|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-09-2009, 15:39 | #31 |
|
İlama BaĞli Yargilama Gİderlerİ Ayri Ayri Takİbe Konulabİlİnİr Mİ?
İİK Md. 32:
"Para borcuna veya teminat verilmesine dair olan ilam icra dairesine verilinceicra müdürü borçluya bir icra emri tebliğ eder. Bu emirde ... hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilir" Bence burada yasa hükmü son derece açık. Saygılar. |
01-09-2009, 16:02 | #32 |
|
Takiip ilama dayalı olsa bile İcra Müdürü Takip Talebine aykırı İcra Emri hazırlayamaz.Takip talebinde ne varsa İcra Müdürü buna göre hazırlaycaktır İcra emrini. Yani sorumluluk yine Avukattadır.
|
01-09-2009, 18:01 | #33 |
|
İlama BaĞli Yargilama Gİderlerİ Ayri Ayri Takİbe Konulabİlİnİr Mİ?
Fatih bey;
Sonuç farketmiyor. İİK 35 gereğince takip ilamın icra dairesine tevdii ile başlar. Burada müracaat edenin bizim doldurduğumuz takip talebini doldurarak imzalayıp verme yükümü yoktur. İlamı alan icra müdürü onun taleplerini dinleyerek tutanak tutmak (takip talebi) ve onu başvurana imzalatmak zorundadır. Bunu yaparken de ilamın dışına çıkamaz. Yani ialam aykırı bir takip talebi de düzenlenemez. İcra müdürü bunu kendiliğinden gözetmek zorundadır. Saygılar. |
22-11-2009, 14:52 | #34 |
|
ilamı bölerek takibe koyabilirmiyiz
İlamın maddi ve manevi tazminat kısımlarını ayırarak ayrı ayrı takibi yapabilir miyiz.?
Yargıtay kararı ve görüşlerinizi paylaşırsanaz sevinirim. |
22-11-2009, 15:42 | #35 |
|
Bunu hangi sebeple yapmak istiyorsunuz açıklar mısınız?
|
14-09-2010, 09:56 | #36 |
|
Benim de taraf olduğum bir davada mahkeme vekalet ücreti ayrı, 200 TL yargılama gideri ayrı olarak takibe konuluyor. Mahkeme vekalet ücretini tahsil eden ve müvekkilin büyük bir şirket olmasından istifade eden karşı yan vekilleri sinekten yağ çıkarma çabasındalar. Sizce icra mahkemesine itiraz etmem bir sonuç verir mi?
|
14-09-2010, 10:22 | #37 |
|
Bana göre; aynı ilamda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderinin ayrı ayrı takibe konulması usuli hakların kötüye kullanılmasıdır. Her iki takipte ayrı ayrı borçlu takip gideri, harç ve takip vekalet ücreti ödeyecektir ve yasal dayanağı olmadan borçlunun durumu ağırlaştırılacaktır.Böyle bir durumda borçlunun aleyhine olacak şekilde hakkın kötüye kullanılması sözkonusu olacaktır.
Geçmişte böyle bir uygulama nedeniyle Antalya Barosu'nun meslektaş hakkında soruşturma açtığını duymuştum. |
14-09-2010, 10:29 | #38 | |||||||||||||||||||||||
|
|
14-09-2010, 10:32 | #39 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
"Ayrı takip yapılmayacağına dair" yasal dayanak gösterebilir misiniz? Yapılabileceğine dair, Yargıtay kararı var ama.
Mümkündür. Benzer forumlarda yazdığım gibi, ayrı takip yapmak yasaldır ama etik değildir. |
14-09-2010, 10:39 | #40 |
|
Ben yasallıkla meşruluğun aynı şey olduğunu iddia etmiyorum Üstadım!
Yargıtay'ın öyle kararları var ki, saç baş yoldurur. |
14-09-2010, 15:09 | #41 |
|
Av. Suat Ergin'in de belirtmiş olduğu gibi Yargıtay, ilamın bölünerek icra edilmesine ses çıkarmıyor. Mahkemeler de bu görüşe uygun karar veriyor.
Nedense MK 2. maddesi akıllarına gelmiyor. Geçerli bir mazeret/sebep yokken ilamdaki kalemlerin ayrı ayrı icraya konması bence hakkın kötüye kullanılmasıdır. Böylece borçlu daha fazla masraf ve vekalet ücreti ödemek suretiyle zarara uğratılır. Akla şu soru gelebilir: O zaman borçlu borcunu -hele de ilama bağlanmışsa- vaktinde ödesin... Borçlunun da kusuru yok mu? Bence bu bile geçerli bir mazeret sayılamaz. Belki de o an için ödeyememiştir ancak sonradan ödeme gücüne kavuşmuştur... İcra takibi, ödenmeyen borcun tahsili için bir yoldur. Yoksa borçluyu biraz da cezalandırmak için kullanılamaz... |
14-09-2010, 15:20 | #42 |
|
Tüm meslektaşlarıma cevapları için teşekkür ediyorum. Galiba meslek etiğini hiçe sayan bu meslektaşları şikayet etmekten başka çare yok.
Saygılarımla... |
14-09-2010, 15:41 | #43 | |||||||||||||||||||||||
|
Karara katılmamakla birlikte belki işinize yarayacaktır diye düşünerek : http://www.turkhukuksitesi.com/showp...05&postcount=7 Saygılar... |
14-09-2010, 23:51 | #44 |
|
Sn Öksüz;
Karara katılmadığınızı belirtmişsiniz. Bence doğru bir düşünce. Kararın temelinde avukatlık ücretine avukatlık ücreti işletilemeyeceği görüşü var.Bu karar onanmış. ilginç! 1- Daha önce bu konu tartışılmıştı ve HGK genel kurulu kararı ile avukatlık ücretinin müvekkil adına hükmedilmesi gerektiği, Avukatlık Yasası gereğince ücretin avukata ait olmasının taraflar arasında bir iç ilişki olduğu şeklindeki düşünce kabul edilmişti. Yanlış anımsamıyorsam o tartışmada da avukatlık ücretine avukatlık ücreti istenip istenemeyeceği tartışılmıştı ve sonuçta istenebileceği sonucuna varılmıştı. Şimdi HUMK gereğince müvekkile ait bir alacağı takip konusu yaptığımda neden avukatlık ücretine hükmedilmeyecek? HUMK gereğince alacak avukata değil müvekkile ait.Buna avukatlık ücreti taktir edilmeme nedenini açıklayabilecek bir arkadaş var mı? 2- Karar alacağın bölünerek takip konusu yapılmasına ilişkin değil.Avukatlık ücretine avukatlık ücreti işletilmesine ilişkin. Bu nedenle konu ile doğrudan ilişkili değil. Bu nedenle avukatlık ücretine avukatlık ücreti işletilmeyeceğineilişkin bu karar "ilamda yazılı alacağın" bölünerek takip konusu yapılıp yapılmayacağı hakkında bir fikir vermez. Karar özü açısından da yanlış bir karardır. 3- Bu konuda dava arkadaşlığı veya müşterek ve müteselsil sorumluluk kurumlarını anımsamakta yarar var. İlamda davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluğuna hükmedildiğinde tek bir avukatlık ücretine hükmedilir. Çünkü dava aynı nedenle kabul edilmiştir. Bazen öyle durumlar olur ki hakim ortaya çıkan zarar nedeni ile herkesin sorumluluk sınırını belirler. Bu durumda ilamı tek bir takip konusu yapabileceğiniz gibi ayrı ayrı takip konusu da yapabilirsiniz. Çünkü herkesin sorumluluk sınırı bellidir. Ama müşterek sorumlulukta herkese karşı ayrı bir takip yapılamayacağı kanısındayım. Şöyle bir örnek vereyim: Bir trafik kazası, mahkeme karar verdi, ortada 1000 TL zarar var. Sigorta poliçesi 500 TL ile sınırlı olduğu için şirketin 500 TL, diğer davalının 1000 TL ile sorumlu olduğuna karar verdi. Burada ayrı takip yapılabilir. Yasal bir engel yok. Peki yaptığınız bu iki ayrı takipte herkesten 1000 TL isteyebilrmisiniz? İki ayrı takibi nasıl yaparsınız? ... sigorta asıl borç 500TL. ve devamı. Diğer Takip; asıl borç 1000 TL vd. Burada avukatlık ücreti yasal alacağa göre belirleneceğinden sorun çıkmaz. Burada bölünebilir (kişi/taraf anlamında) bir borç var. Ama aynı ilamda olan avukatlık ücretinin ayrı, yargılama giderinin ayrı, alacağın ayrı, takip konusu yapılması iyi niyet kurallarına aykırıdır ve hukukça korunmaz. O zaman ben de 8.000 tl lik bir alacağı 1 TL ye bölerek 8000 takip yapayım. Bu hukuken korunabilecek bir çıkar mıdır? 4- Burada kısmi davanın koşullarını anımsamak gerekir. Kısmi dava açılmasında bir hukuki menfaatin olması gerekir. Bu menfaat alacağın netleşmemiş olması nedeni ile harç kaybı, avukatlık ücretinin fazla ödenmesi korkusu olabilir. Bunlar birer hukuki menfaattir. Peki ilama bağlanmış, belirlenmiş bir alacağın tümünü bölerek takip konusu yapmaktaki hukuki menfaati bana kim açıklayabilir? Buradaki hukuki menfaat başkasının aleyhine çıkar sağlamak mı? Kuşkusuz ki bu da hukuki (hukuk kurallarına uygun) bir menfaat olarak gözükebilir ilk bakışta. Ama kısmi dava konusundaki hukuki menfaatle çelişir. Kaldi ki Sn. Kısa'nın mesajından anımsadığım bir şey var: Mahkemece hükmedilen avukatlık ücreti yargılama gideri değil midir? Bunu hangi gerekçe ile ve nasıl ayırıyoruz? Ben böyle bir davranışın meslek kurallarına aykırılık oluşturacağı ve şikayet halinde baronun ceza vermesi gerektiği kanısındayım. Avukatlar adaletin yerine getirilmesi için uğraşırlar, yukarıda verdiğim örnekteki gibi 8.000 TL alacağı 8000 takip konusu yaparak kendilerine haksız çıkar sağlamak için uğraşmazlar. Ne son mesajda verilen karar ne de aradaki tartışmalar benim bu konudaki düşüncelerimi değiştirmedi. Saygılar |
15-09-2010, 09:50 | #45 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sn ERDOĞAN, Koyulaştırdığım bölümü (mesajınızın başında adımı zikretmeniz sebebiyle) üzerime alındım Sayın TRINITY nin sorusu:
şeklinde yargılama giderlerinden vekalet ücretinin ayrı ve diğer yargılama giderlerinin ayrı takibe konu edilmiş olmasına dair olmakla; verdiğim linkteki karar, meslektaşımın sorusuyla doğrudan ilgilidir. Diğer taraftan evet, karara katılmadığımı belirtmiştim Saygılar... |
26-11-2010, 12:01 | #46 |
|
örnek karar
Sayın meslektaşlarım,
İlamdaki asıl alacak ve yargılama giderlerinin ayrı ayrı icra takip konusu yapılabileceği konusunda herkes hem fikir ki ben de bunun mümkün olduğunu düşünüyorum.Hatta daha önce yapmıştım ve şikayet gelmemişti.İş mahkemesinden aldığım bir ilamı aynı şekilde takibe koymak istiyorum ancak bunu Yargıtay kararı ya da doktrinsel görüşle doğrulama ve emin olmak istiyorum.Bunun somut örneği elinizde bulunmakta ise benimle paylaşmanızı rica ederim. Teşekkür ederim |
29-11-2010, 18:52 | #47 | |||||||||||||||||||
|
Ben yukarıda fikir beyan etmiş bir kişi olarak bu görüşe katılmadığımı, ben, tek ilamda yer alan tek kişiye karşı bir alacağın parçalara bölünerek takip konusu yapılmasının iyiniyet, hukuk ekonomisi ve avukatlık meslek kurallarına (Avukat, hukukun yerine getirilmesine, hakkın sağlanmasına yardımcı olur) aykırı olduğunu düşünüyorum. Engelleyen açık bir kural yok. Ama bana böyle bir takip gelirse kesinlikle şikayet yoluna gideceğim. Saygılar |
29-11-2010, 22:28 | #48 |
|
Bu durum usul ekonomisi açısından da doğru değil. Bence kimse hakkını kötüye kullanmamalı.
|
30-11-2010, 10:38 | #49 | |||||||||||||||||||
|
Tartışmayı okuduğumda başka bir soruda tartışılan ve konuyla ilgili olarak Sayın Hülya Özdemir tarafından aktarılan karar aklıma geldi.
Soruya yeteri kadar açıklık getireceği ümidiyle
|
01-12-2010, 11:42 | #50 |
|
Küçük bir örnek,
Bu konuda,borçlunun şikayeti ile karşı karşıya kalmıştım. Birikmiş nafaka için icra takibi başlatıp, bir yıl sonra işlemiş(biriken) ve işleyecekler için ayrı takip yapmıştım. Borçlunun , şikayeti üzerine, Baro disiplin Kurulu " didiplin kovuşturması açmaya yer olmadığı" gerekçesi ile şikayeti reddedince, Barolar Birliğine şikayet etti, TBB de,haksız kazanç elde etme ve çıkar sağlama olmadığından şikayeti reddetti. |
21-12-2010, 16:03 | #51 |
|
Yukarıda konu açarak baroya şikayet ettiğim meslektaşım bana ilamdaki alacakların ayrı ayrı icra takibine konu edileceğine dair HGK kararını isimsiz postayla gönderdi sağolsun. Ben de bunun üzerine kendisini arayarak yaptığının hukuki olduğunu, zaten bu nedenle icra mahkemesine başvurup şikayet hakkımı kullanmadığımı fakat meslek kuralları açısından etik olmadığını söyledim. Bunun üzerine Sayın Meslektaşım ne yüzle onu aradığımı, bir avukatın bu nedenle nasıl başka bir avukatı şikayet edebildiğini söyleyerek beni daha çok şaşırttı.
Neredeyse onu şikayet ettiğim için beni şikayet edecek. |
21-12-2010, 19:03 | #52 | |||||||||||||||||||||||
|
Mesele tam da bu zaten. |
25-12-2010, 08:23 | #53 |
|
Meslek kurallarını bizim çalışmalarımız sonucu oluşan tecrübeler, yani biz yaratırız.
Ben bir ialm ile hüküm altına alınmış alacakların (tek bir kişi hakkında verilmiş bir hüküm) ayrı ayrı takibe konulmasının MK 2 anlamında hakkın kötüye kullanılması bu anlamda da meslek kurallarına aykırı olduğu şeklindeki düşüncemde direniyorum Şunu anlarım: Birden fazla davalı vardır ve müşterek sorumlu değildir. A.300 TL ile, b 3000 TL ile sorumludur. bu durumda ayrı ayrı sorumluluk sınırı ile takip yapılabilir. Bu durumda A ya 3000 TL den sorumlu olduğuna ilişkin bir icra emri gönderemezsiniz. ayrı takip veya ayrı icra emri düzenlenmek zorundadır. Çünkü kişiler (taraflar) ve sorumluluk miktarları farklıdır. Ama bir kişi hakkında verilmiş bir hükmün parçalanarak takip konusu yapılmasının doğru olmadığı kanısındayım. Mehmet arkadaşımız bu konuda bir Yargıtay kararı vermiş.Karara katılıyorum Bir de burada karşımıza ilamın bütün olarak değerlendirilmesi şeklindeki bir sorun çıkacak: İlam; gerekçesi ve hüküm fıkrası ile bir bütündür. Aynı gerekçeye dayanıp, aynı hükmü parçalayarak icra etmek bana (bu açıdan) çok mantıklı, veya iyi niyet kurallarına uygun gelmiyor. Doğru yasada engel hüküm yok. Ama her hak iyi niyet kuralları çerçevesinde kullanılmalıdır. Buradaki iyiniyetli menfaat açıklanırsa sevineceğim. Bu çerçevede sadece meslek kurallarına değl, iyiniyet kurallarına aykırılığı nedeni ile MK. ya da aykırı olduğu kanısındayım Saygılar. Not: Size gönderilmiş olan genel kurul kararını koyabilirseniz gerekçelerine bakma ve buna göre tartışma şansımız olur. Saygılar |
27-12-2010, 17:24 | #54 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Cengiz Aladağ,
Diğer arkadaşların da haberdar olması açısından kararı yayınlıyorum. Saygılarımla...
|
27-12-2010, 17:41 | #55 |
|
Toplu iş sözleşmesindeki sabun için ayrı, kışlık bot için ayrı, ramazan erzakı için ayrı davalar açan, bir koyundan 23452345 post çıkarma yolunda azimle ilerleyen meslektaşlarımız var maalesef...
Mesleğin saygınlığına, toplumun avukata bakışına çok ciddi darbeler indiren hareketler bunlar... Kısmi takip/davadaki "hukuki menfaat" ve çok genelinde de "MK. 2" gibi iki silah da varken, hâla bu tip davranışlara caydırıcı bir önlem alınamıyor olması; hatta bu konuda cesur davranan bir-iki hakimimizin kararlarının da yukarıdaki gibi yargıtayca bozulması daha da ilginç... |
27-12-2010, 17:51 | #56 |
|
Uygulamada ayrı ayrı alacak kalemlerini ayrı takibe konulmasına engel yok. Gerçek manada unutulan bir alacak kalemi var ise, bunun ayrı takibe konulmasının şahsi düşüncem açısından başka takibe konu yapılabilmesini doğru bulurum.
Bu durumu, bir alacakta faiz talebinde bulunulmaması halinde, faizin daha sonra dava konusu yapılabilmesine benzetiyorum. Ancak, bir iş yaparken çoğu zaman Empati kurmakta fayda var. Zira ayrı ayrı kalemlerin ayrı ayrı takibi, karşı taraf asili zor durumda bırakacağı gibi, bu tür davranışın, karşı taraf asile karşı vekili olan meslektaşımızı da zor durumda bırakabileciğini unutmamamız gerekiyor. Saygılarımla..., |
27-12-2010, 19:38 | #57 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Karar için teşekkür ederim. Re'sen gözetilecek MK 2'yi çöpe atan bu "yasal engel yok" mantığının çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum. |
30-12-2010, 14:56 | #58 |
|
Sayın meslektaşlarım,
Hukuk fakültesini çok isteyerek kazandım ve çok isteyerek de okudum.Ancak avukat olduktan sonra meslekte dönen işleri, avukatların kendi meslektaşını arkadan vurmasını, adliyelerde yaşadığımız sorunlar vs. gibi sizinde bildiğiniz bir çok problemi yaşadım ve şu anda yaptığım işten nefret eder duruma geldim. Konu ilamlı icrada ayrı ayrı takip konusu yapılabilir mi?Her olayda etik ve meslek kuralları kendi içinde değerlendirilmelidir diye düşünüyorum. Ben ayrı ayrı konu yapılabileceğini savunuyorum zira yaşadığım ve gördüğüm olaylar bunu yapmamız gerektiğini söylüyor. Müvekkilimiz kimi zaman bize husumet duyuyor, haksız yere görevini iyi şekilde ifa ettiğin halde suçlamalara ve azillere maruz kalıyorsun. İlamı ayrı ayrı icra takip konusu yapmazsan oldu ya müvekkille aranız bozuldu bu durumda müvekkil gidecek ve sizin tek dosya ile başlattığınız ilamlı icrada dosyadan paranızı çekecek ve yaptığınız masraflar ve vekalet ücretiniz de öyle gitmiş olacak.Bazı icra daireleri sadece asile de ödeme yapıyor. Ben kendimi garantiye almak için böyle yapıyorum üç kuruş fazla para kazanmak için değil.Ama bunu bana yaptıran yine bu meslek ve yine insanlardır. Artık fazlaca şüphelenmeyi ve insanlara güvenmemeyi bu meslek bana yeterince öğretti. Herkese iyi yıllar dilerim |
30-12-2010, 15:10 | #59 |
|
Raşit Bey,
Sistemin işleyişi büyük çoğunluğun hoşuna gitmiyor ve şikayetçi; ama ilginç olan buna karşı mücadele etmek, direnmek yerine Sizin gibi pes edip sisteme ayak uydurulmaya başlanılması. Bu durumda da sistem aynen işlemeye devam edecektir. Müvekkilerle ilişki, vekileden ile avukat arasında iç ilişkidir ve bu iç ilişkiden kaynaklanan sorunlar diğer 3. kişileri- örneğin davalı veya borçluyu-etkilemez, etkileyemez. Bu nedenle müvekkilin avukatı azletme olasılığı nedeniyle ilama bağlı alacakların ayrı ayrı takibe konulması doğru değildir. Kaldı ki ilama bağlı tüm alacakları -buna harçlar, keşif ücretleri, posta giderleri, bilirkişi masrafları ve hüküm ile birlikte hükmedilen avukatlık ücreti de dahil- vekalet ilişkisi/yasal zorunluluk nedeniyle müvekkil adına takibe konulmak zorundadır. Bu nedenle müvekkiliniz Sizi azlettiğinde, bahsettiğiniz ayrı icra takibinin bir espirisi olmayacaktır, vekalet ilişkisi bittiği için tüm dosyalardan işlem ve tahsilat yapamaz duruma geleceksiniz. Belirtilen Yargıtay HGK Kararına da pes diyorum.Ya Bize Hukuk Fakültesinde yanlış şeyler öğrettiler veya Yargıtay Hakimleri ile aynı okullardan mezun olmadık. Bu kararla borçlunun durumu ağırlaştırılmış olmakla kalınmıyor, ilam gerekçe gösterilerek fazladan borçluya takip giderleri, harç ve vekalet ücreti yükletilmek suretiyle infazı istenen ilamın kapsamı da aşılmış oluyor. Mutlu Yıllar Dileklerimle.... |
30-12-2010, 16:27 | #60 |
|
Fatih bey diyelim ki ben pes ettim ki bu pes etmek anlamına gelmez bence,çünkü ben de mesleğin haysiyetini korumaya çalışıyorum, siz pes etmediniz de ne yapıyorsunuz ya da biz avukatlar olarak neler yapıyoruz. Borçlunun durumunu ağırlaştırmaktan bahsediyorsunuz, bunun tek sorumlusu benim ayrı ilamlı icra takibi yapmam değil,devletin aldığı harç,yolluk vs dir.O zaman neden hacze taksiyle gidiyoruz da borçlunun 100 liralık borcu için yeri geliyor bi o kadar daha yol masrafı yapılıyor.Kaldı ki bu ülke de borçlunun hakları kimi uygulamalarla daha çok korunuyor. Bunların temelinde devletin çıkardığı yasalarla sistemi nasıl işlettiği sorunu yatıyor.HUMK da ayrı ayrı takibe konulamaz diye bir hüküm yok.Olmayan bir şeyi de uygulamaya koymak da hukuki olmuyor bu durumda. Kaldı ki ben borçlu haklarını değil kendi alacaklımın haklarını savunmak zorundayım.
Saygılar |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Doktora Ve BaĞli BulunduĞu Devlet Hastanesİne AÇilacak Davada GÖrev | olgun | Meslektaşların Soruları | 7 | 16-11-2006 18:34 |
İsteĞe BaĞli Sİgorta Prİmlerİnİn İadesİ | mslmklvz | Meslektaşların Soruları | 1 | 15-07-2006 18:11 |
Mal Ayrimi/birligi Ve Ayri Yasama | koko | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 17-04-2002 23:07 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |