|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
20-01-2011, 12:35 | #1 |
|
Çekişmeli boşanma davası anlaşmalı boşanma davası olarak devam edebilir mi?
Değerli meslektaşlar, müvekkil 17.05.2010 tarihinde evlenmiş ancak eşiyle aralarındaki sorun nedeniyle boşanmak istediğini belirtti ve bizde buna istinaden 22.11.2010 tarihli dilekçemizle şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtık ilk duruşması 01.02.2011 de.Aradan geçen zaman süresince müvekkil ile eşi anlaşarak boşanmaya karar vermişler.Müvekkil bana gelerek anlaşmalı olarak boşanmayı istiyor.
1)Çekişmeli dava devam ederken, anlaşmaı boşanma için şart olan 1 yıllık sürenin dolması şartıyla (1 yıllık süre 17.03.2011 de doluyor) anlaşma var diyerek diğer şartların yerine getirlmesi durumunda anlşamalı boşanmayı sağlayabilirmiyim. 2)Dava açtığımız tarihte (22.11.2010)henüz 1 yıllık süre dolmamıştı bu durum, dava devam ederken 1 yıllk sürenin dolması halinde çekişmeli boşanma davasınıı anlaşmalı boşanmaya çevirmeye engel teşkil eder mi? 3)Bu huhusta başaka izleyebileceğim bir yol var mıdır? |
20-01-2011, 13:04 | #2 |
|
meslektaşım kanun 1 yıllık süreyi aradığı için bu mümkün değildir.yanlız celseye tanıklarınızı götürüp dinleterek ve karşılıklı kabulle de aynı sonuca ulaşabilirsiniz diye düşünüyorum.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2008/19546 K. 2010/1158 T. 21.1.2010 • BOŞANMA ( Kanunda Öngörülen Evliliğin En Az Bir Yıl Sürme Şartı Gerçekleşmeden Tarafların Kabulüne Dayanarak Boşanmaya Karar Verilmesinin Usul ve Yasaya Aykırılığı ) • EVLİLİĞİN TEMELİNDEN SARSILMASI ( Evlilik En Az Bir Yıl Sürmüş İse Eşlerin Birlikte Başvurması Ya da Bir Eşin Diğerinin Davasını Kabul Etmesi Halinde Koşulun Gerçekleşmiş Sayılacağı ) • ANLAŞMALI BOŞANMA ( Kanunda Öngörülen Evliliğin En Az Bir Yıl Sürme Şartı Gerçekleşmeden Tarafların Anlaşmalarına Dayanarak Boşanmaya Karar Verilemeyeceği ) 4721/m. 166 ÖZET : Tarafların evlendikleri ve davanın açıldığı tarihte henüz bir yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, tarafların gösterdikleri delillerin toplanarak, Medeni Kanunun 166/1-2. maddesindeki şartların oluşup oluşmadığı araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Medeni Kanunun 166/3.maddesinde öngörülen bir yıllık süre şartı gerçekleşmeden tarafların anlaşmalarına dayanarak boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin 3. fıkrası gereğince, boşanma kararı verilebilmesi için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması ve eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin, diğerinin davasını kabul etmiş olması gerekir. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. İncelenen dosyada, tarafların boşanma hususunda anlaştıkları görülmektedir. Dosyada mevcut nüfus kaydından, tarafların 12/3/2008 tarihinde evlendikleri anlaşılmış olup, dava tarihine göre henüz bir yıllık yasal süre dolmamıştır. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen bir yıllık süre şartının gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
20-01-2011, 13:17 | #3 |
|
Değerli meslektaşım çekişmeli davayı, henüz evliliğin 1 yılı dolmadığından açtığımız için çekişmeli dava devam ederken 1 yıllık sürenin dolmasıyla bu davayı anlaşmalı boşanma davası olarak sürdüremiyoruz diyorsunuz yanlış anlamadıysam...
|
20-01-2011, 13:55 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Taraflara anlaşmalı boşanma protokolünü imzalatıp duruşma gününden önce dosyaya sunun.Duruşma gününde de tarafları iki tanıkla birlikte hazır ederseniz boşanma gerçekleşir diye düşünüyorum.Kolay gelsin. |
20-01-2011, 14:20 | #5 |
|
1 yıllık süre dolmadan anlaşmalı boşanmaya çevrilemez.Süre dolduğu anda böyle bir talep mahkemece kabul edilmelidir çünkü bu tür davalarda(kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı) davayı değiştirme ve genişletme yasağı uygulanmaz.
|
20-01-2011, 14:56 | #6 |
|
Özlem hanımın da belirttiği gibi anlaşmalı boşanma protokolü ve 2 tanıkla beraber boşanmayı gerçekleştirebileceğiniz gibi,protokol olmasa da davalı davayı kabul eder ve protokolde düzenlenecek hususları kabul ettiğini duruşmada kabul eder ve tanık da dinlenirse o celse boşanma gerçekleşir diye düşünüyorum.
|
20-01-2011, 20:08 | #7 |
|
MK 166/2:Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
Evliliğin en az bir yıl sürmüş olması anlaşmalı boşanma için zorunludur.Çekişmeli boşanmadan anlaşmalı boşanmaya dönülmesi için dava açıldığı tarihte eşlerin en az bir yıl evli kalmış olması gerekmektedir.Sayın meslektaşlarımın görüşlerine bende katılıyorum.Anlaşmalı protokol metnini dosyaya duruşma tarihinden önce sununuz ve MK 166/2 de düzenlenen şartların oluşması noktasında tanıklarla hakimin vicdani olarak kanaatini sağladığınız sürece boşanmanın gerçekleşeceğini düşünüyorum.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. |
20-01-2011, 20:53 | #8 |
|
Merhabalar..
Mevzuatımızda "anlaşmalı boşanma" şeklinde ayrı bir düzenleme yoktur. Esasen anlaşmalı boşanma durumu "evlilik birliğinin sarsılması" (şiddetli geçimsizlik)sebebini tanımlayan TMK 166 maddesi ile düzenlenmiştir. Anlaşmalı boşanma demek, eşlerin evlilik birliğinin sarsılmış olduğu yolunda hemfikir olmaları anlamına gelmektedir. Nasıl evlilik birliği sarsılmadığı hallerde 1 yıl dolmuş olsa dahi anlaşmalı boşanma dahi olamaz ise evlilik birliğinin sarsıldığı durumlarda 1 yıl dolmasa hatta evlilik fiilen 1 gün bile sürmemiş olsa dahi boşanmak mümkündür. Netice itibarıyle anlaşmalı olduğu öngörülmüş olsa dahi açılmış olan dava evlilik birliğinin sarsılmış olduğu nedenine dayanmaktadır. Dolayısı ile bu durumun tanık beyanlarıyla ispatlanması halinde boşanmaya karar verilecektir. Mahkemeye herhagi bir protokol sunmak anlaşma olsa dahi gerekmemektedir, bu olayda yarar da yoktur. Duruşmada tazminat, nafaka vs. talep bulunmadığı, velayetin diğer eşte kalmasının kabul edildiği beyan edilebilir. (diye düşünüyorum) Selam ile.. |
20-01-2011, 22:34 | #9 |
|
Bence önceki davayla uğraşmaktansa, mademki anlaşma olmuş eski davayı bırakıp, 1 yıllık sürenin dolduğu gün yeni bir davayla anlaşmalı boşanmayı sağlayabilirsiniz.
|
21-01-2011, 16:13 | #10 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Kesinlikle katılıyorum. En pratik ve sağlıklı çözüm budur. |
21-01-2011, 16:16 | #11 |
|
bende olsam ilk davayı takipsiz bırakıp, 1 yıllık süre dolduğunda yeni bir anlaşmalı boşanma davası açardım,en pratiği bu gibi geliyor
|
21-01-2011, 16:20 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Çekişmeli davada, süre 1 yılı geçmiş olması kaydıyla anlaşmalı boşanma yapabilişrsiniz. yargıtayın kabulü de bu yöndedir. |
21-01-2011, 16:23 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
SAyın meslektaşım, ben size net bir bilgi veriyorum. Diğer meslektaşlarımın görüşlerini sonradan okuma fırsatı buldum. Siz dosyanızı müracaata bırakmayın. Anlaşma sağlandığını mahkemeye söyleyin ve evlilik tarihinden (resmi evlilik tarihi) itibaren 1 yıl geçmiş ise anlaşmalı boşanma şeklinde davanıza devam edebilirsiniz. Bu konuda bilgime güveniyorum. Ve bir çok davamda da bu durumu gerçekleştirdim. Eğer mahkemeniz hakimi kabul etmez ise -ki edecektir, size ictihat da gönderebilirim. |
21-01-2011, 16:36 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
İçtihatları buraya aktarsanız, biz de -net- bilgi sahibi olsak. |
21-01-2011, 17:19 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Ofiste değilim, yarın yollayacağım. Bu kadar basit bir uygulama alanı olan konu, neden bu kadar uzatılıyor anlamadım. |
21-01-2011, 17:22 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben de anlamadım. Kararları buraya aktarırsanız, hep beraber anlayabiliriz. |
21-01-2011, 17:24 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Tabiki üstad ama biraz bekleteceğim. yarına kadar. |
21-01-2011, 18:52 | #18 |
|
Konu, görüşlerim ve Sayın Suat Ergin'in görüşlerime katılmama gerekçeleri hakkında açıklama yapmam gerekiyor;
Tekrar ve ısrar ediyorum ki, "anlaşmalı boşanma" kavramına Türk Medeni Kanununun boşanma nedenleri bölümünün "evlilik birliğinin sarsılması" kısmında yer verilmiştir. Anlaşmalı boşanma demek, eşlerin evlilik birliğinin sarsılmış olduğu yolunda hemfikir olmaları anlamına gelmektedir. Yoksa evlilik birliği devamı eşlerden beklenmeyecek derecede sarsılmış olmadan anlaşma mümkün değildir. Kanun koyucu (zaten çökmüş bir evlilkte sarsılma durumunu ispatlamak için tanık dinleyerek veya diğer delillerle eşleri ve toplumu gerginliğe sürüklememek istemiş olmalı ki) anlaşma yani eşlerin birlikte müracaatı veya bir eşin açtığı davayı diğer eşin kabul etmesi halini evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğuna karine saymıştır. (Eşlerin birlikte mahkemeye başvurması anında veya birinin davayı kabul ettiği anda evlilik birliği sarsılıyor değildir)Fakat yine kanun koyucu bir yıl dolmadan evlilik birliğinin sarsılmış olduğunu eşlerin değerlendiremeyeceğin yanında evliliğin ilk yılında ve yani bir hayatın verdiği muhtemel bunalım ve baskı içinde olan (özellikle) kadın için kötüniyetli olarak herhangi bir hak elde etmeden boşamak için anlaşmaya zorlama, kandırma riskini azaltmak için 1 yıl şartı getirmiştir. Düşüncelerime aşağıda eklediğim Yargıtay Kararlarını irdeleyerek devam etmek istiyorum. T.C. YARGITAY 2. Hukuk Dairesi Esas : 2008/1912 Karar : 2009/4076 Tarih : 09.03.2009 o BOŞANMA o TARAFLARIN BİZZAT DİNLENMESİ GEREĞİ o EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekilinin davalı aleyhine 9/8/2002 tarihinde açtığı şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasında, tarafların boşanma ve diğer hususlarda anlaştıklarına ilişkin taraf vekillerinin duruşmadaki beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir. Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken, davacı ve davalı asil dinlenilmeksizin taraf vekillerinin beyanları ile boşanma hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 09.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY 2. Hukuk Dairesi Esas : 2006/12011 Karar : 2006/18556 Tarih : 28.12.2006 o ANLAŞMALI BOŞANMA o SÜRE ŞARTI Özet :Somut olayda taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin bir delil ileri sürülmediği, ancak tarafların boşanma hususunda anlaştıkları görülmektedir.Anılan Kanunun 166. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan hükümde, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabileceği öngörülmüştür. Dosyada mevcut nüfus kaydından dava tarihine göre henüz bir yıllık yasal süre dolmadığı da anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı tarafından 2/5/2002 tarihinde davalıya karşı açılan boşanma davasının kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede sarsılmış olması halinde eşlerden her birinin boşanma davası açabileceği hüküm altına alınmıştır. İncelenen dosyada, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin bir delil ileri sürülmediği, ancak tarafların boşanma hususunda anlaştıkları görülmektedir. Anılan Kanunun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan hükümde, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabileceği öngörülmüştür. Dosyada mevcut nüfus kaydından, tarafların 10/8/2001 tarihinde evlendikleri anlaşılmış olup, dava tarihine göre henüz bir yıllık yasal süre dolmamıştır. Mahkemece, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispatlanamamış olması, Türk Medeni Kanununun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen bir yıllık süre şartının da gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 28/12/2006 --"Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi.." tabirinden baskı altında olup olmamanın yanında evlilik birliğinin sarsılmış olup olmadığına kanaat getirmesi anlamı çıkarılmalıdır. Bu nedenle Sayın Erginin sadece süre şartını inceleyeceği, evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığını inceleyemeyeceği fikrine katılmıyorum. Ve.. "hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken.." ifadesinden evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını incelemesi gerektiğini düşünüyorum. Zira: atıf yapılan 184. madde de -"Hakim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz" -"Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hakimi bağlamaz. " -"Hakim, kanıtları serbestçe takdir eder. " ifadeleri bulunmaktadır. Bu ifadelerden, anlaşma beyanının evlilik birliğinin sarsıldığı yolunda (aksi ispat edilebilen ve mümkün olan) bir karine sayılabileceği, hâkimin tarafların ikrarıyla, bağlı olmayacağı, hâkimin olguların varlığına vicdanen kanaat getirmek zorunda olduğu anlamları çıkarılmaktadır. .. diye düşünüyorum. |
21-01-2011, 22:36 | #19 |
|
Benim dediğim doğru çıktı.Boşanma davalarında kendiliğinden araştırma ilkesi uygulanır.İddianın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı uygulanmaz bu tip davalarda.İstem sonucunu bir dilekçeyle değiştirebilir davacı.1 yıllık süre dolduğu anda dilekçe verilebilir.Dolmadan verilmesi mümkün değildir.
|
21-01-2011, 22:45 | #20 |
|
VI. Evlilik birliğinin sarsılması
MADDE 166.- Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz Evlilikte 1 yılın dolması görüldüğü üzere anlaşmalı boşanmanın ön şartıdır.Daha önceden başvurup o günü beklemek mümkün değildir.Tıpkı terk nedeniyle boşanma gibi: IV. Terk MADDE 164.- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz. Son olarak boşanma davasının evlilikte 1 yılın dolduğu günden itibaren anlaşmalı boşanma davasına dönüştürülebilmesi usul ekonmisi ilkesinin de gereğidir. |
21-01-2011, 22:57 | #21 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım, meselenin bu ilkelerle ilgisi yoktur; 1 yıllık süre koşulu yasada da, içtihatlarda da vardır. Dava tarihi itibari ile evlilik 1 yılı doldurmamışsa anlaşmalı boşanma olmaz. |
21-01-2011, 23:17 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Aladağ bazı meslektaş arkadaşlarımız evlilikte 1 yıl dolmadan da bu dava içinde anlaşmalı boşanma dilekçesi verilebileğini,kimi meslektaşlarımız da çekişmeli boşanmaya anlaşmalı boşanma olarak devam edilemeyeceğini yeni dava açılması gerektiğini söylediler.Benim dediğim ilkeler süreyle ilgili değil.Süre kanunun emrettiği bir koşul,ben usul ekonomisi ve kendiliğinden araştırma ilkelerini davanın anlaşmalı boşanmaya çevrilmesinin gerekçesi olarak söyledim.Mesajlarımın tümünü okursanız öyle olduğunu görürsünüz. |
22-01-2011, 00:17 | #23 |
|
Bir yıldan az süren evliliklerde çekişmeli boşanma olduğuna göre tarafların her konuda anlaştığı ve protokol düzenlediği boşanma tabi ki olacaktır. Evlilik bir yıldan az sürmüş ise ve taraflar arasında gerçekten ciddi sorun mevcut ise boşanma kararı vermesi hakimin takdirine bağlıdır. Şahit dinletlmesi halinde de boşanma kararı verilmektedir. Buradaki olayda taraflar arasında düzenlenecek protokol ile mahkemeye başvurulur ve tanıklar da dinletilirse boşanma kararı verilecektir
|
22-01-2011, 10:11 | #24 |
|
Sayın meslektaşlarım,
İstemiş olduğunuz yargıtay kararını sunuyorum. Ama aslında üzüldüğüm taraf, bazı meslektaşlarımızın "kesin" olarak verilen bilgilere inanmak istememeleri. Şahsi görüşüm olsa idi, kesin bir ibareyle zaten bilgi vermezdim. Saygılarımla..., YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ TARİH 13.03.2003 ESAS 2003/2269 KARAR 2003/3453 ÇEKİŞMELİ YARGILAMA ANLAŞMALI BOŞANMA Başlangıçta noksan olan dava şartına rağmen esasına girilmiş ve noksanlık davanın devamı sırasında tamamlanmışsa, artı dava reddedilemez. Davanın devamı sırasında 21.02.2002 tarihinde evlilik bir yılı doldurduğundan ve tarafların irade açıkladıkları 26.03.2002 tarihinde dava şartı tamamlandığından.... |
22-01-2011, 14:05 | #25 |
|
Kadir Bey, yargıtay kararı sorunun açık cevabı olmuştur. Yargıtay kararının tam metnini (adınıza) iletiyorum.
T.C. YARGITAY 2. Hukuk Dairesi Esas : 2003/2269 Karar : 2003/3453 Tarih : 13.03.2003 ◦NOKSAN DAVA ŞARTI ◦SONRADAN TAMAMLAMA ◦BİR YILLIK SÜRE ◦ANLAŞMALI BOŞANMA ◦KAMU YARARINA BOZMA Özet : Dava şartları noksan olmakla birlikte dava içinde tamamlanmışsa, davaya devam edilip sonuçlandırılır. Bu bakımdan davanın başlangıcında olmasa da devamı esnasında bir yıl doldurduğu anlaşılan evlilikler için dava şartı ikmal edildiğinden neticelendirilmesi gerekir. ( 4721 s. MK. m. 166, 184 ) ( 1086 s. HUMK. m. 427 ) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Başlangıçta noksan olan dava şartlarına rağmen esasına girilmiş ve noksanlık davanın devamı sırasında tamamlanmışsa artık dava reddedilemez. ( H.G.K. 22.3.1995 tarih E. 1994/ 5 – 835 K. 1995/ 215 sayılı ilamı) Davanın devamı sırasında 21.2.2002 tarihinde evlilik bir yılı doldurduğundan ve tarafların irade açıkladıkları 26.3.2002 tarihinde dava şartı tamamlandığından bu nedenle karar yürürlükteki hukuka uygun olduğundan temyiz isteği yerinde görülmemekle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/4. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Kanun yararına temyiz dilekçesinin açıklanan nedenlerle REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 13.03.2003 Kaynak :Corpus |
22-01-2011, 14:33 | #26 | |||||||||||||||||||||||
|
Karar için çok teşekkür
Sayın meslekdaşım,
Takip ettiğim bir davada da benzer bir durum söz konusu. Paylaştığınız yargıtay kararı aydınlatıcı oldu. Çok teşekkür eder, başarılar dilerim.
|
24-01-2011, 14:51 | #27 |
|
HD 02 <> E: 2006/6904 <> K: 2006/14059 <> T: 16.10.2006
* EVLİLİK BİRLİĞİNİN SARSILMASI Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. (4721 s. MK. m. 166/3) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı Selçuk Okumuş'un 10/9/2003 tarihinde davalı Marina Okumuş aleyhine açtığı boşanma davasının, tarafların boşanma konusunda anlaştıklarına dair beyanları doğrultusunda kabul edildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesi ile "Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır" hükmü getirilmiştir. Dosyadaki nüfus kaydından tarafların 30/10/2002 tarihinde evlendikleri ve davanın açıldığı tarihte henüz bir yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, tarafların gösterdikleri delillerin toplanarak, Medeni Kanunun 166/1-2. maddesindeki şartların oluşup oluşmadığı araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, Medeni Kanunun 166/3. maddesinde öngörülen bir yıllık süre şartı gerçekleşmeden tarafların kabulüne dayanarak boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 16.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
24-01-2011, 14:53 | #28 |
|
Anlatmak istediğim konu bu kararda daha net açıklanmış. taraflar arasında ciddi sorunlar var ise 1 yıllık süre dolmadan da boşanma kararı verilmesi gerekir. sadece tarafların beyanı yeterli olmayıp hakim re'sen araştırma yapacaktır
|
25-01-2011, 14:36 | #29 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Benim üzüldüğüm şey ise, Yargıtay'ın onlarca kararının aksine (nasılsa)vermiş olduğu 1-2 ayrıksı kararı bize "kesin" bilgi olarak sunmanız; bizim de (henüz kararı dahi sunmadan) buna inanmamızı beklemenizdir. Sayın av.kadirpolat, Avukat Canip Kazan ve Av. Atilla Şen sizce bu karar doğru mudur? Doğruysa, Sayın Av.Suna SOYDAŞ'ın sunmuş olduğu şu karar yanlış mıdır?
|
25-01-2011, 15:40 | #30 | |||||||||||||||||||||||
|
Suat bey, öncelikli olarak yaşınıza ve mesleğinize saygımı belirterek, sanki bana Yargıtay kararı sunmadan bir şeyin olup-olmadığını söyleyemeyecekmişim gibi davranmanızı kabul edemem. Sizin soruyu anlamakta zorluk çektiğiniz açık. Onun için, benim sizleri yanlış bilgilendirdiğimi söyleyene kadar öncelikle soruyu iyi okuyup anlayınız. Meslektaşım sorunda, dava açıldığında (1 yılı doldursun doldurması) çekişmeli açılan bir davanın sonradan anlaşmalı olarak devam edip edemeyeceğini söylüyor. Sizde kalkıp, davayı düşür deyip meslektaşımızı yanlış yönlendiriyorsunuz. Bu hatanızı kabul etmeyerek benim bilgimi sorguluyorsunuz. Dayanak yargıtay kararı sunuyorum, mahkemelerde verilen kararlar bu şekilde diyorum, hala alakasız bir yargıtay kararından dem vuruyorsunuz. ÖNCE SORUYU ANLAYIN, SONRA SUNDUĞUM YARGITAY KARARINA BAKIN, O DA OLMADI ise BİLEN BİRİNE SORUN. Benim sunduğum yargıtay kararı, çekişmeli dava her zaman anlaşmalı davaya çevrilebilir; evlilikte 1 yılı doldurmak dava sırasında gerçekleşiyor ise anlaşmalı boşanmaya çevrilebilir, diyor. Diğer meslektaşımın sunduğu yargıtay kararında, 1 yıllık evlilik sürecini doldurmayan davalarda anlaşmalı boşanma olmaz diyor. Bilmem ifade edebildim mi? Tabiki ifade edemedim. Çünkü kabul etmekte zorlanıyorsunuz. Ama her ne olursa olup, öncelikli olarak meslektaşınıza saygıda kusur etmeyin. Bilmediğim konuda yorum yaparken, kesin demem. Ama kesin dediğim şeyi de kesin olarak biliyorumdur. Eğer haklı çıkmam sizi rahatsız ettiyse, o da farklı bir konu. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Rağmen Çekişmeli Boşanma Davası Açılması | cesur_yürek | Meslektaşların Soruları | 13 | 04-08-2011 11:22 |
Çekişmeli boşanma davası ,anlaşmalı boşanma davası olarak sürdürülebilirmi ? | HAWK | Meslektaşların Soruları | 33 | 26-10-2010 22:02 |
devam eden bir boşanma davası varken ikinci bir boşanma davası açılabilir mi | Konuk Mine | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 22-01-2010 12:58 |
Eşime ait evde anlaşmalı boşanma sonrası oturmaya devam edebilir miyim? | Konuk nurhan dinçer | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 09-11-2009 17:10 |
2 aylık evliyken boşanma davası açtım.anlaşmalı olarak boşanabilmem mümkünmü | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 2 | 17-10-2008 12:05 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |