Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Karşılıksız Çek Keşide etmek suç olmaktan çıkıyor, Af gibi kanun tasarısı

Yanıt
Old 02-01-2011, 21:39   #1
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan Karşılıksız Çek Keşide etmek suç olmaktan çıkıyor, Af gibi kanun tasarısı

Karşılıksız çekten cezaya son verecek kanun tasarısı Adalet komisyonunda

Karşılıksız çekten cezaya son verecek kanun tasarısı Adalet komisyonunda

Karşılıksız çek keşide suçu ile ilgili davalar ve fiiller giderek artış gösterdiği bu günlerde 5941 sayılı Çek kanununda değişiklik yapılması için bir kanun tasarısı TBMM adalet komisyonuna sunuldu, bu tasarı CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk tarafından hazırlanıp 16.12.2010 tarih ve 2/819 kayıt sayısı ile Adalet komisyonuna sunuldu, tasarı halen komisyonda beklemekle birlikte sonucu merak konusudur, ve yüz binlerce karşılıksız çek mağdurunu ilgilendirmektedir.
Tasarıda neler var ve tasarı neler öngörüyor ?
Bilindiği gibi, yürürlükteki 5941 sayılı çek kanunu’nda çekle ilgili olarak karşılıksız işlemi yapılmasına sebebiyet verme fiili, adli para cezası ve güvenlik tedbiri yaptırımlarını getiren bir suç olarak düzenlenmiş, şikayetten vazgeçme veya ödeme durumunda davanın tüm sonuçları ile ortadan kaldırılacağı düzenlenmiştir.
Yapılan bu düzenlemeler bile karşılıksız çek fiilinin işlenmesine ve yüz binlerçe gerek keşideci ve gerekse hamillerin mağduriyetini önleyememiş, 2010 yılı içinde Yargıtay 10 ceza dairesi 2009 yılından 30580 dava devralmış,29.11.2010 tarihi itibari ilede 21565 dava karara bağlamışolup halen dairede 43.581 karşılıksız çek dava dosyası incelenmek için sıra beklemektedir. Ayrıca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında 70.000 üzerinde karşılıksız çek dosyası mevcuttur.
Yargının çözümde zorlandığı bir fiilin çözümünde zorluklar yaşanmaya devam etmekle birlikte mağdur sayısı her geçen gün artış göstermektedir.
Bu nedenle de, 5941 sayılı çek kanununda değişiklik öngören tasarıda,
1- Bankaların çek başına ödeme yükümlülüğü miktar ve tutar olarak arttırılması öngörülmektedir
2- Kanunun 5’inci maddesi değiştirilerek karşılıksız çek keşide etme fiili tamamen suç olmaktan çıkarılmakta, karşılıksız çek düzenleyen, adına karşılıksız çek düzenlenen ve ileri düzenleme tarihi çek üzerinde yazılı tarihe göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında karşılığını bankada bulundurmayan gerçek veya tüzel kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine Cumhuriyet savcılığının talebi ile Sulh Ceza Hakimi tarafından karşılıksız çıkan her bir çekle ilgili bir koruma tedbiri olarak, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verileceği öngörülmektedir.
3- Dolayısıyla 5941 sayılı kanunun 5 inci maddesinde yer alan adli para cezası ve buna bağlı TCK 50 maddesi hükmünce olası hapsen tazyik durumu ortadan tamamen kaldırılmakla birlikte artık karşılıksız çek keşide etmek suç teşkil eden bir fiil olmaktan çıkarılması öngörülmüştür.
4- 5941 sayılı kanunun 5 inci maddesinde yapılması düşünülen değişikliğe paralel olarak etkin pişmanlıkla ilgili 6 ncı maddesi de yenden düzenlenmiştir.
5- 5941 sayılı kanunun 7 nci maddesinin başlığı 5 inci maddede yapılan değişiklik doğrultusunda “ ceza hükümleri “ olarak değiştirilmesi öngöülmüştür.
6- Anılı kanunun geçici birinci maddesi, kanunda yapılan diğer değişiklikler de dikkate alınarak yeniden düzenlenmiş, bu bağlamda yeni çek defterinin verilmesi ve eskisinin geri alınması için öngörülen süre 1/7/2011 tarihine kadar uzatılmış, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için bankaya ibrazının geçersizliği 31/12/2011 trihi olarak öngörülmüştür.

Yukarıda açıklandığı üzere yapılması düşünülen değişiklikler sonucunda karşılıksız çek düzenleme fiili tamamen suç olmaktan çıkarılması düşünülmüştür, ancak çekin daha güvenilir bir ödeme aracı olmasının yanı sıra bu itibarının korunması bakımından bankalara daha ağır yükümlülükler getirilmiş, bankalar (A) (B) ve (C) olmak üzere üçlü gruptan oluşan çeklerin her bir yaprağı için 5.000.-TL tutarında ödemem yükümlülüğü arlına alınmak istenmesi ile çek müşterilerinden gerektiğinde teminat isteyebilecektir.
Tasarının komisyondan geçmesi ile Mecliste onaylanması durumunda yargıda bekleyen dosyalar tüm sonuçları ile düşürülecek, karşılıksız çek fiilinden hüküm diyenlerin bu hükümlerden yararlanması sz konusu olacaktır.

Kaynak : www.kocayhukuk.com
Old 06-01-2011, 22:38   #3
S.Orhan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Muhsin KOÇAK
Karşılıksız çekten cezaya son verecek kanun tasarısı Adalet komisyonunda

Karşılıksız çekten cezaya son verecek kanun tasarısı Adalet komisyonunda

Karşılıksız çek keşide suçu ile ilgili davalar ve fiiller giderek artış gösterdiği bu günlerde 5941 sayılı Çek kanununda değişiklik yapılması için bir kanun tasarısı TBMM adalet komisyonuna sunuldu, bu tasarı CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk tarafından hazırlanıp 16.12.2010 tarih ve 2/819 kayıt sayısı ile Adalet komisyonuna sunuldu, tasarı halen komisyonda beklemekle birlikte sonucu merak konusudur, ve yüz binlerce karşılıksız çek mağdurunu ilgilendirmektedir.
Tasarıda neler var ve tasarı neler öngörüyor ?
Bilindiği gibi, yürürlükteki 5941 sayılı çek kanunu’nda çekle ilgili olarak karşılıksız işlemi yapılmasına sebebiyet verme fiili, adli para cezası ve güvenlik tedbiri yaptırımlarını getiren bir suç olarak düzenlenmiş, şikayetten vazgeçme veya ödeme durumunda davanın tüm sonuçları ile ortadan kaldırılacağı düzenlenmiştir.
Yapılan bu düzenlemeler bile karşılıksız çek fiilinin işlenmesine ve yüz binlerçe gerek keşideci ve gerekse hamillerin mağduriyetini önleyememiş, 2010 yılı içinde Yargıtay 10 ceza dairesi 2009 yılından 30580 dava devralmış,29.11.2010 tarihi itibari ilede 21565 dava karara bağlamışolup halen dairede 43.581 karşılıksız çek dava dosyası incelenmek için sıra beklemektedir. Ayrıca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında 70.000 üzerinde karşılıksız çek dosyası mevcuttur.
Yargının çözümde zorlandığı bir fiilin çözümünde zorluklar yaşanmaya devam etmekle birlikte mağdur sayısı her geçen gün artış göstermektedir.
Bu nedenle de, 5941 sayılı çek kanununda değişiklik öngören tasarıda,
1- Bankaların çek başına ödeme yükümlülüğü miktar ve tutar olarak arttırılması öngörülmektedir
2- Kanunun 5’inci maddesi değiştirilerek karşılıksız çek keşide etme fiili tamamen suç olmaktan çıkarılmakta, karşılıksız çek düzenleyen, adına karşılıksız çek düzenlenen ve ileri düzenleme tarihi çek üzerinde yazılı tarihe göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında karşılığını bankada bulundurmayan gerçek veya tüzel kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine Cumhuriyet savcılığının talebi ile Sulh Ceza Hakimi tarafından karşılıksız çıkan her bir çekle ilgili bir koruma tedbiri olarak, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verileceği öngörülmektedir.
3- Dolayısıyla 5941 sayılı kanunun 5 inci maddesinde yer alan adli para cezası ve buna bağlı TCK 50 maddesi hükmünce olası hapsen tazyik durumu ortadan tamamen kaldırılmakla birlikte artık karşılıksız çek keşide etmek suç teşkil eden bir fiil olmaktan çıkarılması öngörülmüştür.
4- 5941 sayılı kanunun 5 inci maddesinde yapılması düşünülen değişikliğe paralel olarak etkin pişmanlıkla ilgili 6 ncı maddesi de yenden düzenlenmiştir.
5- 5941 sayılı kanunun 7 nci maddesinin başlığı 5 inci maddede yapılan değişiklik doğrultusunda “ ceza hükümleri “ olarak değiştirilmesi öngöülmüştür.
6- Anılı kanunun geçici birinci maddesi, kanunda yapılan diğer değişiklikler de dikkate alınarak yeniden düzenlenmiş, bu bağlamda yeni çek defterinin verilmesi ve eskisinin geri alınması için öngörülen süre 1/7/2011 tarihine kadar uzatılmış, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için bankaya ibrazının geçersizliği 31/12/2011 trihi olarak öngörülmüştür.

Yukarıda açıklandığı üzere yapılması düşünülen değişiklikler sonucunda karşılıksız çek düzenleme fiili tamamen suç olmaktan çıkarılması düşünülmüştür, ancak çekin daha güvenilir bir ödeme aracı olmasının yanı sıra bu itibarının korunması bakımından bankalara daha ağır yükümlülükler getirilmiş, bankalar (A) (B) ve (C) olmak üzere üçlü gruptan oluşan çeklerin her bir yaprağı için 5.000.-TL tutarında ödemem yükümlülüğü arlına alınmak istenmesi ile çek müşterilerinden gerektiğinde teminat isteyebilecektir.
Tasarının komisyondan geçmesi ile Mecliste onaylanması durumunda yargıda bekleyen dosyalar tüm sonuçları ile düşürülecek, karşılıksız çek fiilinden hüküm diyenlerin bu hükümlerden yararlanması sz konusu olacaktır.

Kaynak : www.kocayhukuk.com



Çok isabetli bir değişiklik olacağı kanısındayım, aksi takdirde kabak sonunda yargıya ve son zamanlarda yüksek yargının başına patlatılmaya çalışılıyor
Old 06-01-2011, 23:13   #4
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan S.Orhan
Çok isabetli bir değişiklik olacağı kanısındayım, aksi takdirde kabak sonunda yargıya ve son zamanlarda yüksek yargının başına patlatılmaya çalışılıyor

Bir çırpıda aklıma geldiğince yazıyorum: çekle ilgili kişi ve kurumların, sair yüküm ve sorumluluklarına ilişkin esaslar bir şekilde düzenlenir de, karşılıksız çek keşide etmek fiiline, idari para cezası öngörülsün, keşidecilere de itiraz imkanı getirilsin, (sulh cezaya)... Mahkemeler de isyanlarda, Yargıtay Başsavcılığı da, 10.Ceza Dairesi de... Bu suçun-fiilin ağırlık ve ekonomik suç niteliği gözetildiğinde, tartışılabilir düşüncesindeyim, attım kuyuya bir taş...
Saygılarımla.
Old 06-01-2011, 23:21   #5
S.Orhan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Bir çırpıda aklıma geldiğince yazıyorum: çekle ilgili kişi ve kurumların, sair yüküm ve sorumluluklarına ilişkin esaslar bir şekilde düzenlenir de, karşılıksız çek keşide etmek fiiline, idari para cezası öngörülsün, keşidecilere de itiraz imkanı getirilsin, (sulh cezaya)... Mahkemeler de isyanlarda, Yargıtay Başsavcılığı da, 10.Ceza Dairesi de... Bu suçun-fiilin ağırlık ve ekonomik suç niteliği gözetildiğinde, tartışılabilir düşüncesindeyim, attım kuyuya bir taş...
Saygılarımla.

Size katılıyorum kesinlikle, ama kuyuya attığınız taşı çıkarmaya çalışmayacağım
Old 06-01-2011, 23:45   #6
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan S.Orhan
Size katılıyorum kesinlikle, ama kuyuya attığınız taşı çıkarmaya çalışmayacağım

40 kişiyi bulursanız ben bir deneyin derim
Old 07-01-2011, 12:19   #7
kum

 
Varsayılan Kim Mağdur?

Çekini ödeyemeyen mağdur da alacağını alamayan mağdur değil mi.Adam benden senetle mal almak istedi.Vermedim.
Bu sefer bir müşteri çeki getirdi,bankaya sordum,çeklerin ödendiğini,çek hesabının sürekli müsait olduğunu söyledi.Malı verdim.Çünkü senet ile ödeme taahüdünde bulunuyor.ödenip ödenmeyeceği belli değil.Ama Çekte ise arada muhatap banka ve bu banka nezdinde ki çekin bağlı olduğu para hesabı var.Çek ileri tarihli düzenlense dahi paranın hesapta her zaman mevcut olduğunu en başından biliyorsunuz.Sonra bankaya gidiyorum çekin karşılığı yok.Ne yapayım işim bozuldu, karşılığını kullandım karşılığı yok.Şimdi ben dolandırılmış olmadım mı?Ödeme taahhüdü içeren kambiyo(senet)yerine,karşılığı bankada hazır bulunan kambiyo(çek) evrakını tercih ettim, mal verdim.Meğer karşılığı yokmuş.Avrupa da karşılıksız çeke özel hapis cezası yok doğru,çünkü,karşılıksız çek veren DOLANDIRICILIKTAN yargılanıyor.
Old 13-01-2011, 14:42   #9
Av.Suna SOYDAŞ

 
Varsayılan

Alacaklıyı tabi ki düşünmek lazım da; mevcut uygulama alacaklı lehine mi acaba. Şikayeti yapan alacaklı( vekilleri olarak bizler), davayı takip eden bizler, neticede verilen adli para cezasını devlet tahsil ediyor. Bazı borçlular inatla borcunu alacaklıya ödemek istemiyor, icra takibi netice vermiyor, inat eden borçlu para cezasını idareye ödeyince zaten hapis cezasından kurtuluyor. Sonuçta mevcut yasa kimsenin amacına uygun değil diye düşünüyorum.
Old 13-01-2011, 14:47   #10
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suna SOYDAŞ
Alacaklıyı tabi ki düşünmek lazım da; mevcut uygulama alacaklı lehine mi acaba. Şikayeti yapan alacaklı( vekilleri olarak bizler), davayı takip eden bizler, neticede verilen adli para cezasını devlet tahsil ediyor. Bazı borçlular inatla borcunu alacaklıya ödemek istemiyor, icra takibi netice vermiyor, inat eden borçlu para cezasını idareye ödeyince zaten hapis cezasından kurtuluyor. Sonuçta mevcut yasa kimsenin amacına uygun değil diye düşünüyorum.

Bir ceza hükmü çıkarmak, temyiziyle birlikte kimi zaman 3-4 yılımızı alıyor. Hele 5941 sonrası lehe/aleyhe değerlendirmesi zaruretine binaen bozma sonrası yargılamalar... Duruşma günü, git gel, masraflar, işgücü kayıpları... Astarı yüzünü geçti bu işin; maksat hasıl olsa hadi tamam diyeceğim ama e o da sağlanamıyor.
Saygılar.
Old 13-01-2011, 15:10   #11
Avukat Tekin

 
Varsayılan

Evet alacaklılar mağdur olacak ama var olan durumda alacaklıların pek de menfaat sağladığı söylenemez. Kötüniyetli borçlular ya da kötüniyetli olmasa da icra takibindeki miktarı ödeyemeyen borçlular Adli para cezasını ödeme yoluna gidiyorlar. Bunu borçlu vekili olarak benim de yaptığım oldu. Karşılıksız Çek suçunun yapısına uygun bir Adli para cezası sistemi geliştirilmeden mevcut durumdan verim alınamayacaktır. Mevcut durum sadece mahkemelere ve bize fazladan yük getirmekle kalıyor bence. Bana kalırsa en doğrusu eski sistemdi. Direk olarak hapis cezasının verildiği sistem.
Karşılıksız Çek Keşide etmek ekonomik suç olarak düşünülmemeli. Bu bence bir yalan beyandır. Bir nevi kalpazanlıktır. Karşılığı olmayan çek keşide etmek, karşılığı olmayan bir ödeme aracı üretmek değil midir? Eğer ekonomik suç algısını genişletirsek bence bir çok suç için öngörülen cezalar da kaldırılmalıdır. Hemen aklıma gelenler:
1-Hileli ya da değil "iflas" ekonomik bir olgu değil midir? Bu durumda hileli iflas neden suç olsun?
2-İİK da öngörülen hemen hemen tüm suçları biraz geniş bir yorumla ekonomik suç kategorisine koymak sizce de mümkün değil midir?
3-Nafaka ödemeyen kişinin cevabı şudur: Param yoktu ödeyemedim. Kaşrılıksız çek keşide eden kişinin cevabı şudur: Param yoktu ödeyemedim. Bu durumda nafaka ödememek de suç olmamalı. v.s
Ayrıca buraya yazıyorum (mecazla gerçeğin buluştuğu nokta) bankalara çek yaprağı başına 5.000 TL. para cezasını koymaları mümkün değil. Bankaların gücünü küçümsemeyin. Üstelik bu durumda bu işin de dolandırıcıları çıkar. Bir şekilde çek karnesini alan kötüniyetli kişi muvazaalı olarak tüm yaprakları doldurur. Anlaştığı kişi de gider bankaya, karşılıksız çıkan her yaprak için 5.000 TL. yi cebe indirirler. Nasıl olsa cezası yok. Ya da diğer ihtimal bankadan çek karnesi almak için holding sahibi olmak falan gerekir. Bankalar kimseye çek karnesi vermez ve sistem tıkanır. Bankalara sorumluluk yüklerken de ölçülü olmak lazım. Neticede hiçbir banka mudisinin çeklerinin dönmesini istemez. Evet bir sınırlama konulsun ama mantıklı olsun.

Bu Karşılıksız Çek konusuyla o kadar oynandı ki bizim de artık başımız döndü. Ya doğru dürüst işleyen bir ceza koysunlar ya da suç olmaktan tamamen çıksın. Biz de neyin ne olduğunu bilip ona göre davranalım.
Old 14-01-2011, 21:18   #12
kum

 
Varsayılan

Bir tacir olarak bizim gibi düşünen hukukçuların da olması beni çok mutlu etti.Zira internete girdiğinizde çek mağdurları adıyla o kadar çok siteyle ve buralarda karşılıksız çekin ekonomik suç olduğunu savunan hukukçularla karşılaşıyoruz ki moralimiz bozuluyor.
İşin en üzücü tarafı,çoğunlukla bu sitelerin arkasında reklam yasağını dolanmak isteyen avukat arkadaşların bulunması.Karşıksız çek verenlerin mağduriyetini savunan bir sitede "avukatlar" diye konulan seçeneği tıklayınca ne dediğimi anlayacaksınız.

Sn.Tekin çok güzel özetlemiş.Ancak bahsettiği dolandırıcılık,iflas suçlarının ekonomik suç olduğunu savunan görüşler zaten var.Bunlar o kadar ileri gitti ki, nerdeyse hırsızlığa bile ekonomşk suç diyecekler.Çünkü yukarıda verdiğim örnek gibi bunu bir "sektörel araç" olarak kullanmaktalar.Nitekim bunu en çok savunan ünlü bilim adamlarımızdan birinin,aynı soyatlı yiğenleri avukat olup, kendilerini uzman "borçlu avukatı" olarak tanıtmaktalar.Bilmem anlatabildim mi?
(Başta sitemiz hukukçuları olmak üzere, hukuk ve avukatlık etiğine bağlı çoğunluğu tenzih ederim.)
Old 17-01-2011, 13:14   #13
Av.Sibel SEVİNÇ

 
Varsayılan 5941 sayılı yasa zaten yok

5941sayılı yasa zaten anayasa madde 38 ve aihs ek 4 nolu protokole aykırı arkadaşlar ..devlet bu işte adli para cezalarını dolanmak suretiyle hapis cezasına mahkum etmek suretiyle bu durumda paydaş olmaktan vazgeçmelidir..
Old 17-01-2011, 13:20   #14
Av.Sibel SEVİNÇ

 
Varsayılan

konu reklam konusu değildir ..konu hukuka aykırılık konusudur. tum bakanlar ve milletvekillerimiz bu konuda başta anayasa komisyonu başkanı SN HOCAM BURHAN KUZU ,AYNI SEKİLDE AHMET İYİMAYA AYNI ŞEKİLDE BEYAN VERMİŞTİR ..BU KONUDA SANIRIM ALACAKLI İCRA TAKİPLERİYLE DEVAM ETSİN ..KALDI Kİ CEK BORCLULARININ COGU DA AYNI ZAMANDA ALACAKLIDIR. BU KISIR DÖNGÜ ANCAK YA KAST UNSURU EKLENİRSE YADA CEZA KALKARSA SON BULACAKTIR.

UNUTMAYINIZ HER ÇEK KULLANICISI BU CEZAYLA KARŞILAŞMAK DURUMUNDA KALABİLİR
Old 17-01-2011, 13:41   #15
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Sibel SEVİNÇ
konu reklam konusu değildir ..konu hukuka aykırılık konusudur. tum bakanlar ve milletvekillerimiz bu konuda başta anayasa komisyonu başkanı SN HOCAM BURHAN KUZU ,AYNI SEKİLDE AHMET İYİMAYA AYNI ŞEKİLDE BEYAN VERMİŞTİR ..BU KONUDA SANIRIM ALACAKLI İCRA TAKİPLERİYLE DEVAM ETSİN ..KALDI Kİ CEK BORCLULARININ COGU DA AYNI ZAMANDA ALACAKLIDIR. BU KISIR DÖNGÜ ANCAK YA KAST UNSURU EKLENİRSE YADA CEZA KALKARSA SON BULACAKTIR.

UNUTMAYINIZ HER ÇEK KULLANICISI BU CEZAYLA KARŞILAŞMAK DURUMUNDA KALABİLİR

Bu konuda parlamenter beyanatlarının yönü ve içeriği ne olursa olsun, kanımca hukuki meseleyi ortaya koymak açısından lehe veya aleyhe bir belirleyici olarak ele alınmamaları gerekir. Hukuk meseleleri ve değişiklikler, hukuk kavramları, teorisi ve son olarak da toplumsal görünüm dikkate alınarak değerlendirilmelidir.

Öte yandan, karşılıksız çek keşide etmek suçunun sadece somut alacaklıya karşı işlenmiş bir suç olduğu da düşünülmemelidir. Suç, aynı zamanda genel olarak toplumsal ticaret hayatının güvenli işleyişine; toplum ekonomisine karşı da işlenmiş sayılmalıdır. Suçun, varlığı, yokluğu, unsurlarının değiştirilmesi, kaldırılması veya yaptırımlarını değiştirilmesi konularında bu hususa da dikkat edilmelidir. (Ayrıca, bu suçlarda tipik manada kasdın aranması suçu işlemez hale getirir.) Saygılarımla.
Old 17-01-2011, 13:55   #16
karabekir

 
Varsayılan

"SUÇU İŞLEMEZ HALE GETİRMEK"

Yargıtay 10.Ceza Dairesi Başkanı da benzer bir açıklama yapmıştı.Kastın aranması durumunda davaların sonuçlandırılmasının zor olacağıyla alakalı.

Ancak; bu eylemin suç olmasını sonuçlayan nedir sorusunu ben sormak zorundayım. Kişinin kastetmediği bir neticeden sorumlu tutulması ne kadar trajiktir.

Adam 100 tane çek kesmiş, iflas etmiş geriye 5 çeki kalmış ödeyememiş. Dikkat buyurulsun ödeyememiş. Elinde avucunda ne varsa satmış ödemiş ancak başka birşeyi kalmamış. Şu anki uygulamaya göre bu kişi 5 çekten önce adli para cezasına ardından hapse. Bu kişinin kastının ne olduğu belirlenemez mi?

Asıl mesele şu.Kişinin kastının ne olduğunun önemi yok. Yargıtay;ben kastı ararsam davanın sonuçlanması uzun süreceği gibi, bir sürü de iş yükü artacak, daha da fenası alacaklı hapis korkusuyla borcunu ödemek zorunda kalan borçludan parasını alamayacak.Yargıtay'ın bir üyesi "ekonominin hizmetinde olduğunu" belirtmişti ya.

Bizim açımızdan olay hiç "ADALET" terazisinden ele alınmıyor.Hukuk fakültesinde okurken her konuyu bu adil mi, bu hakkaniye uygun mu diye araştırırken mesleğe girdiğimizde; böyle olursa biz tahsilat yapamayız diyoruz. Böyle olursa iş uzar diyoruz. Adaleti savunmak yerde tahsilatçılık yapmanın yolunu seçiyoruz. Biraz ağır olacak kusura bakmayın ama benzeri bir anlayışı çek-senet mafyası zaten yapıyor. Onlar hapis yatırmıyor silah kullanıyorlar. Devlette silah kullanıyor. Ne kadar benzeşiyorlar...

Roma Hukukunu hepimiz okuduk. Sanırım şimdilerde seçimlik ders olmuş.Roma Hukukunda vardı.Borçlu borcunu ödeyemediğinde alacaklının esiri olurdu. Şimdi sormak durumundayım: borcunu ödeyemeyen borçlu alacaklının esiri değil midir?

Kanunları tek tek ortaya koyabilirim çek kanunundaki saçmalıkları tek tek sayabilirim, İnsan Hakları Sözleşmesine, Anayasaya, Türk Ceza Kanununa (böylebir aykırılık olur mu yahu kanunun kanuna aykırılığı gibi) aykırılıklarını söyleyebilirim de; sizler vicdanınıza sorun adalet bunun neresinde. Herşeyini verdiği halde borçlarının gerisini ödeyemeyen bir adamın hapse atılmasının neresinde "ADALET".

Vicdanımızı yoklamazsak konuşmamamız gereken bir konudan bahsediyorum.

vesselam...
Old 17-01-2011, 14:01   #17
Av.Sibel SEVİNÇ

 
Varsayılan Sn Meslektaşım Av. Ömer Güntay

Karşılıksız çek keşide etmek fiili şikayete bağlıdır. Bu nedenle evrakta sahtecilik yada dolandırıcılıkla karıştırmamak gerektiği kanaatindeyim.
Dolayısıyla kamunun burda zararı değil tam aksine birden paydaş olma talebi sözkonusudur.kanaatindeyim
Old 17-01-2011, 14:28   #18
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Sibel SEVİNÇ
Karşılıksız çek keşide etmek fiili şikayete bağlıdır. Bu nedenle evrakta sahtecilik yada dolandırıcılıkla karıştırmamak gerektiği kanaatindeyim.
Dolayısıyla kamunun burda zararı değil tam aksine birden paydaş olma talebi sözkonusudur.kanaatindeyim

Değerli meslektaşım,

Hayır, elbetteki kamunun güvenine (197-212), malvarlığına (141-169) veya ekonomi, sanayi ve ticaret aleyhine işlenen suçlarla (235-242) karıştırmıyorum.

Ancak, yasakoyucunun karşılıksız çek suçunu ihdas etmekle öngördüğü gayeye (ratio legis), suçtan korunan hukuki menfaate dikkat çekmek istedim. Netice itibariyle, şikayetçi olunduğunda kamu adına takibe değer görülür bir hukuki menfaat söz konusudur. Üstelik, yasakoyucu, yeni bir özel ceza kanunu (5941) çıkarmak suretiyle konuya verdiği önemi ortaya koymuştur.

Demek istediğim şudur: kambiyo evrakının genel olarak ticaret hayatının bütününde güvenli olarak dolaşımında ve kambiyo evrakına (çeke) ödeme aracı olarak güvenin sağlanmasında ve bu güvenin devamında "salt somut alacaklının menfaatini aşan" toplumsal/ekonomik menfaat bulunmaktadır. Bu yönleri de düşünmek üzere bir pencere açmak istedim. (Benim çek suçu ile ilgili düşüncelerimin küçük bir kısmı daha önceki 4 ve 10 no.lu mesajlarımda da yazıyor esasen.) Saygılarımla.
Old 18-01-2011, 19:30   #19
kum

 
Varsayılan

Alıntı:
konu reklam konusu değildir ..konu hukuka aykırılık konusudur. tum bakanlar ve milletvekillerimiz bu konuda başta anayasa komisyonu başkanı SN HOCAM BURHAN KUZU ,AYNI SEKİLDE AHMET İYİMAYA AYNI ŞEKİLDE BEYAN VERMİŞTİR
Tam da bahsettiğim konu buydu. Hukukun bazen mesleki bazen de siyasi rant olarak kullnılması. Bunu herhangi bir partiyi ayırmadan söylüyorum: Karşılıksız çek keşideci sayısı eşittir=oy sayısı
Sevgili Burhan KUZU hocanız; Anayasa Mahkemesi Kararlarına uymama konusunda ne düşünüyor acaba?Tam gün yasasının sadece üniversite tabiplerini kapsamasının Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu,tüm tabipleri kapsaması gerektiği yönünde ki Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan Bakanlık uygulaması hakkında ne düşünüyor hocalarınız?
Aynı şekilde; karşılıksız çekin ekonomik suç ve sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülük olmadığını, zira çekin senetten farklı olarak ödeme taahhüdü değil, araya giren bankada ki para hesabına bağlı bir kambiyo evrakı olduğuna hükmeden Anayasa Mahkemesi kararına ne diyor?
Bakanlarınız, Milletvekilleriniz Anayasa Mahkemesinden daha iyi biliyor bu işi öğle mi? Buna hukuka aykırı diyorlar.
Bir hukukçu olarak desteklediğiniz bakan ve milletvekili görüşlerinin bilimsel temelini açıklarsanız seviniriz.
Saygılar
Old 20-01-2011, 16:24   #20
karabekir

 
Varsayılan

Şu anki durum öyle canlar yakıyor ki; anlatılmaz. Tefecilere, esnafı bulaştıran hükümet tefecilerin tetikçiliğine soyunuyor bu ucube yasayla.
Çek bir ödeme aracıdır dedik bu hukuksuzluğa bir bahane olarak. Derken 5941 çeki ileri vadeli olarak düzenlenebilecek bir borç senedine dönüştürdü. Ve ya da ileri vadeli bir ödeme beyanına. Ödeme aracı diyemez olduk. Görüldüğünde ödenir de diyemez olduk.
Çek için şimdilerde ticari hayatı korumak gibi bir argümanla savunma yapılıyor. Çekinin bir yaprağını ödemeyen adamın zaten ticari hayatı bitiyor. Yani ki adam ticari hayatının devamı için çekini ödüyor hapis korkusundan dolayı değil. Bir kişinin bir çeki yazıldığında ne bir daha kredi alabilir ne de kimse o adamdan bir daha çek alarak o adamla iş yapar.
Hal böyle olunca çek için hapis cezasının olması ticari hayatı korumuyor hatta mahvediyor. Adamın hiçbir şeyi kalmamış iflas etmiş. Asgari seviyede yaşama imkanı dahi kalmamış, zira avukat vekil tayin edecek parası yok, icra iflas kanunu ne diyor bilmiyor. Kişinin haline münasip evi haczedilmez diyorum; ama diyor benim hiçbir şeyimi bırakmadılar evimi de haczedip sattılar diyor. Ticari hayatınız için imalathane kullandığınız makineler diyorum, hepsi satıldı diyor.
Yani ki; adamın herşeyi bitiyor, ailesinin geçimi için belki bir işyerinde asgari ücretle işe girecek; hooooppp hemşerim, senin tutuklaman varmış gel bakimm hapse...Ya adli para cezasını öde ya da 5 yıla kadar yatarın var deniyor. Buhapis kime yarıyor. Adam hapse girdiğinde bu aile ne oluyor.

İşte hayatı bir şekilde bu pisliğe bulanmış çekmağdurları 25/01/2011 tarihinde Ankara'da Abdi İpekçi Parkında saat 10:00'da bu adaletsizliği haykıracaklar...

http://www.turkiyegazetesi.com/haber...r_izdirap.aspx
Old 22-01-2011, 11:17   #21
kum

 
Varsayılan

Bir karşılıksız çek mağdurlarıyla(?) ilgili sitede ki paylaşımları yorumsuz aktarıyorum:
Alıntı:
Adsız dedi ki...BEN 20050YILINDA BATIM GERIDE BORC VE AILEMI BIRAKTIM YURTDISINA KACTIM TAM 6 SENEDIR AILEME VE VATANIMA GIDEMIYOM BU NASIL BIR KANUN BU NASIL DUZEN BURDADA KONSOLOSLUK ISLEM YAPMIYOR TERORUST DEGILIM AMA BAZEN DUSUNUYOM KESKE OLSAYDIM BU KADAR CEZA ALMAZDIM HERHALDE.BEN SIZDEN YARDIM ISTIYOM BORCUMU ODEME IMKANIM YOK.BEN VATAN HAINI DEGILIM SADECE BORCLUYUM DEVLETIMIZ BUNA BIR COZUM BULMAYACAKMI.YASAMAKTAN BIKTIM 6 SENEDIR GURBET YASAYARA HASRET CEKEREK CEZAMI ODUYORUM LUTFEN TURK DEVLETI ARTIK COZUN BU SORUNU BU SIZE YAKISMIYOR SELAMLAR SAYGILAR VATANIMA. AYTEKİN

Alıntı:
Adsız dedi ki...25. DE ANKARADAYIZ. DURMAK YOK EYLEME DEVAM...
bU SİTE EYLEMDEDİR....
Alıntı:
cekmagdurubiri olarak amerika dan yaziyorum.ilgilenen emegi gecen herkesi kutluyorum.bu baski hukumeti harekete gecirir diye umuyorum.uzaklarda olsakta hep birlikteyiz gonul gonuleyiz.site deki gidisata gore bende burdan mailler atiyorum telefonlar aciyorum.gununuz guzel olsun.herkese selamlar
cekmaduru usa
Alıntı:
Av.S___S______ dedi ki... 25 ocakta ben de varım arkadaşlar
Alıntı:
ŞİMDİ S___S____HANIMLA GÖRÜŞTÜM. BİZİ SAĞOLSUN HER TÜRLÜ PLATFORMDA SAVUNUYOR KENDİSİ.SİZDE BİLİYORSUNUZ BİR AVUKAT OLARAK DİGER AVUKATLARDAN TEPKİ ALMASINA RAGMEN BİZİM İÇİN SAĞOLSUN SAVAŞIYOR. ŞİMDİ BİR İNTERNET ADRESİNDE ÇEK MAĞDURLARI HAKKINDA OLUMSUZ DÜŞÜNCELER VARMIŞ LÜTFEN BOMBARDIMANA TUTARMISINIZ.
Alıntı:
Adsız dedi ki...Ey 7 kat göğün ve büyük arşın sahibi olan Allahım! Bizim Rabbimiz! Her şeyin Rabbı olan Yüce Allah! Ey Tevrat'ı, İncil'i ve Kur'an-ı Kerim'i indiren, taneyi ve çekirdeği yarıp çıkaran Yüce Rabbım! Alnından tutup hesaba çekeceğin her şeyin şerrinden sana sığınırım Ya Rabbi! Sen öyle Evvelsin ki, senden evvel hiç kimse yoktur. Sen öyle Ahirsin ki, senden sonra hiçbir şey yoktur. Sen öylesine açıkta ve görünürsün ki, senin üzerine hiçbir şey yoktur. Sen öylesine sır ve gizlisin ki, senin önünde hiçbir şey yoktur. Ya Rabbi! Benim borcumu ödememi ve fakirliğimi gidermemi nasip eyle! hayırlı geceler ...ANKARA'DA GÖRÜŞMEK ÜZERE...BU SİTE HAKKI OLAN ADALETİ SAĞLAMAK İÇİN CÜMBÜR CEMAAT ANKARA'YA EYLEME GİDİYOR...ATA52
Old 21-02-2011, 13:08   #22
Av.Şevval

 
Varsayılan

Karşılıksız çekin suç olması tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelere ve anayasaya aykırıdır.
Çek ve bono ikiside kıymetli evrak olmasına rağmen çek ticari yaşamda daha çok tercih ediliyor.Bunun sebebi çeke hapis cezası olması değil.Çek karşılıksız çıktığında tahsilat hapis cezasına kalmışsa sonucun kendisini tatmin etmeyeceğini alacaklı da biliyor.Bu noktaya gelinmişse zaten o ticarette bir kar kalmıyor.
Çekin tercih edilmesi muhatap bankadan kaynaklanıyor.Bonoyu kırtasiye satarken çek bankaca kredibilitesi olan müşteriye veriliyor.(verilemesi gerekiyor)
Banka kişiye çek vermişse piyasada kişinin bu çeki ödeme gücü varsayılıyor.Demekki iş bankalarda düğümleniyor.Banka 20.000tl kredi vermek için kılı kırk yararken 12 yapraklı çek koçanını düşünmeden verebiliyor.Bu koçanla milyonlar borçlanılabilir.
Karşılıksız çekin suç olmakta devam etmesi bankalar ve faktöring firmalarının faaliyetleri gereğidir.

Ben kesinleşen dosyalarımda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine itirazda bulunuyorum.Uzun sürecek biliyorum ama mutlaka tazminatla sonuçlanacak.
Çekini ödeyemeyerek hapse düşen bu insanlar dolandırıcı değiller.Böyle olsa çek kullanmazlar.Ticaret yapan herkes bu risk ile karşı karşıyadır.
Malesef, gelişmiş ülkelerde vatandaşın yaşam hakkı haczedilemez iken ülkemizde her şey haczedilebiliyor.Yasalar maaşın 1/4 ünü haczine müsade ederken serbest çalışan ve ya ticaret yapanın her şeyi haczedilebiliyor.Yaşam hakkı haczediliyor.Bu kişilerinde çocukları var.
Hasılı borçtan dolayı hapis cezası uygulaması insan haklarına aykırıdır.Umarım yakın zamanda kaldırılır.
Old 22-02-2011, 10:44   #23
kum

 
Varsayılan

Borç için hapis yasağını düzenleyen Ek protokolün ilgili maddesini Anayasa'nın 38.maddesine aynen almışız.Anayasa Mahkemesi çek konusunu bu kapsamda irdeleyip, çekin sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülük olmadığını,başlıbaşına kendine özgü bir yapısı olduğuna hükmetmiş.Tek karşı oy veren üye var oda Haşim Kılıç.
Burada çekin tek farkının Banka tarafından verilen bir kambiyo evrakı olması değil, öncelikle bir para hesabına bağlı olduğu vurgalanmış.Senet olacağa(geleceğe) göre verilen bir taahhütken, çek mevcuda(varlığa/aktife) göre verilen bir taahüüt olarak tanımlanmış.
TTK.'da senet diye bir müessese varken, bunun yerine çek verip karşılıksız çıktığında, ben bunu mevcut varlığıma göre değil de, senet gibi potansiyel varlığıma göre ödeme taahhüdü olarak verdim demek,her şeyden önce dürüstlük kurallarıyla bağdaşmaz.
Avrupada çeke hapis cezası olmadığıda gerçeği yansıtmamaktadır.Ancak Ticaret Kanunları ileri tarihli çek düzenlenmesine izin vermeyen,bunu geçersiz sayan ülkeler var, ileri tarihli çek düzenlenmesine izin veren ülkeler var.İleri tarihli çek düzenlemeye izin vermeyen ülkelerde, özel çek yasası yok ki, zaten doğrudan dolandırıcılık kabul edilmiş.Ancak bu ülkeler ileri tarihli çek yerine ALACAK SİGORTA SİSTEMİ gibi müesseler geliştirdikten sonra ileri tarihli çeki yasaklamış.(USA,İngiltere vs.) İleri tarihli çeke izin veren ülkelerde ise, hapis cezası devam etmekte.(Fransa,Yunanistan vs.)
Old 14-03-2011, 19:53   #24
Av.Şevval

 
Varsayılan

Sayın Kum tam da belirttiğiniz gibi çek hukukumuzda var olan bir meblağa karşılık olarak düzenlenmiş,senet vadeye dayalı bir tasarruf.
Ancak siz de ben de biliyoruz ki çek koçanı verirken hiç bir banka teminat almıyor.Fakültede öğrendikki çekte vade yoktur,görüldüğünde ödenir.Oysa durum ne?Çek piyasada en güvenilir vadelendirme aracı.
5941 sayılı yasa ile erken ibraz kaldırıldığında vadelendirme aracı olduğu tescillendi.Çek ile senet arasında alındığı yer dışında hiç bir fark yok.

Söylediğiniz ve öğretildiği gibi çek koçanı veren banka verdiği çek yaprakları karşılığını bankada hazır etmediği sürece sorunun çözülebileceğini zannetmiyorum.

İnsanları cezaevlerine doldurmak,hapsetmek,mafya vari davranışlarla ne hukuk devleti olunur ne de ekonomi düzelir.

Ödenebilecek makul orandaki borçlarını zaten mallarını satarak borç bularak insanlar ödüyor.Hapse girenler zaten hiç bir ödeme imkanı kalmayanlar.Bu insanlar dolandırma niyetinde olsa çek kullanmazlar.
Araba kullanan herkes bir gün hakim karşısına sanık olarak çıkabilir,ticaret yapan herkeste bu suç ile karşı karşıya gelebilir.
Çeki yazılmış ticari itibarı bitmiş işi dağılmış kişiyi bir de hapse atmak,alacaklının (vicdanı zaten kalmayan) gönlünü hoş etmekten başka hiç bir işe yaramaz.
Old 15-03-2011, 13:49   #25
kum

 
Kitap

Sn.Şevval:
Öncelikle "5941 sayılı yasa ile erken ibraz kaldırıldığında vadelendirme aracı olduğu tescillendi." görüşünüz zorlamadır.Zira Erken ibraz kaldırılmamış olup, geçici yasak getirilmiştir.Daha doğrusu, önce Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 31.12.2009 tarihine kadar konulan geçici yasağın, 5941 de ki geçici madde ile, 31.12.2011 Tarihine kadar uzatılması söz konusudur. Bu düzenleme, mevcutları (aktifleri/varlıkları) çeki karşılamaya yeterli olduğu halde, global kriz sebebiyle gayrı nakdi mevcutlarını hemen nakde çevireme imkanı zayıflayan çek keşidecisini, böyle bir durumla karşılaşmaktan korumaya dönük, oldukça isabetli bir düzenlemedir.Bilhassa bankaların, ekonomik kriz anında kredileri geri çağırıp, daha yüksek fiyata satabilmek için, bu yola başvurmaları sık görülen bir durum olup, bu durumdan hem çek keşidecisi hem de bu çeki bankaya ciro eden lehdar muzdarip olmaktadır. Nitekim 10.CD 2009/12591 E., 2009/14476 Kararını bu doğrultuda vermiştir.

Esasen TTK. çeki senetten farklı olarak, mevcuda göre düzenlenen bir kambiyo evrakı olarak tanımlamış, ileri tarihli çek düzenlenmesine de imkan tanımıştır. Böyle bir imkan tanınması, çekin mevcuda göre düzenlenen bir kambiyo evrakı olduğu vasfını değiştirmez.Tıpkı geçici yasağın çekin bu vasfını değiştiremeyeceği gibi.Keşideci lehine getirilen bu düzenlemelerden faydalanmaya çalışmak, bunları genişletip başka anlamlar yüklemek iyi niyetle bağdaşmamaktadır.

Gerek Ticaret, gerek Çek Yasaları, çeki mevcuda göre düzenleme sorumluluğunu, muhataba(bankaya) veya hamile değil, keşideciye yüklemiştir. Keşidecinin mevcudu yeterli olmadığı halde, senet veya adi senet vermek yerine çek keşide etmesi, tamamen kendi iradesinde gerçekleşen bir husustur. Bu iradenin ters kullanılması keşidecinin sorumluluğu altındadır. Çekin vadeli kullanımın yaygın olmadığı ülkelerde dahi, keşideci çek koçanını alır almaz hesabı müsait hale getirmek zorunda olmayıp, çeki keşide ettiği tarihte veya buna yakın bir tarihte hesabı müsait hale getirme yükümlülüğü altındadır. Örneğin çek koçanını alıp 6 ay kullanmayan biri, 6 ay sonra çek keşide ettiğinde, hesabını en geç keşide tarihinde müsait hale getirmekle yükümlülüğünden kurtulur. Bu bağlamda kesilecek çekin miktarı önceden belli olmayacağı gibi, bankanın her çek yaprağı için ayrı ayrı teminat alması da düşünülemez.

Bu sebeple karşı düşüncelerinizde haklı olsanız dahi, yukarıda ki düşüncelerin, mafyavari yöntemlerle bir ilgisi olmadığını kabul etmenizi dilerim.Bilakis adalet duygusunun kamu hukuk düzeni tarafından sağlanması bu tip yöntemlerin en büyük düşmanıdır.Bu noktada kamunun müdahale sınırlarını ve buna olan ihtiyaca değinmek gerekir.Örneğin Banka-Mudi ilişkiside bir özel ilişkidir. Ancak bir kişinin parasını X bankasına yatırma durumu varken, daha yüksek faiz veren Y bankasını tercih etmesi, Y bankasının mevduatı geri ödeyememesi halinde, kamu tüm sair kurumlarla araya girmekte, bankayı mevduatı geri ödemeyecek noktaya getirenler, banka kaynaklarını kötü niyetli veya basiretsiz kullananlar hakkında, çok ağır yaptırımlar öngörmektedir. 2001 krizinden bu yana ülkemizde bu yönde yapılan düzenlemeler,getirilen kriterler AB tarafından çok ağır bulunup, eleştirilmekle birlikte, 2008 yılında aynı durumun yaşanması üzerine, benzer düzenlemelere kendileri gitmekte, ekonomik krize rağmen iyi veya kötü niyetli içi boşalmayıp ayakta kalan ülkemiz bankacılık sistemi örnek gösterilmektedir.Aslında 2008 global krizi, Kapitalizm'in tümden çökmesi olarak kabul edilmese de, serbest piyasa ekonomisine, kamunun etkin bir şekilde müdahil olduğu, karma bir sisteme geçilmesi öngörülmekte, sık sık Çin buna örnek gösterilmektedir.Şahsi görüşüm, önümüzde ki yıllarda, Bankacılıkta ki disiplinin, reel sektörde de uygulanması gündeme gelecek, karşılıksız çek keşide etme gibi yöntemlerle ticari şirketlerin kötü niyetli veya basiretsiz kullanılmasının, başkalarının hak ve özgürlüğüne bir tecavüz olduğu, çağdaş hukuğun bir kabulü haline gelecektir.Cevabınıza dönecek olursak:

Bu insanlar dolandırma niyetinde olsalar çek kullanmazlar diyorsunuz. Öyle ise neden alternatif taahüütte(senet) bulunmadılar diye soruyorum.Aldığımız cevap "senetle mal verilmediği, bu sebeple çek verildiği" yönünde. İşte bu noktada karşı tarafın iradesi aldatılmış olmuyor mu?
Madem maksat dolandırmak, yani kayıtsız şartsız o menfaati sağlamak değil, o halde senetle mal alamadığınız yerde noktayı koyarsınız, senedi dolanarak mevcudum yeterli yönünde ikrar ve ısrarda bulunmazsınız.

Her şeyden önce çekin nitelikli yanlarını kullanıp, akabinde ben bunu senet gibi kullanmıştım demek, dürüstlük kurallarına aykırıdır.





Saygılar
Old 14-06-2011, 00:21   #26
Mehmet Fatih AKSOY

 
Varsayılan

sn kum;
senetle mal verilmediği için çek verildiğini, bu yolla karşı tarafın iradesinin aldatıldığını söylediniz. "Keşidecinin mevcudu yeterli olmadığı halde, senet veya adi senet vermek yerine çek keşide etmesi, tamamen kendi iradesinde gerçekleşen bir husustur" dediniz... peki şöyle bir örnek yaşanabilir mi? keşidecinin işleri tamamıyla bozulmuştur. alacaklıları borçlunun bu sallantılı halinden tedirgin olup ona alacakları tutarında kendilerine çek keşide etmesini aksi takdirde gözünün yaşına bakıp evine haciz göndereceklerini söylemiştir. borçluda zaten içinde olduğu ekonomik bunalımdan dolayı sağlıklı düşünememektedir ve alacaklılarının bu tehdidine karşı boyun eğerek en azından bir süre rahat nefes almak istemiştir. yani sizin savunduğunuzun aksine borçlu zaten mevcut olan borcuna karşılık alacaklılarının talebi üzerine çek keşide etmek zorunda kalmıştır. alacaklıların amacı zaten mevcut olan alacaklarını çek ile teminatlandırmak, çek karşılıksız çıktığı takdirde borçlunun hapse gireceği tehdidiyle borçluyu köşeye sıkıştırmaktır. bu şekilde keşide edilen çek acaba keşidecinin iradesi ile mi yoksa alacaklıların iradesi ile mi keşide edilmiştir? bu açıdan bakıldığında farklı düşünebilirmiyiz?
fakülteden yeni mezun oldum dolayısıyla hukuk diline pek de hakim değilim umarım anlatmak istediğimi doğru şekilde ifade edebilmişimdir
saygılarımla...
Old 28-06-2011, 10:25   #27
kum

 
Varsayılan Sn.Aksoy

Sayın Aksoy öncelikle bu konuda hukukçu değil tacir sıfatıyla düşüncelerimi aktardığımı bilmenizi isterim.Son söz siz değerli hukukçularındır.
Anlattığınız olay ticaret hayatında karşılaştığımız bir durum.Haciz tehdidinde ki borçlu mevcudunu hacizden korumak için alacaklıyı çek ile ikna yoluna başvurmakta, daha sonra mal kaçırmaktadır. Eğer çek karşılıksız çıktıktan sonra, borçlunun haciz yapılan tarihte ki mal varlığında eksilme yok ise alacaklı yine alacağını kurtarabilecektir.Borç ödendiği için şikayette olamayacaktır.Ancak çek verip mevcudum yeterli ben bunu ödeyeceğim, mal kaldırmayın dedikten sonra mevcut ve hatta sık karşılaşıldığı üzere borçlu ortadan kayboldu ise işte tam anlattığım husus ortaya çıkıyor: Çek vererek mevcuda göre kambiyo evrakı düzenleyip daha sonra bunun aksini savunmak.
Ancak söylediğiniz bir husus var ki; sağlıklı düşünemeyen, bunalımda ki borçlunun bu yola başvurması.Doktor raporuyla bu hususu belgeleyip, cezai ehliyetsizlik yoluna gidebilirmisiniz diye sizin gibi değerli hukukçulara sormak gerekir diye düşünüyorum.Zira hukukun böyle bir durumu çözümsüz bırakması beklenmez.Gerçekten mani ve majör depresyon, depresyonlu anksiyete bozukluğu, bu durumda ki borçlularda görülmesi muhtemel bir durum.
Saygılarımla
Old 14-07-2011, 10:57   #28
kum

 
Varsayılan Anayasa Mahkemesinin Son Kararı

Anayasa Mahkemesi,2010/ Esas-2011/54 Kararıyla,5941 Sayılı kanunun en çok tartışılan 5.maddesini, Ananayasanın 2, 38, ve 167.maddeleri kapsamında inceleyerek sonuca bağlamıştır.(Bakınız:http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=11856)
BİR ÖNCE Kİ ÇEK KANUNU İLE İLGİLİ İNCELEME DE, AVRUPA BİRLİĞİ MÜKTESEBATINA AYKIRI OLDUĞU GEREKÇESİYLE KARŞI OY KULLANAN ÜYELER, 5941 SAYILI KANUNLA İLGİLİ KARŞI OY KULLANMAMIŞ,KARAR OY BİRLİĞİ İLE ALINMIŞTIR.
Old 06-01-2012, 11:09   #29
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan Karşılıksız çek keşide etmek suç olmaktan çıkmak üzere...

Sayın Meslektaşlarım, hükümet tarafından meclise sunulan kanun tasarısı, verdiğim linkten incelenebilir.

Görüleceği üzere; karşılıksız çek keşide etmenin ceza hukuku ile ilgisi bütünüyle kesilmektedir.

Yine, keşide tarihinden önce ibraz yasağı 31/12/2017 tarihine kadar uzatılıyor.

Hayırlı olsun...

(son tasarı, görüntüle yazan kısmı tıklayın.)

http://www.tbmm.gov.tr/guncel_tasari_teklifler.htm
Old 06-01-2012, 15:20   #30
sprolza

 
Varsayılan Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı

TBMM'ye sunulan kanun teklifi uyarınca Karşılıksız çek keşide etmekten dolayı artık hürriyeti bağlayıcı ceza verilemeyecek. http://www2.tbmm.gov.tr/d24/1/1-0538.pdf

Bu durumda gerek alacaklıların gerekse de vekillerinin en büyük kozu ellerinden alınmış olacaktır. Peki bu durumda alacaklının hakkı nasıl korunacaktır? Mevcut hukuk düzeni bu korumayı yeterince sağlamakta mıdır?

AB uyum yasaları ve Ekonomik suça ekonomik ceza tavrı ülkemiz için geçerli midir?

Türkiye gerçekten AB standartlarında mıdır ki AB yasalarını iktibas etmektedir?

Görüşlerinizi bekliyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
vekaleten çek keşide etmek. iku11 Meslektaşların Soruları 4 17-01-2011 14:10
karşılıksız çek keşide etmek? avangardea Meslektaşların Soruları 4 12-10-2009 14:23
karşılıksız çek keşide etmek avsafran Meslektaşların Soruları 5 07-03-2008 11:28
Karşılıksız Çek Keşide Etmek - Birlikte Temsil TRINITY Meslektaşların Soruları 6 22-02-2008 16:24
Karşılıksız Çek Keşide Etmek/ Feragat Av.Turan Hukuk Sohbetleri 9 21-08-2007 17:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07468009 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.