14-11-2009, 00:48 | #451 | |||||||||||||||||||||||
|
İlk cümleyi "Aşk tapmaktır." diye düzeltirsek cümlenin gidişatıyla daha uyumlu olacaktır. Zaten bahsettiğiniz özellikler günlük hayatta bir çok kez vücut bulan durumlardır, bu da demektir ki aşk, tapmaktır. Ne demişler aşkın gözü kördür. Bu yüzden insan sevdiği kişiye tapar, tapmalıdır da yoksa zevki çıkmıyor. |
14-11-2009, 02:13 | #452 | |||||||||||||||||||||||
|
Belirtmeyi unutmuşum galiba bu sendrom genelde 20li yaşlarda oluyor, sonraları insan belli bir olgunluğa gelip aşktan beklediği şeyleri değiştiriyor. Yani hataları kabul edebiliyor. |
17-11-2009, 16:06 | #453 |
|
aşk bir hayal..hem acı hem tatlı hem güzel hem çirkin bir hayal..
|
20-11-2009, 21:45 | #454 | |||||||||||||||||||||||
|
yazıyı o zaman görmediğim için özür dilerim( gerçekten çook üzgünüm( çook güzel olmuş ellerin e sağlık. siteden mesaj gönderemediğim için buradan teşekkür edeyim dedim... Ellerine sağlık
|
20-11-2009, 21:47 | #455 |
|
Aşk sevip değer verirken ona ulaşamamak, vazgeçip değer vermekten vazgeçtiğinde peşinden koşulmasıdı...
|
21-11-2009, 01:32 | #456 | |||||||||||||||||||||||
|
Hayatta ilk askini yasarken karsidakinin her turlu hatadan munezzeh olduguna inanirsin. Cunku hatalari goremezsin. Sonralari hatalari gorunce buyuk bir hayal kirikligina ugrar, sevdigini bir kalemde harcarsin. Daha sonraki adimda masukun hatalarini gorunce once sasirir ve boyle bir insani nasil sevdigini dusunursun. Sonraki adimda hatalari gorunce artik sasirmaz ancak sevgiline yakismadigini dusunur ve ona bunu guzel bri dille hatirlatmaya baslarsin. Sonra ki adimda hatalar gozune gozune batmaya baslar ve artik sevgiline biraz da hoyratca yaptigi seylerin kendisinin hosuna gitmedigini anlatmaya calisirsin. Ve fakat bir gun gelir hatalari yuzunden sevdiklerini uyardikca veya tavsiyelerde bulundukca onlarin birer birer etrafindan gittiklerini gorursun ve artik hatalari gorunce susarsin. Gormezlikten gelmek artik gercekten gormemeyi takip eder ve hatalari artik su su su diye kategorize etmez, en basa donersek artik gormezsin. Hasili sevdigini ufak tefek hatalariyla birlikte sevmeyi kendine siar edinirsin. Cunku bilirsin ki senin onda hosuna gitmeyen halleri kadar, onun da sende hosuna gitmeyen hareketlerin vardir |
21-11-2009, 02:19 | #457 | |||||||||||||||||||||||
|
Evet sonuna kadar katılıyorum. Acı ve hüsran dolu deneyimlerim bizi ortak bir paydada buluşturdu |
22-11-2009, 17:35 | #458 |
|
Aşk, sadece bir eli tutabilmek için, bu dünyaya gelmeye değerdi diyebilmektir...
|
22-11-2009, 18:17 | #459 | |||||||||||||||||||||||
|
Sevgili Rasit, 16 yasima kadar yakisikli olan herkese asik olabilirdim.(Hepsine degil de tabi, bir tanesine Ve bana gore yakisikli kisilerin cogu hatasiz , koru korune baglanabilecegim insanlardi. 16 yasimda bunun boyle olmadigini anladim. Cunku ben gittikce gelisiyordum ve karsimdaki yakisikli benim anlattiklarima mal mal bakiyordu. 17 yasimda ise radikal dusunup, yakisiklilarin sadece guzel manzaradan ibaret olduklarini ve bilgi birikimlerinin olmasina asla ihtimal vermiyodum. Ve dolayisi ile nerde bir yakisikli gorsem onu icimden asagiliyordum. 18 yasima geldiginde erkeklerin cirkin mi guzel mi , karakteri saglam mi degil mi diye bakmadan, direkt olarak muktesebati olan her erkegin hatasiz olabilecegini dusunurdum. Ve nitekim de 17'imi henuz bitirmistim ki benden yasca buyuk olan bir arastirmaci yazarla tanistim ve adeta ansiklobedi olan bu dev insanin bilgisine sahip olmanin dunyada her seyden daha degerli oldugunu ve onun asla hata yapmayacak kadar mukemmel oldugunu dusunuyordum. Oyle bir seydi ki ilk iki sene agzindan ne cikarsa kaydediyordum defterlere. Bu adamin bilgisine ve dolayisi ile kalbine hesapsiz kitapsiz salya sumuk asik olmustum ve bu ask dunyanin bana gore Leyla ile Mecnun'dan sonra en buyuk askiydi. 20 yasina geldigimde bilgisine ve kendisine taptigim adamin bilgisi disinda hic bir seyine tapmanin bir kiymet-i harbiyesi olmadigini gordum. 22 yasima geldigimde oyleki biilgi birikimi haricinde katlanilmaz bir hal almisti artik. Sevgi orucu tutturan bu adam beni kangren etmisti ama bilgisini hayat unitesi gibi gordugumden, cikartirsam olecegimi dusunuyordum. 23 yasima geldim. Onun soyledigi seyler tabiki cok kiymetliydi ama onun anlattiklarini artik ben biliyordum sanki ve bana yeni bir sey kazandirmiyordu. Yani beni artik bilgisi tatmin etmiyordu, benden daha bilgili bir insan olmaliydi karsimdaki. Oysa boyle degildi. Cunku ben ona coktan yetismistim. 23'umu henuz bitirmistim ki bu hayat unitesinin zaten beni yasatmadiigni, bilakis oldurdugunu gordugumden bu askin kendi ellerimle butun cesaretimi toplayip katili oldum. Dunyaya yeniden gelmek bu olmaliydi cunku ben yeniden dogmustum. Bir bebek gibi taptaze icimdeki Mesih doguran Meryem'e uyanmistim. Ve evet. Hic bir insan beni heyecanlandirmadi o gunden sonra. Hele ilk goruste ask diye bri seye asla ve kat'a inanmiyordum. Vakıa halen de inanmiyorum ya. Ilk goruste ask olabilir tabiki ama ilk gorusteki asklar kisa surelidir. Yel gibi gelir gecer. Kisa surelidir ifadesini biraz daha acacak olursam cok zayiftir. Kendini zamanla gelistirip guclendirmezse bir kasirga gelir ve darmadagan eder gider. Bir gun bir vesileyle tanistigimiz kisiyle 7 ay boyunca cok iyi dost olmustuk. Onun kalbini, duygu ve dusuncelerini Allah adeta 7 ay boyunca icime naksetmisti. 7 ay sonra bir aksam vakti yani 19 mayis 2008 gunu bir baktim ki, ben bu adama vakif olmustum ve dolayisi ile asik olmustum. Oyleki bilgisi hem oncekilere bin basardi, hem de hem hem hem hem idi. Yani hem hem hem ozelliklerinden dolayi icimdeki Sems'e bir Pir, gonlume Mir idi . Hatalarini cok once gordukten sonra asik oldugum icin varsa da kusurlarini da biliyordum. Ve hic saskinlik , hic inkisar-i hayal, hic duzeltme istegi yasamiyordum. Yani hasili askin bendeki evoluasyonu boyle |
22-11-2009, 23:16 | #460 | |||||||||||||||||||||||
|
Heyecanla ve bir çırpıda okudum haklısınız ne diyeyim. |
22-11-2009, 23:52 | #461 | |||||||||||||||||||||||
|
|
23-11-2009, 01:52 | #462 | |||||||||||||||||||||||
|
|
23-11-2009, 02:21 | #463 |
|
Aşk acıdır-acıtır.
|
23-11-2009, 03:03 | #464 |
|
Ask; yedigin cukulatalari 4090 km oteden paket yapip gondermektir.
Ask; vahsice, ekmegi isirir gibi gunlerce sevismek istemektir. Ask; buldugunda "Iste bu adamla bir omur gecse sezadir!" dedigin andir. Ask; sevdigine yemekler yapip ellerinle yedirmek istemektir . Ask; gecenin nurunda kalkip ona dualar etmektir. Ask; kaburgalarin kirilincaya kadar sarilmak istemektir. |
23-11-2009, 10:08 | #465 | |||||||||||||||||||||||
|
Sonuç itibariyle hepsi ayrı ayrı bir eziyet. |
23-11-2009, 11:30 | #466 | |||||||||||||||||||||||
|
|
23-11-2009, 11:57 | #467 | |||||||||||||||||||||||
|
bunun cevabı aslında basit o anki tercihlerden dolayı. değersiz bakır öyle bir an gelirki çok değerli gözükür insanın gözüne ve ve gereğinden fazla büyütülür.Ama gün gelirki rüzgar ters döndüğünde eldeki elmasın değeri anlaşılır ancak o zaman birçok kez geç kalınmış olur.İnsanlar hata yapabilirler eğer bundan gerçekten pişman olduğunu düşünülen biri varsa ve değerinizi anladıysa 2. şansı haketmeli bence |
23-11-2009, 14:10 | #468 |
|
bencede hak eder herkes ama ya ikinci şansta da sizi yerden yere vurursa o zaman ne yaparsınız peki?
|
23-11-2009, 15:21 | #469 | |||||||||||||||||||||||
|
zaten onu da haketmediğini düşünürüm ve bir daha da kesinlikle görüşmem ayrıca artık üzülmemde. |
23-11-2009, 18:47 | #470 |
|
İşte malesef insanlar ikinci şanstada hep bunu yapıyorlar. Duygusal ve sevgi dolu insanlar zarar görür bu nedenle hep. Onun içinde acaba dünyada gerçek aşk var mıdır?
|
24-11-2009, 00:16 | #471 | |||||||||||||||||||||||
|
|
24-11-2009, 00:18 | #472 | |||||||||||||||||||||||
|
Garantisi olmayan bir olaya, kim geri dönmek ister ki? |
24-11-2009, 00:24 | #473 | |||||||||||||||||||||||
|
Bayanlar hayali değil, sevdiğini tercih ederler. |
24-11-2009, 00:27 | #474 | |||||||||||||||||||||||
|
Aşk ve garanti sözcükleri yanyana bile gelemezler. |
24-11-2009, 00:28 | #475 |
|
Aşkın garantisi mi olur ya?
Kim aşka söz geçirebilir? |
24-11-2009, 07:37 | #476 | |||||||||||||||||||||||
|
|
24-11-2009, 07:39 | #477 | |||||||||||||||||||||||
|
|
24-11-2009, 08:11 | #478 | |||||||||||||||||||||||
|
karşımdaki insanın eğer samimiyetinden şüphe etmezsem eveteğer gerçekten pişmansa neden olmasın. |
24-11-2009, 08:39 | #479 | |||||||||||||||||||||||
|
Aşk herşeyi affedermiş Olsun zamanla geçermiş Güzel günlerin hatrına Aşk herşeyi affedermiiiş Diyorsunuz yani |
24-11-2009, 08:49 | #480 | |||||||||||||||||||||||
|
yok yapılan şeyler unutulmaz ama zamanla eskisi kadar canı yanmaz insanın.Ama ben bunu değer için dedim aldatma için demedim dikkatinizi çekerim |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 3 (0 Site Üyesi ve 3 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Cumhuriyet Nedir? | Batu Han | Hukuk Sohbetleri | 10 | 03-11-2013 14:28 |
Cmk kapsamında ''hüküm'' nedir? | Av.Güçlü KERVAN | Hukuk Sohbetleri | 7 | 27-07-2013 08:21 |
Namus Nedir? Namussuzluk Nedir? | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 47 | 15-01-2010 12:02 |
Barış nedir biliyormuyuz???? | mustigocer | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 4 | 22-01-2007 20:25 |
Kamu Düzeni Nedir ? | Av. Hulusi Metin | Hukuk Sohbetleri | 2 | 12-05-2002 05:58 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |