Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İdari Para Cezasına İtiraz Yolu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-02-2006, 10:42   #1
mineöge

 
Varsayılan İdari Para Cezasına İtiraz Yolu

506 sayılı Yasanın 140.maddesinde 79.maddeye göre verilen idari para cezalarına karşı itiraz mercii olarak önce SSK ' nın ilgili birimi, daha sonra da idare mahkemesi gösterilmiş. Ancak Kabahatler Kanunun 27.maddesinde de idari para cezalarına itiraz mercii olarak Sulh Ceza Mahkemesi gösterilmiş. Kabahatler Kanunun 27.maddesi SSK ' nın verdiği idari para cezaları yönünden de uygulanabilir mi,yoksa itirazı SSK ' nın ilgili birimine mi yapmak gerekir? Ya da mevzuatta yapılan başka yönde bir değişiklik var mı? Bu konuda bilgi eksikliğim olduğu için yardımcı olursanız sevinirim.
Old 21-02-2006, 11:53   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Uyuşmazlık Mahkemesi'nin, 28.12.2005/26037 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, Esas 2005/84 ve Karar 2005/105 sayılı ve 21.11.2005 tarihli kararı gereğince SSK’nın verdiği idari para cezalarına karşı bundan böyle Sulh Ceza Mahkemeleri'nde dava açılacaktır. Ayrıca, dava açma süresi de 60 gün değil 15 gündür.
Old 22-02-2006, 19:13   #3
mineöge

 
Varsayılan

Sayın Av.S.Bülent Akpunar;

Yardımlarınız için çok teşekkür ederim. uyuşmazlık mahkemesinin kararını gördükten sonra aklımda hiçbir soru işareti kalmadı.
Old 12-04-2007, 18:35   #4
AV.SERTANn

 
Varsayılan

6 Nisan 2007 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 4.10.2006 tarih ve 2006/75 Esas, 2006/99 Karar sayılı karar ile 506 sayılı “Sosyal Sigortalar Kanunu”nun 8.2.2006 günlü, 5454 sayılı Yasa ile değişik 140. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine başvurabilirler.”ibaresi Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiştir.

Kanaatimce Her ne kadar Anayasa Mahkemesi İptal Kararında itiraz Merciinin İdare Mahkemesi olması gerektiğini ima etse de Mahkeme Kanun Koyucu yerine geçerek işlem yapamayacağından bu konuda yeni bir kanun değişikliği yapılana kadar , 06/12/2006 Tarihi 5560 sayılı yasanın 31.maddesi ile değiştirilen Kabahatler Kanunu’nun “Bu Kanun’un;idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri,diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanır” hükmü uyarınca (Kabahatler kanunu yetkili mercii olarak Sulh Ceza Mahkemesini gösterdiğinden) 15 gün içinde SGK idari para cezalarına karşı yine Sulh Ceza Mahkemesine müracaat edilmesi gerekecektir.
Old 12-04-2007, 18:47   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Av.SERTANn

Alıntılardaki görüşlerinize aşağıdaki nedenlerle katılamıyorum:

Alıntı:
Kanaatimce Mahkeme Kanun Koyucu yerine geçerek işlem yapamayacağından bu konuda yeni bir kanun değişikliği yapılana kadar...
Anayasa Mahkemesi kararları herkes için bağlayıcıdır. Kararda aksine hüküm yoksa Resmi Gazete'de yayınlandığı gün uygulanmaya başlanır.
Anayasa 153.madde ''Kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar.''
Alıntı:
Kabahatler Kanunu’nun “Bu Kanun’un;idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri,diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanır” hükmü uyarınca

Anayasa Mahkemesinin kararıyla artık özel kanunda idare mahkemesine başvurulacağına ilişkin hüküm bulunduğu düşünülmelidir. Çünkü sulh cezaya başvuru yolu iptal edilmiştir.

Saygılarımla
Old 12-04-2007, 19:12   #6
AV.SERTANn

 
Varsayılan

Sayın Av.Armağan KONYALI

Anayasa’nın 153. maddesinin ikinci fıkrası “Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.” hükmünü taşımakta..gerçi hükmün anlamı öğretide çok tartışılıyor.. İdare Mahkemesine başvurulacağına dair açık bir kanun metni yok...İş Kanunundan doğan idari para cezalarında İtiraz mercii idare Mahkemesi fakat Karşımızda Kabahatler Kanunun ilgili maddesi dururken Sulh Ceza Mahkemesi görevli mahkeme değildir diyemeyiz...


Zaten Belirttiğim gibi sizin de yazdığınız sebeple görev ihtilafları çıkacağını düşünüyorum...Çok erken ama belki de şu an iki Mahkemeden birinden sıcak bir Görevsizlik Kararı alan Meslektaşlarımız vardır....

Saygılarımla...
Old 12-04-2007, 19:22   #7
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Anayasa 153.madde
Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.
Sulh Ceza Mahkemesine başvuru hükmü iptal edilmişse, kanun maddesi Anayasa Mahkemesi kararı yayınlandığı gün yürürlükten kalkmışsa, mahkemelerce hala 'sulh ceza' diye ısrar etmek yukarıdaki Anayasa maddesine aykırı düşer.
Alıntı:
İş Kanunundan doğan idari para cezalarında İtiraz mercii idare Mahkemesi
Hangi kanundan doğarsa doğsun, ceza, bir idari para cezasıysa ve bu cezayı idare veriyorsa, idare mahkemesinin görevli olması akla yakındır. İş Kanunundan doğan idari para cezasına sulh ceza mahkemesi daha yabancı kalır.

Saygılarımla
Old 02-12-2007, 02:20   #8
hakarar

 
Varsayılan

Şu anda, halen güncel midir, bilemmemekle birlikte, her ihtimale karşı, bu konudaki son yasal durumu bildirmekte yarar görüyorum. Buna göre: Anayasa Mahkemesinin ilgili iptal kararı üzerine, SSK'NIN 140. MADDESİ İLE İLGİLİ YASAL BİR DÜZENLEME GETİRİLEREK, BAŞVURU MERCİİ VE YOLU, 60 GÜNLÜK SÜRE İÇERİSİNDE İDARE MAHKEMELERİ,denilmek suretiyle idari yargı olarak düzenlenmiştir. Yararlı olacağı umuduyla.
Old 23-12-2009, 15:21   #9
arkhon

 
Varsayılan

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Kanun No: 5510
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (SSGSSK)

Kabul Tarihi: 31.05.2006
R.G. Tarihi: 16.06.2006
R.G. No: 26200



Kurumca verilecek idari para cezaları...
...


MADDE 102 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/60) (KOD 1)
Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun; ...

....İdarî para cezası uygulanması 8 inci, (EKLENMİŞ İBARE RGT: 28.02.2009 RG NO: 27155 MÜKERRER KANUN NO: 5838/4) (YÜR. TAR.: 01.08.2009) 9 uncu, 11 inci ve 86 ncı maddelerde belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yükümlülüğünü kaldırmaz.

İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir.

İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak Kurumca veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörttebirlik ceza tutarı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil edilir.

Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmeyen idari para cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.

İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar.

İdarî para cezaları hakkında, bu Kanun ve 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununda hüküm bulunmayan hallerde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır.
Old 08-05-2010, 11:45   #10
Av.Ayhan KARAMAN

 
Varsayılan

Arkadaşlar bu konuda yapmış olduğum araştırmalar sonucunda uyuşmazlık mahkemesinin aşağıdaki şu kararına denk geldim. Karar tarihine bakılırsa sizlerle paylaşmakta fayda gördüm Umarım işinize yarar. Saygılarımla.

Resmî Gazete Sayı : 26958 (Mükerrer)
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ KARARLARI
Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığından:
ESAS NO : 2007/1
KARAR NO : 2008/82
KARAR TR : 7.4.2007
(Hukuk Bölümü)
Ö Z E T : 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. ve 42. maddesi uyarınca tesis edilen yıkım ve para cezasına ilişkin Belediye Encümeni Kararının bildirimine yönelik davacılara gönderilen ödemeye çağrı mektubunun iptali istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesinin gerektiği hk.
K A R A R
Davacılar : 1. N. Z. Ö. 2. M. F. Ö.
Vekili : Av. O. B. K.
Davalı : Çankaya Belediye Başkanlığı
O L A Y : Çankaya Belediyesi’nin 27.4.2006 gün ve 2296 sayılı Encümen Kararı ile, mal sahibi davacılara ait gayrimenkulde projesine aykırı yapılan imalat ve tadilatların yıktırılmasına ve davacıların 11.000,00 YTL para cezası ile cezalandırılmasına, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. ve 42. maddeleri uyarınca karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından davacılara, Gelir Şube Müdürü imzalı 15.5.2006 tarihini taşıyan bir ödemeye çağrı mektubu gönderilmiştir. Bu belgede, Belediye Encümenin anılan kararıyla davacıların adlarına ceza kesildiği, borcun ödenmesi gerektiği, aksi halde 6183 sayılı Yasanın ilgili hükümlerine göre işlem yapılacağı bildirilmiş, belgenin sonunda da "Bu mektup bilgi mahiyetinde olup, hukuki bir özellik taşımamaktadır" ibaresi yazılmıştır.
Davacılar vekili, kendilerine 27.4.2006 gün ve 2296 sayılı Encümen Kararının tebliğ edilmediğini belirterek, para cezası öngören ödemeye çağrı mektubunun iptali istemiyle 26.5.2006 tarihinde adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.
{Başkanlık yazısı üzerine gönderilen belgelerden; davacılar vekilinin 27.4.2006 gün ve 2296 sayılı Encümen Kararının iptali istemiyle 1.8.2006 tarihinde ayrıca dava açtığı, uyuşmazlığın, Ankara 8. İdare Mahkemesinin E: 2006/1998 sayılı dava dosyasına kayden görülmekte olduğu anlaşılmıştır.}
ANKARA 2. SULH CEZA MAHKEMESİ; 6.7.2006 gün ve E: 2006/782 D.İş, K: 2006/782 D.İş sayı ile, Anayasa Mahkemesinin 1.3.2006 tarihinde aldığı kararla Kabahatler Yasasının 3. maddesini iptal etmesi karşısında yapılan değerlendirme sonucunda; davaya konu idari para cezasının, İmar Yasasına aykırılıktan dolayı davalı Belediyece verilmiş olduğu, 2001 yılında Anayasa Mahkemesince İmar Yasasına aykırılıktan dolayı verilen idari para cezalarına karşı başvuru yolunun Sulh Ceza Mahkemesi olduğunu gösteren hükmün iptal edilmesi karşısında ve Anayasa Mahkemesinde açıkça başvuru yolu olarak idari para cezalarına karşı İdare Mahkemesini görevli kılan kararı karşısında mahkemelerinin görevsizliğine karar verilmesi hususunda mahkememize tam bir kanaat oluştuğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, kesinleşmiştir.
Davacılar vekili, bu kez, aynı istemle 25.7.2006 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.
ANKARA 8. İDARE MAHKEMESİ; 15.8.2006 gün ve E: 2006/1822 sayı ile, davanın, davacıya davalı idarece 15.5.2006 gün ve 3661 sayı ile verilen 11.000,00 YTL' lik para cezasının iptali istemiyle açılmış olduğu; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. maddesinde, "bu Kanunun genel hükümleri diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanır" denilmiş olduğu, Kanun'un genel hükümleri arasında yer alan 27. maddesinin 1 numaralı bendinde, idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırımlara karşı yapılacak itirazlarda Sulh Ceza Mahkemesinin genel görevli kılındığı; Anayasa Mahkemesinin, 1.3.2006 tarihinde vermiş olduğu kararında Kanunun 3. maddesini iptal ettiği ve idari para cezalarına karşı açılan davalarda görevli yargı merciin İdari Mahkemeleri olduğuna karar verdiği ancak, yasama organına gerekli düzenlemeleri yapmak için süre tanıdığı ve iptal kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak 6 ay sonra yürürlüğe gireceğine karar vermiş olduğundan bu aşamada mahkemelerinin görevsiz bulunduğu; dosyanın incelenmesinden, davacıya Çankaya Belediyesi Başkanlığı tarafından 15.6.2006 gün ve 3661 sayı ile verilen 11.000,00 YTL'lik para cezasının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı; bu durumda mevzuat hükümleri ve Anayasa Mahkemesinin kararının birlikte değerlendirilmesi sonucunda bakılmakta olan davanın görüm ve çözümünde görevli yargı yerinin idari yargı değil adli yargı olduğu; açıklanan nedenlerle; Mahkemelerinin görevsizliğine, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi'nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesi'nce karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Erdoğan BUYURGAN, Habibe ÜNAL, O. Cem ERBÜK, Serdar AKSOY ve Coşkun GÜNGÖR’ün katılımlarıyla yapılan 7.4.2008 günlü toplantısında;
I - İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince anılan Yasanın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
II - ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. ve 42. maddesi uyarınca tesis edilen yıkım ve para cezasına ilişkin Belediye Encümeni Kararının bildirimine yönelik davacılara gönderilen ödemeye çağrı mektubunun iptali istemiyle açılmıştır.
Uyuşmazlık Mahkemesi’nce; 3194 sayılı Yasa’nın 42. maddesine göre verilen idari para cezasının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 3194 sayılı İmar Kanunu’nda idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği, ancak idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde idari para cezasına ilişkin kararın hukuka aykırılığı iddiasının da, idari yargı yerinde görüleceğinin kuşkusuz olduğu belirtilerek; Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesi ve aynı Kanunun 27. maddesine 5560 sayılı Kanun’la eklenen sekizinci fıkra hükmü bir arada değerlendirildiğinde, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca verilen para cezasına karşı açılan davalar, idari yargının görev alanında görülmektedir.
Öte yandan, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1. maddesinde; Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli; gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları... hakkında bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, 54. maddesinde ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı öngörülmüş, 55. maddesinde ise ödeme emrinin nasıl düzenleneceği, hangi hususları kapsayacağı açıklanmıştır. Anılan kanunun 54. maddesinden başlayan ve "Amme alacağının cebren tahsili" başlığını taşıyan cebri tahsil yöntemlerinin ilk aşamasını "Ödeme emri" oluşturmakta ve ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmedikçe haciz yoluna başvurulması olanağı bulunmamaktadır.
Olayda, idare tarafından davacılara, Gelir Şube Müdürü tarafından imzalanan 15.5.2006 günlü "ödemeye çağrı mektubu"nun gönderildiği; bu belgede, Belediye Encümenin 27.4.2006 gün ve 2296 sayılı kararıyla, davacıların adlarına ceza kesildiği, borcun ödenmesi gerektiği, aksi halde 6183 sayılı Yasanın ilgili hükümlerine göre işlem yapılacağının belirtildiği, sonunda da "Bu mektup bilgi mahiyetinde olup, hukuki bir özellik taşımamaktadır" ibaresinin yazıldığı görülmüştür.
Davacılar vekili tarafından anılan işlemin iptali istemiyle dava açılmış ise de; bu cezanın, 6183 sayılı Kanunun 55. maddesinde belirtilen ödeme emri niteliğinde tanzim edilmediği; mahkemelerin ise davanın konusu olarak, "para cezasını" esas alarak hüküm kurdukları anlaşılmıştır.
Bu durumda, yıkım ve para cezasına ilişkin Belediye Encümeni Kararının iptali istemiyle açılan ve yargılaması İdare Mahkemesinde devam eden işlemin bildirimi niteliğinde olan, 6183 sayılı Yasada öngörülen Ödeme Emrini niteliğini taşımayan ödemeye çağrı mektubunun iptali istemiyle açılan davanın çözümünde, idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Ankara 8. İdare Mahkemesince yapılan başvurunun reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 8. İdare Mahkemesi’nce 15.8.2006 gün ve E:2006/1822 sayı ile yapılan BAŞVURUNUN REDDİNE, 7.4.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Old 14-06-2010, 14:36   #11
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
"Dava, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. ve 42. maddesi uyarınca tesis edilen yıkım ve para cezasına ilişkin Belediye Encümeni Kararının bildirimine yönelik davacılara gönderilen ödemeye çağrı mektubunun iptali istemiyle açılmıştır."
Yıkım kararıyla birlikte verilen idari para cezası konusunda görevli mahkeme Kabahatler Kanunu'nun 27/8 maddesine göre idari yargıdır. Yukarıdaki karar bu durumla ilgilidir. Ama 17.12.2009 tarihli 42.madde değişikliğinden sonra para cezaları artık yıkım ile birlikte verilmemektedir.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İdari Para Cezasına İtiraz ARN Meslektaşların Soruları 12 02-04-2016 09:18
Özel evrakta sahtecilik - Hapis cezasının para cezasına çevrilmesi lawyer_denizsari Meslektaşların Soruları 2 09-12-2006 15:00
para cezasına çevrilen suçlar mediaman30 Hukuk Soruları Arşivi 1 06-06-2006 13:22
İdari Para Cezalarına İtiraz İçin Son Üç Gün Armağan Konyalı Meslektaşların Soruları 0 14-06-2005 13:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06414390 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.