|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
08-02-2012, 17:33 | #31 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın rancho, Karara takılmayın. Ben o kararı, sayın Ergin'in sunduğu kararın aksine olan bir karar olduğu için sundum. Ben asıl vurgulamak istediğim MÖHUK 59.md. Yabancı mahkeme kararının kesinleşmesi ile kesin delil etkisi, yabancı mahkeme kararının kesinleşmesi ile olur diyor. Yani siz kararı burada yani ülkemizde tanıttığınızda yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarih itibariyle etkileyeceği hususu söz konusu. |
08-02-2012, 17:35 | #32 | |||||||||||||||||||||||
|
Benim sunduğum karar ile sizin sunduğunuz karar aynı mahiyetttedir. Birbirinin aksi yönde değildir. |
08-02-2012, 17:46 | #33 |
|
Russelsham Sulh Hukuk ( Aile ) Mahkemesine açılan ve 10.01.2006 tarihinde kesinleşen boşanma davasının kabulü yönündeki hükmün tenfizine ilişkin Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/354 Esas, 2007/262 Karar sayılı hükmünün 14.04.2008 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur.
---------------------- 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 59. maddesinde " ... Yabancı ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği..." Hükme bağlanmıştır. Buna göre, zamanaşımı süresinin başlangıcı olarak yabancı mahkeme tarafından verilen kararın kesinleşme tarihinin esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik yoktur. -Sayın Ergin, -Yukarıdaki alıntılara baktığımızda kararda bir çelişki olduğunu söyleyebilir miyiz o halde?? |
08-02-2012, 17:53 | #34 | |||||||||||||||||||||||
|
Bence gayet uyumlu duruyorlar. Üstteki mesajlarımda bu hususa vurgu yapmıştım zaten. |
08-02-2012, 17:53 | #35 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Ergin, Sizin sunduğunuz yargıtay kararı 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun 42. maddesine dayanak yapıyor. Yani Mülga olmuş bir madde. o dönemde kesin hüküm etkisine denk gelen bir madde yoktu. Benim dayandığım içtihat 5718 sayılı MÖHUK 59 da dayanıyor. Yürülüğe daha sonra girmiş ve halen yürülükte. Bakın madde gerekçesini de sunuyorum Madde 59 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Kesin hüküm ve kesin delil etkisi” başlıklı yeni bir maddedir. Türk mahkemelerince hakkında tanıma kararı verilen yabancı mahkeme kararının sahip olduğu kesin delil veya kesin hüküm etkisinin Türk hukuku bakımından hangi andan itibaren hüküm doğuracağı uygulamada bazı tereddütlere yol açmaktaydı. Düzenlenen yeni 58 inci madde ile tanınan yabancı mahkeme kararının kesin hüküm veya kesin delil etkisinin, yabancı mahkeme kararının kendi hukukuna göre kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği belirtilerek konuya açıklık getirilmiştir. |
08-02-2012, 17:56 | #36 |
|
Yani evlilik birliği 2008 de son buluyor ama sonuçlarını 2006 dan itibaren doğurmaya başlıyor öyle mi? Çelişkinin babası bence..
|
08-02-2012, 18:00 | #37 | |||||||||||||||||||||||
|
Yabancı ülkede görülen dava, hangi tarihte kesinleşmiş ise o tarih itibariyle hüküm doğuruyor. Hangi durumda? Tanıma davası yapılıp da yabancı mahkeme kararının tanınması şartlarının tespiti halinde. Sayın Ergin'in kamu düzenine aykırılık halinde ne olacak? sorusuna vereceğim cevap da budur. Yani tanıma şartlarının tespiti halinde tanıma olur. |
08-02-2012, 18:01 | #38 |
|
Madde 59 – 2675 sayılı Kanunda yer verilmeyen “Kesin hüküm ve kesin delil etkisi” başlıklı yeni bir maddedir. Türk mahkemelerince hakkında tanıma kararı verilen yabancı mahkeme kararının sahip olduğu kesin delil veya kesin hüküm etkisinin Türk hukuku bakımından hangi andan itibaren hüküm doğuracağı uygulamada bazı tereddütlere yol açmaktaydı. Düzenlenen yeni 58 inci madde ile tanınan yabancı mahkeme kararının kesin hüküm veya kesin delil etkisinin, yabancı mahkeme kararının kendi hukukuna göre kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği belirtilerek konuya açıklık getirilmiştir. [/quote] Sayın Polat, madde gerekçesini eklemeniz konuya çok açıklık getirdi gerçekten. |
08-02-2012, 18:18 | #39 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
2675 S.K.nun 42 inci maddesini aşağıya alıntıladım. Gerekçeyi nereden aldınız merak ettim.Ortada bir yanlışlık var ama anlamadım.
|
09-02-2012, 15:58 | #40 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstad sayın Avukat Cengiz Aladağ'ın THs de yer alan makalesinden alıntı olup, bu konuda bir çok hukuk proğramında yer alan gerekçelerde de aynı ifadeler yer almakta. Örneğin corpus ta. Sayın Ergin, ortada bir şaşkınlığa yada hayrete yol açacak durum yok. Durum bundan ibaret yani |
09-02-2012, 16:41 | #41 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Polat, 5718 madde 59 uncu maddenin gerekçesinde
|
09-02-2012, 16:53 | #42 | |||||||||||||||||||||||
|
Aynı şekilde biz de bir boşanma davası açtık. Davamız kabul edildi ve şu an yargılaması devam ediyor. Aynı sebebe dayanarak dava açmanız üstatların da dediği gibi davanın reddini gerektirmez. Hatta ilk açtığımız dava dilekçesini neredeyse tekrarladık. Ek olarak uzun yıldır ayrı yaşamalarını belirttik. Boşanma hususunda reddedilen davamızda dayandığımız vakıalar devam ediyorsa boşanmak isteyen tarafı evlilik birliği içinde zorla tutmanın bir mantığının da olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta sebepler aynı olabilir. İlk davanızda davanız reddedilmiş de olabilir. Ama MK uyarınca yeni dava açmanıza engel oluşturmaz bu durum. Tarafların evlilik birliğini bu süre zarfında tekrar tesis edememeleri de ilk davanızdaki dayanak noktalarınıza destek olur diye düşünüyorum. Saygılarımla... |
10-02-2012, 09:14 | #43 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Ergin, sizin de belirttiğiniz gibi gariplik var ama sanırım bundan sonra anlamamız gereken şey, "Tanıması yapılan yabancı mahkeme kararının kesin delil etkisi, yabancı mahkemenin kesinleştiği tarih" olarak kabul edilmeli. Bilmem siz de aynı fikir de misiniz? |
10-02-2012, 10:30 | #44 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın KIRMIZI, Bilindiği gibi Derdestlik, aynı davanın açılmış olması halinde söz konusu olur. Bir başka deyişle "tarafları, dava sebebi ve dava konusu" aynı ise derdest dava vardır demek mümkündür. Dava sebebinin ise, davanın dayanağı olan maddi vakıalar olacağı Türk hukukunda çoğunlukça kabul edilmektedir. Bu bakımdan Boşanma davaları bakımından da, diğer davalarda olduğu gibi davanın sebepleri farklı farklı olabilir. Davanın konusunun ise, netice-i talep dediğimiz "istem sonucu" olduğu Türk hukukundan çoğunlukça kabul görmektedir. O halde örneğin, geçimsizlik nedeni ile Boşanma davası söz konusu ise, geçimsizlik nedenine konu edilen "maddi vakıalar", dava sebebi sayılacak, istem sonucu olan "boşanma talebi" ise dava konusu olacaktır. Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan yeni maddi vakıaların açılacak ikinci davada ilk davaya nazaran dava sebebinin de farklı olmasına neden olacağı açıktır. Yani ikinci davadaki dava sebepleri (yeni maddi vakıalar) ilk davadan farklı ise, zaten desdest bir davadan bahsetmek mümkün olmayacaktır. İkinci davada ilk davadaki aynı maddi vakıalara dayanarak boşanma talebi dile gtirilmişse bu durumda ancak derdestlik sözkonusu olacaktır. Bu bakımdan geçimsizlik nedeniyle görülmekte olan boşanma davası sürerken eşlerden birisi zina ederse zina dava sebebi ile açılacak dava ilk davanın aynısı sayılamaz, çünkü zina yeni bir dava sebebidir. |
10-02-2012, 11:27 | #45 | |||||||||||||||||||||||
|
Aksi kanıtlanıncaya kadar aynı fikirdeyim. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
fikri sınai haklara göre dava açılabilir mi | sebepsiz zenginleşme | Meslektaşların Soruları | 0 | 27-11-2011 09:26 |
6100 S. Kanuna göre X Bakanlığına izafeten kısmi dava açılabilir mi? | Av. Fatma B | Meslektaşların Soruları | 4 | 11-10-2011 16:15 |
MK 724' e göre Maliye Hazinesine karşı dava açılabilir mi? | Pelweşin | Meslektaşların Soruları | 8 | 30-07-2011 21:40 |
reddedilen boşanması davasından sonra açılan boşanma davası | garani | Meslektaşların Soruları | 14 | 13-04-2011 10:47 |
İİK.76.Md.ne Göre Açılan dava Ve Vekalet Ücreti | MALİ | Meslektaşların Soruları | 1 | 01-12-2008 18:21 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |