|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
12-03-2012, 12:55 | #1 |
|
ihtiyati tedbir talebinin reddinin temyizi
merhabalar
tedbir talepli açılmış olan tapu iptali ve tescil davasında eksikliklerin tamamlanması gerekçesi ile tedbire karar verilmedi. tüm eksiklikler tamamlandıktan sonra tedbir talebi yinelendi ve mahkeme ek karar ile ihtiyati tedbirin reddine karar verdi. Dava halen devem ediyor bu karara karşı temyiz yoluna mı yoksa itiraz yoluna mı başvurulmalıyım . temyiz halinde dosya tümüyle yargıtaya mı gider. itiraz halinde itiraz mercii neresidir. daha önce hic karsılaşmadığım bir konu yardımcı olursanız şimdiden cok teşekkür ederim. |
12-03-2012, 13:25 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Temyiz yolu kapalı, itiraz merci ise kararı veren mahkemedir. |
12-03-2012, 13:35 | #3 |
|
teşekkür ederim Suat bey
ek kararın sonunda temyizi kabil olmak üzere denmiş benim kafamı karıştıranda bu kısımdı aslında "15 gün içinde temyizi kabil olmak üzere" yazıyor.budurumda neyapmalıyım. |
12-03-2012, 13:39 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Sehven yazıldığını düşünün. |
12-03-2012, 22:57 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.391/3: "İhtiyati tedbir talebinin reddi hâlinde, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır." Sayın Av.Mehmet Saim Dikici tarafından şerhlerimize eklenen kararı da inceleyebilirsiniz: http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=12708 Saygılar... |
13-03-2012, 10:03 | #6 |
|
"Kanunda ,ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde alacaklının kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir. ( m.391/3) Burada söz konusu olan kanun yolu istinaftır.(m.341/3) Ancak 6217 sayılı kanunla 6100 sayılı HMK'ya eklenen geçici maddeyle istinaf kanun yolu yürürlüğe girinceye kadar temyiz yoluna başvurulması söz konusu olacaktır."
( Hakan Pekcanıtez,Oğuz Atalay, Muhammmet Özekes, Medeni Usul Hukuku,2011, sh:720) HMK.m.393(5): "İhtiyati tedbir kararları hakkında kanun yoluna başvurulması hâlinde, tedbire ilişkin dosya ve delillerin sadece örnekleri ilgili mahkemeye gönderilir." |
26-03-2012, 14:15 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=12708 Burada bir karar var.Yargıtay 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.391/3' ü uygulamış. |
26-03-2012, 14:17 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Doğrudur. |
06-10-2012, 23:35 | #9 |
|
Bundan 3 ay kadar önce ihtiyati tedbir talepli bir dava açmış idik ticaret mahkemesinde. Mahkemece ihtiyati tedbir taleplerimiz tam olarak karşılanmadı ve bunun üzerine biz de tedbir kararına itiraz ettik. İtirazımız da reddedildi. Red kararı bize 4/07/2012 de tebliğ oldu, biz de bu karara karşı temyiz yoluna başvurduk. Temyiz tarihimiz ise 18/07/2012 yani tebliğ tarihinden 14 gün sonra. Geçenlerde Yargıtay karar verdi ve ilginçtir temyiz talebimizi süresi aşımı yönünden reddetti. Şimdi bu karara karşı kanun yoluna gidilebiliyorsa kanun yolu olarak süre eski kanuna göre 15 gün mü, yoksa yeni kanuna göre 1 ay mı, yoksa itiraz süresi olan 1 hafta mı? Bir de yerel mahkeme itirazımızı reddettiğinde kanun yoluna başvurabileğimizi kararın altına derc etmemiş. Şimdi itirazın reddi üzerine kanun yoluna gidildiğinde verilen karar kesin olduğuna göre bize bir bardak soğuk su içmekten başka bir şey kalmıyor da merak ettiğim burada kanun yoluna gitme süresi ne kadar?
|
15-10-2012, 11:46 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
aslında burada sizin en başta gitmeniz gereken yol, temyiz yoludur. çünkü aleyhine tedbir kararı verilen kişiler itiraz yoluna gitmelidir, ihtiyati tedbir talebi reddedilen taraf temyiz yoluna gitmelidir. önce itiraz sonra temyiz gibi bir usul olduğunu düşünmüyorum. bu sebeple süre yönünden reddedilmiş olabilir. temyiz süresi hala 15 gündür. çünkü henüz istinaf mahkemeleri kurulmamıştır. HMK geçici 2. md ile bu hususu belirtmiştir. |
20-05-2013, 11:05 | #11 |
|
tespit ve tedbir istemi
merhaba; esas dava öncesi tedbir istemli tespit talep ettik. Tespit talebimiz kabul, tedbir talebimiz ret edildi. Redde ilişkin temyize gitmeden esas davayla tedbir talebinde bulunsak reddin temyiz edilmemiş olması esas davadaki tedbir talebi için hak kaybına yol açar mı?
|
21-05-2013, 09:47 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
İhtiyati tedbire İtiraz ve temyiz
Meslektaşım ihtiyati tedbir kararına karşı öncelikle mürafaalı olarak kendi mahkemesine ihtiyati tedbirin şartları noktasında itiraz ediniz. HMK 394/4 " (4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir." Mürafaada aleyhinize bir karar çıktığında ise bu karara karşı Yargıtay'da kararı temyize götürünüz. "HMK 391(3) İhtiyati tedbir talebinin reddi halinde, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru önidcelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır." Bu şekilde bir dosyam halen Yargıtay'dadır. |
07-08-2013, 09:04 | #13 |
|
Benim de ara kararla ihtiyati tedbir talebim red edildi.Ancak Yargıtay 17.Hukuk Dairesi'nin 03.06.2013 gün 2013/6898 Esas 2013/8269 Karar sayılı kararında, bu tür kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğu belirtilmiş.
Kararda, 6100 sayılı Kanun gereğince bu tür kararlara karşı 391 ve 349 gereği kanun yolunun açık olduğu öngörülmüş ise de istinaf yoluna başvurulabileceği, istinaf mahkemelerine ilişkin kanun yürürlüğe girmediğinden geçici 3.maddeyle 5235 sayılı kanunu geçici 2. maddesi gereğince 1086 sayılı Kanunun bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı, 1086 Kanunun 362.maddesi gereğince istinaf mahkemelerinin geçici hukuki korumalar hakkında verilen verilen kararlar şeklindeki hükümde, ihtiyati tedbire ilişkin istinaf mahkemesine yapılacak kanun yolu başvurusundaki verilecek kararlara karşı temyiz yoluna başvuralamayacağından bahisle yukarıda ki şekilde temyiz yolunun bu tür kararlara karşı kapalı olduğunu vurgulamış. Bu durumda ara kararla verilen ihtiyati tedbir kararına karşı mahkemesine itiraz yoluna başvurulması gerekiyor mu? Red edilirse temyize gitmek yine de gerekir mi? Değerli yorumlarınızı paylaşırsanız sevinirim. |
12-08-2013, 12:14 | #14 |
|
19. Hukuk Dairesi. ESAS NO : 2013/1088 . KARAR NO : 2013/4111 T: 05.03.2013
İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili, avans olarak verilen çeklerin karşılığında taahhüt edilen malların müvekkiline teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasıyla açmış olduğu menfi tespit davasında, çeklerin bankaya ibraz edilmemesine ve yapılacak icra takiplerinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece istem uygun görülerek sadece davalının çeki ibraz etmesi halinde ödenmemesine ve davalı tarafından yapılacak icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. İhtiyati tedbir isteyen vekili davalının kontrolündeki şirketlere çekleri ciro edip verilen tedbir kararını dolanmaya çalışarak etkisiz hale getirdiği iddiasıyla tedbir kararının üçüncü kişileri de kapsar şekilde genişletilmesini talep etmiştir. Mahkemece bu yöndeki ihtiyati tedbirin değiştirilmesi istemi reddedilmiş, kararı ihtiyati tedbir isteyen vekili temyiz etmiştir. 1-Kanun koyucu ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı başvurulabilecek kanun yollarını, özenle, açıkça ve ayrıntılı şekilde düzenlemiş olup, HMK’nun 391’inci ve 394’üncü maddelerinde yer alan kanun yollarına ilişkin düzenlemeden de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolu açık değildir. Kanun koyucu bu yöndeki iradesini hem kanun yoluna başvurulabilecek tedbir kararlarını açıkça belirterek, hem de bunların dışındaki kararlara karşı kanun yollarına başvurulmasını yasaklayarak düzenlemiştir. HMK’nun 391’inci maddesinde sadece ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüşken, HMK’nun 394’üncü maddesinde ise sadece ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir. “Teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına” ilişkin 395’inci maddenin 3’üncü fıkrası ile “durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması”na ilişkin 396’ncı maddenin 2’nci fıkrasında, kanun yollarını düzenleyen HMK’nun 394’üncü maddesinin 4’üncü fıkrasına bilinçli olarak atıf yapılmamıştır. Kanun koyucunun, ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolunu açma gibi bir iradesinin olmadığı HMK’nun 395’inci ve 396’ncı maddelerinin gerekçesinden de açıkça anlaşılmaktadır. Özellikle HMK’nun 396’ncı maddesine karşılık gelen Hükümet Tasarısının 400’üncü maddesinin gerekçesinde bu husus çok açık ve ayrıntılı şekilde ifade edilmiştir. Bu gerekçeye göre, “İhtiyatî tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını düzenleyen bu maddede de, yukarıda belirtilen iki maddedeki ortak yönler dikkate alınarak itiraza ilişkin benzer hükümlere ayrıca atıf yapılmıştır. Ancak, itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulması hakkındaki fıkraya atıf yapılmamıştır. Zira, hâl ve şartların değişmesi, hukukî bir değerlendirmeden daha çok, maddî şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı bir husustur. Ayrıca, aynı yargılama süreci içinde, bir çok kez hâl ve şartlarda değişiklik olması sebebiyle, tedbirde değişiklik yapılması veya kaldırılması, bu yönde talepte bulunulması ya da talebin reddi söz konusu olabilir. Her talepten sonra verilecek karar hakkında kanun yoluna başvurulması, ihtiyatî tedbirler için kanun yoluna başvurulmasında istenen amacı da sağlamayacaktır. Kanun yolunun açılmış olmasının amacı, ihtiyatî tedbirlerle ilgili temel hukukî ve prensip hatalarının önüne geçmektir. Bu sebeple, ihtiyatî tedbirin reddi ve ihtiyatî tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânı getirilmiştir. Hâl ve şartlarda değişiklik bakımından o anda kanun yoluna başvurulamaması, daha sonra işin esasıyla ilgili kanun yoluna başvurulması durumunda, bu hususun incelenmeyeceği anlamına da gelmez. Kanun yolu incelemesinde bu husus da değerlendirilerek bir karar verebilme imkânı kapalı değildir.” Madde gerekçesi çok açık olup, özellikle “ihtiyatî tedbirin reddi ve ihtiyatî tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânı getirilmiştir. Hâl ve şartlarda değişiklik bakımından o anda kanun yoluna başvurulamaması, daha sonra işin esasıyla ilgili kanun yoluna başvurulması durumunda, bu hususun incelenmeyeceği anlamına da gelmez.” ifadesi karşısında, ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği kabul edilemez. Türk Medeni Kanun’unun 1’inci maddesine göre, “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.” Yukarıdaki bentlerde sözüyle ve özüyle açıklanan ihtiyati tedbire ilişkin HMK’nun 391 ve 394’üncü maddelerine aykırı bir uygulama yapılmasına imkân veren bir yorum kuralı bulunmamaktadır. Kanunun açık hükmüne aykırı bir yorum, ancak bu konuda teknik bir gerekçe sunulması hâlinde mümkün olup, bunun dışındaki bir nedenle kanunun açık hükmüne aykırı şekilde karar verilemez. Kanun koyucunun ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolunu açmasına yasa yapma tekniği bakımından bir engel olmadığı dikkate alındığında, kanunda yer almayan bir kuralın içtihat yoluyla konulması yorum kuralları ile bağdaşmadığı gibi kanuna aykırı (contra legem) yorum sayılır. Somut olayda, ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili, mahkemece verilen tedbir kararının ardından ve bu kararın arkasından dolanabilmek amacıyla dava ve tedbir konusu olan (aynı) çeklerin iyiniyetli olmayan kişilere ciro edildiğini, bu yeni hâl karşısında önceki tedbir kararının tavzih edilmesini ve çeklerin bankaya ibraz edilecek 3. kişiler yönünden “hesapta para bulunmaması hâlinde karşılıksızdır ibaresi yazılamayacağı”nın bankaya bildirilmesini talep etmiştir. Böyle bir talep, durum ve koşulların değişmesi nedeniyle ihtiyati tedbirin değiştirilmesine ilişkin olup yeni bir tedbir talebi de sayılamaz. Mahkemece bu konuda verilen karara karşı temyiz yolu açık olmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.03.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi. |
03-05-2016, 12:56 | #15 |
|
ihtiyati tedbir talebinin kabulü halinde davalı olarak nasıl bir yol izlememiz gerekmektedir. karar da kesin olduğu da belirtilmemiş itiraz ya da temyiz yolunun açık olduğu da
|
10-05-2016, 09:17 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
"İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir." HMK 394 vd. bu konuda çok açık. Detaylar konusunda size yardımcı olacaktır. Ayrıca md. 395 ve 396 da duruma göre değerlendirilebilir. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine karşı itiraz yapılabilir mi | esra kayabınar | Meslektaşların Soruları | 3 | 07-09-2016 16:15 |
İhtiyati Haciz Talebinin Reddi Kararının Temyizi Sürecinde İcra Takibinin İnfaz Olması | oguzhand0 | Meslektaşların Soruları | 2 | 14-02-2012 01:43 |
Malulen Emeklilik Talebinin Reddinin Dava Edilmesi | Yerleşik Yabancı | Meslektaşların Soruları | 2 | 13-11-2009 10:38 |
ihtiyati tedbir talebinin tedbir harcı yatırılmadığından reddine karar verilebilir mi | emine arıkan | Meslektaşların Soruları | 1 | 05-12-2008 13:25 |
Müdafiin Evrak İnceleme Talebinin Savcılıkça Reddinin Kaldırılması Kararı | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Hukuk Sohbetleri | 0 | 09-08-2005 20:03 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |