişkisi bir sözleşme ile kurulur. Sözleşmenin tarafı olmayanları kiracı kabul etmek insanlara zorla senet imzalatmaya benziyor. Saygılarımla |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Boşanmadan Mal Rejimi Tasfiyesi-EŞİn Zor Duruma Sokacak Şekİlde EŞİn Kefİl Olmasi - | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 18-07-2009 15:12 |
Ltd. Şti. Borcundan dolayı Ortrakların Sorumluluğu | Av.Nuri YENİÇERİ | Meslektaşların Soruları | 5 | 06-01-2009 16:56 |
kooperatifin borcundan dolayı üyelerin sorumluluğu | ahmetyılmaz | Meslektaşların Soruları | 4 | 15-11-2008 02:01 |
Nİkahli EŞİn Kocanin Borcundan Dolayi Tapuda Kayitli GayrİmenkulÜne Hacİz Gelebİlİrmİ | AV. ÖZGE TUÇE | Meslektaşların Soruları | 7 | 18-04-2008 11:24 |
Şirket Borcundan Eşin Sorumluluğu | ASLIERDEM | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 01-03-2002 19:08 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |