|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
04-12-2009, 00:42 | #1 |
|
taahhüdü ihlal
icra dosyasındaki borç için verilen taahhüt mutlaka icra müdürü huzurunda yapılmalımıdır?
eger taahhüt sırasında icra müdürü yok ise ve sonradan imzalanmış ise bu taahhüdün gecersizligi ileri sürülebilinir mi? cevaplarınız için şimdiden tesekkür ederim. |
04-12-2009, 09:46 | #2 |
|
Taahhüt sırasında kural olarak alacaklı vekili, borçlu, icra müdürü hazır olmalıdır. İcra müdürü borçluya taahhüdün hukuki ve cezai sorumluluklarını kısaca hatırlatmalıdır. Ancak taahhüt tutanağını kimin ne zaman imzaladığı araştırılmadığı için borçlunun imzalamış olduğu tutanağı daha sonra icra müdürünün imzalaması da düşünülebilir tabi böyle bir icra müdürü varsa?
|
04-12-2009, 11:56 | #3 |
|
Evet ben de katılıyorum. Taahhüt tutanağının icra müdürü huzurunda hazırlanması gerekir.Taahhüt tutanağının sonradan imzalanıp imzalanamayacağı hususu ise,kanunda açık olarak düzenlenmemiş olup,ancak tutunak hazırlanırken, ödenmesi taahhüt edilen borcun açık seçik olarak yazılmasına ( varsa fer' ilerinin belirtilmesi)ve ödeme tarihinin de açık bir şekilde yer almasına mutlaka dikkat edilmelidir. Zira ödenecek toplam borç miktarının rakamsal olarak tutanakta belirtilmemesi halinde anılan suçun oluşmasından bahsedilemez. İyi çalışmalar..
|
04-12-2009, 16:40 | #4 |
|
İ.İ.K. da "icra dairesinde alınan taahhütten bahsediyor" bu madde taahhüdün icra dairesi çalışanları tarafından alınacağını söylemektedir. Bu yüzden icra dairesince alınmayan taahhüdün geçerliliği yoktur.
İcra müdürü daha sonradan imzalarsa taahhüdün geçerli olmayacağını düşünüyorum. |
04-12-2009, 17:37 | #5 |
|
Fakat taahhüt,haciz mahallinde de alınabiliyor icra memuru huzurunda.Müdürün tutanağa "görüldü" ibaresi koyması üzerine taahhüdü ihlal davası açılıp mahkumiyet çıkmakta.Yani illa ki müdürün orada bulunması gerekmez kanımca.
|
04-12-2009, 17:54 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Zaten icra dairesinde deyimi icra dairesince olarak anlaşılmalıdır. Bu konuda yargıtay kararı da okumuştum. Olayda icra mahkemesi beraat kararı veriyor. Gerekçeside icra dairesinin dışında taahhüt alındığı için, yargıtay da yerel mahkemenin madde hükmünü yanlış yorumladığını söylüyordu. |
04-12-2009, 18:39 | #7 |
|
Haciz esnasında alınan taahhüt, haciz baskısı altında alındığından Yargıtay tarafından kabul edilmemekte ve verilen mahkumiyet kararları bozulmaktadır.
|
05-12-2009, 08:54 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
2004 yılında yapılan değişiklikle yargıtay tarafından bozulmasına imkan yok. Çünkü ağır cezaya itiraz yapılmaktadır. İstanbul merkez adliyesinde 11 tane icra mahkemesi var. Sadece 1 nolu icra mahkemesi haciz esnasında alınan taahhüte Emre bey'in yazdığı gerekçe ile ceza vermiyor. Diğerleri haciz anında alınan taahhhütten ceza veriyor. BAzı icra mahkemeleri ise haciz anında haciz var ise ; borca yeter malın heczedildiğinden bahisle ceza vermiyor. Taahhüdü ihlallerde yargıtay yolu kapalı olduğundan her mahkeme kendi yorumuna göre karar veriyor. |
13-06-2010, 22:09 | #9 |
|
"Haciz esnasında alınan taahhüt, haciz baskısı altında alındığından Yargıtay tarafından kabul edilmemekte ve verilen mahkumiyet kararları bozulmaktadır."
konuyla ilgili elinizde yargıtay kararı varsa paylaşabilir misiniz? İstanbul 8.İcra Mahkemesince mahkumiyet kararı verildi..7 gün içinde itiraz etmem gerekiyor..şimdiden teşekkürler.. |
14-06-2010, 06:30 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Haciz anında alınan taahhütte baskı olduğunu içeren yargıtay kararı ben görmedim. Benim ictihat programımdaki taahhüdü ihlal ile alakalı bütün içtihatlara bakmıştım, ama görmedim. Ancak mutlaka öyle bir yargıtay kararı vardır. Olmasa bazı mahkemeler bu yüzden beraat kararı vermez.. İstanbul adliyesindeki taahhüdü ihlal davalarında ne tür bir karar çıkacağı önceden kestirilmiyor. Örneğin ben İstanbul adliyesinde beraat kararı veren bir mahkemenin kararına karşı itiraz etmiştim. 48 sayfalık ekleri ile birlikte itiraz dilekçemi hazırlamıştım. Gerekçeli karar verilmesini talep ediyorum diye dilekçenin her tarafına yazdım. Cumhuriyet savcısı dosyası incelemiş olması gerekki mutalasında sanığın cezalandırılmasını talep etmiş; buna rağmen ağır ceza mahkemesi şöyle bir karar vermiş; "mahkemenin kararındaki gerekçelere göre itirazın reddine" şeklinde yazmışlar. Benim o kadar uğraştığım boşuna gitti. Ben bu dilekçeyi hazırlarken bendeki bütün yargıtay kararlarını taramıştım. Orda hiç haciz anında alınan taahhüdün geçersizliğinden bahsetmiyordu. Hatta bir kararda icra dairesinde alınan taahhüdü yerel mahkeme taahhüdün dairede alınması gerektiğini söyleyerek beraat vermiş ancak yargıtay bunu icra dairesince alınan taahhüt olarak kabul edilmesi gerektiğini söyleyerek kararı bozmuş. Yani taahhüt nerde alınırsa alınsın icra dairesi yetkilileri tarafından alınırsa geçerlidir. HAciz anındaki taahhüdün geçersiz olması icra iflas yasasında kesinlikle ima bile edilmiyor. BAskı unsuru zaten borçluya ödeme emri gönderdiğin zaman başlıyor. Örneğin borçlunun arabasını yakalattınız sonra borçluya dedinizki bana icra dairesinde efendi gibi taahhüt ver ben senin arabanı çözeyim. Bu baskı değilmi? İcranın her safhası baskıdır. Menkul haczine gidilince verilen taahhüdün geçersiz olmasını kabul etmek ; şu andaki yasalara göre uygun değildir. Ancak taahhüdü ihlalden ceza veren maddeyi kaldırıldığında problem kalmaz. Zaten mal beyanı kalktı; ticareti terkten ceza verme de kalktı; iflasını istememe suçu var kalan bir de taahhüdü ihlal var. Yakında bunları da kaldırırla. Yakında evden mankul haczi de kalkacak. Batıda özellikle kanada da evden eşya kalkmazmış. Hatta adamın arabasını bile elinden alamazmışsınız. Çünkü araba olmazsa orda yaşam çok zorlaşıyormuş. |
14-06-2010, 21:53 | #11 |
|
evet haklısınız bu konuda..ama borçlu vekili olunca nerden kurtarabiliriz diye de düşünmüyor değiliz..
çok teşekkür ederim ayrıntılı cevabınız için.. iyi çalışmalar.. |
25-06-2010, 12:29 | #12 |
|
Konuyla ilgili tüm yanıtlara baktım ama tam karar vermediğimden fikirlerinizi almak istedim.Elimde haciz tutanağına yazılmış bir taahhüd var asıl alacak ve faiz.... tl ,vekalet ücreti ..... tl, tahsil harcı.....tl,iilk masraflar.....tl diye yazılmış ve toplam....tl borcun tamamını ...tarihinde ödeyeceğim diye taahhütte bulunulmuştur.
Bu taahhüd yerine getirilmez ve dava açılacak olursa asıl alacak ve faiz kaleminin ayrı ayrı gösterilmediği belirtilip itiraz edilirse işe yarar mı? |
25-06-2010, 12:58 | #13 |
|
Asıl alacak zaten belirli olduğundan asıl alacak ve faiz ... TL diye yazılan kısımda faizin ne kadar olduğu belirlenebilir bir olgudur. Bu yüzden itirazın işe yaramaması gerekir.
Üstteki konulara gelince bildiğim kadarı ile haciz esnasında alınan taahhüt değil İHTİYATİ HACİZ ESNASINDA ALINAN TAAHHÜT nedeniyle Yargıtay ceza verilemeyeceğini söylemekteydi çünkü borçluya hiçbir ihbar yapılmadan, ödeme emri gelmeden ihtiyati haciz ile kapısına gelinip "ÖDE, TAAHHÜT VER, YOKSA MALLARIN GİDER." denilmesini baskı olarak görmekteydi. Bu durumdaki borçlunun hür iradesi ile taahhüt vermemiş olma ihtimali üzerine cezayı bozmuştu. |
25-06-2010, 13:08 | #14 |
|
Ancak takip toplamı asıl alacak olarak kabul edilip üstüne bir miktar eklenerek bulunan rakam asıl alacak ve faiz diye yazılmış oluyor.
Takip ilamlı takip olup takip toplamı içinde asıl alacak,işl.faiz,yarg.giderleri,vekalet ücreti vebunların faizileri bulunyor..Bu durumda borçlu asıl alacak ve faizi kendisi tespit edebilir diyebilir miyiz? |
25-06-2010, 17:58 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
İ.İ.K. 11. maddede "icra dairesinde yapacakları sözleşme" deyimi ile müdürün huzurunda yapılacağı şeklinde yorumlanmalıdır lafza göre kanımca. Ayrıca uygulama da müdürler borçluyu görmeden ve sözlü olarak cezai sorumluluğunu hatırlatmadan taahhüt almıyorlar.
Diğer taraftan haciz esnasında memurun alması hususunda ise İ.İ.K. 80. maddede "katiplerinden birine de yaptırabilir" ifadesi ile burada kullanılan yetkinin aslında müdürün yetkisi olduğu düşüncesindeyim. Ayrıca bir dipnot, elimizde dosya çözme adına bir bu kaldı, mal beyanı yok, karşılıksız çek 3 yılı buluyor, bakalım anayasa Mahkemesi İ.İ.K. 340 a ne zaman el atacak
|
25-06-2010, 18:17 | #16 |
|
Ben borçlu vekiliyim ve borçlu bana ulaşamadığı için mecbur kalıp anlamadığı için taahhüdü verdiğinden bir ay sonra dolacak süre sonunda açılacak davadan ceza almadan kurtulmasının yollarını yani taahhütte bir açık varsa onu bulmaya çalışıyorum.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
taahhüdü ihlal | Av.Mehmet_Ali | Meslektaşların Soruları | 6 | 11-06-2013 17:32 |
taahhüdü ihlal | avsenanur | Meslektaşların Soruları | 13 | 14-04-2011 10:16 |
taahhüdü ihlal | av.duyguf | Meslektaşların Soruları | 2 | 29-06-2009 15:22 |
taahhüdü ihlal? | avangardea | Meslektaşların Soruları | 10 | 24-10-2008 15:46 |
taahhüdü ihlal- | halilerdemir | Meslektaşların Soruları | 1 | 05-08-2008 14:44 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |