|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
24-06-2015, 11:05 | #571 | |||||||||||||||||||||||
|
Çok teşekkürler. Facebook üzerindeki hukuk medeniyeti'nde de konu tartışılıyor. Orada değişik fikirler ileri sürüldü. Hakimin, harcı yatırması için ihtarlı süre vermesi gerektiğini, buna rağmen artırım yapılmaması halinde davanın reddedilmesi gerektiğini savunanlar da oldu. |
24-06-2015, 11:23 | #572 | |||||||||||||||||||||||
|
Harç davaya devam edebilmek için gerekli, mahkeme davaya devam etmeli mi? Uyuşmazlığın tümü hakkında nihai karar verme hakkı yokken, davacıyı uyuşmazlığın tümü üzerinden harç ödemeye kanunen zorlayamaz. Görevli mahkeme harç tamamlamasını dahi isteyemeyecektir. Davacı müddeabihi arttırmazsa; sadece kısmi tahsil ve alacağın geri kalanı üzerinden tespit hükmü içeriğini görevli mahkeme verecek. |
25-03-2016, 16:35 | #573 |
|
Davacı vekili olarak açtığımız HMK 107 ye göre belirsiz alacak davasında (10.000 - TL )'lik dava açtık...
Bilirkişiye dosya tevdi oldu. 300.000 - tl tazminat çıktı. Bedeli arttırdığımız zaman davacı vekili olarak vekalet ücretimiz 300.000 - TL üzerinde mi hesaplanır ? Teşekkürler... |
28-03-2016, 00:30 | #574 | |||||||||||||||||||||||
|
|
28-03-2016, 10:10 | #575 | |||||||||||||||||||||||
|
Evet |
28-03-2016, 22:01 | #576 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu konuda bende fikrimi söylemek isterim naçizane. Bilindiği üzere hakim taleple bağlıdır. (HMK 26) Tespit hükmü içeren hükümler ilamlı icraya konu olamazlar ve harçları nispi olarak yatırılır. Hal böyle olunca , 10.000,00TL belirsiz dava açan bir kişinin davası rapor sonucunda 10Milyon olduğunda mahkeme hakimi bunu re'sen heyete götüremez kanaatindeyim. Bu durum öncelikle olmayan taleple ilgili karar vermek manasına gelir ki bu usul kanunun 26.maddesine aykırılık oluşturur. Kaldı ki , davayı görmekle görevli hakim davanın edaya yönelik kısmına dair tahsil hükmü içerir bir karar verebilecek tespit içerir kısmına dair tahsil hükmü veremeyecektir. Neticede hüküm altına alınmayan kısım tespit hükmü içerdiğinden icra takibine konu edildiğinde nispi harç ödenmek zorunda kalınacağı gibi itiraz üzerine açılacak itirazın iptali davasında da davacı yine peşin harcın mahsubundan sonra kalan bakiye nispi harcı da yatırmak durumunda olacaktır. Bu sebeple harç konusunda bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Bunun sonucunda tek hakimli mahkemenin verdiği tespit içerir hüküm heyet halindeki mahkemenin önüne bu şekilde gelmiş olacak ve heyet bu tespit hükmüne yönelik incelemeyi yine kendisi yapmış olacaktır. Bu durum kanunun dolanılması değil davacıya kanun tanınmış bir haktır. Davacı ister harcı yatırıp davanın o mahkemede hüküm altına alınmasını talep edebilir isterse tespit hükmüyle yetinip diğer yolu seçebilir. |
28-03-2016, 22:09 | #577 | |||||||||||||||||||||||
|
Vekalet ücreti mahkemenin kabul ve reddettiği kısım üzerinden hesaplanır. Kısacası , rapordaki miktarı ıslahla talep ettiğinizde mahkeme yeniden rapor alabileceği gibi, davanın kısmen kabulüne de karar verebilir. Mahkeme verilen bilirkişi raporuyla bağlı olmadığından ıslah yaparken bu hususlara dikkat edilmeli diye düşünüyorum. |
11-05-2017, 19:34 | #578 |
|
HUMK döneminde açılan kısmi davanın belirsiz alacak davasına dönüşemeyeceği
21. HD 2014/10685 E., 2014/25208 K.: “…01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun “Zaman Bakımından Uygulanma” başlığını taşıyan 448/1.maddesi de yapılan açıklama ve ilkelere uygun olarak; “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır” hükmünü içermektedir. Bu madde hükmüne göre, kanunda aksine bir düzenleme getirilmediği takdirde, yeni usul hükümlerinin tamamlanmış usul işlemlerine bir etkisi olmayacak, önceki kanuna göre yapılmış ve tamamlanmış olan işlemler geçerliğini koruyacaktır. Buna karşın, tamamlanmamış usul işlemleri yeni kanun hükümlerine göre yapılacaktır. Aynı hususlar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22.02.2011 gün ve 2011/19-735 E. 2012/93 K. ile 22.02.2012 gün ve 2011/2-733 E 2012/87 K sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlığın çözümünde, somut olay yönünden; dava dilekçesinin mahkemeye verilmesi ve gerekli harçların yatırılması ile tamamlanan dava açılması işleminde, diğer bir ifade ile davanın açıldığı 23.08.2010 tarihinde yürürlükte bulunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, 6100 sayılı HMK ile hukukumuza giren belirsiz alacak davasına ilişkin hükümlerin, somut uyuşmazlıkta uygulanma imkânı bulunmamaktadır. (Yargıtay HGK 2013/10-436E-2013/1743K) Yukarıdaki açıklamaların ışığında ıslah suretiyle kısmi davanın belirsiz alacak davasına dönüşmeyeceği ortadadır … Maddi tazminat gelince, davacının manevi tazminatın artırımı ve kısmi davasının belirsiz alacak davası haline dönüştürüldüğüne ilişkin 13.02.2013 tarihli ıslahı yukarıda açıklanan nedenlerle yok hükmündedir. Geçerli bir ıslah olarak kabulü mümkün değildir. Bu durumda da 05.11.2013 tarihli ıslah ikinci ıslah değil ilk ıslah niteliğindedir. Öte yandan maddi tazminat isteminin ıslah suretiyle artırımı mümkün olup, 05.11.2013 tarihli ıslah talebi dikkate alınarak maddi tazminatın belirlenmesi gerekirken, ikinci ıslah olduğundan bahisle değer verilmemesi isabetsiz olmuştur…” |
20-05-2024, 07:30 | #579 | |||||||||||||||||||||||
|
Merhabalar, kısmi davanın tam ıslah ile belirsiz alacak davasına dönüştürülemeyeceğine dair çok sayıda karar çıktı. Kafamda şöyle bir sorun var. Kısmi davada talep edilmeyen tutar zamanaşımına uğrayabiliyor. Bu durumda talep edilmeyen tutar dava konusu yapılmış değildir. Hal böyleyken ek dava açıp bunu da belirsiz alacak davası olarak açmak da mükerrer sayılmamalı diye düşünüyorum. Forumun bu konudaki görüşleri nedir acaba? Elinde buna dair bir karar olan meslektaşım var mıdır? Kısmi davada özellikle zamanaşımı gibi bir tehlike de varsa henüz talep edilmemiş fazlaya ilişkin haklar belirsiz alacak davasına konu edilebilir mi? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Menfi tespit davası ile alacak (eda) davası birlikte açılabilir mi? | av.s_ulusinan | Meslektaşların Soruları | 6 | 22-05-2014 11:24 |
menfi tespit ve alacak davası | av.senemyuksel | Meslektaşların Soruları | 5 | 09-04-2012 13:10 |
Kiralanın kötü kullanımı nedeniyle tespit ve akabinde alacak davası | Av. Can Özbalık | Meslektaşların Soruları | 1 | 20-08-2010 23:26 |
likit alacak - kısmi dava | namutenahi | Meslektaşların Soruları | 24 | 17-09-2009 21:36 |
hizmet tespit ve alacak davası | parézer | Meslektaşların Soruları | 2 | 05-10-2007 14:28 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |