Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Müşterek fail ve sanık üzerindeki şüphenin giderilememesi

Yanıt
Old 10-02-2012, 12:54   #1
hasanbatuhan

 
Varsayılan Müşterek fail ve sanık üzerindeki şüphenin giderilememesi

Selamlar saygıdeğer meslektaşlarım,

Karşılaştığım bir davada kafama takılan bazı sorular var. Genç meslektaşınız olarak tecrübelerinizden yararlanmak isterim.

İki grup arasında çıkan kavgada çok sayıda yararlanan mevcut ancak bir kişi bıçakla yaralanmış. Gruplar arasındaki husumeti sona erdiriyorlar ve birbirlerinden şikayetçi olmuyorlar; ancak silahla yaralama şikayete tabi olmadığı için bu olay hakkında kamu davası açılıyor. Bıçakla yaralanan kişi üzerinde 7 adet yara mevcut ancak 7 sanıktan kimin bıçakladığı meçhul. bir veya birden fazla kişi olabilir. Sanıkların her biri olayı inkar ediyor. Mağdur ise kimin bıçakladığını hatırlamıyor.

Benim düşüncem; kimin bıçaklandığı ispat edilemediği için bütün sanıklar hakkında beraat verileceği. Ama bütün sanıkların iştirak halinde kasten yaralama suçunu silahla işlediği sonucuna da varılabilir. Konuyla ilgili görüşlerinizi ve varsa yargıtay içtihatlarını bekliyorum. Saygılar
Old 10-02-2012, 13:44   #2
av.serpil gölge

 
Varsayılan Suça İştirak

Sayın Meslektaşım,
Bahsettiğiniz olayda sanıkların,mağduru bıçakla yaralayan
kişi ya da kişilerin kim olduğunun açıkça tespit edilememesi
nedeniyle beraat etmeleri mümkün değil.Ortada hukuka aykırı olan ve suç sayılan bir fiil var.Mahkeme TCK.NIN 37-41 md.lerinde düzenlenen "Suça İştirak"hükümlerini uygulayacaktır.
Old 10-02-2012, 13:58   #3
hasanbatuhan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.serpil gölge
Sayın Meslektaşım,
Bahsettiğiniz olayda sanıkların,mağduru bıçakla yaralayan
kişi ya da kişilerin kim olduğunun açıkça tespit edilememesi
nedeniyle beraat etmeleri mümkün değil.Ortada hukuka aykırı olan ve suç sayılan bir fiil var.Mahkeme TCK.NIN 37-41 md.lerinde düzenlenen "Suça İştirak"hükümlerini uygulayacaktır.

Sayın meslektaşım cevabınız için teşekkürler. Ancak burada sanıklar arasında yaralama konusunda ortak irade mevcut olabilir fakat silahla yaralama konusunda ortak bir iradenin mevcut olmadığı kanaatindeyim. Sanıkların hepsi hakkında beraat verilir derken aslında kasten yaralamanın basit şeklinden yargılanacaklarını ancak mağdurun şikayeti olmadığı için ceza verilemeyeceğinin kastetmek istemiştim. Saygılar.
Old 10-02-2012, 14:09   #4
av.serpil gölge

 
Varsayılan

Suç oluşturan fiil silahla yaralama ise mahkemenin basit yaralama yönünde hüküm oluşturması söz konusu olamaz düşüncesindeyim.Ayrıca mahkeme şikayet yokluğunu göz önüne alırsa vereceği karar beraat değil, davanın düşmesi kararı olacaktır.
Old 10-02-2012, 14:37   #5
hasanbatuhan

 
Varsayılan

Öncelikle grup kavgası olduğu için hayatın olağan akışı içerisinde sadece bıçak yarası değil bunun dışında başka müdahalelerinde olduğunu düşündüm. Ancak mağdurun şikayeti olmadığı için ceza verilemeyeceğini söyledim. Eksik anlatmış olabilirim.

" Benim düşüncem; kimin bıçaklandığı ispat edilemediği için bütün sanıklar hakkında beraat verileceği. "

Konuyu açarken de belirttiğim gibi sanıkların silahla yaralama fiilini işlediklerine dair şüphe giderilemediğinden beraat kararı verileceği kanaatindeydim.
Old 10-02-2012, 14:46   #6
av.serpil gölge

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
Bu olayla ilişkin açılmış bir dava var mı?Varsa iddianamede suçla ilgili nitelendirme nasıl? Hangi maddelerden mahkumiyet isteniyor?
Old 10-02-2012, 14:53   #7
hasanbatuhan

 
Varsayılan

7 sanık hakkında "silahla (bıçakla) kasten yaralama" suçundan kamu davası açılmış vaziyette Sn. GÖLGE
Old 10-02-2012, 15:41   #8
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Y4CD
Esas : 2000/5129
Karar : 2000/5335
Tarih : 19.06.2000
YARALAMA (Birden fazla kişi)
KIRIK (Faili gayrimuayyen)
FAİLİN BELLİ OLMAMASI (Kırık)
DOKTOR RAPORUNUN OKUNMAMASI
765 Sa.Ka.51, 456, 463
Sanığa, müştekiye ait doktor raporu okunup diyeceğinin sorulmaması isabetsizdir. İki sanık tarafından tekme tokatla dövülen müştekide husule gelen kırığın hangi sanığın eyleminden doğduğu anlaşılamadığı takdirde TCK.nun 463. maddesinin uygulanması gerekir.
DAVA VE KARAR:
Yaralama suçundan sanıklar Nurettin Çidamal ile İlyas Çidamal hakkında TCY.nın 456/4, 51/1, 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sanıkların 1.350.000`er lira ağır para cezalarıyla hükümlülüklerine ilişkin ANKARA Asliye 10. Ceza Mahkemesinden verilen 1996/1008 Esas, 1999/236 Karar sayılı ve 25.3.1999 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi O yer C.Savcısı tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C.Başsavcılığının 22.5.2000 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 9.6.2000 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ KARARI:
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1 - Sanık Nurettin Çidamal`a, yakınan Hüseyin Yahşi`nin doktor raporu okunarak diyeceğinin sorulmaması,

2 - Okunduğu tutanağa geçen sanık İlyas Çidamal`ın sabıkasızlık kaydının dosyada bulundurulmaması,

3 - Uygulama maddesinin yanılgı sonucu 456/1 yerine 456/4 olarak yazılması,

4 - Yakınan Hüseyin Yahşi her iki sanığın da tekme tokatla kendisini dövdüklerini söylemiş olması karşısında, hangi sanığın eylemiyle sağ akromion avulsiyon kırığının oluştuğunun kendisinden sorularak araştırılması ve sonucuna göre;

a) Kırma eylemini işleyen sanık belli olduğu takdirde o sanık için TCY.nın 456/1, öbür sanık için kanıtların kabul ediliş biçimine ve suç niteliğine göre aynı

Yasanın 456/4 ya da 464/2. maddelerinden hangisinin uygulanacağının belirlenmesi

b) Kırma eylemini işleyen sanık belirlenemediği ve bu eylemde öngörülen hareketin her iki sanık tarafından yapıldığı kabul edildiği takdirde, haklarında TCY.nın 463. maddesinin uygulanacağının gözetilmesi gerekirken eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,

5 - Yargılama giderinin alınış biçiminin kararda gösterilmemesi,

SONUÇ: Yasaya aykırı ve O yer C. Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.

Y4CD 19.06.2000 - K.2000/5335
Old 21-02-2012, 14:17   #9
hasanbatuhan

 
Varsayılan

Verilen karar eski 765 sayılı T.C.K. ile ilgili olduğu için sorumun cevabının netleştiğini söyleyemeyeceğim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
TCK 142/2-e (asli fail-yardım eden) avercan38 Meslektaşların Soruları 5 16-09-2011 13:57
Müdafii, sanık lehine olan delili sanık istemesede kullanabilir mi? Av. Rahşan KÜPELİ Hukuk Sohbetleri 1 29-10-2009 17:19
Asıl fail bulunamadığı halde azmettiren ceza alabilir mi ? hukuk defteri Ceza Hukuku Çalışma Grubu 4 06-02-2008 13:05
Suça İştirakta Müşterek Fail ve Yardım Eden Av.Emre Gacal Ceza Hukuku Çalışma Grubu 7 08-06-2007 13:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02918696 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.