|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
29-09-2014, 08:36 | #1 |
|
tapu iptal tescil davasında husumet sorunu
Merhaba sayın meslektaşlarım,
tapu iptal ve tescil davasında, dava terditli olarak açılmış ve tazminat talebi de bulunmaktadır. Fakat dosyayı önceden takip eden meslektaşımız davayı kayıt malikine karşı açmayıp satış vaadi veren kişiye karşı açmıştır. Bu sebeple husumet yönünden nasıl bir düzeltme yapabiliriz. Islahla bu yolun mümkün olmadığı oldukça açık. Maddi hata dememiz de mümkün değil.Davaya dahil etmemiz de yargıtay içtihatlarınca mümkün gözükmüyor. Örnek olarak aşağıdaki Yargıtay kararı oldukça açık: YARGITAY1.Hukuk Dairesi Esas: 2012/8000 Karar:2012/8493 Karar Tarihi: 05.07.2012 tarihli kararı”Her ne kadar, 26.07.2005tarihli dilekçe ile, kayıt maliki M.Y. davaya dahil edilmiş ise de, dahili davayolu ile bir kimseye taraf sıfatı verilemeyeceğinden ve davanın kayıt malikineyöneltilmesi zorunlu olduğundan, usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek; davacıya kayıt maliki M.Y.'ye karşı dava açması için önel verilmesi, açtığında eldekidava ile birleştirilmesi, ondan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken”Yeni bir dava açıp, mevcut dava ile açtığımız yeni davanın birleştirilmesi talebi mi sunalım? HMK md. 57 'den bizim yararımıza bir yorum çıkarmamız söz konusu olabilir mi? Oratadaki mevcut husumet sorunu eski meslektaşın yaptığı hatadan kaynaklanıyor. Dava dilekçesinde önceden de belirttiğim gibi kayıt dışı kişiyi/satış vaadinde bulunanı davalı gösteriyor. Fakat dava dilekçesinin ekinde de davacı asilin el yazılı beyanlarını ekliyor. Bu beyanlarda ise kayıt malikinin gerçekte kim olduğuna ilişkin beyan var. Kayıt maliki olmayan 3. kişinin tazminat hususunda sorumluluğu benim düşünceme göre devam etmekle birlikte bu durumda : HMk md 124' e dayanabilir miyiz? Çünkü davacı asil dava dilekçesine eklenen beyanda kayıt malikini doğru olarak yazmış.Fakay sayın meslektaşım bunu görmezden gelerek kayıt maliki olmayan kişiye dava açmış. Tarafta iradî değişiklikTecrübelerinizi ve düşüncelerinizi acilen paylaşır iseniz çok memnun olurum. |
01-10-2014, 12:55 | #2 |
|
Aşağıdaki karar belki size yardımcı olabilir.
T.C. YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/11992 Karar No. 2011/14535 Tarihi 24.10.2011 İLGİLİ MEVZUAT 5510-SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU/86.8 6100-HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU/124/59/60 KAVRAMLAR ÇALIŞMANIN TESPİTİ MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI ÖZET DAVAYA KONU SOMUT UYUŞMAZLIK, 5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNUN 86. MADDESİNİN 8. FIKRASINA DAYALI HİZMET TESPİTİ İSTEMİNE İLİŞKİN OLUP, HİZMET TESPİTİ DAVALARINDA İŞVEREN VE SOSYAL GÜVENLİK KURUMU ARASINDA ( PASİF ) MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI BULUNMAKTADIR. İŞVEREN İLE BİRLİKTE YASAL HASIM OLAN SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNUN DAVALI OLARAK KATILIMI SAĞLANARAK SAVUNMASI ALINIP, ONUN GÖSTERECEĞİ DELİLLER DE TOPLANDIKTAN SONRA HASIL OLACAK SONUCA GÖRE BİR KARAR VERİLMESİ GEREKİR. Davacı, davalı şirketin yapımını üstlendiği "Kurtlar Vadisi-Filistin" isimli sinema filminin İskenderun Limanında bulunan Mavi Marmara isimli gemideki çekimlerinde 30.09.2010-01.10.2010 tarihleri arasında figüran oyuncu olarak hizmet akdiyle çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, hizmet akdinin zaman ve bağımlılık unsuruyla birlikte gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi: KARAR : Maddi hukuka göre, bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hallerde, mecburi dava arkadaşlığı vardır ( 6100 sayılı HMK m.59 ). Başka bir anlatımla, bir hakkın birden fazla kişi tarafından birlikte veya birden fazla kişiye karşı kullanılmasının zorunlu olduğu hallerde, bu hak dava konusu edildiği zaman o hakla ilgili birden fazla kişi zorunlu dava arkadaşı durumundadır. Davalılar arasında ( pasif ) mecburi dava arkadaşlığı bulunması halinde, davacı, bütün davalılara karşı birlikte dava açmak zorundadır. Bu yön, 6100 sayılı HMK'nun 60. maddesinde; "Mecburi dava arkadaşları … aleyhine birlikte dava açılabilir" denilerek norma bağlanmıştır. Davalı sıfatı mecburi dava arkadaşlarının tümüne aittir. Davanın bütün mecburi dava arkadaşlarına karşı değil de bunlardan birine veya birkaçına karşı açılmış olması halinde davada sıfat sorunu ortaya çıkacaktır. Ancak bu halde, dava sıfat yokluğundan hemen reddedilmemeli, belirtilen eksikliğin giderilmesi yönünde bir talebin bulunması ve dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığının anlaşılması halinde, hakim, HMK'nun 124. maddesinin 4. fıkrasında açıklandığı üzere, karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul ederek, davayı diğer mecburi dava arkadaşına da teşmil ederek, yargılamaya devam etmelidir. Davaya konu somut uyuşmazlık, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 86. maddesinin 8. fıkrasına dayalı hizmet tespiti istemine ilişkin olup, hizmet tespiti davalarında işveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu arasında ( pasif ) mecburi dava arkadaşlığı bulunmaktadır. İşveren ile birlikte yasal hasım olan Sosyal Güvenlik Kurumunun davalı olarak katılımı sağlanarak savunması alınıp, onun göstereceği deliller de toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 24.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi. |
12-11-2015, 08:05 | #3 |
|
Sevgili Av. Nehir,
cevabınız için teşekkürler. Konuyu açalı baya uzun bir vakit olmuş. Bende davaya dahil edilebilir diye düşünür iken, YARGITAY1.Hukuk Dairesi Esas: 2012/8000 Karar:2012/8493 Karar Tarihi: 05.07.2012 tarihli kararı”Her ne kadar, 26.07.2005tarihli dilekçe ile, kayıt maliki M.Y. davaya dahil edilmiş ise de, dahili davayolu ile bir kimseye taraf sıfatı verilemeyeceğinden ve davanın kayıt malikineyöneltilmesi zorunlu olduğundan, usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek; davacıya kayıt maliki M.Y.'ye karşı dava açması için önel verilmesi, açtığında eldekidava ile birleştirilmesi, ondan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken” içtihatı uyarınca hareket ettik. Yeni bir dava açıp birleştirme talebinde bulunduk ve bu şekli ile devam etti. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Muris Muvazasi Neden,iyle Tapu Iptal Ve Tescil Yerine Tapu Iptal Ve Tescil Açilmasi | AVUKAT DENİZ | Meslektaşların Soruları | 5 | 24-04-2014 12:03 |
tapu iptal tescil davasında harç | outlawyer | Meslektaşların Soruları | 2 | 10-07-2012 16:23 |
Tapu İptali ve Tescil Davasında husumet | kerimo | Meslektaşların Soruları | 2 | 02-04-2012 11:32 |
Tapu iptal tescil davasında fiili imkansızlık | Av. Merve | Eşya Hukuku Çalışma Grubu | 7 | 21-12-2010 00:05 |
Tapu iptal ve tescil davasında davalılar. | Kızıltuğ | Meslektaşların Soruları | 0 | 16-10-2010 21:49 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |