Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Davalıya tebligat yapılmadan nihai karar verilmesi, bozma ve ilk itiraz süresi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-01-2012, 16:40   #1
baruter

 
Varsayılan Davalıya tebligat yapılmadan nihai karar verilmesi, bozma ve ilk itiraz süresi

İyi çalışmalar dilerim. Bir davada iki davalı bulunmaktadır. Bunlardan birine dava dilekçesi ve duruşma gününün tebligatı yapılmış, tebligat yapılan davalı süresinde yetkisizlik itirazında bulunmuştur. Yerel mahkemece ilk celsede diğer davalıya yapılan tebligatın henüz dönmediği ancak yetkisizlik itirazında bulunan davalı ile diğer davalının mecburi dava arkadaşı oldukları ve her iki davalı açısından yetkisiz olunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Diğer davalıya tebligat karardan sonra bila tebliğ dönmüştür. Kararı davacı yan temyiz etmiştir. Diğer davalıya ancak gerekçeli yetkisizlik kararı ve davacı yan temyiz dilekçesi tebliğ edilmiştir. Bu aşamada diğer davalı bir beyanda bulunmamıştır. Yargıtay tarafından yetkisizlik kararı onanmış ancak diğer davalı yan hakkında "itirazda bulunmadığından" bozulmasına karar verilmiştir. Kararı alan diğer davalı bu kez "daha önce nihai karar nedeniyle mahkemece el çekildiğinden ilk itirazda bulunulmamıştır ancak yargılama bozma kararının tebliği ile yeni başladığından ilk itirazımda bulunuyorum " gerekçesiyle yetkisizlik ilk itirazında bulunabilir mi ? Her ne kadar davalı mahkemeden gerekçeli kararın kendisine tebliği ile haberdar olmuşsa da, gerekçeli kararda lehine yetkisizlik kararı verilmiş olması sebebiyle ve mahkemece nihai hüküm verilerek yargılama bitirilmiş olması nedeniyle ilk itirazlarını vermemesi hak kaybına sebep olur mu ? Mahkeme yeniden başladığı yargılamada yetkisizlik kararı verebilir mi?

Ben şahsen şöyle düşünüyorum,

1- Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan karar verilmiştir. Yargıtay'ca bu nedenle usulden bozulması gerekirken, Yargıtay bunu gözden kaçırarak eksik incelemiş ve hatalı karar vermiş ya da hatalı şekilde gerekçeli kararın davalıya tebliğini taraf teşkili saymıştır.

2-Mahkemenin kararı nihai karar olduğundan ve davalı yönünden yetkisiz olduğunu belirttiğinden davalının kararı temyiz etmemesi olağandır. Bu aşamada yargılamadan el çekilmiş olduğundan ilk itirazlarını sunmaması da hak kaybı yaratmamalıdır.

3-Tarafın davayı öğrendiği anda cevap sürenin başlaması ile ilgili kural, ortada yürüyen bir dava varken doğrudur. Ama nihai kararla mahkeme kendisini yetkisiz addetmişken, ilk itirazlarını bu yetkisiz mahkemeye sunmak zorunda olmamalıdır diye düşünüyorum.

4- Yargılamanın yeniden başlaması ile ilk itirazları sunan tarafın ilk itirazlarını mahkeme dikkate almalıdır.

5- Lakin hala bir Yargıtay kararına ratlamış değilim.
Old 20-01-2012, 15:14   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın baruter,

Öncelikle belirtmek gerekir ki yerel mahkemenin kararı yanlıştır. 1086 S.K. m.73'e (HMK M.27) göre "Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez." HMK m.60 düzenlemesinde dahi (Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilir veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır. Ancak, duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemleri, usulüne uygun olarak davet edildiği hâlde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade eder) denmektedir; ki mecburi dava arkadaşlarından birinin yaptığı usul işleminin diğeri için de mesmu sayılabilmesi için öncelikle tarafların usulüne uygun olarak davet edilmeleri gerekir.

Yargıtay 19 HD, 14.03.2011 T., E: 2011/2033, K: 2011/3221: "...Davacı vekilince 22.9.2009 tarihli dilekçeyle açılan menfi tespit davasında U____ A.Ş., D____ A.Ş., U____ A.Ş., P____ AŞ, Ş____ A.Ş. ve E____ A.Ş.'yi davalı olarak göstermiştir. Davalılardan U____ A.Ş. ve U____ A.Ş.'ne dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ olunmadığı incelenen dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

Bu durumda mahkemece öncelikle taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir..."

Taraf teşkilinin sağlanması kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece de yargıtayca da re'sen gözönünde bulundurulması gerekir(di).

Sizin olayınızda konu burayı aşmış maalesef...

Yetki itirazı HUMK m.187 ve HMK m.116 muvacehesinde ilk itirazdır ve HUMK m.191: "İtirazatı iptidaiye hakkında esas davayı rüyete salahiyettar hakim tarafından karar verilir" (HMK m.117 gerekçesi: ...İlk itirazların dava şartlarından sonra incelenmesi esası kabul edildiğinden, dava şartlarını incelemeye yetkili esas davaya bakacak olan mahkemenin, bu incelemeyi yapması işin doğası gereğidir.) der; dolayısıyla müvekkiliniz yetki ilk itirazını elbette ki -ancak- davaya bakan yerel mahkemede ileri sürebilecektir kanaatindeyim.

P.S 1: Diğer taraftan taraflar arasında mecburi dava arkadaşlığı olduğunu belirtmişsiniz; ki HUMK m.47: "Kanunu Medeni mucibince müştereken dava ikame etmeleri veya aleyhlerine ikame olunması iktiza edenlerin davalarında tefrik kararı verilemez."+HUMK m.77 ve HMK m.30-59-60 düzenlemeleri karşısında yargıtayın kararı, yerel mahkemenin davaya devam etmesi ve diğer mecburi dava arkadaşı davalının davasının başka mahkemede görülmesi gibi bir sonucu doğurmasına sebep olacak şekilde ittihaz edildiği için kendilerini kutluyorum

P.S 2: Kanunun mahkemeye "usulüne uygun olarak davet et" dediği hükümlerde (bkz. HMK m.60-144-150 v.b.) mahkeme, kanunu uygulamazsa ne olur? Sayın yerel mahkemenin yaptığı gibi "pratik" sonuçlandırmalara ulaşılır ve bunların hukuki mesnedi olmadığından o pratik dediğimiz şey, pratik hukuksuzluk olur; böylece hukuka uymakla mükellef olan yargı, hak arayanların kafasını yarar, gözünü çıkarır... Hukuk, "ben yaptım oldu"culuk değildir (diye düşünüyorum ).

Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
avukatın hazır bulunmadığı duruşmada nihai karar verilmesi svejk Meslektaşların Soruları 12 07-12-2011 10:41
Tüketici Hakem Heyeti Kararında, karşı tarafa tebligat yapılmadan karar verilmişse, itiraz edilmesi sonucunda oluşacak vekalet ücreti. AWeSoMe Meslektaşların Soruları 0 28-11-2011 22:43
Tebligat yapılmadan evvel haricen öğrenilen borca karşı itiraz av.sgenc Meslektaşların Soruları 12 21-08-2010 14:07
Nihai Karar ve Temyiz ockforever Hukuk Soruları 5 27-03-2008 20:38
davalıya yapılan tebligat diğer davalıya yapılırsa nizar Meslektaşların Soruları 4 26-10-2007 16:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,13171911 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.