|
Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin] |
08-07-2012, 12:38 | #121 |
|
sayın meslektaşlarım bu sitede, avukatlara "lavukat" şeklinde hakaret ediliyor. bilginize. http://yenicekkanunu.wordpress.com/2.../#comment-9101
|
09-07-2012, 17:18 | #122 |
|
Kanun yasalaşmadan önce pek bir aktifti burası, şimdi ise hiçbir mesaj yok neredeyse, tuhaf.. Oysa ki kanunun bu halini de konuşmamız gerekirdi. Ban başlayayım, ev hacizleri için Bilecikteki uygulamada hiçbir değişiklik olmadı. İcra müdürleri sadece tv ve buzdolabını almıyorlar (birer adet varsa) onun dışında halı, mobilya, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve diğer tüm ev eşyaları haldır haldır haczediliyor, gerekçe olarak da hepsinden birden fazla olması gösteriliyor. Takdir hakkının bu şekilde icra müdürlerine bırakılması, uygulamada son derece olumsuz ve yanlış işlemlere sebebiyet veriyor. İnsan gibi yaşamaya hakkı vardır diye televizyonunu almadığınız borçlunun (geriye bir tane bırakmak koşulu ile) bütün koltuklarını, halısını perdesini falan gayet güzel alabiliyorsunuz! Yeni İİK, tasarı halindeyken (kendi görüşümdür) çok güzel ve olumlu bir yasaydı, ancak kanunlaşırken yapılan değişikliklerle budandı ve amacından saptırıldı kanaatindeyim.
Sizlerin uygulaması nasıldır? Nelere şahit olmaktasınız? "Aman mesleğimiz elden gidiyor, tahsilat yapamayacağız artık" diye 5 sayfa boyu konuşmuşuz, biraz da bunu konuşalım hadi. Takdir hakkı diye bir hak tanınmayan icra müdürlerine, bu kadar geniş bir "takdir" hakkı tanınması, doğru olmuş mudur? |
16-07-2012, 13:56 | #123 | |||||||||||||||||||||||
|
sayın necropsie bize de söyleyin biz de yapalım
Hacze gitmeden, taahhüt almadan, telefonla taciz etmeden de pek tabi tahsilat yapılır demişsiniz. Avukat olarak acaba başka hangi yöntemi kullanabiliriz? Bizim bilmediğimiz bir yasa mı çıktı acaba!
|
16-07-2012, 19:38 | #124 | |||||||||||||||||||||||
|
Siz yeni mi farkediyorsunuz. Bu konuda muhtelif siteler olsa da iki ana kola ayrılıyor.Biri Cüneyt takma adını kullanan kişinin "çek magdurları" grubu türevleri, diğeri piyasaya trilyonlarca karşılıksız çeki bulunan aynı zamanda avukat olan kişinin sitesi ve türevleri. ve bu ülkenin ilgili meslek kuruluşları bu durumu seyrediyor. |
24-07-2012, 09:36 | #125 | |||||||||||||||||||||||
|
Sevgili meslektaşım, Yeni bir yasa çıkmadı. Ve evet, ben yaklaşık 10 yıldır taahhüt almadan ve telefonla taciz etmeden tahsilat yapabiliyorum. Hacze gitmeden demedim, ev eşyası muhafaza etmeden dedim, yoksa pek tabii ben de gidiyorum hacze. Tek fark, borçlulara insan gibi davranıyorum. Bir deneyiniz, sonuçlarına şaşıracaksınız. Üstelik belki daha fazla şaşıracağınız birşey daha söyleyeyim, uzun bir süre banka vekilliği yaptım ben, yani "tahsilatın" en hızlı olması gereken yerde. Ancak her zaman avukatlık yaptım, tahsildarlık değil. Gelin mesleğimizle ilgili bazı gerçekleri kabullenelim. Yanında çalışanları hacze göndererek, telefonlara dahi çıkmayarak "avukatlık yapan" pekçok meslektaşımız var. Çoğunlukla çalışanlarının haciz işlemleri sırasında gerçekleştirdiği yanlış uygulamalar nedeniyle, mesleğimize karşı çok ciddi bir tepki oluştu. Siteleri, forumları gezin, haklı olduğumu göreceksiniz. Ben, bütün hacizlerime kendim gittim. Borçlular ile hep kendim muhatap oldum. ve evet, yeniden söylüyorum, ev eşyası muhafazası yaptığım dosya sayısı çok çok azdır, aldığım taahhüt sayısı çok çok azdır ama her zaman tahsilat yaptım. Üstelik kimse için de TCK anlamında suç teşkil eden telefonla taciz yöntemine de başvurmadım. Müsaadenize sığınarak söylüyorum, tahsilatın tek yönteminin "ev eşyası haczi, taahhüt, telefonla taciz" olduğunu düşünüyorsanız, mesleğimizle ilgili öğrenmeniz gereken daha epey şey var. |
24-07-2012, 18:11 | #126 | |||||||||||||||||||||||
|
keşke ne başından banka vekili olduğunuzu belirtseydiniz meslektaşım. çünkü neden hacze gidip muhafazaya ve taahhüde gerek duymadığınız daha net anlaşılırdı. ben de banka vekili ile birlikte çalıştım ve hacizlere çıktım. neden muhafaza yapılmadığı ve taahhüde gerek duyulmadığını banka vekili tanıdığı olan herkes bilir zaten. saygılar |
31-07-2012, 11:07 | #127 |
|
çek-senet mayfası hortlayacak
yeni değişikliklerin çok büyük problemler yaratacağı inancındayım. Tabiki borçlunun, eşinin ve çocuklarının psikolojisi çok önemli ama çoğu dosyanın tahsil kabiliyetini yitireceği inancındayım. Alacaklı ile borçlu arasındaki denge yapılan değişikliklerle bozulmuştur. Alacaklı hukuken tahsilini sağlayamadığı alacakları için gayri resmi aracılarda çareyi arayacaktır...
|
31-07-2012, 12:06 | #128 |
|
Bugün icra dairesinde konuşulurken duydum. Biraz garibime gitti. Bir meslektaş, borçluyu tazyik etmek için 2 çekyattan 1 'ini, salondaki koltuk takımından da 2 koltuğu kaldırmak istemiş. İlginç bir yöntem olduğunu söylemeliyim; ilgilenenlere duyurulur. Çok trajikomik geliyor. Bu meslek nereye gidiyor diye kendime soramadan edemiyorum.
|
03-08-2012, 02:00 | #129 |
|
ev eşyalarına takılıp kalındığını görüyorum. Oysa daha önemli maddeler ver. Örneğin 82/2 maddesinde 'ticari faaliyetini sürdürebilmesi için,' maddesinin yorumu? bir ticarethanede faaliyetini sürdürebilmesi için gerekli olanların tespiti nasıl yapılacak. 82/1.
|
10-08-2012, 21:13 | #130 |
|
GEÇİCİ MADDE 10- Bu Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir.
Eski takiplere neden uygulanmıyor sistemde uygulamada çok karışıklıklara sebep olacak ve icra mahkemelerinin isyükünü artıracak. |
11-08-2012, 11:07 | #131 | |||||||||||||||||||||||
|
Üretim araçlarını haczedemeyeceğiz. Örneğin bir tekstil atölyesine gittiğimizde, tv, buzdolabı, bilgisayar varsa haczedebileceğiz, ancak üretim için kullanılan makineleri haczedemeyeceğiz. Yani alacaklı avucunu yalayacak. |
15-08-2012, 07:53 | #132 | |||||||||||||||||||||||
|
Bence de uygulamada çok ciddi bir sorun olacak bu hüküm. Öyle özellikli işletmeler var ki, hangi menkul ticari faaliyet için gereklidir hangisi değildir ayrımı sıkıntılı olacak. Örneğin: Bir işletmenin 7 tane binek otomobili varsa, bu otomobiller "ticaretini sürdürebilmesi için" gerekli midir değil midir sektöre yabancı icra müdürü bunu bilemez... Bazı işletmeler için binek otomobiller ticaretin sürdürülebilmesi için gereklidir bazen değildir. Bir pazarlama şirketinde ticareti sürdürebilmek için otomobil zorunlu iken, bir fırın için çok da zorunlu olmayabilir. Belli ki haciz işlemi sonrasında her iki taraf da sık sık işlemi şikayet edecek. )) Son örnekte ölçüt, aracın ruhsatında ticari araç yazılı olup olmadığına göre de belki belirlenebilir... ama eskiye nazaran her şey çok daha zor olacak. |
15-08-2012, 08:28 | #133 | |||||||||||||||||||
|
Bu bentte yer alan ölçüt sebebiyle maddenin tacir gerçek ve tüzel kişiler için uygulanamayacağı kanaatindeyim. |
15-08-2012, 09:55 | #134 | |||||||||||||||||||||||
|
Haklısınız, kanun taciri değil, esnafı işaret ediyor gibi. |
15-08-2012, 12:04 | #135 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın SEDAT BAYSAL yasada yer almayan'ticari faaliyetini sürdürebilmesi için,' kavramını kullandığı için tartışma başka yöne kaymış. Yasanın 82/2 maddesindeki ifadeyi okuyunca durum değişiyor. Yasa hükmünü okuyunca hangi eşyaların haciz dışı bırakılacağı konusunda bir zorluk çekilmez düşüncesindeyim. Bedeni çalışması ile geçimini sağlayan borçlunun bu işi sürdürmek için gerekli olan eşyalarını elinden alırsanız, borçlunun sadece bir eşyasını değil ekonomik geleceğini ve sosyal yaşamını elinden almış olursunuz. Borçlunun bu eşyalarını elinden almakla gelecekte borcunu ödeme olanağını da elinden alırsınız. İİK nın 82/2 maddesindeki düzenleme biraz daha detaylı olarak Alman Hukuk Muhakemesi Yasasında da var: ZPO Madde 811/1-5 geçimini bedeni ve fikri çalışmasından veya başka şahsi çalışmasından sağlayan borçluların bu işi devam ettirebilmeleri için gerekli olan eşyaları'nı... haciz dışı bırakıyor. Saygılarımla |
15-08-2012, 22:52 | #136 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Türk Yasa koyucusunun sistematiğini ve mantığını anlamakta zorluk çektiğim için bundan sonra herhangi bir yasa maddesi için yorum yapmama kararı almıştım.
Bu karara rağmen bugün bir önceki mesajı (135 nolu mesaj) yazdım. Baltayı yine taşa vurmuşum. İİK.m.82 "Lüzumlu Eşya" başlığı altındaki mesajları okurken (http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=76406) 'Lüzumlu Eşya' kavramı kafama takıldığı için 82.ci maddenin metnine bir göz attım. Sistematik ve dil konusunda kafama takılan iki konuya değinmek istiyorum: 1.
82/2 de kalınlaştırdığım ifade ile 82/4 te kalınlaştırdığım ifade arasındaki farkı bir türlü çıkaramadım. Bir fark varsa nedir sizce? Bir fark yoksa neden aynı anlama gelen bir durum iki ayrı yerde düzenlenmiş? 82/4teki hamal 82/2deki borçlu olamaz mı? 82/4 teki hamal yerine borçlu veya borçlu hamal tabirlerini kullansak durumda bir değişiklik olur mu? Alet ve edevat, kitap eşya değil midir? 2. 82ci maddeden bir takım alıntılar: borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşya; Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise, Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri; sanat ve mesleki için lüzumlu olan alet ve edevat ve kitapları Söz konusu eşyalar neden bir yerde, 'lüzumlu', diğer yerde 'gerekli', bir diğer yerde 'zaruri' olarak nitelendirilmiş? hamal gibi küçük nakliye erbabının geçimlerini temin eden nakil vasıtaları: Ben nakil vasıtalarının geçim temin ettiğine şahit olmadım şimdiye kadar, siz oldunuz mu? Saygılarımla |
16-08-2012, 15:12 | #137 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Bu durumu yasanın 1932 tarihli olmasına, çeviri çalışmalarında olması muhtemel hatalara ve o tarihlerin ekonomik gelişmişlik düzeyi ile geçim kaynaklarına bağlamak gerekir kanısındayım. Kullanılan farklı kelimelerin esasa müessir bir yönü yoktur. Gerekli, lüzumlu, zaruri kelimelerinin aynı anlam sahası içinde kabulü gerekir. 2. bent daha genel tanımsal içerikte iken, 4. bent mesleken ve malen daha dar ve somutlanmış bir madde olarak görünmektedir.
Oldum. Anadolu'nun birçok vilayet ve kasabasında insanlar triporter veya kamyonet tipi vasıtalarla (camına astıkları "yük ve eşya taşınır levhalarıyla) geçimlerini temin etmektedir... Bunun sayısız örneklerini gördüğüm gibi bu faaliyetle geçinen akrabam da vardır . |
16-08-2012, 15:39 | #138 | |||||||||||||||||||||||
|
Teşekkürler Üstadım. Ayrıca, yeni TTK. çerçevesinde normatif hukukta konuya mümas bulunan iki maddeyi de belirtmek isterim: 6102 sy. TTK.m. 11/2: Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir. 6103 sy. TTK. Yürürlük Kanunu m. 10: Türk Ticaret Kanununun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen Bakanlar Kurulu kararı çıkarılıncaya kadar yürürlükte bulunan düzenlemeler uygulanır. Kanımca, bu çıkarılacak Bak.Kur. kararnamesi bu konuda da önemli bir uygulama ölçütü hüviyetine sahip olacaktır. Saygılarımla. |
03-10-2012, 15:32 | #139 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu dediğinizi tam olarak anlayamadım sevgili meslektaşım. Zannediyorum, "dosyalarında teminat vardır nasıl olsa, o yüzden yapmana gerek yok ki muhafaza" demek istediniz / böyle düşündünüz. Eğer böyle düşündüyseniz, doğru değil. Ben sözleşmeli banka avukatlığı yaptım ve bana gelen dosyalar, teminatı olmayan, çoğunlukla kefil dahi bulunmayan dosyalardı (teminatlı, kefilli dosyalar Hukuk Böle Müdürlüklerinde kalıyor, bana gönderilmiyordu). Bunun yanısıra, pek çok özel müvekkilim de oldu. Bahsettiğim tavrım, müvekkilin kim olduğundan ve/veya dosyadaki teminattan bağımsız bir tavırdır. |
26-12-2012, 15:03 | #140 | |||||||||||||||||||
|
6352 sayılı Kanun ile birlikte 05.01.2013 tarihinden itibaren malumunuz gayrimenkuller üzerindeki haciz süresi 1 yıla ve menkuller üzerindeki hacizlerin süresi 6 aya düşürüldü. Bu konuyla ilgili bir sorum olacak, 05.01.2013 tarihi itibariyle, bu tarihten daha önce konulan hacizler için de yeni süreler mi geçerli olacaktır?
Yoksa
Cevap veren meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim... |
26-12-2012, 17:32 | #141 | |||||||||||||||||||||||
|
Yorumunuza katılıyorum. Eski hacizlere eskin kanun hükmü uygulanacak. |
02-01-2013, 01:42 | #142 |
|
Sayın tug.capar,
5.1.2013’ten önce başlamış ve bu tarihten önce sona ermemiş satış isteme süresi, yeni Kanuna göre hesaplanacak, yani süre kısalacaktır. Çünkü Geçici m. 10’un aradığı takip işlemi, bir taraf takip işlemi olan satış talebidir. Sürenin devam ettiği dönemde, henüz yapılmamış (başlatılmamış) takip işlemi niteliğindeki satış talebine yeni Kanun uygulanacaktır. Sürenin kısalması alacaklının aleyhine sonuç doğurmaktadır. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İcra ve İflas Kanunu Değişikliği Yasa Tasarısı | Avukat Hakan Eren | Hukuk Sohbetleri | 4 | 10-07-2012 15:30 |
İcra İflas Kanununda yapılacak değişiklik | Av.Necati Yaşbey | Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu | 7 | 31-03-2009 13:34 |
5728 S.K. İle Avukatlık Kanunu'nda Değişiklik | Seyda | Avukatlık Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 18-02-2008 11:06 |
İcra İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı | süleyman zengin | Hukuk Haberleri | 0 | 27-02-2007 22:39 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |