Mükerrer koruma kararı

Herkese merhabalar,

Müvekkil ve eşinin tartıştığı bir gün müvekkilin eşi karakola giderek müvekkilden şikayetçi olmuş ve koruma talep etmiştir. Bunun neticesinde kadın hakkında 6284 sayılı yasa gereği koruma kararı verilmiş ve müvekkile 1 ay boyunca bazı yasaklamalar getirilmştir.
Eş daha sonra boşanma davası açarak dilekçesinde korunma talep etmiş ve tensiple bu talebi kabul edilmiştir. Bu nedenle şu anda iki farklı koruma kararı mevcuttur. Bu kararlara itiraz etmeyi düşünüyorum.
Sizce aynı anda iki farklı koruma kararının olması hukuken doğrumudur. Hangi karara itibar etmek gerekir. Uygulamada iki farklı karar olması nedeni ile bu kararlara itiraz edebilirmiyim?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler. İyi çalışmalar,

Neticede aynı amaca hizmet eden iki karar olmasından dolayı bence bir sakınca yoktur. TEDBİR'en verilen bu kararların ihlal edilmemesi halinde bir yaptırımı da olmadığından itirazınız kuvvetle muhtemel reddedilecektir diye düşünüyorum.

Şahsi kanaatim aynı konuda iki kararın olmasının hukuka uygun olmadığını yönünde.
Ayrıca 6284 sayılı yasada verilen kararlara uymamanın ciddi yaptırımları var. Kararı ihlal eden eş hakkında 3 günden 6 aya kadar tazyik hapsi öngörülmüş.

Saygılar.

Alıntı: Ayrıca 6284 sayılı yasada verilen kararlara uymamanın ciddi yaptırımları var. Kararı ihlal eden eş hakkında 3 günden 6 aya kadar tazyik hapsi öngörülmüş.

Burayı anlayamadım? Koruma tedbirlerine uymamak mı düşünülüyor veya tedbirlere uyma iradesinde bir sıkıntı mı var?

Mükerrerlik sebebiyle itiraz ettiğiniz bir tanesi kaldırılsa dahi, süresi sona eren tedbir kararları şiddet tehdidi devam ettiği sürece yeni taleple yeniden verilebilir..

Alıntı: Yazan Av.Ufuk Bozoğlu Burayı anlayamadım? Koruma tedbirlerine uymamak mı düşünülüyor veya tedbirlere uyma iradesinde bir sıkıntı mı var? Mükerrerlik sebebiyle itiraz ettiğiniz bir tanesi kaldırılsa dahi, süresi sona eren tedbir kararları şiddet tehdidi devam ettiği sürece yeni taleple yeniden verilebilir..

Sayın üstad,
Aşağıdaki mesajda bir meslektaşımız koruma tedbirlerine uymamanın bir yaptırımı olmadığını ifade ettiği için tedbir kararına uymamanın hukuki yaptırımını belirtmek istedim. Yoksa tedbirlere uymamak yönünde bir irademiz söz konusu olamaz.

Olayın aslı şu şekilde,
Şikayetçi kadın karakola giderek koruma talep etmiş ve koruma kararının aile konutunda değil de sözde aile dostu olduğuu ifade ettiği bir şahsın adresinde(adresi de belirterek) uygulanmasını ve herhangi bir eşya talep etmediğini beyan etmiş. Buna rağmen mahkeme kararında kadının adresi müşterek konut olarak gösterilmiş.

Mahkeme kararında kocanın kadının bulunduğu konuta yaklaşmamasına, bu kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyasına zarar verilmemesine tedbiren karar verilmiş.

Malesef mahkeme kararı kanun maddesinin aynen tekrarından ibaret olduğundan müvekkilin yaklaşmaması gereken konutun neresi olduğu belli değil. Kadın müşterek konutta kalmıyor. Müvekkil de bu konuta gidemiyor. Ev boş bir şekilde bekliyor.

Kanımızca kadın 6284 sayılı yasanın sağladığı koruma hakkını kötüye kullanarak müvekkilin zararına ve suçsuz yere ceza tehdidi altında kalmasına neden olmakta. Mahkeme kararı ile verilen koruma kararının sınırlarının belli olmaması da müvekkili sıkıntıya sokuyor. Bir hukukçu olarak ben mahkeme kararına baktığımda neyin yasaklandığını anlamakta güçlük çekiyorum.

Mevcut bir mahkeme kararına uymamayı düşünmem dahi sözkonusu olamaz. Sorun karara nasıl uyacağımızı bilmemekten kaynaklanmakta.

Saygılar.

Alıntı: Yazan bilal_gedikci Sayın üstad, Aşağıdaki mesajda bir meslektaşımız koruma tedbirlerine uymamanın bir yaptırımı olmadığını ifade ettiği için tedbir kararına uymamanın hukuki yaptırımını belirtmek istedim. Yoksa tedbirlere uymamak yönünde bir irademiz söz konusu olamaz. Olayın aslı şu şekilde, Şikayetçi kadın karakola giderek koruma talep etmiş ve koruma kararının aile konutunda değil de sözde aile dostu olduğuu ifade ettiği bir şahsın adresinde(adresi de belirterek) uygulanmasını ve herhangi bir eşya talep etmediğini beyan etmiş. Buna rağmen mahkeme kararında kadının adresi müşterek konut olarak gösterilmiş. Mahkeme kararında kocanın kadının bulunduğu konuta yaklaşmamasına, bu kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyasına zarar verilmemesine tedbiren karar verilmiş. Malesef mahkeme kararı kanun maddesinin aynen tekrarından ibaret olduğundan müvekkilin yaklaşmaması gereken konutun neresi olduğu belli değil. Kadın müşterek konutta kalmıyor. Müvekkil de bu konuta gidemiyor. Ev boş bir şekilde bekliyor. Kanımızca kadın 6284 sayılı yasanın sağladığı koruma hakkını kötüye kullanarak müvekkilin zararına ve suçsuz yere ceza tehdidi altında kalmasına neden olmakta. Mahkeme kararı ile verilen koruma kararının sınırlarının belli olmaması da müvekkili sıkıntıya sokuyor. Bir hukukçu olarak ben mahkeme kararına baktığımda neyin yasaklandığını anlamakta güçlük çekiyorum. Mevcut bir mahkeme kararına uymamayı düşünmem dahi sözkonusu olamaz. Sorun karara nasıl uyacağımızı bilmemekten kaynaklanmakta. Saygılar.

Şimdi çok daha anlaşılır.

Mahkeme kararında kadının bulunduğu konuta yaklaşmamasına denildiğine göre; kadının olduğu yerde aynı zamanda bulunmaması gerekiyor. Mahkeme kararında, kararın uygulanacağı yer adresi olarak müşterek konut gösterilmişse sıkıntı doğacaktır. Ancak, dava dilekçesinde kadın şu an geçici olarak aile arkadaşlarında kaldığını beyan etmişse, koruma tedbirinin ortak konut üzerinde de verilmesi kararı hakimin durumu / ilk kararı da değerlendirdiğini gösterebilecektir.

Aile mahkemesine süresi içinde yukarıdaki somut durum itibarı ile kararın hangi adreste uygulanacağı hususunun açıklattırılması /düzeltilmesi yönünde itiraz edilebilir.

Saygılarımla,