30-09-2015, 15:00 | #1 |
|
"Allah Aşkina Dikkatli Okuyun!" İfadesinin Mahkemeye verilen Dilekçeye yazılması
Merhaba meslektaşlarım,
Dava dosyasına sunulan beyan dilekçelerinde veya temyiz dilekçesinde, başlıkta belirtildiği şekliyle ve hatta daha büyük puntolarla anılı ifadeyi veya BU DİLEKÇEYİ OKUMAYAN HAKİM VE BİLİRKİŞİYE HAKKIMI HELAL ETMİYORUM tarzı dikkat çeken cümlelerin kullanılmasının bir sakıncası var mıdır? Herkese saygılar... |
30-09-2015, 17:38 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Kullanan hakkında ceza dâvası açılabilir; ne var ki, son yargısal uygulamalar muvacehesinde de belki, kaba hitap şekli olarak kabul edilip, beraat kararı çıkabilir... |
30-09-2015, 17:41 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Dosya okunsaydı talebi gibi hareket edilmesi gerektiğine emin olan bir kişi sesli/yazılı düşünmüş. Düşüncesi ne kadar doğru bilemeyiz ancak bunu bir avukatın yapmasıyla vatandaşın yapması arasında fark olacağını düşünüyorum. Avukat açısından disiplin cezası almayı gerektirir bir durum olabilir zira avukatlıkta üslup önemli. Vatandaş açısından ise bir suç unsuru göremiyorum. |
01-10-2015, 00:49 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Böyle bir ifadenin bir hukukçuya ait olamıyacağı ve olmaması gerektiği ve sıradan bir vatandaşa ait olduğu düşüncesinden yola çıkarak..., bu ifade ya hukuka, hakimlere ve bilirkişilere olan güvensizliğin bir ifadesidir, ya da dilekçe sahibi hukuki alt yapıdan yoksun saf bir kişidir diye düşünüyorum. Her iki durumda da bu türden bir ifadenin kullanılmasının bir sakıncasının olmaması gerektiği düşüncesindeyim. İlk şıkkın doğru olabileceği düşüncesinden hareketle aklıma şu sorular geliyor: * bu ifade hukuka, hakimlere ve bilirkişilere karşı duyulan bir güvensizliğin ifadesidir tezinin doğruluk oranı nedir? * dilekçesinin okunmayacağı kaygısı taşıyan bu kişi bu düşüncede olan tek kişi midir? * hakim ve bilirkişiler şimdiye kadarki uygulamalarında bu kaygıyı haklı çıkaracak davranışlarda bulunmuşlar mıdır veya bulunuyorlar mı? Saygılarımla |
01-10-2015, 06:07 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Avukat'ın dilekçesine yazılmaması gereken bir cümle bence. Avukat'ın görevi hukuki konulara dair olmalı, bu cümlenin hukuki tarafı ve avukatlık mesleği ile ilgisi yok. Disiplin anlamında sorun yaratabilir, ancak suç teşkil etmez diye düşünüyorum. Selamlar, saygılar. |
01-10-2015, 08:05 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Kullandığı "Hukuki garabet" ibare ve ifadesinden, Merhum, bir Baro Başkanımızın ceza aldığını anımsıyorum. Saygılarımla... |
01-10-2015, 08:46 | #7 |
|
Dosyayı okusayarak gelseydin ifadesini savcı veya hakime karşı kullanan avukata verilen mahkumiyet kararını Yargıtay bozmuştu, ağır eleştiridir hakaret değildir diye...
http://www.milliyet.com.tr/hakime-ba...undem-1992940/ |
01-10-2015, 08:50 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
belirli bir olayı, eylemi veya dilekçeyi "Hukuki garabet" olarak nitelendirmek yerine göre hakaret ve aşağılama olarak algılanabilir. Bir baro başkanının "Hukuki garabet" ifadesi somut bir olaya ve belirli bir kişiye yönelikse hakarettir de. BU DİLEKÇEYİ OKUMAYAN HAKİM VE BİLİRKİŞİYE HAKKIMI HELAL ETMİYORUM ifadesi ise hukuk eğitimi almış bir kişinin kullanmaması gereken bir ifadedir. Bu ifade olsa olsa mizah konusu olur ve ifade sahibi kişinin kültür seviyesi ile ilgilidir. Bu ifadeyi ve bu kişiyi cezalandıracak sistemin herşeyden önce şapkasını önüne koyup 'ben nasıl hukukçu yetiştiriyorum' diyerek özeleştiride bulunması gerekir. Saygılarımla |
01-10-2015, 09:00 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Farklı düşünüyorum. Hukuki garabet ifadesinde, hukuki acayiplik veya hukuken izah edilemeyen durum anlamı çıkmakta ve bu anlam somut bir kişi veya olaya yönelmiş olsa da eleştiri sınırları içindedir. Diye düşünüyorum. Saygılarımla, |
01-10-2015, 09:03 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Aşırı duygusal ve kişiselleştirilmiş ifadelerin, dava dilekçelerinde kullanılmaması daha doğrudur. Saygılarımla, |
01-10-2015, 16:27 | #11 |
|
Sayın meslektaşlarım, ben kullanılan ifadeyi genel olarak doğru bulmuyorum. Ancak birazda ifadenin kullanıldığı ülkenin hukuk düzeyine ve verilen hukuki imkanlarına, ifade ile aslında eleştirilen hukukçuların bilgi, görgü ve vicdan seviyesinin durumuna da bakmak gerektiğini düşünüyorum.
Bu anlamda, kullanılan bu ifadelerin yerine göre, eleştiri sınırları içinde kalabilen, hakaret içermeyen bir ifade de olabileceğini, hak arama ve savunma hürriyeti bağlamında da kullanılabileceğini düşünüyorum. |
02-10-2015, 06:46 | #12 |
|
Katkı
"Allah Aşkına ..."
ant vermek, karşısındakini bir şeye zorlamak. "hakkını helal etmek" hakkını, emeğini bağışlamak TDK.'ye göre her ikisi de "deyim" dir. Deyim;"Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, ilgi çekici bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeği" dir. http://www.tdk.gov.tr/index.php?opti...f4778.98299802 Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü'nde yer alan bir deyimi "yerinde" kullanmanın yasal bir engeli olamaz. Bir hukukçu bu deyimleri kullanmayı tercih eder mi..? Kabahat yorumcuda! |
02-10-2015, 07:31 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Bir hukukçu, atasözlerini ve yerine göre de halk deyimlerini kullanabilir. Yıllar önce, Ankara Barosu Dergisinde bu hususta, bir makale okumuştum.. Yüksek Yargıtay 1. Hukuk Dairesi önceki başkanlarından rahmetli Zeki Bey ( zannımca Özdil) de gerek atasözlerini, gerekse halk deyimlerini, özellikle "muvazaa" ile ilgili değerli kararlarında pek güzel kullanırdı. |
02-10-2015, 09:51 | #14 |
|
Avukatlık kanunu'nun "Avukatlığın amacı" başlıklı 2. Maddesi:
"Avukatlığın amacı; hukuki münasabetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır. Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder." şeklindedir. Bu nedenle bir avukat "Allah Aşkina Dikkatli Okuyun!" şeklinde dilekçesinde bir feryatta bulunmak yerine hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesi için gerekenleri yapmalıdır diye düşünüyorum. |
02-10-2015, 11:28 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Bir de "Allah cezanı VERMESİN!" Diyenler var. ) İnsan ne diyeceğini bilemiyor. Üstad saygılar, sevgiler. |
02-10-2015, 11:29 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
|
05-10-2015, 09:07 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Dilekçelerini okumayan, sadece bilirkişi raporlarını -üstelik sadece sonuç bölümünü- okuyan bazı hakimlerin, dilekçeleri okumaları için getirilmiş bir çözüm denemesi olarak değerlendirin. Dilekçelerin tam olarak okunmama sorununu, adalet ve hakkaniyete uygun olarak, nasıl çözebiliriz |
05-10-2015, 09:20 | #18 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
İğneyi kendimize... Önce dilekçelerimizi eleştirmeliyiz... |
05-10-2015, 15:22 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
İnanıyorum ki meslektaşlarımın büyük çoğunluğu, dilekçelerini hazırlarken gereken özeni ve dikkati had safhada tutuyordur. Bazen bir cümleyi 40 kere silip tekrar yazdığımızdan tutun da aman yanlış anlaşılmasın veya aman daha iyi anlaşılsın diye bir cümle üzerinde 40 dakika düşündüğümüz oluyordur. Avukat meslektaşlarımın yazdıkları dilekçeleri eleştirilmesi ve değerlendirilmesi için başka meslektaşlara okutturduklarını duyarım. Misal; yazacağım dilekçe için bu ifadeleri kullanmayı düşünüyorum, bir hafta oldu hala düşünüyorum... Hukukçuların mesleklerin doğası gereği bu şekilde işlerini sürdürmeleri gereklidir, bu şekilde işimizi yapmazsak bir şekilde cezamızı çekeriz ancak aynı emeği göstermesi gereken bazı kişileri ne denetleyebiliyor, ne de bişey yapabiliyoruz. Bu sebeple, siz bana kendime batırmam için iğneyi verdiniz; ben sizin şiir sevdiğinizi bilerek, Orhan Veli'nin "Delikli Şiirini" veriyorum; Cep delik, cepken delik, Kol delik, mintan delik, Yen delik, kaftan delik, Kevgir misin be kardeşlik ! |
06-10-2015, 14:51 | #20 |
|
Şimdi ben de şeytanın avukatlığını yapayım. Dikkatli okuyun ifadesinde "İşimi gereği gibi yapmamakla mı suçluyorsun?" iddiası düşünülebilir. Hakkımı helal etmiyorum ifadesi ise medeni hukuk sisteminde hiç kabul edilemez. Hakkını helal etmemek nedir, etmeyince ne olur? Bu ifade ile seni Yaratan'a şikayet ediyorum, Yüce Yaratan seni cezalandırsın anlamı çıkar. Medeni hukuk ve şeri hukuk birbirinden ayrı olduğuna göre; şeriatın uygulanmasını mahkemeden talep ediyorsun diye bir dava açılabilir mi? Yoruma bağlı !!
Not: Nükteye dayalı bir yorumdur |
26-10-2015, 13:21 | #21 |
|
O değilde... özellikle dosya okumayan bilirkişilere böyle şeyler yazasım geliyor...kör müsün falan demek istiyorum...mesela raporunda 3 paragraf zamanaşımı itirazımızın olmadığını yazmış...Okusa görecek cevap dilekçesinin ilk paragrafında ki zamanaşımı itirazımı.Sonra gelsin yeni bir bilirkişi, 6 ay kadar daha atsın dava...isyannnnnn
|
26-10-2015, 18:12 | #22 |
|
Somut olay böyle ise, sayın hâkim/ hâkimenin, hem de duruşmaya çağırıp, sorması gerekmez mi?
Siz bilirkişi misiniz, bilmezkişi misiniz diye? Vs. Vs.! |
27-10-2015, 00:12 | #23 |
|
HMK 32\2 gereğince "münasebetsiz evrak" olarak değerlendirilebilir.Bu sebeple yeniden "münasip" hale getirilerek düzenlenmesi için süre verilir. :-)
|
27-10-2015, 10:17 | #24 |
|
"Geminin çalıştırılmamasının kusur ve sorumluluğunun müvekkilime yükletilmesi hukuk ve adalet anlayışınızı rencide etmiyor ve bu haksızlık içinize siniyor ise düzeltme istemimizi reddedin, aksi durumda kararınızı düzeltin" cümlelerini içeren karar düzeltme dilekçesi münasebetsiz evrak kabul edilmiş örneğin..
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=16352 |
27-10-2015, 16:17 | #25 |
|
somut olay aynen izah ettiğim gibi...hakime hanım ayrıca söylediklerinizi sordu mu bilmem; mahkeme huzurunda böyle birşey olmadı çünkü.Ama benim oldukça sert bir dilekçe ile bilirkişinin reddi ve yeni bilirkişi tayin edilmesi talebimi ciddi olarak değerlendirdi.
|
27-10-2015, 16:24 | #26 | |||||||||||||||||||||||
|
Esasen, uyuşmazlık, zamanaşımı üzerinde yoğulaşmış ise, Mahkemece, yeni bir bilirkişi tayinine gerek kalmaksızın, doğrudan, esas hakkında karar verileceğini düşünüyorum.. Bilmiyorum, bilirkişi raporuna itiraz ve beyan dilekçenizde, bu hususu da ileri sürdünüz mü? |
30-10-2015, 15:20 | #27 | |||||||||||||||||||||||
|
Daha yeni Yargıtay'ın bu yönde verdiği bir kararı okudum. |
30-11-2015, 17:00 | #28 |
|
Sayın meslaktaşım zamanaşımı sadece başlangıçtı)) Raporda çok belirgin hesap hataları da vardı. Ancak zamanaşımı itirazımızı okumamış olması ve bunun olmadığını iddia etmesi davalı yan olarak bizim hiçbir cevap ve beyanımızı okumadığı izlenimini kuvvetle oluşturdu.Yani bilirkişi 2+2=4 dese inanmayacağız, o derece itibarını kaybetti.
|
06-12-2015, 22:31 | #29 |
|
Takdir hakkı ile hakkınızın çatıştıgı bir durumdur,ilahi adalete işaret etmenizin hukuki adalet üzerinde ki tesiri hakimden hakime değişiklik gösterebilir.Bir tebessüme yol açabilecegi gibi adli müracaatlarada konu olabilir.Adli müracaatların neticesinde; son yargı karalarına göre sözü söyleyen avukat, vatandaş farkı gözetmeden bir suç ya da suçlu ortada yoktur kanaatindeyim.
|
07-12-2015, 14:08 | #30 |
|
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Evli Birisiyle İlişkisi Olanlar Artık Daha Dikkatli Olacak | döküntü | Hukuk Haberleri | 5 | 13-10-2010 13:39 |
Allah GerÇekten Mahkemeye DÜŞÜrmesİn!!! | wellan | Hukuk Haberleri | 0 | 21-06-2008 22:51 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |