Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kasko hasar bedeli üzerine haciz konulması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-12-2008, 11:30   #1
oles

 
Acil kasko hasar bedeli üzerine haciz konulması

a adına kayıtlı,b bankasına rehinli,b bankasına bağlı c sigorta şirketinden kaskolu araç kaza yapıyor.Araç servise çekiliyor tamir edilip a'ya teslim ediliyor,a da kasko bedelini alıp ödeme yapacğı için servise bir senet veriyor.Daha sonra a kendisine ödenmesi gereken kasko hasar bedelinin kendisine ödenmesini beklerken c sigorta şirketi,bağlı olduğu b bankasından rehinli araçla ilgili icra takibi başladığını ve bu dosya ile hasar bedeline haciz konulduğunu bu nedenle ödeme yapmayacağını a'ya bildiriyor.

1- Hasar bedeli üzerine haciz konulması mümkün mü?
2-Araç üzerinde haczi bulunan 3.kişi adi alacaklı da bu hasar bedeli üzerine haciz koyabilir mi?
3- Hasar bedelinin direk servise sigorta tarafndan ödendiği durumlarda da araç sahibinin borcundan dolayı bu para üzerine haciz mümkün mü?
3- Anlattığım olayda a'nın ne yapması gerekir?
Old 03-12-2008, 11:44   #2
av-gülen

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2001/8782
Karar: 2002/1174
Karar Tarihi: 12.02.2002

ÖZET : Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan zararın işleten ve kasko sigortacısından tazminine ilişkindir. Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan 26.9.1998 tarihli kasko sigorta poliçesinde dava dışı Vakıfbank Kordon Şubesi'nin sigortalı aracın rehinli alacaklısı olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Dava dışı banka, TTK.nun 1269 uncu maddesi hükmü uyarınca o mal üzerindeki menfaatini malı rehin alan kimse sıfatıyla kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1270. maddesi gereğince bir başkası da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirebilir. Bu son halde, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğuna göre, sigortadan tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak suretiyle sigortadan tazminat istemek hakkına sahip olur. Bu nedenle davacının bu davayı açmakta ve lehine hüküm almakta aktif husumet ehliyetinin olup olmadığı hususu üzerine durulmadan, davanın kabulüne dair karar verilmesi bozmayı gerektirir.

(6762 S. K. m. 1264, 1269, 1270, 1295, 1297)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Salihli Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 31.7.2001 tarih ve 2000/476-2001/584 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı sigorta vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalı İsmail Fahri Kösem'in kullandığı otobüsün kırmızı ışıkta duran müvekkiline ait araca arkadan çarpmak suretiyle hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkiline ait aracın davalı Anadolu Anonim Türk Sigortaya kasko sigortalı olduğunu ancak şirketin hasar bedelini ödemediğini ileri sürerek, 1.800.000.000TL.nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı İsmail Fahri Kösem vekili, kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kazanın teknik bir nedenden meydana geldiğini, hasar miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkiline ait aracın İnan Sigortaya trafik sigortalı olduğunu bu nedenle sigorta şirketine ihbar yapılması gerektiğini savunmuştur.

Davalı Sigorta şirketi vekili, davacının aracın maliki olmadığını, bu yüzden şirket adına yalnız başına dava açamayacağını, davacının sigorta poliçesini iptal ettirdiğini, hasarın poliçenin iptalinden sonra meydana geldiğini, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, hem kasko sigortacısına hem de karşı taraf sürücüsüne birlikte dava açılamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı sigorta şirketi vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan zararın işleten ve kasko sigortacısından tazminine ilişkindir. Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan 26.9.1998 tarihli kasko sigorta poliçesinde dava dışı Vakıfbank Kordon Şubesi'nin sigortalı aracın rehinli alacaklısı olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Dava dışı banka, TTK.nun 1269 uncu maddesi hükmü uyarınca o mal üzerindeki menfaatini malı rehin alan kimse sıfatıyla kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1270. maddesi gereğince bir başkası da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirebilir. Bu son halde, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğuna göre, sigortadan tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak suretiyle sigortadan tazminat istemek hakkına sahip olur. Bu nedenle davacının bu davayı açmakta ve lehine hüküm almakta aktif husumet ehliyetinin olup olmadığı hususu üzerine durulmadan, davanın kabulüne dair karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.2.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)




Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 03-12-2008, 11:46   #3
av-gülen

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/2769
Karar: 2006/5040
Karar Tarihi: 02.05.2006

ÖZET: Malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğuna göre, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren ancak malı dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak ve o suretle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat isteme hakkına sahip olur. Bu husus dikkate alınmadan açılan davanın kabulü doğru değildir.

(6762 S. K. m. 1269, 1270)

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 8. Ticaret Mahkemesince verilen 09.12.2004 tarih ve 2001/1794 - 2004/1544 sayılı kararın Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 02.05.2006 gününde davacı avukatı E.M. gelip, davalı avukatı tebliğe rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi A. Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkiline ait otobüsün davalı şirket nezdinde kasko sigortalı olduğu dönemde kaza yapıp, hasarlandığını, tamirat bedeli ve ödeme konusunda davalı ile servisin mutabakata vardıklarım, yapılan tamirat sonucunda aracın müvekkiline teslim edildiğini, ancak, tamiratın gerçekleştiren Bursa Motorlu Araçlar Tic. ve San. A.Ş. tarafından müvekkili aleyhine icra takibine girişildiğini, borcun tamamının sigorta şirketi tarafından ödendiğini düşünen müvekkilinin takibe itiraz ettiğini, takibe vaki itirazın iptali davasının görülmesi esnasında, davalı sigortacı hakkında giriştikleri icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek, davalının irca takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, eksperin yaptığı inceleme sonucunda belirlenen KDV hariç (67.524.519.096) TL. hasar bedelinin ibraname karşılığında ödendiğini, davacının böyle bir dava açabilmesi için en azından 3. kişiye bir ödeme yapması gerekirken, ödeme yapmadan açtığı davada hukuken konuşacak bir menfaatinin bulunmadığını, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporlarına nazaran, davalı sigortacının hasarın KDV dahil bedelini ödemekle yükümlü olmasına karşın bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacı sigortalının bu alacağının tahsilini teminen giriştiği icra takibine vaki itirazının iptalinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile icra takip dosyasına vaki itirazın 11.735.893.522 TL üzerinden iptaline, takibin 9.730.358.522 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi yürütülmek suretiyle devamına, karar verilen miktarın % 40'oranmda icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dava, kasko sigorta poliçesi ile sigortalı araçta oluşan hasar bedelinin davalı sigorta şirketi tarafından aracı tamir eden servise noksan ödenmesi nedeniyle aradaki farkın tahsili istemiyle girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 7142-K-000247 numaralı sigorta poliçesi incelendiğinde, dava dışı M. A.Ş Trakya Şubesi, dain ve mürtehini olarak gösterilmiştir. Dava dışı M. A.Ş Trakya Şubesi TTK'nın 1269. maddesi hükmü uyarınca, malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı Yasa'nın 1270 nci maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğuna göre, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren ancak malı dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak ve o suretle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat isteme hakkına sahip olur. Bu husus dikkate alınmadan açılan davanın kabulü doğru değildir.

Mahkemece, böyle bir durumda davacılık sıfatının araştırılması bakımından yapılacak iş; davacıya asıl dava ve talep hakkına sahip sigortalı M. A.Ş'den davaya muvafakat veya icazetleri olduğunu belgelendirmesi için süre verilmeli, bu usulü işlem tamamlandığı takdirde aracın maliki sıfatı ile sigorta akdini yapan davacının da dava hakkının bulunduğunun kabulü ile işin esasına girmekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.

2- Kabule göre de, hüküm altına alınan icra inkar tazminatının takibe konu alacağın tamamı üzerinden mi, yoksa asıl alacak miktarı üzerinden mi tayin edildiği belirtilmediğinden, infazda tereddüt yaratacak biçimde hüküm tesisi doğru olmamış ve kararın açıklanan nedenle dahi davalı sigortacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bankaya Gönderilen Haciz Müzekkeresi - Hesap Üzerine Bloke Konulması Mustafa USTA Meslektaşların Soruları 31 01-06-2016 10:51
kasko ve servis kusuru nedeniyle artan hasar avhilal Meslektaşların Soruları 2 03-03-2008 16:31
Hasar Bedeli/ Haciz Müzekkeresi Kadir COŞKUN Meslektaşların Soruları 2 14-08-2007 11:18
Hasar Bedeli-Faiz Av.Ali KAYA Meslektaşların Soruları 1 05-04-2007 09:06
Üzerinde Tedbir Olan Gayrimenkul Hissesi Üzerine Haciz Konulması TTT Meslektaşların Soruları 6 03-04-2007 12:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03116393 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.