|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
06-06-2012, 08:08 | #61 | |||||||||||||||||||||||
|
Konu her daim sıcak olduğundan, ilgili kararı meslektaşlarımızın yararlanması bakımından ekleme ihtiyacı hissettim. Saygılar. T.C. YARGITAY 15. CEZA DAİRESİ E. 2011/10088 K. 2011/5760 T. 25.10.2011 • SORUŞTURMA EVRAKININ İNCELENMESİ ( Avukatın Soruşturmanın Amacını Tehlikeye Düşürmemek Kaydıyla Soruşturma Evrakını İnceleyebileceği - Görevlendirme Yazısı veya Vekaletname İbraz Edilmeden İnceleme Yapılamayacağı ) • VEKALETNAME VEYA GÖREVLENDİRME YAZISININ İBRAZI ( Soruşturmanın Amacını Tehlikeye Düşürmemek Kaydıyla Soruşturma Evrakının İncelenebileceği - İbraz Edilmezse İcra Sadece İcra Müdürlüğündeki ve Mahkemelerdeki Dosyaların İncelenebileceği ) • DOSYA VE EVRAK İNCELEME ( Avukatın Soruşturmanın Amacını Tehlikeye Düşürmemek Kaydıyla Soruşturma Evrakını İnceleyebileceği - Görevlendirme Yazısı veya Vekaletname İbraz Edilmeden İnceleme Yapılamayacağı ) 5271/m. 2, 157 1136/m. 46/2 ÖZET : Genel olarak soruşturma evresinin gizli olduğu, şüpheli müdafii ya da katılan, suçtan zarar gören veya malen sorumlu kişi vekili olan avukatın soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla soruşturma evrakının inceleyebileceği, ancak bunun için de avukatın müdafii veya vekil olduğuna dair görevlendirme yazısı veya vekâletname ibraz etmesi gerektiği, vekâletname ya da görevlendirme yazısı olmadan sadece mahkemelerdeki dava dosyaları ile icra dairelerindeki takip dosyalarının incelenebileceği, soruşturma dosyalarının ise incelenemeyeceği gözetilmelidir. DAVA : Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/20020 sayılı dosyası üzerinden yürütülen soruşturma sırasında, aynı Cumhuriyet Başsavcılığınca Avukat T. Ö.'ün soruşturma dosyasını inceleme talebinin reddine yönelik karara karşı adı geçen avukatın itirazının kabulüne dair Bursa 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 21.04.2010 tarihli ve 2010/763 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.04.2010 tarihli ve 2010/129 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 09.11.2010 gün ve 2010/13065/68197 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.12.2010 gün ve 2010/295774 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 46/2.maddesinde "Avukat veya stajyer, vekâletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur. Vekâletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki kağıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez.", 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 2.maddesinde "Bu Kanunun uygulanmasında; a ) Şüpheli: Soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişiyi, b ) Müdafii: Şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukatı, c ) Vekil: Katılan, suçtan zarar gören veya malen sorumlu kişiyi ceza muhakemesinde temsil eden avukatı, d ) Soruşturma: Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi, e ) Kovuşturma: iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi, f ) Malen sorumlu: Yargılama konusu için hükme bağlanması ve bunun kesinleşmesinden sonra, maddi ve mali sorumluluk taşıyarak hükmün sonuçlarından etkilenecek veya bunlara katlanacak kişiyi, ... İfade eder." , "Soruşturmanın Gizliliği" başlıklı 157.maddesinde "... Kanunun başka hüküm koyduğu haller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul içlemleri gizlidir..." hükümlerinin bulunduğu, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adli Yargı ilk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin "Soruşturma Evrakının incelenmesi" başlıklı 45.maddesinin iptali için açılan davanın Danıştay 10. Dairesinin 22.05.2008 tarihli ve 2005/5971 esas, 2008/3448 sayılı karan ile reddedildiği, anılan maddede, "... Müdafi soruşturma evresinde soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla görevlendirme yazısı veya vekâletname ibraz ederek soruşturma evrakı içeriğini inceleyebilir ve dilekçeyle müracaatı halinde istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir. Mağdur veya şikâyetçinin vekili soruşturma evresinde soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla görevlendirme Belgesi veya vekâletname ibraz ederek soruşturma evrakının içeriği ile el konulan ve muhafazaya alınan eşyayı inceleyebilir ve dilekçeyle müracaatı halinde istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir..." hükmüne yer verildiği, Belirtilen yasal düzenlemeler ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, genel olarak soruşturma evresinin gizli olduğu, şüpheli müdafii ya da katılan, suçtan zarar gören veya malen sorumlu kişi vekili olan avukatın soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla soruşturma evrakının inceleyebileceği, ancak bunun için de avukatın müdafii veya vekil olduğuna dair görevlendirme yazısı veya vekâletname ibraz etmesi gerektiği, vekâletname ya da görevlendirme yazısı olmadan sadece mahkemelerdeki dava dosyalan ile icra dairelerindeki takip dosyalarının incelenebileceği, soruşturma dosyalarının ise incelenemeyeceği gözetilmeden, inceleme talebinin reddine dair Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı kararına karşı itirazın kabulüne ilişkin karara yönelik itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK. nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ: KARAR VE SONUÇ : Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 28.04.2010 gün ve 2010/129 D. İş sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip İşlemlerin mahallinde yerine getirilmek üzere dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
08-06-2012, 10:15 | #62 |
|
Bu Yargıtay Kararını elbet biliyorum. Ancak Yargıtay Kararı: kalem yönetmeliğinin değişmeden önceki halini esas almış. Kalem yönetmeliği değişmiş olmakla bu kararın olaya bir etkisi kalmamıştır. Sanırım yargıtay her dava açıldığı şartlarla görülür hükmü gereği yönetmeliğin eski halini esas alarak değerlendirme yapmıştır.
|
08-06-2012, 11:57 | #63 |
|
dosyada gizlilik kararı olsa dahi müdafii dosyayı beyanlar ve bilirkişi raporları ve kendisininde hazır bulunduğu işlemler için inceleyebilir.Uygulamada ve Yargıtay'a göre,müdafii olmadan şüphelinin kendisinin tek başına dosya inceleyemeyeceği görüşü de hukuka aykırıdır;bu durumda savunma hakkının kısıtlanması durumu ortaya çıkmaktadır,AİHM de Fransa kararında,şüphelinin de müdafii olmadan tek başına dosya inceleyebileceğini kabul etmiştir.Ayrıca eğer dosyada tutuklama kararı var ise gizlilik kararı alınamayacaktır,alınmış ise de karar hukuka aykırıdır.Avukatlar istediği davayı alıp almamakta serbesttir,avukat dosyayı inceledikten sonra belki davayı almak istemeyede bilecektir,bu bizim en doğal hakkımızdır,bu nedenle vekaletname aranması avukatlık k. aykırılık teşkil eder,yeter ki avukat dosyadan aldığı bilgileri paylaşmasın.Siz bu durumda dosyayı inceleme talebinizi,bir de yazılı olarak sunun,eğer talebiniz reddedilirse AİHM de savunma hakkının kısıtlanmasından dolayı tazminat kazanacağınızdan en ufak şüphem yok.
|
08-06-2012, 12:34 | #64 | |||||||||||||||||||||||
|
Bazı tartışmacılar müdafi ile avukat ve müdafi olarak avukat kavramlarını karıştırıyor gibime geliyor.
Türkiye'de kaç bin tane avukat var bilmiyorum. Bu kaç bin avukat'ın hepsinin bir dosyayı incelemesi olanağını davalının/sanığın kişisel verilerinin korunması prensibi ile bağdaştıramıyorum.
Saygılarımla |
08-06-2012, 15:56 | #65 |
|
Özel hayatın gizliliği ile ilgili konuya katılmam mümkün değil.
Avukatlar, işleri dışında boş vakitlerinde dosyaları incelemekten zevk alan insanlar değillerdir. Kimsenin özel hayatına karışacak insanlar da değillerdir. Ortada bir şüphe olması sebebiyle hakların kısıtlanması ancak faşist ceza anlayışında mümkün olabilir. Eğer ki, bu konuda rahatsız edecek derecede bir dosya inceleme varsa, şartlar içeriğinde görevi kötüye kullanma suçundan dava açılabilir. Sonuçta hakkın kötüye kullanılması bunun için var. |
08-06-2012, 17:04 | #66 |
|
Özellikle ciddi olaylarla ilgili soruşturmalarda şüpheliler dosyanın bir avukat tarafından incelenmesini ve kendilerine bu şekilde hukuki bilgi verilmesini bekliyor.Çoğu zaman da avukatlardan istedikleri bundan ibaret kalıyor.Hal böyle ilen vekaletname istemek bir nevi şüphelinin dosyayı inceleme hakkını elinden almak demek.Avukatların bilgiye ulaşmasının önündeki engellerin kaldırılmasının vatandaşın savunma hakkının sağlanması için çok önemli olduğunu düşünüyorum.Avukatlık zaten kamu hizmetidir ve güven mesleğidir.Yasalarla da bir çok yetki ile donatılmıştır.Kalem yönetmeliğinde de vekaletname şartı kaldırılarak bu doğrultuda değişiklik yapılmıştır.Buna rağmen koruyucu bir tavırla yaklaşılmasının bir anlamı kalmamıştır.Eğer önemli bir soruşturma ise zaten dosya hakkında gizlilik kararı alınabilir. Yasada savunma haklarına zarar vermemek kaydı ile soruşturma evresindeki işlemler gizlidir deniliyor ve vekaletname istenmesi savunma hakkına verilen büyük bir zarardır. Bir avukat dosyadaki taraflardan birinin vekiliyim diyorsa bu beyanına itibar edilmelidir.
|
10-06-2012, 11:35 | #67 | |||||||||||||||||||||||
|
1. Alıntı:Özel hayatın gizliliği ile ilgili konuya katılmam mümkün değil. Siz katılmıyabilirsiniz, Alman Yargısı katılıyor, 2. Alıntı:Avukatlar, işleri dışında boş vakitlerinde dosyaları incelemekten zevk alan insanlar değillerdir. Kimsenin özel hayatına karışacak insanlar da değillerdir.Olay kimin neden zevk aldığı veya almadığı değil, Anayasa tarafından korunma altına alınmış olan özel hayatın gizliliğidir. Yasal bir düzenleme veya söz konusu kişinin izni olmadan ne avukat ne de başka bir kişi kişisel bilgileri inceleme hakkına sahip değildir. Hakimlik, savcılık, avukatlık saygın mesleklerdir ama bu gerçek bu sıfatları taşıyan her insan saygındır anlamına gelmez. İnanmayan basında çıkan haberlere bakabilir. İnsanın var olduğu her yerde iyiler ve kötüler de vardır. 3. Alıntı: Ortada bir şüphe olması sebebiyle hakların kısıtlanması ancak faşist ceza anlayışında mümkün olabilir. Hangi haktan bahsettiğiniz açık değil. Avukatların vekaletname olmadan dosyaları incelemeleri hakkından bahsediyorsanız: Almanya, İsviçre ve Avusturya devletlerinin faşist olmaları gerekir. Saygılarımla |
13-06-2012, 18:03 | #68 | |||||||||||||||||||||||
|
Tartışmayı uzatmak istemem. Ancak; Avukat, vekalet sunmaksızın kalemde istediği boşanma dosyasını da inceleyebilmektedir, bu durum da özel hayatın gizliliğine aykırı düşmeli sizin mantığınıza göre. Hatta, stajyerleri ve katipleri de incelemektedir. Avukat, bir kamu görevlisi olduğu için, üstelik sır saklama ve meslek etiğine uygun davranmak zorunda olduğu için, ayrıca adaleti sağlama konusunda önemli bir görev verildiği için, dosyayı inceleme yetkisi gayet doğaldır. Bu bilgileri gizli tutması ve sadece hukuki değerlendirmeler için kullanması da aynı doğallık kapsamındadır. Ne yazık ki cevaplarınızı hukuki değerlendirmelerden uzak buldum. Anayasa maddesini aşırı mutlak şekilde yorumluyorsunuz. Anayasa'da seyahat serbestisi de bulunmakta. O halde insanlar tutuklanmasın diyebilir miyiz. Anayasal koruma altına alınma ile sorun çözülmüyor. Hakların çatıştığı her noktada bir seçim yapılır ve hakkın özüne zarar verilmeksizin çözüm gösterilir. Dosyayı herhangi birisinin değil, avukatın incelemesi de söz konusu hakkın özünü en iyi koruyacak durumdur çünkü avukat insan haklarına saygı konusunda toplumdaki en üst seviyede ve en iyi eğitimi almış kişidir. |
18-02-2013, 13:26 | #69 |
|
Fotokopİ Suret Alma Hakki
Her ne kadar hazırlık soruşturmasının gizliliğinden bahisle müdafinin dosyayı görmesi bile engellense dahi, bu durum yasal olmadığı gibi savunma hakkının kısıtlanması anlamına gelir. CMK'ya göre avukatın dosyayı görmesi belli şartlarla sınırlandırılabilir.
Ayrıntılı bilgi için, naçizane yazımı okuyabilirsiniz: http://enderceylan.blogspot.com/2013...k-meslegi.html |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avukatın,aslı kendisinde olmayan sureti onaylama yetkisi var mıdır? | Gamze Dülger | Meslektaşların Soruları | 14 | 03-03-2017 13:47 |
Bankaların Sır Saklama Yükümlülüğü-Avukatın Araştırma Yetkisi | ad-hoc | Meslektaşların Soruları | 6 | 13-03-2007 12:55 |
Mahkûmlara domuz bağı iddiası savcılıkta | Seyda | Hukuk Haberleri | 0 | 12-01-2007 12:56 |
İcra Mahkemesinde Stajyer Avukatın Yetkisi | Av. Levent Kıray | Hukuk Sohbetleri | 3 | 22-09-2006 10:27 |
2 Yeni Bilimsel İnceleme | Admin | Hukuk Haberleri | 0 | 05-07-2001 20:40 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |