10-12-2006, 16:39 | #31 |
|
Av.Suat Ergin'e tamamne katılıyorum hukuk bir üstyapı kurumu olarak tamamen altyapıdan yani üretim ilişkilerinden etkilenmiş ve bu ilişkiler aksadığında neler olması gerektiğini açıklamıştır.Daolayısıyla hukuk toplumsal ilişkilerden doğar.Toplumların dönüşümüne zerre kadar etkisi olamaz
|
30-12-2006, 15:46 | #32 |
|
üniversite 1. sınıf öğrencisi olarak soruyu görünce 2. sınıftan biraz korktum. ne kadar soyut soruyorlar. Ama baktım ki bundan kaçış yok ben de üstünde düşündüm. Bence burada ki tavuk yumurta eşleşmesi hukukun doğuşu ve insanın doğuşu eşlesmesine benziyor. Yani önce hukuk sonra insan mı yoksa önce insan sonra hukuk mu? Hukuk adaletli yaşamayı sağlayan toplumsal yaşama düzeni ise demek ki hukuk insanlar için var ve insan olduğu icin hukuk var. Yani önce insan sonra hukuk.Soruya göre cevaplarsak yumurta tavuktan çıkar. Oldu mu |
01-01-2007, 01:29 | #33 |
|
HUKUK SUBJEKTİFTİR.(LOKAL ANLAYIŞ)
AMA OBJEKTİFLİĞE DOĞRU GİTMEKTEDİR.(EVRENSEL ANLAYIŞ) Yumurtadan hem HOROZ hem TAVUK çıkar.Fakat tavuk yalnız başına yumurta çıkaramaz sanırım.Eğer yumurtanın üretimi için A horozu ile B tavuğuna ihtiyaç varsa, yumurta A ile B nin ürünüdür. Yumurta yalnız başına üretim sürecinde yeterli olmadığına göre HOROZ İLE TAVUK süreçte önce gelir. EVRENSEL İNANÇ İNSAN SOYUNUN DA İKİ FARKLI CİNSTEN MEYDANA GELDİĞİ YÖNDEDİR. Yani iki şey bir şeyi üretmektedir. Maddi olayın eksik anlatımı ADALETİN CEREYANINI mümkün kılmaz.Çok uzun süreler ruh mu önce vardı madde mi önce vardı sorusuna benzeyen tipik bir soru yukarıdaki de sanırım. Tüm görünmeyenlerle görünenler birlikte Mutlakın Vücudu olabilir düşüncesi nereye gitti bilmiyorum.Madde de ruh da ezeli ve ebedidir diyenler nerede. Yani insanlar illa içlerinde karşı taraf(düşman) bulmak gayesiyle ayrımlara çokça giderler.Sanırım bu da çözümlerin kıtlığından olsa gerek. Çünkü içlerindeki kine ve nefrete bir kılıf bulmak gerektir işte tam burda tez-antitez üretilir ve senteze en son ulaşılır ve hatta bilerek ulaşılmaz çünkü birilerinin amacı asıl niyetlere bir kılıf bulmaktır.Pastanın tamamını tek başına yemek istemektedir ve diğerlerine düşmanlık için bir sebep bulmalıdır. Fakat bence bu soruda sınav sorusunu soran hoca mutlaka başka bileşenleri(ögeler) de vermiş olmalı. Salt bununla yetinmiş olamaz ya. Çok farklı değerlendirmeler çıkar böyle. Yani hukuk izafidir mi demek istemiş nedir? Eğer öyleyse SUBJEKTİF ADALET ANLAŞI YATAR TEMELDE ABİM YA. |
01-01-2007, 01:41 | #34 |
|
Hukuk en az iki kişinin anlaşması sonucu doğar. Horoz ile tavuk hükmü üretendir yani yumurtayı üreten. Tek kişinin olduğu yerte hukuka ihtiyaç olmaz zaten.
|
13-01-2007, 00:48 | #35 |
|
Syn. Burcu Nas, kesinlikle olmuş bence. Tesbit yerindedir.
Saygılarımla |
20-01-2007, 19:27 | #36 |
|
Anladığım kadarıyla Sorulan soruya forumda verilen cevaplar genel manada 2 başlıkya toplanabilir.
1)Sayın Ergin'in ortaya koyduğu ,koyu materyalist anlayışın ürünü olan, alt yapı ilişkilerinin temel belileyicic olduğu noktasından haraket eden hukukn varlık sebebini toplumsal ilişkilerde bulan görüş. 2)genel olarak,hukukun yine toplumun bir arada yaşamasından doğduğunu kabul eden görüş... öncelile,hukukun,siyasetin,felsefenin(üst yapı kurumlarının) valığını ve içeriklerinin değişimini yalnızca altyapı kurumlarına bağlamak,yumurta ve tavuğu birbirine bu kadar salt bi biçimde bağlamak,Marks'a yapılan eleştirilerde olduğu gibi din ve ahlka düşüncesinin hukukun oluşumuna etkisi olmadığı firiyatına ulaştırır...Ki bu da bence düşünülemez bir bakış açısıdır toplum hayatının sonucu olarak düşünülmesi de bana hukukun ve devletin oluşumunu Sosyal Sözleşmeye bağlayan rasyonalist doğal hukukçuları ve kollektif bilinç ve dayanışmayı baz alan sosyolojik olgucuları hatırlattı.bu görüşlerden 1.si somut bir tarihsel realiteye dayanmadığı diğeri de üst değerleri gözardı ettiği için eleştirilmş ve populeritesini 20 yy da kaybetmiştir... =>> bu itibarla,hukukn oluşumu yalnıca bir hususa bağlanamayacağı kanaatindeyim.yani,yumurta tavuk ilişkisi kadar yalın değildir.Bence hukuk,devlet realitesinin(toplumsal ihtiyaçlardan doğan) otoritesini kurmak,kamu yararını ve toplumsal yaşamı sürdürtebilmek için,adalet ve eşitlik idealini hedef alan toplumsal davranış kurallarının kodifikasyonudur. |
20-01-2007, 22:16 | #37 |
|
ALINTI:Begüm Sunan: Bence hukuk,devlet realitesinin(toplumsal ihtiyaçlardan doğan) otoritesini kurmak,kamu yararını ve toplumsal yaşamı sürdürtebilmek için,adalet ve eşitlik idealini hedef alan toplumsal davranış kurallarının kodifikasyonudur.
Burda sormak istediğim şudur; Adalet ve aslında benim için eşitlik kavramını kuralları ile KANUN KOYUCU belirler ve bizler uygulamasına katılırız. Şimdi bu kavramların oluşturucusu kimdir, ve önemlisi YARGILAMANIN yapmış olduğu iş Adalet bakımından ne olmaktadır? Bu anlamda Adalet kavramı esasen YASAMA organı içinde dikkatle özenle incelenmesi gereken bir konu mu yoksa YARGILAMA içinde mi temel oluşumu doğar? Sanırım Adalet=Eşitlik kavramını YARGILAMA içinde aramak büyük bir hata gibi geliyor bana. SAYGILARIMLA |
21-01-2007, 17:46 | #38 |
|
Bahsettiiğim şey adalet,eşitlik gibi kavramların yargılama içinde aramak değil kesinlikle.Normun içinde barındırılmayan fikriyatların,faydalı olsun olmasın,yargılama sırasında eklenmesi bence de kabul edilmez.
Sanıyorum ki,hukuk tanımımda yanlış anlaşıldm.Ben sonradan kavram eklenmesi ile adalet ve eşitlik sağlanır demek istemedim. "Bu kavramların oluşturucusu kimdir"sorunuzun cevabı ise ne Yargılama yapanlar ne de Kanun koyucudur.Bu kavramlarla insan vazgeçilmez ve devredilmez haklarını,içgüdüsel olarak korur.İnsan sözkonusu haklarını doğuştan getirdiğinden,bunlar içgüdüsel ve evrenseldir. sorunuz ancak,"bu kavramları sisteme kim yerleştirir" veya"bu kavramların içeriği kime göre saptanacaktır" şeklinde olursa yargılama/kanun koyucu seçeneklerinden tercih yapılabilir. yargılamada adalet ancak,üst bir değer olarak yorumda kullanılabilir diye düşünüyorum.(kanundan kaynaklanan hakkaniyet takdiri dışında)Bunun dışında özellikle eşitlik kavramının içeriği büyük ölçüde kanu koyucu tarafından oluşturulur.Tabii ki,yukarıda bahsettiğim çekirdek alana dokunmadan! başa dönersek,ben hukukun tek bir etken sebebi ile mevcut olamayacağını söylüyorum.yani,tavuğa veya yumurtaya tek bir anlam yükleyerek işin içinden çıkamayz. Saygılarmla |
23-01-2007, 23:20 | #39 |
|
BegÜm Sunan" A
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=5497
belirtilen link içinde. GÖKDELENLER YURDU adlı yazım, sanırım bazı açıklamak istediklerimi gösterebilir vaziyettedir. Ayrıca ANKET olarak KANUNLAR KİŞİ YARARINI MI KORUMALIDIR YOKSA KİŞİ YARANI MI KORUMALIDIR adlı konu da cevaptır. Bugün çok yorgunum, inanın, özür dilerim. Ama yazacaklarım onları içerecekti zaten. SEVGİLERİMLE |
06-03-2007, 18:38 | #40 |
|
İnsanlar ve toplumlar geliştikleri seviyenin fevkinde kurallar oluşturamazlar. Çünkü birşey barındırdığından daha yüksek çıkarımlar yapamaz. Otomabil üreteceksen o seviyeye gelir de üretirsin. Yani toplumun gelişmesi hukuk kurallarını doğurur. Örnek uygun değil gibi ama zorlama bir yolla, Yumurtadan tavuk çıkabilmesi için bir de horoza gerek vardır. Horoz olmadan yumurtadan civciv çıkmaz. Ayrıca tavuğun o yumurta uzerinde kuluçkaya yatmasına ihtiyaç vardır. Bu şartlar oluşmadan öyle durduk yere yumurtadan tavuk veya horoz çıkmaz. şimdi toplumu tavuk, horoz birlikteliği ve kuluçka olarak ele alırsak yumurta da hukuk olur. Boylece toplum hukukunu yaşayarak, etkileşerek, kandırılarak vs.vs. tecrübelerden çıkararak oluşturur.
Bir istisna var sizin gelişim seviyeniz üstünde kurallar çıkmaz. Ama sizden daha gelişmiş olan toplumlardan çıkar. Onların geliştirdiği hukuku alırsanız tam tersi bir durum oluşur... Bu istisna dışında toplumdan hukuk çıkar... Saygılar... |
22-03-2007, 09:28 | #41 |
|
İlk bakışta hukukun nerden doğduğu ile ilgili bir karışıklık varmış gibi görünüyor.
İlk başta soruyu değerlendirirsek; Yumurta mı tavuktan yoksa tavuk mu yumurtadan çıkmış? Biyolojideki üreme derslerinden hatırladığım şu ki bir yumurtadan tavuk çıkabilmesi için öncelikle yumurtanın döllenmiş olması gerekir. Eğer bir yumurta döllenmemişse ondan hiçbir şey çıkmaz. Eşli üremelerde zigotun oluşması için her iki eştende birer kromozom gelmelidir. Erkekten gelen kromozom olmadı mı döllenmeyen yumurtadan malesef birşey çıkmıyor. Bundan dolayı tek başına bir yumurtadan bir tavuğun veya horozun çıkma durumu söz konusu değil. O halde yumurtadan tavuk çıkmaz (Ancak ve ancak döllenmiş yumurtadan tavuk çıkar). İşte bu durum da aslında yumurtanın tavuktan çıktığını gösteriyor. Tavuktan çıkan bu yumurta döllenmiş olursa işte o yumurtadan da bir tavuğun çıkması mümkün. Kısaca yumurtanın doğuşu, oluşumu için bir tavuğa bir de horoza gereksinim var. Ancak türün devamı için de tekrar yumurtaya gereksinim var. İşte bu noktada birbirini tetikleme sözkonusu oluyor. Sonuç olarak; Yumurta tavuktan çıkmıştır. Hukukun doğuşu açısından değerlendirirsek konuyu; Bir eksiklik var bence soruda (kıyas edilecekler eksik, net değil - yani başta yumurta ile tavuk kıyaslanıyor ama hukukun doğuş kaynağını kıyaslayacağımız kavram yok) hukukun doğuş kaynağı belirtilmiyor. O halde bu kaynağı cevabı verecek olan belirleyecek. Herşeyin başlangıcına dönmek gerekli bence bunu açıklamaya çalışırken. İnsanın, İnsanlığın doğuşuna... Bir de inançtan inanca durum değişir. (Bir Ateist'in yorumu ile Tanrı inancı olan birinin yorumu bence burada değişir). Hangi noktadan başladığımız önemli. Diyelim ki tanrıya inanıyoruz. O halde onun yarattığı herşeyde bir kural olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor. Bunu kabul ettiğimizde İnsanoğlunun yaratılmasından öncede hukukun olduğunu kabul etmemiz gerekecek (tanrının hukuku). O halde İnsanoğlunun yaratıldığı ana göre referans aldığımızda Hukuktan doğdu herşey diyebiliriz. Önce o vardı ve daha sonra ona uyan herşey oldu ve bütün bir hayat hukuktan doğdu. İlk insandan geriye hatta dünyanın var edilmesinden önceye gitmek istediğimizde ise hukukun tanrıdan doğduğunu kabul etmemiz gerekecek. (İşler karışmaya başladı ) Diyelim ki tanrıya inanmıyoruz. O halde İlk insandan öncesini yok sayacağız (en azından tanrının yaratmadığını düşünerek). Herşey doğal olarak, rastgele olarak gelişti. Ancak bu noktada da ikiye ayrılırız doğada herşey rastgeledir veya doğanın bir gücü vardır ve o gücün hukuku, kuralları dünyayı ve bir hayatı yönetir. Birinci noktadan başlarsak ve herşey rastgeleyse hukuk yok demektir ve o halde insan hukuku oluşturmuştur. Hukuk insandan ve onun eylemlerinden doğmuştur. İkincisinden yola çıkarsak doğanın bir hukuku olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Doğanın bir hukuku varsa herşey doğadan doğmuştur. O halde hukuk doğadan, doğa olaylarında doğmuştur.(insanın doğası, davranışları ve bütün bir hayat kastediliyor burada doğa kelimesiyle) Kafa karıştırmak istemedim ama bence başlangıç noktanıza ,genel kabullerinize göre hukukun kaynağı değişir. Gelişimine gelince; Herşey gelişimini temel kaynağından başlayarak sürdürür. Temel kabuller her zaman gelişimin ileri evrelerinde temel belirleyicilerdir. Doğduğu kaynağa bağlı olarak gelişim de değişir. Ancak ileri safhalarda farklı kaynaklardan doğan hukuklar birbirleri arasında alış veriş yaparak eksik yanlarını tamamlamaktadırlar. Gelişim süreci doğuş kaynaklarının üzerinde birbirine yaklaşan bir eğilim gösterir. Farklı Hukuki yaklaşımların gün geçtikçe birbirine yaklaştığını düşünüyorum. Nacizane düşüncelerim! Sevgi saygılarımla... |
11-05-2007, 21:44 | #42 |
|
Meşhur altyapı-üstyapı ilişkisidir Sayın Ergin'in de belirttiği gibi. 'Meşhur' dedim ama popülaritesini kaybetti sanırım felsefenin irtifa kaybetmesiyle birlikte. Sayın Keleş, genel olarak nasıl geçmişti dönem arkadaşlarınızın sınavları, hatırlıyor musunuz?
|
01-06-2007, 14:56 | #43 |
|
soru yanlış.Tavuk mu yumurtadan çıkar,yumurta mı tavuktan çıkar ölçütününü koyduktan sonra ikinci önermenin de ikili bir olgu içermesi gerekerdi.Örneğin hukuk-ihtiyaç,hukuk-ekonomi,hukuk-toplumsal ilişkiler gibi.Soruda böyle bir şey yok.
|
02-06-2007, 09:17 | #44 | |||||||||||||||||||||||
|
- Özgürlük için verdikleri canları vermeden anayasalarını örnek aldık. - Bütün temel yasalarımızı onlardan aldık. - Çek nedir bilmeden çek yasasını örnek aldık. (Çek nedir hala bilinmemekte ve çek vadeli bir ödeme aracı olarak kullanılmaktadır.) Bence ülkemize en yararlı ithalat hukuk olmuştur. Gelişmiş hukuk toplumu da geliştiriyor. Eğer alt yapının gelişmesini bekleseydik daha çok beklerdik; trafikte kırmızı ışığımız bile olmazdı. Saygılarımla |
03-06-2007, 00:33 | #45 |
|
Hukukçu kavramların yerinde kullanmak zorundadır.
Bu nedenle Yumurtadan çıkan Horoz ya da tavuk değil, CİVCİV dir. |
07-07-2007, 00:27 | #46 | |||||||||||||||||||
|
Max Weber'in Kapitalizmin doğuşu adlı eserinde Avrupa tarihinden kesitler vererek açıkladığı, toplumsal değişimi gelişim(tekamül,evrim) ve bu hareketi de zamanda yatayda ilerleyen bir hareket olarak tanımladığı savdır. Misal; Avrupa'nın Ortaçağdan Başlayan tarihinin postmodernizme kadar olan evrimi. Soru(n):Biz bu çizgisel hareketin(evrimin) neresindeyiz? Hamiş:Bizim Rönensansı bile yaşamadığımız malumunuz. Soru(n):İş bu hareket üretim ve üretim araçlarının değişimine bağlamında ele alınırsa şerri hukukun pagan hukukunu değiştirmesi bir toplumsal değişim olarak ele alınamaz mı? |
23-08-2007, 17:14 | #47 |
|
Selamlar Sayın arkadaşlar ,
lngiliz bilim adamlarına göre mantıksal olarak tavuk yumurtadan çıkar.Çünki varoluş felsefesine göre tavuk daha önce varolmuştur... Saygılarımla , |
29-09-2007, 18:56 | #48 |
|
toplum hukuku hukukta toplumun varlık sebebidir.toplumun ortaya çıkmasında tüm etkenlerin katkısı varolmasını dikata aldığımızda:hukuk sosyoloJisi ve hukuk felsefeside bu etkenlerın içindedir.toplum kuralara ihtiyacı vardır bu kuraların oluşmasıda hukuk feksefesi önemli etkendir kısacası herşey bibirinde çıkar.TEK BAŞINA HİÇ BİRŞEY YOKTUR.
|
10-10-2007, 15:40 | #49 |
|
ben hukuk fakültesinde birinci sınıf öğrencisiyim.doğrusu bu soruyu yanıtlayamadım.sizin ne cevap verdiğinizi merak ettim.açıklayabilir misiniz?gerçekten çok merak ettim.şimdiden teşekkürler
|
28-11-2007, 13:03 | #50 |
|
Elbette yumurta tavuktan çıkar ve civciv olur daha sonra bu civciv büyüyüp bazen tavuk bazen horoz olur. Bunun sosyoloji ve hukuk açısından teşbihte hata olmaz diyerek değerlendirecek olursak tavuk toplumun örf adeti ise toplumun örf adeti zamanla hukuku yani yumurtayı çıkaracaktır. Bu yumurta yani oluşan hukuk kuralları önce civciv olur zamanla gelişerek tavuk olur yani hukuk kuralları gelişme gösterir ve yeni hukuk kurallarının oluşmasına da yumurtlayarak kaynaklık eder. Bazıları ise horoz olur ve yeni hukuk kurallarının oluşumuna kaynaklık edemez. Bunu uygulama bulmayan kurallar olarak değerlendirebiliriz. Resmi olarak var olup da fiilen uygulanmayanlar gibi.örneğin şapka kanunu. Biraz enteresan oldu ama
|
07-12-2007, 13:33 | #51 |
|
Boşlukta yani insanın olmadığı bir yerde hukuk olsa n’olur olmasa. Yani diyeceğim şu ki; Hukuk özellikle insanlar arası ilişkilerde söz konusu olabilir. Dünyanın oluşumundan önce acaba hangi hukuk kuralları vardı? Sanırım insanın varoluşu ile hukuk doğmuştur. Bunu doğuranda insanlar ,daha sonra topluluklar, toplumlar olmuşlardır. Toplumsal sözleşme ilede hukuku yaratma yetkisi bir Krala bir Monarka yada yönetim biçimlerine göre meclislere devredilmiştir. Tek bir insanın yaşadığı bir dünya veya ne derseniz olduğu yerde hukuk yoktur. Zaten hukuka da gerek yoktur. Demek ki hukukun olması için en az iki insana ihtiyaç vardır. Birbirleri arasındaki ilişkiyi düzenleyecek. Bu durum zaman içersinde örf adet dediğimiz kuralları doğurmuş.daha sonra bu kurallar insan olmak vasfından dolayı insanlar arasında yazılı ve müeyyideli kurallara dönüşmüştür. Buda yukarıda dediğim gibi bir Kral,bir Monark veya bir meclis veya ne derseniz bir yetkili tarafından yapılmıştır.
Öyleyse hukuk en az iki insan arasında başlamış sayı arttıkça örf adet olmuş büyük topluluklara geçildikçe de yazılı hale dönüşmeye başlamıştır. Demek ki hukuku insanlar yaratmıştır. Yarattıkları bu düzene de herkesin uymasını istemiştir. Ve bu durum toplumsal sözleşme ile olmuştur. Aristotales yönetim biçimlerini incelerken 1-En iyi yöntim biçimi Krallıktır demiş ve eklemiş ama krallık babadan oğla geçen bir yönetim biçimi olduğundan kötü soy geldiğinde kaos ve karmaşa olur diyerek kötü yönünü göstermiş. 2-Daha sonra en iyi yönetim biçimi Demokrasidir demiş ve eklemiş Dikkat edin yaklaşık 7-800 yıl önce Gelişmekte olan ülkelerde her kafadan bir ses çıkar oda kaos ve karmaşa yaratır demiş.(Gelişmekte olan ülke kavramını ilk Aristo söylemiştir.) 3- Son olarakda adıyla anılan bildiğiniz Aristokrasiyi önermiştir. Yani kısaca hukuku insanlar yaratmıştır ve insanlar tarafından uygulanır. Öyleyse “YUMURTA TAVUKTAN ÇIKMIŞTIR.::))))))))))) |
07-12-2007, 13:36 | #52 |
|
Aristotales yönetim biçimlerini incelerken 1-En iyi yöntim biçimi Krallıktır demiş ve eklemiş ama krallık babadan oğla geçen bir yönetim biçimi olduğundan kötü soy geldiğinde kaos ve karmaşa olur diyerek kötü yönünü göstermiş. 2-Daha sonra en iyi yönetim biçimi Demokrasidir demiş ve eklemiş Dikkat edin yaklaşık 7-800 yıl önce Gelişmekte olan ülkelerde her kafadan bir ses çıkar oda kaos ve karmaşa yaratır demiş.(Gelişmekte olan ülke kavramını ilk Aristo söylemiştir.) 3- Son olarakda adıyla anılan bildiğiniz Aristokrasiyi önermiştir. Bu konu tartışılabilir
|
09-01-2008, 23:09 | #53 |
|
Tavuk yumurtadan çıkar.Yumurta tavuktan çıkmaz.Mesela horozlar da bazen yumurtlar.Kuşlar da yumurtlar.)))Yani esas olan tavuktur
|
08-03-2008, 02:15 | #54 |
|
Soru çok zekice hazırlanmış!
Açıkçası hukuk felsefesi hocanla tanışmak isterdim
Hukukun doğusunun ve gelişim sürecinin bence tek ve en güzel şekilde sorulacak soru biçimi! Hukuku tavuğu,yumurtayı ise onu oluşturan bir toplum gibi gördüm biran.Sebebi ise hukuk toplumun pratik ihtiyaçları sonucu doğar.Hani derler ya herkesin farklı bir yoğurt yiyiş tarzı vardır.İşte bu yüzden de her toplum farklı bir yumurta,ancak yumurtanın içinden çıkan tavuk(yani hukuk) ise farklı bir hukuk sistemidir.Hukuk zaman içinde değişik evreler geçirerek günümüze kadar gelmiştir.Aslında soru tamamen hukukun doğusuyla ilgili bana göre.İyi geceler |
24-03-2008, 12:46 | #55 |
|
herkesin emeğine sağlık...
Hukukun insanlık için var olduğunu düşünüyorum(çok demokratça olabilironun için belirleyicilikten öte neyin neyi nasıl ve niçin yaptığıdır... İNSAN VE HUKUK (İNSANCIL HUKUK MU OLUYOR,BU KESTİREMEYECEĞİM) İNSAN,ONURLU YAŞAMAYA,HUKUKU EN ETKİN KULLANDIĞI SÜRECE VARIR. ADALETLİ VE MUTLU GÜNLER DİLİYORUM HERKESE... |
08-08-2008, 08:35 | #56 |
|
ben bu olaya horoz açısından bakmak istiyorum ister yumurtadan çıksın ister tavuktan horoz işini yapar...
tavuk toplumu ifade etmektedir toplumdaki sorunların oluşması ve hukuk kurallarının amacına ulaşıp sorunları çözüme ulaşması için yumurta ortaya çıkar yani 'tavuk toplum' 'yumurta hukuk' toplumun ortaya çıkardığı sorunlar kaşısında oluşan hukuk kurallarıdır. horoz ise topluma baskı yapan en büyük etkendir... |
18-08-2008, 20:02 | #57 |
|
yumurta kırılsa...tavuk yine vardır.ama tavuk olmazsa yumurta da olmaz!!!insanlar kıssasa kıssas usulünden bugünkü her türlü hakkı koruyan ceza uygulamasına geçerken değişen kendiliğinden bir kurallar bütünü olabilir mi?değişen insandır,zihniyettir...saygılarımla
|
25-08-2008, 14:43 | #58 |
|
Merhaba!
Bana göre bu atasözü hukukun ezeli rakipleri doğal hukukçularla pozitivislerin, insanlıkla hukuk kurallarından hangisinin önce varolduğu konusundaki tartışmalarından ibaret. Bu konuya bu atasözü gitmemiş bence. Hocanızın anlatmanızı istediği şey hukukun insanın var olduğu anın neresinde olduğudur. Yani hukuku insanlar yaratmadıysa o önceden de var mıydı? Eğer yoksa hukuk insanların eseri midir? Bir stoacı olarak şöyle düşünüyorum: Doğal hukukun ekseni içinde anaç olan(tavuk) hukuktur. Yumurta ise toplum denen olgudur. Eşyanın tabiatı da şu durumda bu sonuca -"yani yumurta tavuktan çıkmıştır"-'a ulaşır. "Tavuk nerden çıkmıştır" diyenlere: işte bu noktada Horoz yani tavukla(hukuk) birleşen ve yumurtanın (toplum) mukadderatını tespit ve tayin eden güç ortaya çıkıyor. Kimisi evrim diyor bu güce kimisi Tanrı! Sonuç : Hukuk zaten vardı ama biz kullanmıyorduk, ta ki ihtiyaç hissedene kadar Saygılarımla |
18-02-2009, 18:02 | #59 |
|
Hukukla toplum düzeni karşılıklı etkileşim içerisindedir.Hukuk normlarını meydana getiren güç büyük ölçüde toplum ve toplumun gereksinimleridir. Toplum düzenini sağlayan güç hukuktur.Hukuksuz bir toplum düzeninden söz edilemesi mümkün değildir.
|
04-03-2009, 15:27 | #60 |
|
Sayın Keleş;
İlk başta böyle ilginç bir soru için önce hocanıza sonra size teşşekür ederim.Kısa bir süre de olsa insana düşünme fırsatı veriyor.Eğer sınavda ben olsaydım ne yazardım diye düşünmedim desem yalan olur.Şimdi elimizde bir tavuk bir yumurta var.Karşısına hukuk kurallarını ve onu ortaya çıkaranı insanı yani toplumları (tıpkı yumurtayı yaratan tavuk gibi) düşünelim.Şimdi ortaya çıkma amaçları açısından gerçekçi bir yaklaşımla olaya bakalım tavuk neden yumurtlar, insanlar yani toplumlar neden hukuk kurallarına ihtiyaç duymuştur.Burdan bir yere varamayız.o zaman tek cümle yazardım tavuk yumurtadan çıkar yumurtada tavuktan.Hukuk kuralları toplumdan çıkar ama toplumlar hukuk kurallarından çıkmaz Ben de işin içinden çıkamadım.Saygılar |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Zor Bİr Sinav Sorusu!!! | serdar bastik | Hukuk Lisans Eğitimi | 10 | 05-05-2008 16:58 |
Sinav İÇİn Yardim LÜtfen... | ilkay | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 25-06-2006 19:29 |
Bir kiracı sorusu daha | yavuz | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 11-02-2002 02:28 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |