|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
08-08-2011, 10:40 | #1 |
|
Tapu İptali ve Tescil Davasında verilen üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünde İhtiyati Tedbir Kararı Cebri Satışa Engel midir
Alacağımızın tahsili için yapmış olduğumuz İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu İle Takip dosyamızda borçlu (muhtemelen anlaşmalı olarak) aleyhine Tapu İptali ve Tescil Davası açılmış ve mahkemece ipotekli gayrimenkulün üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Takip dosyamız satış aşamasında olup, ihtiyati tedbirin cebri satışa engel olup olmadığı mahkemeye sorulduğunda; mahkemece tapu iptali ve tescil davasının gayrimenkulün aynına ilişkin bir dava olduğu belirtilerek satışın yapılması engellenmektedir. Bildiğim kadarıyla "Tapu İptali ve Tescil Davası" şeklinde teknik manada bir dava bulunmamaktadır. Bu isim uygulamada dava açan arkadaşlarımızın kullanması sonucu bu isim yerleşmiştir. Ancak teknik manada bu dava Ayni nitelik taşıyan bir dava değildir. Buna rağmen mahkemelerce cebri satışa engel görülmektedir. TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASINDA VERİLEN GAYRİMENKULÜN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE DEVİR VE TEMLİKİNİN ÖNLENMESİ YÖNÜNDE İHTİYATİ TEDBİR KARARLARI CEBRİ SATIŞA ENGEL MİDİR? Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim. Özellikle konu ile ilgili yargı başvurusu yapmış arkadaşlarımızın görüşlerini bekliyorum.
|
08-08-2011, 11:15 | #2 |
|
HD 12 Esas : 2004/007667 Karar: 2004/010410 Tarih: 27.04.2004
* TAŞINMAZLARIN CEBRİ İCRA YOLU İLE SATIŞI * İHTİYATİ TEDBİR İhtiyati tedbir kararı, borçluya ait taşınmazların üçüncü kişilere rızaen devir ve temlikinin önlenmesine yönelik olup, bu taşınmazların cebri icra ile satılmasını önleyici nitelikte değildir. (1086 s. HUMK. m. 101) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/238 esas sayılı dosyası üzerinden verilen 09.04.1959 tarihli ihtiyati tedbir kararı, borçluya ait taşınmazların üçüncü kişilere rızaen devir ve temlikinin önlenmesine yönelik olup, bu taşınmazların cebri icra ile satılmasını önleyici nitelikte değildir. İcra Müdürlüğünce satış isteminin anılan ihtiyati tedbir kararının satışa engel teşkil ettiğinden bahisle reddine dair 23.12.2002 tarihli kararı doğru değildir. Mahkemece anılan icra müdürü kararına yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.04.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. ------------------------- ÖZET : Savcılık tarafından aracın sicil kaydına konulan "satılamaz" kaydının, aracın cebri icra yoluyla satışını engellemeyeceği YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ T: 30.12.2004 E: 2004/22041 K: 2004/27422 Tavas Emniyet Müdürlüğünün 13.08.2003 tarihli yazılarından anlaşıldığı üzere Havran Cumhuriyet Savcılığının 26.05.2003 tarih ve 2003/216 sayılı yazılan ile "başkalarına devir ve temlik edilemez üzerinde bir hak tesis edilemez" şerhi bulunan 20 HN 714 plakalı aracın satışı alacaklı vekili tarafından icra dosyasında kesinleşen haciz sonucu talep edildiğinde icra müdürlüğünce yukarıda açıklanan şerhin rızai satışları engellemek amacıyla alındığı bu nedenle de aracın cebri icra yolu ile satışına engel olamayacağı (aracın haciz tarihi 13.05.2003 olmakla) nazara alınmaksızın #8220;alacaklının talebinin reddine#8221; karar verilmesi doğru bulunmadığından icra mahkemesince İİK'nun 16/2. maddesi gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme karannın yukarıda açıklanan nedenlerle İİK'nın 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. ------------------ Sizin düşündüğünüzün aksine tapu iptal ve tescil davası diye bir dava vardır ve bu dava gayrimenkulün aynıyla ilgilidir. Fakat tedbir kararı rızai satışları engeller yukarıdaki kararlardan anlaşılacağı üzere cebri icrayla satışı engellemez. Kolay gelsin |
08-08-2011, 11:18 | #3 |
|
YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 2.7.2004 Esas: 2004/13384 Karar: 2004/17655 Taşınmazın Devir ve Temlikinin Önlenmesine Yönelik Tedbir Kararı Hacze ve Cebri İcra Yoluyla Satışa Engel Değildir Özet:Tapu kaydındaki tedbir şerhi, rızai temliklere engel olup hacze ve cebri icra yoluyla satışa engel teşkil etmez. İcra müdürünün satış işlemlerine devam etmesi gerekirken aksi yönde karar vermesi usul ve yasaya aykırı olduğundan alacaklının bu yöndeki şikayetinin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi hatalıdır. - 1086 sayılı HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU m.101 - 2004 sayılı İCRA İFLAS KANUNU m.78,106 - 4721 sayılı TÜRK MEDENİ KANUNU m.1010 Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü. Şikayete konu Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi`nin 03.07.2003 tarih ve 2003/503 sayılı tedbir kararında taşınmazın devir ve temlikinin önlenmesine karar verildiği bu tedbir kararında alacaklının taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Sözü edilen tedbir kararının mahiyeti itibariyle rızai devir ve temlikleri önleyici nitelikte olduğu, cebri icraya engel durumun bulunmadığı ve alacaklı taraf olmadığından tedbir kararının onun yönünden bağlayıcı olmadığı, davacı adına tescil kararı verilse bile haciz şerhinin mahkemece kaldırılmadığı sürece geçerli bulunduğu cihetle icra müdürünün satış işlemlerine devam etmesi gerekirken aksine karar vermesi doğru olmadığından alacaklının anılan karara yönelik şikayetinin mahkemece kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.`nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 02.07.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
08-08-2011, 11:46 | #4 |
|
Gönderdiğiniz kararlar için teşekkür ederim. Söz konusu kararlar alacak/tazminat davalarında verilmiş ihtiyati tedbir kararları olup, bu tür ihtiyati tedbirlerde cebri satış yönünden sorun yaşamıyoruz. BENİM SORUM; TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASIN AYNİ NİTELİKTE BİR DAVA MIDIR VE BU DAVADA VERİLECEK İHTİYATİ TEDBİR KARARI CEBRİ SATIŞA ENGEL MİDİR? Yoksa diğer alacak/tazminat davalarında verilen ihtiyati tedbir kararları ile ilgili bir sorun yok.
Bu konudaki görüşünüzü bekliyorum. teşekkürler. |
08-08-2011, 11:57 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu nasıl üstadım Tapu idaresinin ve icra dairesinin, satıştan önce mahkemeye sorması gerekmektedir. T.C. YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ E. 2006/11679 K. 2006/11886 T. 9.11.2006 • SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ ( Tapu İptali ve Tescil Talebi - Mahkemece Satışa Engel Bulunmadığı Bildirildiğinden ve Bu Bilgiye Göre Satış Vaadine Konu Taşınmaz Paylarını Satın Alan Davacının Uğradığı Zarardan Sorumlu Tutulamayacağı ) • TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Mahkemece Satışa Engel Bulunmadığı Bildirildiğinden ve Bu Bilgiye Göre Satış Vaadine Konu Taşınmaz Paylarını Satın Alan Davacının Uğradığı Zarardan Sorumlu Tutulamayacağı ) • MAHKEMECE SATIŞA ENGEL BULUNMADIĞININ BİLDİRİLDİĞİ ( Bu Bilgiye Göre Satış Vaadine Konu Taşınmaz Paylarını Satın Alan Davacının Uğradığı Zarardan Sorumlu Tutulamayacağı ) 818/m.213 ÖZET : Davacı, satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmaz payının adına tescili amacıyla açtığı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Satış sırasında, tapu idaresi tarafından mahkemeye sorulması üzerine mahkemece satışa engel bulunmadığı bildirildiğinden ve bu bilgiye göre satış vaadine konu taşınmaz paylarını satın alan, davacının uğradığı zarardan sorumlu tutulamaz. İstemin bu kişi yönünden reddedilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. DAVA : Davacı E. vekili Avukat Y. tarafından, davalı A. ve diğerleri aleyhine 16.11.2001 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; H. hakkındaki istemin reddine, diğer davalılar hakkındaki istemin kabulüne dair verilen 9.6.2005 günlü kararın Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan Ayşe vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne, miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü: KARAR : Davacı, satış vaadi sözleşmesi ile H. ile H.'den satın aldığı taşınmaz payının adına tescili amacıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasının, tapu kaydında tedbir bulunduğundan taşınmazın davalı olduğunu bilerek satın alan 3. kişiye karşı dava açabileceği belirtilerek, davanın reddedildiğini ve kesinleştiğini, satış vaadine konu olan payları satın alan A.'nın satın aldığı payların dava tarihindeki değerinin payları satan ve satın alan davalılardan alınmasını istemiş; mahkemece, dava açılmadan önce öldüğü anlaşılan H. hakkındaki istemin reddine, diğer davalılar H. ile A. hakkındaki istemin kabulüne karar verilmiş, karar, davalılardan A. tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu edilen paylı taşınmazın davalılar ile dava dışı 3. kişiler arasında iştirak ve müşterek mülkiyet hükümleri gereğince tapuda kayıtlı olduğu, 24.06.1998 günü Noterde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile H. ve H.'nin iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre sahip oldukları paylarını davacıya satmayı vaat ettikleri, davacının H. ve H.'ye karşı satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptal ve tescil davası açtığı ve taşınmazın tapu kaydına, dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulduğu, tapu idaresi tarafından H. ile H. paylarının A.'ya temlik edilmesinde sakınca bulunup bulunmadığına ilişkin soruya mahkemece pay temlikinde sakınca bulunmadığının bildirilmesi üzerine davalı A.'nın payları satın aldığı, davacının açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddedildiği ve temyiz aşamasından da geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Satış sırasında, tapu idaresi tarafından mahkemeye sorulması üzerine mahkemece satışa engel bulunmadığı bildirildiğinden ve bu bilgiye göre satış vaadine konu taşınmaz paylarını satın alan A., davacının uğradığı zarardan sorumlu tutulamaz. İstemin A. yönünden reddedilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 09.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
08-08-2011, 12:00 | #6 |
|
Sayın av.m.kutlu, yukarıdaki kararlardan tedbir kararı verilen davanın alacak/tazminat davası olduğunu nasıl anladınız? Bu hususta kararda bir şey yazmıyor. Üstelik bu sizi de ilgilendirmiyor. Evet tapu iptal davası taşınmazın aynıyla ilgilidir. Fakat cebri icrayla satış yapmak için tedbir kararı veren mahkemeden izin istemeyeceksiniz. Siz satış işlemlerine devam edin. İcra müdürü talebinizi reddederse yukarıdaki kararlar gereği şikayet yoluna gidin. Korktuğunuz şey şu mu? Diyelim ki siz satışı yaptınız paranızı aldınız. Davacı da tapu iptal davasını kazandı. O davacının sorunu. Bu sefer davasını bedele dönüştürür.
|
08-08-2011, 12:06 | #7 |
|
Üstad Yiğit, bu karar sorulan konuya pek uymuyor. Cebri icrayla satış yok. Taraflar birbirine satış yapmış. Üstelik Sayın kutlu hakimden bu konuda izin isterse red yanıtı alacağı açık görünüyor.
|
08-08-2011, 12:12 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstad Kırmızı, ben kararı eklerken " tapu iptal ve tescil talepli bir davada verilen ihtiyat-i tebir kararının, karara sebep taşınmazın icra vasıtası ile satılması sırasında ne gibi bir etkiye sahip olduğu " sorusuna cevap olarak ekledim. Ve evet, taraflar birbirlerine satış yaparken Tapu Dairesi, icra müdürlüğü de satış yaparken icra müdürlüğü mahkemeden satışa engel olup olmadığını sormalıdır. Somut olay için değil, usul hukuku gereği cevabım geçerlidir. Mahkemece dosyadaki delil durumuna göre tedbir kararı verildiğine göre, yine delil durumuna göre de satışa engel olup olmadığına karar verilecektir |
08-08-2011, 14:04 | #9 |
|
Arkadaşlar; İhtiyati Tedbir kararı nitelik olarak İhtiyati Haciz mahiyetindedir. Davanın lehe sonuçlanması durumunda kesinlik kazanır. Bu durumda cebri satışa engel teşkil etmek zira; icra müdürlüğünce satıştan sonra Sıra Cetveli yapılması aşamasında İht. Haciz mahiyetinde sıraya alınacaktır. Bu durumda cebri satışa engel olmasının bir espirisi bulunmamaktadır. Ancak Ayni bir nitelik taşıdığı savı ile Tapu İptali ve Tescil davasında verilen İhtiyati Tedbir Kararları sonuçta mülkiyeti etkilemesi nedeniyle, mahkemelerce verilen İhtiyati Tedbir Kararlarının (İcra Müdürlüğünce sorulduğunda; bizim olayımızda da mahkemeye soruldu ve mahkeme ayni nitelikte bir dava olduğundan mülkiyet sorunu nedeniyle cebri satışa engeldir, dedi) Cebri Satışa engel olduğu belirtilmekte ve icra müdürlükleri satış taleplerini reddetmektedir. Benim kaygım şudur ki; kötüniyetli borçlular anlaşarak ipotekli veya hacizli gayrimenkullerinin satışını engellemek için Tapu İptali ve Tescil davaları açarak gayrimenkulün kaydı üzerine İhtiyati Tedbir koyduracaklar ve dava süresi boyunca satış baskısından kurtulacaklardır. Yine; mahkemelerce davanın borçlu aleyhine bitmesi durumunda satış yaptırmak isteyen alacaklılar boşyere uzun süre beklemiş ve hak kaybına uğramış olacaklardır ki; bu durum Medeni Kanun 2. Madde İyiniyet Kuralı ile bağdaşmayacaktır. Benim kişisel fikrim; TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASININ AYNİ BİR DAVA OLMADIĞI, UYGULAMADA BU TÜR DAVANIN DOĞDUĞU, DOLAYISIYLA DİĞER DAVALARDA OLDUĞU GİBİ İHTİYATİ TEDBİR KARARININ CEBİR SATIŞI ENGELLEMEMESİ GEREKTİĞİ yönündedir. Ancak bu konuya ilişkin yeterince yargı kararı edinemedim. Bu hususta başka davalar nedeniyle tecrübesi olan arkadaşlardan görüş bekliyorum. şimdiden teşekkür ederim.
|
08-08-2011, 22:28 | #10 |
|
Katkı
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 03.07.2001 T., Esas: 2001/3461, Karar: 2001/7136: "Davacı R____ tarafından, davalılar M____ ve diğerleri aleyhine 23.10.2000 gününde verilen dilekçe ile kadastro çalışmaları sırasında davalılar murisi adına tapuya tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kararın kesinleşmesine kadar devamına dair verilen 21.12.2000 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi müdahil davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Öteki temyiz itirazlarına gelince; dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, kararı müdahil davalı temyiz etmiştir. Davacı davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini istemiştir. Davalılar davayı kabul etmişler ve mahkemece bu doğrultuda hüküm kurulmuştur. İptali istenilen taşınmaz yönünden ipotekli alacağı bulunan müdahil davalı harcını yatırmak sureti ile davaya müdahale etmiş ve ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibi yaptığını bildirmiştir. Davalıların kabul beyanı üzerine taşınmazın üzerindeki ipotekle birlikte davacı adına tescili ve davacının bu ipotekle yükümlü olarak taşınmaz kaydını devralacağı belirgindir. Davacı yanın tapu kaydının üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemeleri üzerine mahkemece tedbir kararı verilerek müdahil davalının ipotekli icra takibindeki satış işleminin de durdurulmuş olduğu dosyadan anlaşılmaktadır. Davalıların davayı kabul beyanı karşısında HUMK.nun 95. maddesi gereğince üstündeki ipotek kaydı ile birlikte yükümlü olarak taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi ile yetinmek gerekirken yerel mahkemece olayda uygulama yeri olmadığı halde müdahil davalının ipoteğin paraya çevrilmesi için yaptığı icra takibindeki satış işleminin tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesi bankanın hukuki haklarına zarar vereceği anlaşıldığından bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan yönden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2 sayılı bentte gösterilen nedenle müdahil davalı yararına BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 3.7.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi." Saygılar... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Boşanma Davasında Verilen İhtiyati Tedbir Kararı | turbo | Meslektaşların Soruları | 9 | 27-01-2014 15:11 |
icraya konulmaması yönünde tedbir kararı verilen çeklerde üçüncü kişinin durumu | justitia | Meslektaşların Soruları | 7 | 11-09-2013 11:02 |
İcra Mahkemesine açılmış olan İtirazın İptali davasında İhtiyati Tedbir... | Av. Aykut Toklu | Meslektaşların Soruları | 5 | 07-06-2011 10:12 |
Tapu İptali Ve Tescil Davasında Zamanaşımı? | ncoban | Meslektaşların Soruları | 4 | 19-03-2011 17:27 |
Yasal Tedbirlerin Önlenmesi Yönünde Tedbir Kararı | Av.Mehmet Saim Dikici | Meslektaşların Soruları | 20 | 18-11-2004 10:54 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |