Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM), THS Kadın Hakları Çalışma Grubu projesidir. Bu foruma siteye üye olmadan soru gönderilebilir ancak forum sadece kadın haklarına ilişkin konulara açık olup, diğer hukuki soru ve sorunlar alanda yayınlanmaz. [Kahdem Portalı]

boşanma, temyiz, tazminat, kişisel ilişki

Konuyu Kilitleyin
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-01-2008, 11:32   #1
Endişeli Konuk

 
Varsayılan boşanma, temyiz, tazminat, kişisel ilişki

Merhaba. 23 ay süren evliliğimin ardından eşimin evi terk etmesi sureti ile fiilen ayrı kaldık. Eski eşim kaynağını bilmediğim harcamalarla pek çok yere borçlu olduğunu söylemiş, sözde kredi kartı borçlarını kapatmak amacıyla benim bilgim dahilinde 1 kez ve benim bilgim dışında ailemden yüklüce borç diye para almıştır. Ailemin elindeki birikimlerin bittiği gün ise ailemi görmemek ve eve almamak şartlarını koşmuş, ömür boyu borç anlamında belirsizlik vaad etmiştir. Evliliğimiz süresince davranış değişiklikleri olmuş olup 2 kez bana şiddet uygulamıştır (ki her iki tarafın da akrabası olan şahidim eşimin ağzından bana şiddet uyguladığını duyduğunu mahkemede söylemiştir). Kendisi ile tek tartışma sebebimiz bu paraların nereye gittiği konusunda soru sormamdır. Kendisine giden onca miktarın ardından "bir daha kaynağını bilmediğim tere ödeme yapmayacağım" dediğim an ise evi terk etmiştir.
1,5 yıllık fiili ayrılık sürecinde herhangi bir düzelme olmadı. Çocuğunu görmek istemedi (1 kez alıp götürmek istedi, gelip görebilirsin dediğimde 1 kez geldi bir daha da arayıp sormadı). Aralık 2006 da evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması gerekçesi ile dava açtım kendisine. Aralık 2007 de dava sonuçlandı. Benim davamın reddine, karşı davacının kabulü ve kendisine 3000 ytl manevi tazminat ödememe temyiz yolu açık olmak üzere hükmedildi. Karşı davanın içeriğinde: ev işleri yapmama, hakaret etme, lüks harcamalarla borç batağına itme gibi gerekçeler vardı. Karşı tarafın şahitlerinin 3 tanesi anne, baba ve kardeş olup yeminsiz ifade verdiler. Hakaret ettiğimi annesi söyledi. Benim dava dilekçemde daha çok eşimin sorumsuzluğundan (maddi anlamda) bahsedildi yaklaşık 500 sayfalık banka kayıtları delil gösterildi ve onlar tek tek avukatım ve benim tarafından incelendi. Yazık ki karar bizim özet beyanımız okunmadan verildi.
Sormak istediğim hususlar:
1) Mayıs 2007 tarihinde davacı tanıkları, Eylül 2007 de ise davalı/karşı davacı tanıkları dinlenmiştir. Karar ise Aralık 2007 de verilmiştir. Eylül 2007 deki duruşmada her 2 tarafa da 30 gün içinde cevap hakkı verilmiştir. Karar sonrası dosyayı incelemem esnasında karşı tarafın 3 ay sonra yani karardan 1 gün önce beyanlarını verdiklerini gördüm. Bu durum hukuki açıdan mümkün müdür?
2) Oğlum 3,5 yaşında velayeti bana verildi. Ayın belli haftalarında yatılı, yaz tatilinde 1 ay süre ile babası ile kişisel ilişki kurmasına karar verildi. Ama oğlum babasını tanımıyor bile. Yaptığım okumalardan kişisel ilişkinin zaman göre değişebileceğini biliyorum. Temyiz dilekçesinde en azından oğlumun belli bi yaşa gelene kadar yaz aylarındaki sürenin kısaltılmasını talep edebilir miyim? Çalışan bir anneyim ve ancak temmuz, ağustos aylarında izin alabiliyorum. Ağustos ayında babada kalırsa, temmuz ayında benle tatil yapacağı ayda da hafta sonu kişisel ilişki kurması benim velayet hakkımı kısıtlamaz mı? Buna dair elinizde örnek bir karar var mıdır? Bir de bu kişisel ilişki kurma durumu boşanma kararı kesinleştikten sonra mı oluyor? Velayet boşanmanın eki niteliğinde kabul ediliyor ama bu kesinleşme durumu benim kişisel ilişki yönlerini de temyiz edersem temyiz kararı sonrasında mı oluyor?
3) Haklı olduğum bi davada haksız konuma düştüm. Hem de tamamen kusurlu gösterildim. (deliller olmamasına rağmen, kan bağı olan tanıklarla tkarşı dava dilekçesindeki beyanlar doğrultusunda). Temyizde tazminatlar konusu ve velayet konusuna itiraz edeceğiz. Avukatım kusur olaylarına da değinirsek boşanma kararı reddedilebilir diyor. Bildiğim şey tazminat olayı da kusur durumu ile alakalı, eşit yada ağır kusurlu taraf tazminat talep edemiyor. Tazminattan geçtim kusurlu olarak anlaşılma çok üzüyor beni. Boşanma kararı da önemli değil. Gerçeğin anlaşılması. Çünkü karşı taraf bir kadını onuruna dokunan sözler sarfetmiş dilekçesinde ve hiçbirinin de ispatı yok sadece annesinin ifade ettiği, duyduğunu söylediği küfürler. Buna rağmen…
4) Temyiz dilekçesi detaylı yazılırsa okunmaz diye bir yargı varmıdır gerçekte? (dava içeriğini genişletmemek kaydı ile)

Uzun yazdım fakat yardımcı olursanız çok sevinirim, teşekkürler…
Old 18-01-2008, 13:02   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Karar sonrası dosyayı incelemem esnasında karşı tarafın 3 ay sonra yani karardan 1 gün önce beyanlarını verdiklerini gördüm. Bu durum hukuki açıdan mümkün müdür?
- Mümkündür. Beyanda bulunmak mecburiyeti de yoktur. Hakim dinlenen tanıkların ifadelerini vicdani kanaatine göre değerlendirecektir.

Alıntı:
Oğlum 3,5 yaşında velayeti bana verildi. Ayın belli haftalarında yatılı, yaz tatilinde 1 ay süre ile babası ile kişisel ilişki kurmasına karar verildi. Ama oğlum babasını tanımıyor bile. Yaptığım okumalardan kişisel ilişkinin zaman göre değişebileceğini biliyorum. Temyiz dilekçesinde en azından oğlumun belli bi yaşa gelene kadar yaz aylarındaki sürenin kısaltılmasını talep edebilir miyim?

- Talep edebilirsiniz. Ancak çocuk için olası bir olumsuzluk olsaydı zaten dava safahatında dile getirileceğini düşünmekteyim. Bu nedenle Yargıtay’daki incelemede bu hususta lehinize bir değişiklik olacağını zannetmiyorum. Ancak kararın kesinleşmesinden sonra ,kişisel ilişki kurulmasından ötürü somut olumsuzlar saptanırsa, bu hususta yeni bir düzenleme talep edilebilir.



Alıntı:
Çalışan bir anneyim ve ancak temmuz, ağustos aylarında izin alabiliyorum. Ağustos ayında babada kalırsa, temmuz ayında benle tatil yapacağı ayda da hafta sonu kişisel ilişki kurması benim velayet hakkımı kısıtlamaz mı? Buna dair elinizde örnek bir karar var mıdır?

- Velayet hakkınız kısıtlanmış olmaz. Yasa ve uygulama ebeveynden önce çocuğun üstün yararını düşünmektedir. Aksine Yargıtay kararı bulabileceğinizi zannetmiyorum.

Alıntı:
Bir de bu kişisel ilişki kurma durumu boşanma kararı kesinleştikten sonra mı oluyor? Velayet boşanmanın eki niteliğinde kabul ediliyor ama bu kesinleşme durumu benim kişisel ilişki yönlerini de temyiz edersem temyiz kararı sonrasında mı oluyor?



- Yerel mahkeme kararında kişisel ilişki ile ilgili tedbiren karar verilmiş ve bu tedbirin karar kesinleşmesine kadar devam edileceği hüküm altına alınmışsa temyiz aşamasında da kişisel ilişki kurulmalıdır. Değilse, velayete ilişkin hükümler kesinleştikten sonra icraya konu edilebilirler. Kişisel ilişkiye yönelik temyiz başvurusunda da bulunacağınıza göre sorun bulunmamaktadır.

Alıntı:
Haklı olduğum bi davada haksız konuma düştüm. Hem de tamamen kusurlu gösterildim. (deliller olmamasına rağmen, kan bağı olan tanıklarla tkarşı dava dilekçesindeki beyanlar doğrultusunda). Temyizde tazminatlar konusu ve velayet konusuna itiraz edeceğiz. Avukatım kusur olaylarına da değinirsek boşanma kararı reddedilebilir diyor.
- Kan bağı olması başlı başına tanıkların yalan beyanda bulunduğuna karine oluşturmaz. Hakim iki tarafın tanıklarını dinledikten sonra eşinizin tanıklarına itibar etmiş görünmektedir. Tanık ifadelerini okuma imkanımız olmadığı için bu konuda beyanda bulunmamız mümkün değildir. Ancak yerel mahkemenin bu konudaki takdirinde hata varsa, Yargıtay kararı bozacaktır. Kusur durumu da değişeceği için avukatınıza katılmaktayım.


Alıntı:
Temyiz dilekçesi detaylı yazılırsa okunmaz diye bir yargı varmıdır gerçekte? (dava içeriğini genişletmemek kaydı ile)
- Maalesef böyle bir tevatür dolaşmaktadır. Ancak biz buna katılmamaktayız. Bozulması istenilen hangi hususlar bulunmaktaysa tek tek ve dayanaklı olarak yazılmalıdır. Amaç yerel mahkemenin gözünden kaçan hususları Yargıtay’ın dikkatine sunmaktır.

Sizin de kabul ettiğiniz gibi uzun yazıp çok soru sormuşsunuz. Önümüzde dava dosyası olmadığı için, sizin beyanınıza göre ve sadece genel bilgiler yazabilmekteyiz. Dosyaya vakıf olan avukatınızdır. Avukatınıza güvenin ve onun yönlendirmesine göre hareket edin.

Saygılarımla
Old 18-01-2008, 14:02   #3
Endişeli Konuk

 
Varsayılan teşekkür

Suat Bey, cevabınız için çok teşekkür ederim. Açıkçası bugün cevap alamayı hiç beklemiyordum. Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim...
Konuyu Kilitleyin


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin icra emri yaşar Meslektaşların Soruları 4 25-02-2021 23:34
Boşanma ,emeklilik tazminatı kişisel mal mıdır? NAZ80 Meslektaşların Soruları 4 24-04-2012 22:22
boşanma davasında sonucunda çocuk ile kişisel ilişki kurulması ATT Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 7 27-04-2007 12:58
evlilik dışı ilişki ve nafaka, tazminat avönder Meslektaşların Soruları 1 29-07-2006 17:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03416300 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.