Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

idareden olan maaş alacağında zamanaşımı defi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-10-2014, 12:36   #1
Av. Kemal Yıldırım

 
Varsayılan idareden olan maaş alacağında zamanaşımı defi

müvekkil 1999-2008 yılları arasında belediyede memur kadrosunda çalışmış ve bu çalışma sonucu belediyeden 15.000 maaş alacağı vardır.müvekkilin bu alacağını belediyeden istemesi üzerine belediye cevap olarak şuan imkanların kısıtlı olduğunu daha sonra taksit taksir ödeyeceğini belirten yazı göndermiştir. bizde borç ikrarı içeren bu yazı üzerine belediyeye icra takibi başlattık ve bazı mallara haciz koydurduk. 2014 te belediye kapanması üzerine belediyenin halefi olarak borçlu olan il özel idaresi borcu bulunmadığına belediyenin ödeyemeyeceğini belirten yazı üzerine tam yargı davası açılması gerektiğini, açılmadığı için artık zaman aşımına uğradığını iddia ederek borlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açmıştır.
1-tam yargı davası mı açmalıydık,
2-alacak zamanaşımına uğramış mıdır
3-başlattığımız takip zamanaşımını kesmez mi
4-zamanaşımına uğradıysa bunu şimdi ileri sürebilir mi takip kesinleşmesine rağmen
5-idarenin şimdi zamanaşımı ileri sürmesi dürüstlük iyiniyet kurallarıyla çelişmez mi
cevap dilekçesinde hangi hususlara değinmeliyim
bu konuda yargıtay, Danıştay kararı verebilecek olan varsa şimdiden teşekkür ederim
Old 02-10-2014, 19:31   #2
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Kemal Yıldırım
müvekkil 1999-2008 yılları arasında belediyede memur kadrosunda çalışmış ve bu çalışma sonucu belediyeden 15.000 maaş alacağı vardır.müvekkilin bu alacağını belediyeden istemesi üzerine belediye cevap olarak şuan imkanların kısıtlı olduğunu daha sonra taksit taksir ödeyeceğini belirten yazı göndermiştir. bizde borç ikrarı içeren bu yazı üzerine belediyeye icra takibi başlattık ve bazı mallara haciz koydurduk. 2014 te belediye kapanması üzerine belediyenin halefi olarak borçlu olan il özel idaresi borcu bulunmadığına belediyenin ödeyemeyeceğini belirten yazı üzerine tam yargı davası açılması gerektiğini, açılmadığı için artık zaman aşımına uğradığını iddia ederek borlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açmıştır.
1-tam yargı davası mı açmalıydık,
2-alacak zamanaşımına uğramış mıdır
3-başlattığımız takip zamanaşımını kesmez mi
4-zamanaşımına uğradıysa bunu şimdi ileri sürebilir mi takip kesinleşmesine rağmen
5-idarenin şimdi zamanaşımı ileri sürmesi dürüstlük iyiniyet kurallarıyla çelişmez mi
cevap dilekçesinde hangi hususlara değinmeliyim
bu konuda yargıtay, Danıştay kararı verebilecek olan varsa şimdiden teşekkür ederim


İcra takibiyle değil de, Davanın İdari yargıda görülmesi gerekirdi.(1) İtirazın iptali ile değil, menfi tespit ile adli yargının önüne gelmiş Ama yine de dava yargı yolu farklılığı nedeniyle görevsizlik kararı da veremez. Zira kurum davayı açmış.

Dava İİK.72 göre açılmış, bu durumda idari hukukunun ilkelerine göre de hareket edemeyecek, davaya bakmaya devam edecektir. (2)




1-T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/6041

K. 2003/11493

T. 13.10.2003

DAVA : Davacı Adem Yılmaz vekili Avukat Adem Pilav tarafından, davalı Bazlamaç Belediye Başkanlığı aleyhine 3.1.2002 gününde verilen dilekçe ile alacak ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26.12.2002 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, alacak istemine ilişkindir. Davacı, davalı belediyede zabıta olarak çalıştığı döneme ilişkin olarak maaş alacağı bulunduğunu davalı kurumdan ayrılırken bu alacaklar için protokol düzenlenerek taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalının ilk dört taksidi ödemesine rağmen kalan taksitleri ödemediğini, protokolde alacak faizinin de düzenlenmediğini belirterek faiziyle birlikte maaş alacağını ve manevi tazminat istemiştir.

Davacının kamu görevlisi olarak davalı kamu kurumunda çalışması nedeniyle hak kazandığı maaşı dava konusu etmesine ve kamu kurumuna husumet yöneltilmesine göre böyle bir uyuşmazlığın idari yargı yerinde sonuçlandırılması gerekir. kamu yasalarından kaynaklanan maaş alacağının idare ile özel hukuk sözleşmesine (protokola) konu edilmesi, adli yargının görevli olduğu sonucunu doğurmaz. Şu durum karşısında yargı yolu bakımından dava dilekçesinin, reddedilmesi gerekirken, mahkemece işin esasının incelenmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdiden incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.


2)Sözleşmeli personel ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararlarında ve doktrinde, idari sözleşmelerin; kamu tüzel kişileri tarafından, kamu hizmetinin yürütülmesi amacı ile tek yanlı olarak düzenlenen, yazılı, tip sözleşmeler olduğu belirtilmekte, Uyuşmazlık Mahkemesi ve Danıştay'ın istikrar bulmuş içtihatlarında da, idari sözleşmelerle ilgili hususlardan doğan anlaşmazlıkların idari yargı yerinde çözümleneceği vurgulanmaktadır.

Ancak, sözleşmeli olarak statü hukuku kapsamında çalışan davalı, davacı kurum aleyhine kıdem ve ihbar tazminatının tahsili için 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nu hükümleri uyarınca icra takibinde bulunmuştur. Davalı kurum yapılan icra takibi nedeni ile aynı kanunun 72. maddesi gereği borçlu bulunmadığını belirterek menfi tespit davası açmıştır. Anılan maddenin son fıkrasında göre, "Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir". İcra ve İflas Kanunu'nun değişik 72. maddesine göre açılan menfi tespit davasının, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli ise de, davacı kurum ile davalı arasında iş ilişkisi bulunmadığından, uyuşmazlığın genel hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. İş mahkemesi sıfatı ile işin esasına girilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı bulunmuştur.
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/3681 K. 2009/880 T. 2.2.2009)
Old 10-10-2014, 09:32   #3
Av. Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Tam yargı davası açılması gerekirdi fakat idareden gelen cevabı bor ikrarı kabul ederek 2008 de icra takibi başlatmış bulunduk.Ve bu takibe herhangi bir itiraz olmadı. Dolayısıyle bor kesinleşmiş oldu.
-Şimdi özel idarenin 2014 te çıkıp 60 gün içinde dava açılmadığı için zaman aşımı iddiasında bulunması hukuka uygun mudur.
-Bu zaman aşımı iddiasında bulunabilmek için hak düşürücü süre var mıdır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yeni HMK'da zamanaşımı defi süresi Av.Evran KIRMIZI Meslektaşların Soruları 3 11-02-2015 12:04
iş hukukunda zamanaşımı defi'i meryem kalay Meslektaşların Soruları 19 27-05-2014 18:42
İş Mahkemesinde zamanaşımı defi süresi Güldal Meslektaşların Soruları 2 04-06-2012 10:34
Zamanaşımı defi, bozma üye21665 Meslektaşların Soruları 1 03-09-2010 10:49
ıslah ve zamanaşımı defi ozlm Meslektaşların Soruları 1 04-11-2008 13:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04748511 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.