Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Günlük Hukuk Haberleri

Yanıt
Konu Notu: 49 oy, 4,82 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-05-2011, 10:24   #571
Av.Barış

 
Varsayılan

Yargıda rüşvet operasyonu: 27 gözaltı

Diyarbakır polisi, yerel ve yüksek yargı organlarında görülen davalarda sanıkların lehine karar çıkmasını sağlayan bir çeteye yönelik operasyon düzenledi.

İstanbul, Ankara ve İzmir ile birlikte 7 ilde eşzamanlı gerçekleştirilen operasyonda 27 kişi gözaltına alındı. Zanlılardan 3'ü tutuklandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince, 'Suç işleme amacıyla örgüt kurmak, rüşvet ve tehdit' suçlarına ilişkin düzenlenen baskınlarda yakalanan 27 zanlı, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye çıkarıldı.

Savcılıktaki ifadelerinden sonra nöbetçi mahkemeye sevk edilen kişilerden, aralarında bir mahkeme kalemi müdürünün de bulunduğu 3 kişi tutuklandı. Diğer 11'i savcılık, 13'ü de mahkeme tarafından serbest bırakıldı.

Çete üyelerinin, yerel ve yüksek yargı organlarında, gerek rüşvet gerekse yasa dışı yollarla baskı kurarak özellikle uyuşturucu ticareti, silah kaçakçılığı olmak üzere ağır cezalık dava dosyalarını sanıkların lehine çevirdiği belirtildi. Şüphelilerin ikametleri ve işyerlerinde yapılan aramalarda çok sayıda belge ve doküman ele geçirildi.
Old 20-05-2011, 20:48   #573
Av.Barış

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ozan Kayahan
Yargıda bahar temizliği olmuş.


temizle temizle bitmez şimdi
Old 23-05-2011, 07:41   #575
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

İstanbul Barosu Web Tv açıldı. Panelleri internet üzerinden takip etmek mümkün olacak.

İlgili link: http://www.istanbulbarosu.org.tr/canliyayin.asp
Old 26-05-2011, 00:24   #577
Av.Barış

 
Varsayılan

Efes Pilsen'e müjde

İSTANBUL / DHA

Danıştay Başkanlığı, Efes Pilsen Spor Kulübü'nün adının değiştirilmesini zorunlu kılan TAPDK(Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu) yasası için yürütmeyi durdurma kararı aldığını açıkladı.
Danıştay 13. Dairesi, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 7 Ocak 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Tütün Mamülleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin, "Hacmi 20 cl ve altında bulunan ambalajlardaki alkollü içkilerin bakkal ve marketlerde satılamayacağı" ve "Çocukları ve gençleri hedef alan veya bu kişilerin ilgi alanına giren etkinliklerde alkollü içki satılamayacağına" ilişkin hükümlerinin yürütmesini durdurdu.
TAPDK, Efes Pilsen'in adının değiştirilmesi için kulübe belli bir süre vermişti. Lacivert-beyazlı kulüp ise ismini 'Anadolu Efes' olarak değiştirme kararı almıştı.
Old 29-05-2011, 22:35   #578
Av.Barış

 
Varsayılan

Devletle vatandaş arasında yarım milyon dava

Kamu kuruluşları ile vatandaşı karşı karşıya getiren davalar, devleti zorluyor. Hazine avukatları, geçen yıl 564 bin 201 adet dava ve icra takibinde bulundu.

Maliye Bakanlığı Faaliyet Raporundan derlenen verilere göre, kamu kuruluşlarının davalarını takip eden Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü, 2010 yılında genel bütçe kapsamındaki idareler adına 471 bin 534 davaya müdahil oldu. Hazine avukatları, geçen yıl 92 bin 667 adet de icra takibi yaptı. Bu şekilde Hazine avukatlarının geçen yıl kamu adına takip ettiği dava ve icra sayısı, 564 bin 201 olarak gerçekleşti.
Muhakemat Genel Müdürlüğü, bugüne kadar uluslararası tahkimde de 32 davanın bir kısmını bizzat takip etti, bir kısmında da savunmaların oluşturulmasına katkı sağladı.
Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili bakanlık ve idareler aleyhine açılan 23 dava, 2010 yılı içinde sonuçlandı. Bu davalardan 13'ünde Türkiye Cumhuriyeti lehine, 7'sinde kısmen lehine, 2'sinde de aleyhine karar verildi. 1 dava ise sulh yoluyla neticelendi. Türkiye Cumhuriyeti ya da ilgili bakanlık ve idareler aleyhine açılan 9 davada ise yargılama sürüyor.

-VATANDAŞ KAYBEDİYOR-

Öte yandan 2010 yılında Hazine avukatlarının taraf olduğu davalardan 96 bin 246'sı sonuçlandı. Bu davaların 56 bin 472'si Hazine, 39 bin 774'ü de vatandaş lehine karara bağlandı.
Son 5 yıllık dönemde sonuçlanan dava sayısı da, 657 bin 523 oldu. Bu davaların 445 bin 832'sini Hazine, 211 bin 691'ini ise vatandaş kazandı.
Böylece 2006-2010 döneminde devletle vatandaşın karşı karşıya geldiği her 3 davanın 2'sinde mahkemelerden Hazinenin lehine, 1'inde ise vatandaş lehine karar çıktı.

-DAVA SAYISI DÜŞMÜYOR-

Bu arada Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğüne göre, gerek dava sayılarındaki artış, gerekse Kamu Mali Yönetimi Kontrol Kanunu ile genel bütçe kapsamına alınan idarelerden devredilen dosyalar nedeniyle Hazine avukatlarının girdiği dava sayısı sürekli artıyor. Yılda takip edilen dava sayısı da, 550 binlerde seyrediyor.
Mahkemelere taşınan davaların büyük bölümü Hazine tarafından açılıyor.
Devletle vatandaşın karşı karşıya geldiği ceza davalarının üçte birden fazlasını kaçakçılık davaları oluşturuyor. Kaçakçılık davalarını, vergiyle ilgili davalar izlerken, eski eser kaçakçılığı, Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanununa muhalefet, zimmet, rüşvet, irtikap ve gümrük cezalarına ilişkin davalar da oldukça büyük rakamlara ulaşıyor.
Hukuk davalarında ise yüzde 50'ye yakın bölümü, kadastro tespitleri ile tapu iptalleri meydana getiriyor. Bunu tespit, tazminat ve alacak davaları ile yıkım davaları takip ediyor.
2010 verilerine göre, Muhakemat Genel Müdürlüğü bünyesinde merkezde 60, taşrada ise 1.100 dolayında Hazine avukatı görev yapıyor.

-DAVA SAYILARI-

Yıllar itibariyle kesinleşen kamu davaları ile dava sonuçları şöyle:

YILLAR KESİNLEŞEN DAVALAR HAZİNE LEHİNE VATANDAŞ LEHİNE
-------- ------------------ ------------- -----------------------------
2006 264.786 224.334 40.452
2007 117.216 55.197 62.019
2008 78.668 47.495 31.173
2009 100.607 62.334 38.273
2010 96.246 56.472 39.774
Old 29-05-2011, 22:37   #579
Av.Barış

 
Varsayılan

'Külot davası'nda karar!

İZMİR’de bir kadın araştırma görevlisinin, kuruması için askılığa bıraktığı külotunun fotoğrafını çekip internette yaydığını ileri sürdüğü 6 erkek meslektaşı hakkında açtığı manevi tazminat davası, mahkemece reddedildi.

İlginç olay iddiaya göre geçen yıl, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin Tınaztepe Kampüsü’ndeki misafirhanede meydana geldi. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Resim-İş Öğretmenliği Bölümü’nde doktora yapan, araştırma görevlisi N.D., erkek meslektaşları A.S., A.A.S., F.E.O., E.E., T.S. ve H.S. ile aynı misafirhaneye yerleşti. Bir internet sitesinde, koridordaki çamaşır askılığına kuruması için bıraktığı külotunun fotoğrafını gören N.D., soluğu önce avukatının yanında daha sonra mahkemede aldı. Avukatı aracılığıyla mahkemeye dilekçe veren N.D., bu olay yüzünden psikolojisinin bozulduğunu, fotoğrafını çekip yayınlayan erkek meslektaşlarının yaptıklarının büyük bir utanç olduğunu, bu nedenle her birinden biner lira olmak üzere toplam 6 bin lira tazminat istediğini belirtti. N.D., mahkemede de mağduriyetinin giderilmesini istedi, suçlamaları kabul etmeyen araştırma görevlileri ise, fotoğrafı kendilerinin çekmediğini iddia etti.

MANEVİ UNSURLAR OLUŞMADI

İzmir 13’üncü Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen son duruşmaya, tarafların avukatları dışında kimse katılmadı. Hakim, fotoğrafın çekildiği yerin herkesin çamaşırlarını astığı bir koridor olduğunu, bu nedenle manevi tazminatı oluşturucak unsurların oluşmadığını belirterek, davanın reddine karar verdi. N.D.’nin avukatı, kararı temyiz edeceklerini belirtti.
Old 30-05-2011, 12:54   #580
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Haksız gözaltıya rekor tazminat

Haksız yere 10 saat gözaltında tutulan avukat, devletten 'koordinasyonsuzluğu nedeniyle' 10 bin TL tazminat kazandı.
10:47 | 30 Mayıs 2011
Kaldırıldığını sandığı bir arama kararı nedeniyle, konakladığı otelde sabaha karşı pijamalarıyla gözaltına alınan Avukat Murat Çelik, devleti 2. kez mahkûm ettirdi. Haksız gözaltıdan ötürü daha önce 2 bin TL tazminat kazanan Çelik, ‘devlet kurumlarının koordinasyonsuzluğu nedeniyle temel hak ve özgürlükleri ihlal edildiği’ için de 10 bin TL daha kazandı.

Avukat çift Murat ve Several Çelik, 4 Nisan 2009’da dinlenmek için Büyükada’da otele yerleşti. O gece kapıları çalındı. Gelen, polisti. Pijamalarıyla gözaltına alınan Murat Çelik, Adalar Emniyeti’ne götürüldü. Gerekçe, bir davada, Çelik hakkında verilen arama kararıydı. Çelik, davanın zamanaşımından düştüğünü belirtse de polisler ikna olmuyordu.

Adalar Emniyeti, Çelik’in PKK üyesi olduğunu öne sürüyordu. Çelik, şaşkındı. Çünkü 8 yıl önce açılan davanın PKK ile ilgisi yoktu, 2001’de ölüm oruçlarıyla ilgili bir protesto için açılmıştı. Hakkında arama kararı çıkarılan Çelik, 18 Ağustos 2008’de ifade vermiş, 7 Kasım 2008’de arama kararını kaldırtmış, dava da 21 Ocak 2009’da düşmüştü.

Fakat 5 Nisan 2009 sabahı otelden alınıp savcılığa çıkarıldığında öğrendi ki, arama kararını kaldırma yazısı ‘işleme konmamıştı’. Yani hâlâ aranıyor görünüyordu. Çelik, Genişletilmiş Bilgi Taraması (GBT) diye bilinen sistemin KİHBİ diye ad değiştirdiğini; KİHBİ’de, 4 suç kategorisine göre tasnif yapıldığını, kendisinin de düşürülmeyen “Aranıyor” kararına istinaden ‘terör suçu’ kapsamında kaydedildiğini öğrendi.

Koordinasyon eksikliği
Çelik, savcılıktaki dosyasına baktığında, İçişleri Bakanlığı’na ait KİHBİ adlı ‘gizli’ yönergeye göre işlemin yapıldığını fark etti. Bakanlığın Haziran 2008 tarihli yazısına göre, KİHBİ Bilgi Sistemi’nde 53 bin 206 kişiyle ilgili ‘Örgüt Adı ve Fraksiyon Adı’ hanesi boş bırakılmıştı. Bakanlık, “Boş alanların ilgili yönerge gereği doldurularak 26 Eylül 2008’e kadar bilgi verilmesini rica” ediyordu.

Fatih GBT Bürosu’nda görevli polis A. B., ‘arama’ kaydını düşmediği gibi, eylemde PKK ve Abdullah Öcalan’la ilgili slogan atıldığından hareketle, Çelik’i PKK’lı diye fişlenmiş, Çelik’in ‘fraksiyon hanesi’ni dolduruvermişti.

Çelik haksız gözaltı nedeniyle açtığı davada devleti 2 bin TL tazminat ödemeye mahkûm etti. İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nde açtığı dava da 28 Şubat’ta bitti. Mahkeme ‘hizmet kusuru’ nedeniyle İçişleri Bakanlığı’nı Çelik’e 10 bin TL tazminat ödemeye mahkûm etti. Çelik’in kaydı düşmeyen polis A. B. hakkında ‘görevini kötüye kullanma’ iddiasıyla açtığı dava ve KİHBİ’nin iptali için de Danıştay 10. Hukuk Dairesi’nde açtığı dava ise sürüyor.

Yakalandı, yattı, tekrar tekrar yakalandı
Yaklaşık 10 saat gözaltında kalan Avukat Murat Çelik’e ödenen tazminat miktarına bu dava türünde ender şekilde rastlanıyor. Ruhsatsız silah ve mermi bulundurduğu iddiasıyla hakkında yakalama emri çıkarılan C.B. de 10 ay yatıp çıktıktan sonra hakkındaki yakalama kararı kaldırılmadığı gerekçesiyle çok kez gözaltına alındı.

Bunun üzerine C.B., 3 bin YTL maddi ve 15 bin YTL de manevi tazminat talebiyle dava açtı. Ankara 1. İdare Mahkemesi, davayı haklı bulup idareyi mağdura 1000 TL ödemeye mahkûm etti. (RADİKAL)
Old 30-05-2011, 19:16   #581
tiryakim

 
Varsayılan Mobbing cezasına Yargıtay'dan onay

Kocaeli Üniversitesinde (KOÜ) bir öğretim üyesine psikolojik baskı (mobbing) uyguladığı gerekçesiyle yerel mahkemece 3 bin lira manevi tazminata çarptırılan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır'ın cezası Yargıtay tarafından onandı.


Edinilen bilgiye göre, KOÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Mustafa Çakır'a ''psikolojik baskı'' uyguladığı gerekçesiyle KOÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Balkır'ın Kocaeli 4. Sulh Mahkemesince, 14 Temmuz 2010 tarihinde 3 bin lira manevi tazminat cezasına çarptırıldığı dava, Balkır'ın avukatı İbrahim Balkır tarafından Yargıtay'a temyize götürüldü.
Dava dosyasının inceleyen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 12 Mayıs 2011 tarihinde verdiği kararda, tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına oy birliğiyle karar verdi.
KOÜ'de 1994 yılından bu yana görev yapan, son 1 yıldır Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesinde geçici olarak görevli bulunan Yrd. Doç. Dr. Çakır, ''Yargıya taşınmış kişisel husumet'' nedeniyle yurt dışındaki bir kongreye katılmasına izin vermediği ve kendisine ''psikolojik baskı'' uyguladığı öne sürdüğü Prof. Dr. Balkır hakkında 2009 yılının Aralık ayında Kocaeli 4. Sulh Mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açmıştı.
Davayı, 14 Temmuz 2010'daki duruşmada karara bağlayan Mahkeme Hakimi Yurdanur Balkan, manevi tazminat talebini kısmen kabul ederek, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Balkır'ın 3 bin TL manevi tazminatı, 3 Aralık 2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Yrd. Doç. Dr. Çakır'a ödemesine karar vermiş, Çakır'ın maddi tazminat talebi ise reddedilmişti.
Gerekçeli kararda, Yrd. Doç. Dr. Çakır'la arasında devam eden davalar nedeniyle Prof. Dr. Balkır'ın olayda kast ve kusurunun bulunduğu belirtilmişti.
Balkır'ın Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulu'nun çalışma ve oylama işlemlerinde üyelerin kanuna uygun oy kullanmasını sağlamakla görevli olduğu belirtilen kararda, Balkır'ın çekimser oy kullanmasının ve bir üyenin de aynı şekilde oy kullanmasına müsaade etmesinin ağır bir kişisel kusur, aynı zamanda hizmet kusuru olduğu kaydedilmişti.
Kararda, Çakır'ın bu olay nedeniyle mesleki kariyerinin olumsuz etkilenmesi, benzer bir kongre için yeniden en başından çalışmasının gerekmesi, kongre heyetine karşı mahcubiyet, aylar öncesinde basılan broşür ve kitaplarda yer alan ve planlanan sunumların gerçekleştirilememesi ve uluslararası bilim adamları nazarındaki itibar kaybı da dikkate alınarak 3 bin lira manevi tazminata hükmedildiği anlatılmıştı.
Çakır'ın, üniversiteden izin almadan bilet ve otel rezervasyonu yaptığına da dikkati çekilen kararda, bu harcamaların yapıldığı zaman itibariyle bir zorunluluk olmadığı kabul edilerek, maddi tazminat talebinin reddedildiği ifade edilmişti.
Bu arada, Danıştay 1. Dairesi de daha önce Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır'ın hem psikolojik baskı (mobbing), hem de koruyup kollama eylemlerinden ötürü ''görevini kötüye kullanmak'' suçundan ceza mahkemesinde yargılanmasına karar vermişti.

-AVUKAT MURAT ÇAKIR-

Mustafa Çakır'ın avukatı Murat Çakır, Prof. Dr. Balkır'ın müvekkiline psikolojik baskı (mobbing) uyguladığına ilişkin Kocaeli 4. Sulh Ceza Mahkemesinin verdiği kararı Yargıtay'ın onamasıyla kararın kesinleştiğini söyledi.
Söz konusu kararın Türkiye'de bu tarz baskılara maruz kalan tüm mağdurlar açısından büyük önem teşkil ettiğini vurgulayan Çakır, şöyle devam etti:
''Yargıtay'ın bu kararı ile temel amacı adaleti, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü öğretmek olan hukuk fakültelerinde bile psikolojik taciz olabileceği, hukukun üstünlüğü ve insan hakları konusunda otorite sayılabilecek konumda olan bir hukuk fakültesi dekanının dahi mobbing uygulayabileceği açıkça ortaya konmuştur. Modern demokrasi ilkelerinin hakim olduğu devletlerde, mobbing mağdurları yasalarla korunmuştur. Artık ülkemizde de, işverenlerin mobbing uygulamaları yargı organları tarafından tespit edilerek cezalandırılmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki mobbing uygulayanlar ülkemizde sadece tazminat açısından hukuk mahkemelerinde değil Türk Ceza Kanunu gereği ceza mahkemelerinde de yargılanmaktadırlar.''

-KARAR EMSAL OLACAK-

Mobbing uygulayan işverenlerin amacının çalışanları ezmek, itibarsızlaştırmak ve yıldırmak olduğunu ifade eden Çakır, sözlerini şöyle tamamladı:
''Sayısı gün geçtikçe artan mobbing mağdurlarına tavsiyem, hiçbir şekilde yılmayarak yargı yolu ile haklarını aramalarıdır. Biz yılmayarak hukuk fakültesinde dahi mobbing olabileceğini ispatladık. Ümidim tüm mobbing mağdurlarının bu haksızlıklara hukuki olarak karşı koyacak adımlar atmasıdır. Yargıtay'ın vermiş olduğu bu karar yerel mahkemeler için içtihat oluşturmuştur. Bundan sonra benzer davalarda bu karar emsal teşkil edecektir.''
Old 30-05-2011, 19:17   #582
tiryakim

 
Varsayılan Boşanma davasında ilginç karar

İlginç boşanma gerekçelerinden biri, çarşamba günü Ankara’da yapılan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda tartışıldı.

Ankara Sincan’da ikinci evliliklerini yapan ancak şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açan Sevgi K. ve Berat K.’nın boşanmaları Yargıtay’a taşındı. Sevgi K., yaptığı ikinci evlilikte şiddetli geçimsizlik yaşadığını öne sürerek boşanma davası açtı. Sevgi K., “Evleneli henüz bir ay olmamışken, çıkan tartışmadan sonra kocam ‘Sen bana sanki kız mı geldin, s..ol git bu evden’ şeklinde hakaret ederek beni kovdu” dedi ve 200 TL nafaka, 20 bin TL de tazminat istedi.

‘SUYUN AKMIYOR’
Karşı dava açan Berat K. ise, eşinin ziynet eşyalarını alarak evi terk ettiğini, kendisine de akrabalarının yanında “Zürriyetsiz, bir damla suyun bile akmıyor” dediğini belirterek, 20 bin TL tazminat talebinde bulundu. Sincan 1. Aile Mahkemesi, Berat K.’nın boşanma davasında “ağır kusurlu” olduğunu belirterek talebini reddetti. Mahkeme, tarafların boşanmalarına karar vererek Berat K.’nın boşandığı eşine 200 TL nafaka ve 10 bin TL de tazminat ödemesine hükmetti.

KARAR BOZULDU
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne yapılan temyiz başvurusu üzerine, yerel mahkemenin verdiği karar bozuldu. Yargıtay, Sevgi K.’nın sarf ettiği sözlerin de hakaret içerdiğini “Kadın da az da olsa kusurludur” diyerek, kocanın taleplerinin de ele alınmasını istedi. Yerel mahkeme ilk kararında direndiği için, dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun gündemine geldi. Hukuk Genel Kurulu da, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin bozma kararını yerinde görerek, yerel mahkemenin direnme kararını bozdu. Sincan 1. Aile Mahkemesi, kocanın taleplerini de göz önüne alarak yeni bir karar alacak.
Old 30-05-2011, 20:20   #583
Av.Barış

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Haksız gözaltıya rekor tazminat

Haksız yere 10 saat gözaltında tutulan avukat, devletten 'koordinasyonsuzluğu nedeniyle' 10 bin TL tazminat kazandı.
10:47 | 30 Mayıs 2011
Kaldırıldığını sandığı bir arama kararı nedeniyle, konakladığı otelde sabaha karşı pijamalarıyla gözaltına alınan Avukat Murat Çelik, devleti 2. kez mahkûm ettirdi. Haksız gözaltıdan ötürü daha önce 2 bin TL tazminat kazanan Çelik, ‘devlet kurumlarının koordinasyonsuzluğu nedeniyle temel hak ve özgürlükleri ihlal edildiği’ için de 10 bin TL daha kazandı.

Avukat çift Murat ve Several Çelik, 4 Nisan 2009’da dinlenmek için Büyükada’da otele yerleşti. O gece kapıları çalındı. Gelen, polisti. Pijamalarıyla gözaltına alınan Murat Çelik, Adalar Emniyeti’ne götürüldü. Gerekçe, bir davada, Çelik hakkında verilen arama kararıydı. Çelik, davanın zamanaşımından düştüğünü belirtse de polisler ikna olmuyordu.

Adalar Emniyeti, Çelik’in PKK üyesi olduğunu öne sürüyordu. Çelik, şaşkındı. Çünkü 8 yıl önce açılan davanın PKK ile ilgisi yoktu, 2001’de ölüm oruçlarıyla ilgili bir protesto için açılmıştı. Hakkında arama kararı çıkarılan Çelik, 18 Ağustos 2008’de ifade vermiş, 7 Kasım 2008’de arama kararını kaldırtmış, dava da 21 Ocak 2009’da düşmüştü.

Fakat 5 Nisan 2009 sabahı otelden alınıp savcılığa çıkarıldığında öğrendi ki, arama kararını kaldırma yazısı ‘işleme konmamıştı’. Yani hâlâ aranıyor görünüyordu. Çelik, Genişletilmiş Bilgi Taraması (GBT) diye bilinen sistemin KİHBİ diye ad değiştirdiğini; KİHBİ’de, 4 suç kategorisine göre tasnif yapıldığını, kendisinin de düşürülmeyen “Aranıyor” kararına istinaden ‘terör suçu’ kapsamında kaydedildiğini öğrendi.

Koordinasyon eksikliği
Çelik, savcılıktaki dosyasına baktığında, İçişleri Bakanlığı’na ait KİHBİ adlı ‘gizli’ yönergeye göre işlemin yapıldığını fark etti. Bakanlığın Haziran 2008 tarihli yazısına göre, KİHBİ Bilgi Sistemi’nde 53 bin 206 kişiyle ilgili ‘Örgüt Adı ve Fraksiyon Adı’ hanesi boş bırakılmıştı. Bakanlık, “Boş alanların ilgili yönerge gereği doldurularak 26 Eylül 2008’e kadar bilgi verilmesini rica” ediyordu.

Fatih GBT Bürosu’nda görevli polis A. B., ‘arama’ kaydını düşmediği gibi, eylemde PKK ve Abdullah Öcalan’la ilgili slogan atıldığından hareketle, Çelik’i PKK’lı diye fişlenmiş, Çelik’in ‘fraksiyon hanesi’ni dolduruvermişti.

Çelik haksız gözaltı nedeniyle açtığı davada devleti 2 bin TL tazminat ödemeye mahkûm etti. İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nde açtığı dava da 28 Şubat’ta bitti. Mahkeme ‘hizmet kusuru’ nedeniyle İçişleri Bakanlığı’nı Çelik’e 10 bin TL tazminat ödemeye mahkûm etti. Çelik’in kaydı düşmeyen polis A. B. hakkında ‘görevini kötüye kullanma’ iddiasıyla açtığı dava ve KİHBİ’nin iptali için de Danıştay 10. Hukuk Dairesi’nde açtığı dava ise sürüyor.

Yakalandı, yattı, tekrar tekrar yakalandı
Yaklaşık 10 saat gözaltında kalan Avukat Murat Çelik’e ödenen tazminat miktarına bu dava türünde ender şekilde rastlanıyor. Ruhsatsız silah ve mermi bulundurduğu iddiasıyla hakkında yakalama emri çıkarılan C.B. de 10 ay yatıp çıktıktan sonra hakkındaki yakalama kararı kaldırılmadığı gerekçesiyle çok kez gözaltına alındı.

Bunun üzerine C.B., 3 bin YTL maddi ve 15 bin YTL de manevi tazminat talebiyle dava açtı. Ankara 1. İdare Mahkemesi, davayı haklı bulup idareyi mağdura 1000 TL ödemeye mahkûm etti. (RADİKAL)

az bile hükmedilmiş. bu tazminatları ilgililere rucu edin bakalım böyle bir hata yeniden yapıyorlar mı...!
Old 01-06-2011, 12:53   #587
Av.Ozan Kayahan

 
Varsayılan

Zürriyetsiz TDK sözlüğünde 1. Dölü olmayan, soyu olmayan. 2. Çocuk sahibi olmayan. olarak geçiyor.
Old 01-06-2011, 13:41   #588
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan

Suyun akmıyorla ifade edilmiş zaten
Old 01-06-2011, 19:02   #589
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Muzaffer ERDOĞAN
Suyun akmıyorla ifade edilmiş zaten

Olaya musluk temelinde yaklaşmak gerçekten ilginç. Levent Kırca'nın "muslukçu - İski" skeçleri bundan mülhem olmalı...
Old 01-06-2011, 23:18   #590
Av.Barış

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ozan Kayahan
Zürriyetsiz TDK sözlüğünde 1. Dölü olmayan, soyu olmayan. 2. Çocuk sahibi olmayan. olarak geçiyor.

verdiğiniz bilgiye teşekkürler. ilk kez böyle bir cümle duydum
Old 02-06-2011, 11:19   #591
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Barış
Devletle vatandaş arasında yarım milyon dava


Bu haber, bir başka bakış açısıyla, Türkiye'de avukat sayısının o kadar da çok olmadığını göstermektedir.

Kolay Gelsin...
Old 02-06-2011, 12:00   #592
Av.Barış

 
Varsayılan Dünyanın en ilginç davaları

1-Tek kişilik hücrede kalan mahkum, bedava deodorant vermediği için hapishane yönetimine kızdı ve hapishane yönetiminden şikayetçi oldu.

2-Bir kanser hastası, öngörülen süre içinde ölmediği gerekçesiyle sağlık müdürlüğünü dava etti. Doktorların koyduğu teşhise göre çoktan ölmüş olması gerektiğini belirten davacı, tazminat istedi.

3-Peter Wellis (36), boşandığı eşine tazminat ödemek istemedi. Karısının kendisine doğum kontrol hapı kullandığını söylediğini savunan Wellis, eşini sperm hırsızlığıyla suçladı. Ancak Wellis haklı bulunmadı.

4-Bir kadın sürücü, buz tutmuş yolda motorlu bir kızakla çarpıştı. Kızağın sürücüsü öldü. Kadın sürücü, tanık olduğu ölüm anında yaşadığı şok yüzünden adamın dul karısına tazminat davası açtı

5-Florida'da bir balıkçı şiddetli fırtınada öldü. Ailesi, hava durumu yorumu doğru çıkmadığı gerekçesiyle bir TV kanalından 10 milyon dolar tazminat istedi. Dava geri çevrildi.

6-Dorothy H. (40) eşini ayarttığı gerekçesiyle öteki kadın hakkında 1 milyon dolarlık tazminat davası açtı. Yargıç, 18'inci yüzyıldan kalma bir maddeye dayanarak, davanın görülmesini kabul etti.

7-81 yaşındaki Stella Liebeck, satın aldığı kahvenin dökülmesi üzerine teninde yanık oluştuğu gerekçesiyle McDonald's’dan davacı oldu. O günlerde bütün Amerika bir anda bu davaya odaklandı. Yaşlı kadın 2.7 milyon dolar tazminat kazanarak bir anda şöhret olurken, ülkenin en büyük fast food zincirlerinden biri olan McDonald's, ortaya çıkabilecek başka uyanıklara karşı çeşitli önlemler almaya başladı.

8-Milli Reasürans T.A.S.'nın yayın organı Reasürör Dergisi'nde yer alan aday davaların ilginçlerinden biri, Pennsylvanialı “Yavuz Hırsız” Dickson'un hikayesi...

Terrence Dickson, soyduktan sonra garajı kullanarak çıkmaya çalıştığı evden, garajın otomatik kapısının bozuk olması nedeniyle çıkamayınca, geri dönüp evin girişinden çıkmaya çalışır ama garajla evi ayıran kapı kilitli olduğu için garajda mahsur kalır. Ev sahiplerinin tatilde olması nedeniyle Dickson, garajda kuru köpek maması ve Pepsi Cola ile 8 gün geçirir.

Dickson, bunalıma girmesine neden olduğu için ev sahibini dava eder ve 500 bin dolar tazminat almaya hak kazanır.

9-Merv Grazinski, yeni aldığı karavanla evine dönerken otoyolda aracı saate 70 mil hızda otomatik pilota bağlayarak, yolculuğun keyfini çıkarmak için kahve yapmak üzere arka tarafa geçer ve karavan sürpriz olmayan bir şekilde yoldan çıkıp devrilir. Grazinski, karavanın el kitabında bunu yapmaması gerektiği konusunda bir uyarı olmadığı için üreticiyi dava eder ve 1 milyon 750 bin dolar tazminat ve yeni bir karavan almaya hak kazanır.

10-Los Angeles'da yaşayan 19 yaşındaki Carl Truman, komşusunu, aracıyla ellerini ezdiği gerekçesiyle dava eder ve mahkeme Truman lehine karar verir. Dikkatsiz Truman, komşusuna ait otomobilin jant kapaklarını çalmaya çalışırken direksiyonda birinin oturduğunu farkedemediği için hastane masrafları artı 74 bin dolar tazminat almaya hak kazanır.

11-Texas'ta yaşayan Kathleen Robertson, bir mobilya mağazasında henüz yürümeye başlayan ve sağa sola koşturan küçük bir çocuğa takılarak düşer, ayak bileğini kırar. Mobilya mağazasını dava eden kadın 780 bin dolar tazminata hak kazanır. Karar, mobilya mağazası için büyük sürpriz olur, çünkü kuçük çocuk Robertsen'in oğludur.

12-Listede yer alan vakalar arasında bir diğeri ise, 3.5 dolarlık giriş ücretini ödemek istemediği gece kulübüne tuvalet penceresinden girmeye çalışırken düşüp dişlerini kıran Kara Walton. Öndeki iki dişi kırılan Walton olaydan kulübü sorumlu tutup dava eder ve 12 bin dolar tazminat kazanır, tabii hastane masraflarını da ödetir.

13-Komşusunun bahçesindeki köpeği tabancasıyla küçük saçmalar atarak sinirlendiren Jerry Williams, köpek tarafından ısırıldığı için komşusunu dava eder ve hastane masraflarına ek olarak 14 bin 500 dolar tazminat kazanır.

14-Philadelphia'da bir restaurant, mekan içinde kayarak düşen ve kuyruk sokumu kemiğini kıran müşterisi bayan Amber Çarson'a 113 bin 500 dolar tazminat ödemeye mahkum edilir. Çarson, restaurantta tartıştığı sevgilisine attığı meşrubat şişesine 30 saniye sonra basıp düşmüştür.

15-San Diego'da Belediye salonunda verilen konser sırasında erkekler tuvaletinde bir kadın gördügü gerekçesiyle, duygusal travma yaşadığını öne süren bir adam belediyeye karşı 5.4 milyon dolar tazminat davası açtı.
Old 02-06-2011, 20:13   #593
tiryakim

 
Varsayılan İbrahim Tatlıses ve Alişan'a kötü haber!

Yargıtay, çete davasından 1 yıl 10 ay hapis cezası alan ancak cezası ertelenen sanatçı İbrahim Tatlıses ile Alişan'ın 'cezasının ertelenmemesi gerektiğini' belirterek kararı bozdu.


Toprak operasyonu kapsamında açılan çete davasında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanatçı İbrahim Tatlıses, Alişan gibi isimlerin yargılandığı 42 sanıklı davada geçtiğimiz yıl karar çıkmıştı. Mahkeme, Tatlıses ve Alişan'ı 'örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek' suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapisle cezalandırmış, Tatlıses ve Alişan'ın suç işlemeyeceklerine yönelik mahkemede olumlu kanaat oluştuğunu belirtilerek cezayı ertelemişti. Buna göre, iki sanık 5 yıl suça karışmamaları halinde, cezaları affedilecekti.

Ancak mahkemenin bu kararı Yargıtay'dan döndü .Söz konusu karar dosyası, temyiz için Yargıtay'a gönderildi. Yargıtay 6. Ceza Dairesi, mahkemenin cezayı erteleme kararının doğru olmadığını belirtti. Yargıtay, Tatlıses ile Alişan'a verilen cezada hükmün açıklanmasının ertelenmemesi gerektiği yönünde karar verdi. Yargıtay 6. Ceza Dairesi Başkanı ve 4 üyenin oy birliği ile verdiği karar İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ulaştı. Mahkeme söz konusu dava dosyasını yeniden inceleyecek ve tekrar bir karar verecek.

TATLISES'İN 'MAĞDUR' SIFITAYLA İFADESİ ALINACAK

Öte yandan, sanatçı İbrahim Tatlıses'e yönelik silahlı saldırı soruşturması da devam ediyor. Soruşturma savcısı Ali Haydar, Tatlıses'in Türkiye'ye dönmesini bekliyor. Savcı Haydar'ın Tatlıses'in Türkiye'ye dönmesi halinde 'mağdur' sıfatıyla ifadesini alacağı öğrenildi.
Old 02-06-2011, 20:14   #594
tiryakim

 
Varsayılan Yargıtay Başkanlığına Nazım Kaynak seçildi‏

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Yargıtay Başkanlığı için seçim yapıldı.

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Yargıtay Başkanlığına 6. Hukuk Dairesi Başkanı Nazım Kaynak, ilk turda aldığı 197 oyla seçildi.

Yargıtay Başkanlığı için bugün Yargıtay Genel Kurulu'nda seçim yapıldı.
Yapılan seçimde 5. Ceza Dairesi Başkanı Ahmet Ceylani Tuğrul, 6. Hukuk Dairesi Başkanı Nazım Kaynak, 18. Hukuk Dairesi Başkanı Ali Selim, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından emekli olan Abdurrahman Yalçınkaya ile 8. Hukuk Dairesi Üyesi Selamet İlday Yargıtay Başkanı seçilebilmek için yarıştı.

Seçimde, Nazım Kaynak 197, Ahmet Ceylani Tuğrul 75, Abdurrahman Yalçınkaya 40, Selamet İlday 35, Ali Selim ise 18 oy aldı. Seçimde 5 boş, 5 de geçersiz oy sayıldı.

Kaynak, Yargıtay Başkanlığı'nda yaş haddinden emekli olacağı 5 Mayıs 2012 tarihe kadar görev yapacak.

-NAZIM KAYNAK'IN ÖZGEÇMİŞİ-

Nazım Kaynak, 5 Mayıs 1947'de Afşin'de doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1970 yılında mezun olan Kaynak, Elbistan hakim adayı olarak mesleğe başladı.

Tutak, Göynük, Yerköy Hakimliği ve Yargıtay Tetkik Hakimliği görevlerinde bulunan Kaynak, 1996 yılında Yargıtay Üyeliğine, 2009 yılında Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına seçildi.

Kaynak, evli ve iki çocuk babası.

BAŞKAN NASIL SEÇİLİYOR?

Yargıtay Başkanı seçilebilmek için Yargıtayın kadro sayısı olan 387 üyenin salt çoğunluğu olan 194 üyenin oyunu almak gerekiyor. İlk üç turda adaylardan biri yeterli oyu alamazsa üçüncü turda en çok oyu alan iki aday, dördüncü ve beşinci turda yarışacak. Bu turlarda da sonuç alınamazsa başa dönülerek, turlara devam edilecek.

Yargıtayda 4 üyenin emekli olması nedeniyle mevcut 383 üye oy kullanacak.
Old 03-06-2011, 15:41   #595
Admin

 
Varsayılan

Bu konu başlığı ile ilgili forum yönetimi olarak küçük bir ricamız olacak, ancak izninizle önce başlığın tarihçesinden ve açılma nedeninden söz edeyim:

Bu başlığın içinde bulunduğu Hukuk Haberleri forumumuz ilk açıldığında, hukukla ilgili hemen her haber için burada ayrı bir başlık açıyorduk ve hepsi kendine özgü başlıklar altında ayrı ayrı tartışılabiliyordu. Ancak zaman içinde üyelerimiz bu forumda hukukla her türlü bağı olan hemen her türlü haberi yeni konu olarak açmaya başladığında diğer üyelerimizden şikayet almaya başladık. Üçüncü sayfa haberi diyebileceğiniz "X Y'ye bıçakla saldırmış" türü haberler, ilgilenenler hariç çok az kişinin okumak istediği "Z yönetmeliğinde V maddesi değişmiş" türünde haberler için ayrı ayrı başlıklar açılıp birgün içinde pekçok konu haberleştirilince, üyelerimiz alandaki haberler konusunda daha seçici olunması konusunda şikayetçi oldular ve biz de bu amaca ulaşmak için 2007 yılında alanda açılacak haberler ilişkin bazı kriterler getirdik.

Bu kriterler bu alanda daha önemli ve çok kişinin ilgisini çekecek tarzda hukuk haberlerinin yayınlanmasına yardımcı oldu ancak bu defa da, gönderilen haberlerin bir kısmı artık silindiği için bu haberleri gönderen üyelerimizin şikayetleri oldu.

Bu sırada bu konuyu açan üyemiz Sayın Av.Barış imdadımıza yetişti ve alanda ayrı başlık halinde yayınına gerek olmayacak, arşivlenmesi - site ana sayfasına taşınması gerekmeyen, özel şekilde tartışılmayacak, göreceli olarak daha az üyemizin ilgisini çekecek bu haberleri paylaşmak için bu forum altında şu anda okuduğunuz GÜNCEL HUKUK HABERLERİ forumunun açılmasını önerdi ve onun önerisiyle bu forum açıldı.

Böylece önemli hukuk haberlerini bu forum altında ayrı başlıklar halinde eskisi gibi yayınlarken, ayrı bir başlık oluşturmaya gerek olmayacak diğer hukuk haberlerini de bu başlık altında paylaşabiliyoruz.

Ancak önemle belirtmeliyim ki, bu başlık Hukuk Haberleri forumumuzun alternatifi olarak değerlendirilmemeli ve başlık altına da önemli nitelikte haberler gönderilmemelidir. Zira bu başlık "geçici" ve "özel statülü" bir başlık olup, konuları ayrı ayrı derinlemesine tartışmaya müsait olmayan, zaman içinde mesaj sayısının artması nedeniyle eski mesajları silinebilecek, bu açıdan arşivleme özelliği olmayan, site ana sayfasına taşınması mümkün olmayan bir teknik yapıya sahiptir, bu nedenle de önemli, iredelenmesi, arşivlenmesi, tartışılması gereken haberler halen hukuk forumumuz içinde ayrı başlıklar olarak yaratılmalı ve bu başlık altında paylaşılmamalıdır. Bu başlığı ilk açıldığı amacına uygun olarak hukuk haberleri forumuzun haber kriterlerine uygun olmayan, ayrı bir başlık açılmasını gerektirmeyen, az sayıda ziyaretçi ya da üyemizin ilgisini çekecek tarzda haberler için kullanırsak gerek forumdan, gerekse bu başlıktan en yüksek verimi alabiliriz diye düşünüyorum.

Katılımınız ve anlayışınız için şimdiden teşekkürler!
Old 05-06-2011, 00:11   #596
tiryakim

 
Varsayılan Savcı, kaza ile kendini vurdu

Müracaat Savcısı O.O. polise verdiği ifadede "Belimdeki silahı düzeltiyordum. Birden ateş aldı" dedi.

Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde, Müracaat Savcısı O.O. (38), odasında bir zanlının ifadesini aldığı sırada düzelttiği belindeki tabancasının ateş alması yüzünden kaza ile kendini vurdu.

Olay bugün saat 13.15 sıralarında meydana geldi.

Kasığına isabet eden kurşun ile yaralanan Savcı O.O., adliyedeki görevlilerin çağırdığı ambulans ile yakındaki özel Gaziosmanpaşa Hastanesi’ne kaldırıldı.

Burada tedaviye alınan O.O.’nun sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. O.O. polise verdiği ilk ifadesinde "Belimdeki silahı düzeltiyordum. Birden ateş aldı" dedi.
Old 05-06-2011, 00:12   #597
tiryakim

 
Varsayılan Yargıtay'ın üyeleri talimat alıyor

Kılıçdaroğlu, Yargıtay Başkanlığı'na Kaynak gelince 'Güzel kardeşim seçildi' diyen Arınç'a tepki gösterdi: Bu aynı zamanda bir itiraf

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, Yargıtay Başkanlığı’na atanan Nazım Kaynak’a yönelik “Benim güzel kardeşim, sınıf arkadaşım seçildi. Çok mutlu oldum” sözleriyle yeni başkanı kuşkulu hale getirdiğini söyledi ve “Bu sorumsuzluk aynı zamanda bir itiraftır. Yargı AKP’nin arka bahçesi oldu. Yargıtay’a yeni üye olanların blok halinde oy kullanması da enteresan. Talimatla, asker gibi gidip topluca oy kullanıyorlar” dedi.

Kılıçdaroğlu, Adıyaman, Batman ve Gaziantep’te yapacağı mitingler için bindiği özel uçağında, Radikal’in sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın, seçimlerde CHP’nin birinci çıkacağına yönelik iddiaya giren işadamı İnan Kıraç’a yönelik “Seçim sonrası risk aldı” sözlerine de tepki gösterdi: “Öyle bir noktaya geldik ki, bir işadamı görüş açıklamaktan korkuyor. Ama korkunun ecele faydası yok. Bütün işadamlarına çağrıda bulunuyorum, ya çıkıp konuşacaksınız demokrasiyi, özgürlüğü sonuna kadar savunacaksınız ya da bu baskıyı sindirip köşenizde oturacaksınız. Bunu savunmayanlar ellerinden servetleri alınan kişiler haline dönecek. Büyük sermaye transferi var. Kendi sermayelerini, medyalarını, sendikalarını yarattılar. AKP demokrasiyi, sadece kendisi için isteyen bir partidir.”

Kürt sorununa üçüncü yol
CHP lideri, Kürt sorununa ilişkin vaatlerinin arkasında duracakları mesajını da verdi. Ortaya koydukları tüm önerilerin yazılı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “O belgelere sadığız. Bu seçimler bizim için o bölgede üçüncü yol olarak girip varlığımızı kanıtlama seçimidir. Bizim samimiyetimizden kimse kuşku duymasın ama AKP samimi değil, gizli gündemi var. Devletin bütün kurumlarını ele geçirdiler. Kendi derin devletini oluşturdu. Şimdi statükosunu korumaya çalışan, değişime kapalı bir parti” dedi.

Hopa’daki tavrına bakın
Hopa’da yaşanan olaylara ilişkin Başbakan Erdoğan’ın üslubunun kendisinde şaşkınlık yarattığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Olaylardan sonra Hopa’da olup bitenleri CHP’ye bağladı. Sonra ‘CHP-BDP birlikte’ dedi. Orada BDP yok ki” dedi ve ekledi: “Bir grup protestoda bulunuyor. Demokraside olabilir. Polisler gaz bombası, copla müdahale ediyor, ortalık savaş alanına dönüyor. Bir vatandaş ölüyor. Polisin atılan taşla yaralandığı söylendi ama öyle değil. Otobüs aniden hızlanınca düşerek yaralanmış. ”

Arınç, Erdoğan’ı güldürsün
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın liderlere, “Elinizdeki taşları bırakın, gülümseyin” çağrısının dile getirilmesi üzerine de Kılıçdaroğlu, “Bu çağrıyı Başbakan‘a yapsın. Gerilimi yaratan ben değilim” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, “hakaretleri” ve “temelsiz iddiaları” nedeniyle Tayyip Erdoğan hakkında 4 dava açacağını da söyledi. Kılıçdaroğlu, The Economist’te CHP hakkında çıkan övgü dolu yazıya Erdoğan’ın tepkisi için de “Kıskananlar çatlasın. CHP’nin özgürlükçü tavrını bütün dünya gördü” diye konuştu.

Kaset iddiası
CHP lideri Kılıçdaroğlu, İş Bankası’ndaki özel kasasında Deniz Feneri dosyasının yanında Deniz Baykal’a ait olduğu öne sürülen kasetleri de sakladığı iddiasına ise şöyle yanıt verdi: “Bunları söyleyen o gizli tanığın kim olduğunu biliyorum. Dolandırıcılıktan davaları olan bir adam. İş Bankası’nda bir kasam vardı. Deniz Feneri belgeleriye eşimin birkaç parça ziynet eşyasını koymuştum. O kasayı özel kalem müdürüme verdiğim vekaletname ile çok önce kapattırdım.”

Seçim kampanyası boyunca 2.5 kilo verdiğini, referandumda ise hava sıcaklığının da etkisiyle kilo kaybının 3.5 kiloyu bulduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, sesini açmak için mitinglerden önce kaya şekeri aldığını anlattı.

Mayınlı araziyi kim pazarladı

The Economist’te CHP’yi övücü bir makale yayımlanması dolayısıyla Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “İsrail’e gönderdiği selamın karşılığını aldı” suçlamasında bulunduğu Kılıçdaroğlu, şu soruları yöneltti: “Şu mayınlı arazileri İsrail’e pazarlayan adam bu değil miydi? Anayasa Mahkemesi’nde biz iptal ettirdik. Neymiş ‘Mavi Marmara’ya biz izin vermezdik’ demişiz. Garibanın çocuklarını bindirip ölüme gönderdi, kendi milletvekillerini niye son anda o gemiye bindirmedi?”
Old 05-06-2011, 12:35   #598
Av.Barış

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Müracaat Savcısı O.O. polise verdiği ifadede "Belimdeki silahı düzeltiyordum. Birden ateş aldı" dedi.

Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde, Müracaat Savcısı O.O. (38), odasında bir zanlının ifadesini aldığı sırada düzelttiği belindeki tabancasının ateş alması yüzünden kaza ile kendini vurdu.

Olay bugün saat 13.15 sıralarında meydana geldi.

Kasığına isabet eden kurşun ile yaralanan Savcı O.O., adliyedeki görevlilerin çağırdığı ambulans ile yakındaki özel Gaziosmanpaşa Hastanesi’ne kaldırıldı.

Burada tedaviye alınan O.O.’nun sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. O.O. polise verdiği ilk ifadesinde "Belimdeki silahı düzeltiyordum. Birden ateş aldı" dedi.

Allahtan ölmemiş. ölseydi vay ki o odadakilerin başına geleceklere
Old 05-06-2011, 21:09   #599
Av.Barış

 
Varsayılan

Tencere alırken bir villa ve iki daireden oldu

İstanbul’da, 92 yaşındaki bir kadın, tencere satmak amacıyla evine gelen kişilerce, Çanakkale’de bir villa ile Silivri’deki 2 dairesinin satıldığı iddiasıyla polise başvurdu.

Şişli’de oturan Fitnat Ertem (92), evine tencere satmak için gelen bazı kişilerce, tencere alım işlemleri için bir notere götürüldüğünü ve belge imzalattırıldığını, daha sonra bu kişilerce Çanakkale’de bir villası ile Silivri’deki 2 dairesinin kendisinin bilgisi dahilinde olmadan satıldığını öne sürerek, suç duyurusunda bulundu.

Olayla ilgili çalışma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, söz konusu villa ve daireleri satın alan 5 kişiyi gözaltına aldı. Bu kişiler, villa ve daireleri elinde vekalet bulunan kişilerden aldıklarını bildirmeleri üzerine serbest bırakıldı.

Ekipler, çalışmalar sonucu Fitnat Ertem’i aldatarak villa ve daireleri satmak amacıyla vekalet çıkarttıkları öne sürülen Kemal A, Besim B. ve Adem B’nin yakalanması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor.



Noter o yaştaki kadına nasıl özel vekalet verdirmiş şaştım doğrusu...!
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10105705 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.