29-05-2002, 01:38 | #1 |
|
Dersimiz Internet Hukuku
Olay:
Halk tarafindan taninan cok ünlü birinin resimleri fotomontaj yapilarak, Pronoresim seklinde Internette yayinlanir. Internet sayfasinin yer aldigi server ise dünyaca taninan bir serverdir. Resimleri fotomontaj yapilarak yayinlanan kisi, server yöneticilerinden sayfanin yayindan kaldirilmasini ve kisinin tespit edilerek kendisine bildirilmesini ister. Server yöneticileri kisinin bütün kayitlarda anonim olarak göründügünü belirtir ve aradan epey bir zaman gectikten sonra sayfayi yayindan kaldirir. Soru: Olayda kisilik haklari zedelenen kisi bu durumda ne yapabilir? Internet serveri basin yayin organi seklinde degerlendirilebilirmi? Hani diyorum kanunda cikmis iken bunu bir tartismaya acsak, nasil olur diyorum. Ilgilenenlere....... Rechtsanwalt |
29-05-2002, 14:23 | #2 |
|
Sayın Rechtsanwalt,
Konuyu davayı açacağınız ülke mevzuatı açısından incelemeniz gerektiğinden dolayı (prensip olarak) "dünyaca taninan bir server" olarak nitelediğiniz (davalının) ülke mevzuatı çok önemli.. Ancak genel olarak belirtmek gerekirse, bu konuda düzenleme yapan ülkelerin pek çok çoğunda kabul edilen sistem, server'ı işleten kişi ya da kuruluşun dahli olmadan sağlanan bu tip bir içerikte hukuki sorumluluğun bu kişi ya da kuruluşa değil, bu içeriği sağlayan kişiye ait olduğu şeklindedir. Bir diğer deyişle bu sayfayı oluşturan kişi hukuki muhatıbınızdır, barındıran kuruluş değil. Ancak yine pek çok ülkedeki düzenleme barındıran kuruluşun bu içeriği öğrendiği andan itibaren (ki sizin bildirim süreniz burada geçerli olacak) bu kuruluşun bu içeriği kaldırmakla yükümlü olduğu ve kaldırmadığı taktirde onun da yasal sorumluluğunun doğacağı şeklindedir. O neden burada tartışılması gereken nokta sayfanın kaldırılmasının sizin bildiriminizden itibaren "makul bir süre içinde" yapılıp yapılmadığı noktasında düğümleniyor ve eğer süre makulse bu kuruluşa karşı bir yasal talepte bulunmanız mümkün değil.. Saygılarımla, |
30-05-2002, 15:01 | #3 |
|
Olayi Netlestirelim?
Kiymetli Arkadaslar,
Olayi netlestirelim Ozaman. Sayin Admin'in ve benim verdigim örnege göre, diyelim ki, cok ünlü kisi, Türkiye'nin ünlü ses sanatcisi ve Ikametgahi Türkiye'de olan FADIME SENSAKRAK ve Ünlü Internet serveri ise, Microyumusak servei ve ikametgahi Amerika olsun. Resimleri kimin internete yerlestirdigi ise halen bilinmemekte. Lakin bildirim süresinde yapilan ihtar netice sayfaya giris engellenmis sayfa yayindan kaldirilmistir. Fakat yinede FADIME SENSAKRAK zedelenen kisiligini kurtarmak icin, hakkini aramak istemektedir. Bu bilgilerden sonra mevcut durumda bir degisiklik olabilirmi? Fadime hanim davayi nerde kime karsi acmasi gerekir? Selam Ile Rechtsanwalt |
30-05-2002, 16:50 | #4 |
|
Sayın Rechtsanwalt,
Verdiğiniz örnekte hiçbir yerde hiçbir dava açılmamasını, zaman kaybedilmemesini ve masraf yapılmamasını öneririm.. İhtarla birlikte sayfa yayından kaldırıldığına göre Microyumusak şirketine karşı bir talebiniz olamayacaktır. Sayfayı hazırlayanı bulabiliyorsanız davayı ona karşı açmanız düşünülebilir ama onu da bulmanız olası gözükmüyor, dolayısıyla dava açmanın bir mantığını göremiyorum. FADIME SENSAKRAK çok kızmışsa ve para harcamak ve sonuç alamamak da onu rahatsız etmiyorsa, küçük bir kumar oynayabilirsiniz: Bu durumda 1- Nezaketen veya dava tehdidiyle "Microyumusak" şirketinden loglarını inceleyerek bu sayfayı yerleştiren kişinin IP numarasını size vermesini temin edebilirsiniz. (Tehdinizi kaale almayacaklar ve vermeyeceklerdir, onu da söyleyeyim. Üstelik çoğu da düpedüz yalan söyleyip logların tutulmadığını ya da silindiğini söylüyor) 2- IP'yi alırsanız aynı metodu ISS'ye karşı kullanıp, o IP numarasının kime ait olduğunu öğrenebilirsiniz. (Onlar için de aynı şey geçerli. Hele hele Türk ISS'ler bu konuda yalanın dozunu iyice kaçırmış durumdalar, resmi Savcılık yazılarına karşı bile yazı ile cevap verip logların tutulmadığını ya da silindiği yalanını söylüyorlar). 3- Kazayla IP numarasından şahsın telefonunu öğrenirseniz ve bunu yapan da internet kafe ya da okul labaratuarı bilgisayarı kullanmamışsa, işte o zaman gönül rahatlığı ile davanızı açarsınız ve yurtdışında açmışsanız kesin de kazanırsınız. Ancak Türkiye'de bu aşamada bile IP numarasının ne olduğunu bile bilmeyen bir hakime hatta daha acısı bilirkişiye (kesin bir mouse tutmayı bilmeyen bir elektrik mühendisini atarlar) dert anlatmaya çalışırken davanızın reddedilmesi kuvvetli bir ihtimaldir. İşin özü davayı tavsiye etmem.. Saygılarımla, |
31-05-2002, 21:58 | #5 |
|
Bayagi Heyecanli Oluyor??
Sayin ADMIN,
Bayagi Heyecanli olmaya basladi. Tabiki siz Türkiye sartlarindan dlayi davayi acmamamyi tavsiye ediyorsunuz. Ben size en iyisi gecek olayi anlatayim: Olayda gecen Ünlü kisi Almanlarin meshur Tenisscisi Steffi GRAF ve server ise Microsoft. Uyanigin biri, Steffi Grafin fotograflarini bayagi iyi bir fotomontaj ile, Microsoft'un Fotograf Forumunda satisa sunar. Steffi Graf durumdan haberdar olur olmaz, Microsoft ihtar edilir ve Sayfa aninda yayindan kaldirilir. Ancak, Steffi Graf'in avukatlari Microsoft'un UNTERLASSUNSERKLÄRUNG (Haksiz Müdahalenin önlenmesine yönelik aciklama) yi imzalamasini isterler. Microsoft aciklamayi rededer ve imzalamaz. Burada aciklama yapmakta yarar var. Alman basin kanununa (internet kanunu degil) göre, kisilik haklarina basin yoluyla yapilan saldirida, yayini yapan kurulus yada basin organi eger haksiz ise, bir aciklama imzalar ve olayin tekrarinda bu imzalanan aciklamada dikkate alinarak, basin yayin organi hakkinda hem tekzib müessesesi isletilir ve hemde yüklü para cezasi ve tazminat davasi acilir. Microsoft'un bu aciklamayi imzalamamasi üzerine, Steffi Graf'in avukatlari dava acar. Dava, yukaridaki hukuki istem yönünde acilir ve Microsoft'un mahkeme karariyla aciklamayi imzalamasi istenir. Olayin boyutu, ALman ya da Türk Hukuku degil, mahkemenin vermis oldugu karar. Mahkeme ilginc bir karar verdi. Tüm avrupada örnek olabilecek bir klarar. Sizce karar ne olabilir? Tahmin edebilirmisiniz? Kararin icerigi sizin cevanizdan sonra.... Selam ile Rechtsanwalt |
31-05-2002, 22:09 | #6 |
|
Sayın Rechtsanwalt,
Davanın hangi mahkemede açıldığını yazmamışsınız ancak ben Alman Mahkemesi olduğunu varsayıyorum.. Elbette Microsoft Amerikan şirketi olduğundan ve Alman Mahkemesinin verdiği kararın infazı da ciddi bir problem olacağından teorik olarak bu davanın sonuç almak açısından Amerika'da açılması bir zorunluluktu. Ancak Amerikan yasalarına göre de belirttiğiniz tarzda bir düzenleme olmadığından bu davanın Amerika'da kazanılması da mümkün değildi. Bu nedenle herhalde dava Alman Mahkemesinde açılmıştır ve karar için "enteresan" terimi kullandığınıza göre de dava kabul edilmiş olsa gerek. Ancak eğer bu varsayımlar doğru ise belirtmeliyim ki Alman Mahkemesi icra kabiliyeti olmayan ve bizim RTÜK yasası gibi internet camiasında mizah konusu olacak bir karar vermiş olacaktır. İnternet hukukunu takip ediyorsanız mutlaka Fransız Mahkemesinin ünlü Yahoo davasını biliyorsunuzdur. Bu olayda da "yerel mahkeme" kararı ile internetin kontrol altına alınması denendi ancak mizah yazılarına konu olmak dışında bir sonuç sağlanamadı. Alman Mahkemesinin verdiği karar her ne ise, bunun Microsoft tarafından gönüllü uygulanması söz konusu olmadıktan sonra pratikte bir değeri olmayacaktır. Tabii çok gizemli konuştuğunuzdan ben de çok farazi yazdım, bilemiyorum olayın gelişimi bu şekilde miydi? Saygılarımla, |
31-05-2002, 22:23 | #7 |
|
Merhaba,
Konuya yabancıyım ancak benim anlayamadığım esasen, mantığımın kabul etmediği bir husus var. Şöyleki: İnternet üzerinden hizmet sunan herhangi bir siteye, haricen müdahale ile yazı yazmak, olaydaki gibi fotoğraf eklemek mümkündür. Konusu suç teşkil eden yazı, görüntü yada resmi, site sahibi fark ettiği anda silmekle yükümlü tutulabilir ancak, haberi olmadan sitesine giren ve konusu suç olan bir eylemde bulunan kişinin eyleminden dolayı site sahibini yahut yöneticisini sorumlu tutmak bana akıl dışı geliyor.. Bir örnek: Benim özel mülkiyetimde bulunan etrafı çevrili taşınmazıma rızam dışında girerek, orada bir üçüncü şahsa karşı suç işleyen kişinin eylemiden, taşınmaz sahibi olarak benim sorumlu tutulmam nasıl imkansız ise, aynı şekilde bana ait bir internet sitesine rızam dışında girerek konusu suç olan bir eylemde bulunan şahsın eyleminden sorumlu tutulmam imkansız sayılmalıdır.. ihtara rağmen suç konusunu siteden silmemek hatta normal bir vatandaştan beklenecek tepkiyi ihtar olmasa bile makul sürede yerine getirmemek, belki sorumlu tutulmayı akla getirebilir ise de, makul sürede silinmiş ise yahut ihtar üzerine silinmiş ise, yaptırımı düşünmek hukuka uygun olmamak gerekir. Hele ki, muhatabı taahhüt altına sokacak ve kesin delil olacak yazılı metne imza atmasını beklemek (hele hele tacir ise basiretli tacir olmak prensibine) aykırı bir talep olacaktır. Aynı istenmeyen ziyaretçinin ziyareti mümkün ve muhtemel iken, karşı tarafın yazılı taahhüt altına alınmasını istemek gerçekçi ve kabul edilebilir değildir.. Başında belirtmiştim ben bu konuya yabancıyım ama hukuka yabancı değilim, bana pek uygun gelmiyor.. Aydınlatırsanız memnun olurum.. Selam ve saygılarımla.. |
02-06-2002, 00:39 | #8 |
|
Kazanan Her Zaman Adalettir!!
Sayin Admin,
Bir önceki mesajimda da belirttim. Her ne kadar her ülkede farkli yasa uygulaniyorsa da, hakimlerin olayi tahlil edis ve gerekcelendirme bicimleri olayda epey rol oynuyor. Tahmin ettiginiz gibi, zaten ipucunuda vermistim karar, Steffi Graf lehine sonuclandi. Karari veren Mahkeme Köln Yüksek Eyalet Mahkemesi (Resmi adiyla Oberlandesgericht Köln karar No: 15 U 221/01) . Köln OLG mahkemesi, olayda steffi grafin porno sayfalari her nekadar baska kisiler tarafindan yerlestirilmissede, ve yapilan ihtare binaen, resimler derhal Internet sayfalarindan kaldirilmissada, MICROSOFT'u sorumlu saymis ve Steffi Graf'in kisilik haklarina yapilan saldirinin sorumlusu olarak kabul etmistir. Nasilmi? Gerekce cok mühim. Biliyorsunuz dünyada büyük Internet Serverleri var ve bunlar gerek üyelerine ve gereksede anonim olarak degisik hizmetlerden yararlanmak isteyen kisilere, server hizmeti sunmaktadirlar. Microsoft, Fotograf Forumunu bu sekilde amatör fotografcilarin ya da digital fotografcilarin hizmetine acarak, internet ortaminda resimlerin satisini yada sergilenmesine imkan tanimistir. Olay ortaya cikar cikmaz, tabiki Stefi Graf'in resimlerini oraya yerlestiren kisi anonim olarak kendisini bildirdiginden tebiti mümkün olmamis ve Microsotf'da server hizmeti veren kurulus olarak sayfayi yayindan kaldirmistir. Iste burda mahkeme yarar - zarar ya da fayda - sorumluluk ikilemini göz önünde bulundurmustur. Henüz gerekceli karar aciklanmadigi icin, verilen basin aciklamasinda sadece benim bir nokta dikkatimi cekti. Mahkeme, yukarda verdigim, yarar - sorumlu´luk ikileminde, resimlerin yayinladigi forum sayfalarinda, Microssoft'un kendi ürünlerinin reklamini ve ya para karsiligi degisik firmalar icin Reklam yayini hizmetinde bulundugu ve kendi ürünlerine ulasmak icin anilan sayfaya LINKLER koydugu ve dolaysi ilede sayfanin iceriginin Microsoft tarafindan kontrol edilmesinin imkansiz oldugu iddiasinin cürütülmüs oldugunu, sayfa iceriginin bu sekilde aslinda Microsoft'a ait oldugu dolayisi ile sorumlugunda Microsoft'a ait oldugu belritilmistir. Karar, Internet alaninda verilen mahkeme kararlari icerisinde, bir temel tasi olma özelligini tasiyor. Kararin Icra kabiliyeti var. Söyleki, Bir uluslararasi Hukuktaki karsilik prensibine dayanarak. Amerika Mahkemelerinde Almanlar aleyhine dava acilabilabiliyor. Dolayisi ile terside mümkün. Kaldi ki; Gerek Microsoft, Gerek Yahoo, Almanya'da sube sirket acmis durumdalar. Bu sebeple, karar öyle sizin sandiginiz gibi, icra kabiliyetinden yoksun bir karar degil. ................ Simdi gelelim diger konulara. Sayin Admin, Yahoo karari Avrupa'da degisik bir sekilde karsilandi. Olayda Naziler ve nazi sembolleri söz konusu oldugu icin Avrupa olaya degisik bir acidan bakti. Sonunda ama Yahoo sayfayi yayindan kaldirmak zorunda kaldi. Olay Türkiye'ye degisik yansimis olabilr. Ancak o mahkeme kararinda da ilgince gerekceler var. Sayin Tikici, sizin vermis oldugunuz gayrimenkul örnegi maalesef, Internet te verilen hizmetlere uymuyor. Eger, herhangi bir adres, ya da olaydaki Microsoft'un adresi, cözülüp baska bir adrese yönlendirme yapilmis olsa idi olurdu. Ancak büyük Internet siteleri Serverlerine giris Imkanini kendileri veriyorlar. Yani onlar diyor. Gelin benden ücretsiz e-mail adresi alin ya da benim su sayfalarinda kendi internet sayfalariniz yayinlayin. Ama bunu yaparken, bende sizden bir sey istiyorum. Baskalari siz den e-mail aldiginda ben ona reklamimi gönderirim ya da sizin sayfanizi tikladiginda kücük bir sayfa seklinde benim reklam sayfam acilir yada sizin sayfanizin bir kösesinde benim reklamim hep yeralir diyor. Dikkat ediniz. Örnegin yahoo'da olan bir arkadisinizdan e-mail alidginizda en altta "do you yahoo?" diye size sorar. Yani reklamini gönderir. ..... dedigim gibi olay ilginc. Ancak bizim RTÜK kadar ürkütücü degil. Sayin Tikicinin, bilincli tüketici olmakla ilgili forumda bir yazisi vardi, ya da yine sayin Tikici'nin müsteri bilgilerinin sahibi kimdir diye bir yazisi vardi. Bu olayi, daha kolay anlasilabilmesi amaciyla birazda o cercevede degerendirmek gerek bence. Genel prensibi unutmayalim. Bir seyin faydasini alan, zararina da, o seyin sorumluluguna da katlanir. Selam ile Rechtsanwalt |
02-06-2002, 01:16 | #9 |
|
Sayın Rechtsanwalt,
Kararı doğru ve adaletli bulmuyorum ancak bu konunun detaylarına girmeyeceğim. Ancak önceki iddiamda ısrarcıyım: Almanlar bu kararı kendi ülkelerinde uygulayabiliyorlarsa ne ala, ancak bu kararı Amerikada uygulama olanakları olmayacaktır. Malumunuz bu kararı Amerika'da Microsoft'a karşı uygulamanın yolu ya ayrı bir dava açmak ya da kararı tenfiz etmektir ki, bu örnekte her ikisi de mümkün değildir: Zira karara dayanak yasa bir Alman yasasıdır ve Amerikan Mahkemesi kendi iç hukukuyla çelişen bir yabancı ülke kararının tenfizine elbette izin vermeyecektir, hele hele davalı da Microsoft'sa! Yahoo olayında Fransızların Amerika'da açtığı dava da aynı gerekçeyle sonuçsuz kalmıştır ve Fransızlar kendi Mahkemelerinin verdiği kararı nasıl uygulayacaklarını bilememişlerdir. Sonuçta Yahoo dava konusu yayını istek gibi ortadan kaldırmayıp sadece Fransız IP'li kullanıcılar için sitesinde bir uyarı ibaresi koymayı "GÖNÜLLÜ OLARAK" kabul etmiştir. Bu Fransız Mahkemesinin gücü ya da kararın infaz yeteneği ile hiç alakalı olmayıp, Yahoo'nun Fransız pazarı ile ilgili ticari karını düşünerek uygulmaya geçirdiği bir stratejiden ibarettir. Ayrıca internetin yerel mahkeme kararları ile denetlenmesi ve kontrolünün ayrı, internetten doğan zararların yine yerel mahkemelerde dava edilmesinin ayrı konular olduğu konusuna dikkatinizi çekmek isterim. Benim baştan itibaren arkasında durduğum görüş birincisinin imkansız, ikincisinin ise teorikte mümkün ancak pratikte uygulama şansının pek güç olduğudur. Birincisi imkansızdır zira yerel mahkeme kararı ile global bir veri ağını kontrol edemezsiniz. İkincisi ise mümkündür zira Bangladeş Mahkemelerinin haklı/haksız, yasal/yasadışı, adil/adaletsiz şekillerde (hatta haberiniz bile yokken) sizin aleyhize tazminata hükmetmesi mümkündür, ancak Bangladeş'te mal varlığınız yoksa bu karar sizi hiç rahatsız etmeyeceği gibi, karar sahibi için de ilam hemen hemen her zaman infaz kabiliyeti olmayan bir kağıt parçasından ibaret olacaktır. İnternetle ilgili yargılamalarda da çoğu kez durum budur ve bu münferit olayda Microsoft'un Almanya'da mal varlığı olması nedeniyle kararın uygulanma şansı olması genel kurala halel getirmez. Saygılarımla, |
02-06-2002, 12:29 | #10 |
|
INTERNET ÖZEL HUKUKU!!
Sayin Admin,
galiba bende yazmayi unuttum. Anilan karar, ceza ya da kamu hukuku olmaktan ziyade, özel hukuk alaninda kisilik haklarini korumaya yönelik bir karar. Özel Hukuk alaninda da bildiginiz gibi, uluslararasi özel hukuk ve usul hukuku kurallari gecerli. Kaldi ki, olayda Microsoft'un Almanya subesi var ve kararin Almanya'da uygulanma imkanida var. Internet üzerinde yapilan, fiili bir suc olusturan eylemlerde tabiki yerel mahkemelerin vermis oldugu cezalarin uygulama kabiliyeti olmayacaktir. bunun önüne gecmek maksadiyla da Avrupa Birligi bünyesinde gerekli komisyonlar olusturulmus ve calismalar yapilmaktadir. Diger yandan, Özel Hukuk'tan dogan haklarin korunmasi icin verilen mahkeme kararlarinda da, hem uluslararasi anlasmalar, hem de uluslararasi özel hukuk kurallari sayesinde, Internet alaninda verilen mahkeme kararlarinin uygulanma imkani olacaktir. Bu sebeple ben sizin kadar olaya kötümser bakmiyorum. Selam ile Rechtsanwalt |
13-06-2002, 16:50 | #11 |
|
Dersimize devam edelim!
Sayın Dilbirliği,
Size bir kaç sorum olacak, cevaplandırırsanız sevinirim: Olay: A istanbul barosuna kayıtlı bir avukattır. B ise avukat olmayan ancak A' nın avukatlığını beğenen bir müvekkilidir. B, A adına serveri ABD de bulunan bir siteden Web sayfası açıyor ve A nın avukatlığını metheden yazılar yazıyor.. Reklam bannerlerini popüler sitelere ücret karşılığı yayınlatıyor.. Olaydan rahatsızlık duyan İstanbul barosuna kayıtlı Av. Tikici, Baroya şikayette bulunuyor ve reklam yasağını ihlal eden ve esasen TBB nin internette avukatların açabileceği sayfalara getirdiği standardı çiğneyen sayfanın kaldırılmasını ve avukat A' nın cezalandırılmasını istiyor.. Baro Avukat A' ya uyarı yazısı gönderip savunma istiyor ve derhal yayını durdurması aksi takdride cezalandırılacağını belirtiyor.. Avukat A savunmasında, kendisinin de sayfadan rahatsız olduğunu, ancak kimin tarafından yayınlandığını da bilemediğini ifade ediyor... Sorular: 1- Size göre, Avukat (A ) reklam yasağını ihlal etmiş midir? 2- Avukat (A), web sayfasını kaldırabilmek için ne yapabilir, web sayfasının yayınını durduramaz ise barodan alacağı cezayı nasıl bertaraf edebilir..? 3- Yukarıdaki iki soru ve eklenebilecek bir çok soru dikkate alındığında, barolar birliğinin getirdiği internette standart' ın ne anlamı kalmaktadır? Selam ve saygılarımla.. |
13-06-2002, 21:08 | #12 |
|
Neye Göre Cevaplayayim?
Sayin Tikici,
Öncelile belirteyim. Arkadaslar uzun uzun bu konuda tartistilar ama, benim Türkiye'de ki düzenlemeler le ilgili bilgim yok. Eger sorularinizi, Türk Avukatlik yasasi ve de TBB 'nin yönetmeliklerine göre yanitlayacak olursak, Avukat A'ya Allah yardim etsin derim. Ancak, sizin gibi akli selim ve de genis düsünen hukukcu arkadaslarimizin kabul edecegi sekilde cözümlememiz gerekirse, olayda cok degisik boyutlar var derim. Birinci sorunuz: Internette ve genel olarak Reklam yasagi sorusu. asagida bir kac internet adresi var. Mesela http://www.koksalhukuk.com/index.html http://www.memet-kilic.de/ http://www.strick.de/ http://www.anwaltskanzlei-online.de/index.asp www.anwaltsverein.de Bu sayfalar kisisel sayfa olmaktan da öteye, tamamen bürolarin tanitiminin yapildigi sayfalar. birde www.google.com adresine gidin. Oradaki arama opsiyonuna Rechtsanwaltskanzlei (=Avukat Bürosu) kavramini girin ve eger sayabiliyorsaniz önünze cikan sayfalari tahmini olarak sayin. Ondan sonra bu konuyu hatta ayri bir konu olarak tartisalim. Bu sorunuzu simdilik benim acimdan cevapsiz birakiyorum. Ikinci sorunuza gelince: Avukat A, en kisa süre icerisinde bu sitenin yayinini yapan, firma ile baglanti kurup sayfanin ve Bannerlerin yayindan kaldirilmasini talep etmek zorundadir. Sayfayi nasil yayindan kaldirir? Site adresi Avukat A'nin adina kayitli olmadigi icin, sayfanin icerigi ve orada yer alan Kontak adresleri, Avukat A'nin sayfanin ilgilisi oldugunu ispatlamaya yeter. O yetmez ise, hizmeti veren Internet Firmasi, adresin kimin adina kayitli oldugunu bildirmek zorundadir. Bu durumda da Müvekkilinin sayfayi yayina koydurdugu anlasilir ki, yayindan kaldirmakta bir zorluk cikmaz. dolayisi ile bu hususta ceza alma ihtimali berteraf edilmis olur. Ücüncü sorunuz: TBB'nin getirmis oldugu standard. Ben onu TBB'ye ve kayitli oldugunuz barolara sorun derim. Ancak yinede bu hususta söylenecek cok sey var. Bunlari yazmadan önce, sizden ricam yukarda yazdigim sitelere bir girin, karsilastirin. Daha sonra cevaplari birlikte bulmaya calisalim. Selam Ile M.Dilbirligi Almanya |
14-06-2002, 13:16 | #13 | |||||||||||||||||||
|
Merhaba sayın Dilbirliği, Dünyadaki uygulama ve düşünce tarzını şimdilik ayrı tutalım ve biz Türkiye' ye dönelim... Türkiye' de yaşayan ve avukatlık mesleğini yerine getiren bay A' nın başına gelecekleri tahmin etmek zor değil. Kısaca doğduğuna pişman olabilecektir . Sorun şurada galiba: Her ne şekilde olursa olsun, rıza dışı ve özellikle ülke haricinde açılan web sayfalarının hukuki yollarla kapatılması çok masraflı ve neredeyse imkansız gibidir.. Bay A geçimini zor idame ettiren bir avukat ise ve onu sevmeyen bir kimse tarafından ve sırf o' na zarar vermek amacıyla yabancı bir ülkede mesela; Honduras' ta (internet hizmeti vardır umarım) bir server üzerinden baronun yasakladığı tarzda web sayfasını onun adına açarsa ve reklamlarını da dünyanın ünlü sitelerinde banner' larla destekler ise, vay bizim gariban avukatın haline... ne parası yeter uğraşmaya ne de ömrü...meslekten bile olabiir.. - Web sayfasını işaret eden reklamlar ABD kaynaklı sitede yayınlanıyor... - Web sayfasının yayınlandığı server Honduras, - Web sayfasını açan ve reklam veren kişiyi Pakistan' da varsayalım... (bir telefon ile bu iş olur) Avukat A' bağlı olduğu Baronun uyarısı üzerine; 1- Öncelikle kendisinin web sayfasından bihaber olduğunu ve mağdur olduğunu baroya ispatlamak zorundadır ki bu iş en azından 3-5 yıl sürer.. tabiki gücü ve sabrı yeterse.. 2- ABD kaynaklı sitede yayınlanan bannerlerı bay A nın kaldırtabilmesi için sanıyorum en azından mahkeme kararı istenir çünkü, reklam gelirinden olmak istemez kimse... Mahkemede dava nerede ve nasıl açılacaktır ? para sorununu nasıl aşacaktır bay A ? 3- Hondurastaki web sayfasını nasıl engeleyeceğiz...? bu da ayrı sorun.. İnternet ve teknoloji bu gidişle hukuk' u anlamsızlaştıracak gibi ... Vay benim meslektaşım avukat (A) yandın desene... Selam ve saygılarımla.. |
15-06-2002, 12:45 | #14 |
|
KAF DAGININ ARKASI
Sayin Tikici,
ayni dilden konustugumuza sevindim ve bende ayni fikirdeyim. Vay benim Tükiye'de ki Avukat A Meslektasimin haline. Detaylara inmeyecegim. Internet ve özellikle Domain ismi verme ve serverleri kullanmada, Amerika kaynakli olan degisik uluslararasi anlasmalar ve cesitli kriterler var. Internet hizmeti veren firmalar mümkün oldugu kadar bu kriterlere uymaya calisiyorlar. Ve her büyük serverin kendi gelistirdigi bir otokontrol mekanizmasi var. Örnegin YAHOO sayfalarinda, karsit dinlere sövülen, hakaretamiz ifade iceren sayfalar eger sikayet gelirse yayindan kaldiriliyor. Mesela Tüm dünya'da cocuk pornosuna karsi etkin bir mücadele var. Günde onlarca belki yüzlerce sayfa yayindan kaldiriliyor ve bu tür icerikli sayfalarin yayinlanmasina izin verilmiyor. Türkiye'de ki Avukat A'nin durumu saniyorum bu hususta hem fikiriz, cok üzücü. Belki hakkinin sonuna kadar arayabilir ama, cok mücadele etmesi gerekiyor. Önemli olan, kendimize yeni engeller koyma yerine, mevcut engelleri berteraf etmek. Sanirim, TBB'nin yaptigi bu isin birinci kismi. O zaman da baska ülkedeki uygulamalari görünce insanin hayretten agzi acik kaliyor. Ana konu tabiki avukatlara uygulanan reklam yasagi. Örnegin Telefonrehberindeki sari sayfalari ele alalim. Eger bir avukat, o sayfalarda normal ebatlar haricinde, dikkat cekici bir sekilde tam sayfa bir ilan verirse, sizce reklam yasagini ihlal etmis olurmu? Bu gün özellile Almanya'da avukatlarin reklam yasagi kanunen görünüste var olmasina ragmen, sürec icerisinde ya mahkeme kararlari ile, ya da dogrudan yaratilan fiili durum ile yada bizzat barolarin bu hususta göz yummasi ile su anda Türkiye'deki durum ile kiyaslanmayacak bir durum ortaya cikti. Simdi avukatlarin barolar haricinde kurmus olduklari cemiyetler araciligi ile INTERNET üzerinden avukat reklaminin yapildigi siteler söz konusu. MEsela www.anwaltsverein.de Almanya capinda avukatlara ve vatandaslara hizmet veren bir site. ÜYelik sistemi ile calisiyor ve sadece siteye üye olan avukatlar bundan yararlaniyor. Vatandas verecegi posta kodu ile kendisine en yakin uzman avukatin adresine ulasabiliyor. Bir hususa dikkatinizi cekmek isterim. Bu tür cemiyetler, barolar haricinde kurulmus ve tekilatlanmis cemiyetler ve tamamen avukatlarin yeni müsteriler bulmasina yönelik hizmetler veriyorlar. Kaf adaginin arkasida aslinda bize uzak degil. Önemli olan degisen yeni durumlara ayak uydurabilmek ve isi zorlastirmaktan cok kolaylastirmak. Neyse isi tadinda birakalim ve iyi dileklerde bulunalim. Selam ile M.Dilbirligi |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Internet Caginin Yeni Aliskanliklari | Cest la vie | Teknoloji ve Bilgisayar | 0 | 21-12-2006 00:54 |
Hukuk Ve Internet | Gemici | Hukuk Sohbetleri | 3 | 05-11-2004 13:02 |
Internet Law | hakan | Turkish Law | 1 | 30-05-2002 17:02 |
Internet Yasalari | InfoSeeker | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 01-03-2002 22:15 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |