|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
02-03-2009, 13:13 | #1 |
|
18. madde-parselasyon-itiraz
Sayın Meslektaşlarım, konu kendi başımıza gelen bir durum, müvekkil işi değil ancak bu konudaki bilgim teorik bilgilerden ibaret, pratikteki uygulamayı öğrenmek istiyorum.
Belediye İmar ve şehircilik müdürlüğünden parselasyon işlemi ile ilgili tarafımıza gönderilen karar 26.02.2009 tarihinde tebellüğ edildi. Karar şöyle; Gayrimenkulünüz Belediyemizce imar kanununun 18. maddesine göre şüyulu veya şüyusuz parsellere ayrılmıştır. Uygulamaya ait parselasyon planları Belediye encümeninin ..... tarih,.....sayı kararı ile onanmış ve Belediye İmar ve şehircilik müdürlüğünde 24.01.2009 tarihinde askıya çıkarılmıştır.Bir aylık müğddet içinde parselasyon planlarına karşı BELEDİYE BAŞKANLIĞINA itiraz edebilirsiniz. Diyor. Gayrimenkul 3 katlı, iyi bir kira gelirimiz var. Biz bu karara itiraz etmek ve kararın uygulamasını engellemek istiyoruz. 1-)Parselasyon planına neyi gerekçe göstererek itiraz edilebilir? 2-)Öncelikle idareye(Belediye başkanlığına bir dilekçe ile) itiraz etmeli sonra idarenin red kararına karşı mı Mahkemeye başvurmalıyız yoksa direk Mahkemeye mi? 3-)İdareye itiraz, 30 günlük süreyi durdurur mu? 4-)Bir şehir plancısı ya da harita mühendisi ile görüşmenin faydası olu mu? Bu konuda pratik bilgisi olan meslektaşlarımdan yardım istiyorum, Teşekkürler. |
02-03-2009, 14:45 | #2 |
|
merhaba,öncelikle belediyenin 18.madde uygulama dosyasını inceleyin derim.18.madde uygulaması sonucundan size gösterilen parsele bir gösatmakta fayda var.Daha sonra belediye kararına karşı itiraz edebilir ve gelecek sonuca göre 60 gün içerisinde idare mahkemesinde dava açabilirsiniz.60 günlük süre 18.madde uygulaması kararının kesinleşmesinden sonra başlar.Bu nedenle 18.madde dosyasına mutlaka bakın.Ona göre parselasyon işleminin neye göre ve ne zaman yapıldığı konusunda bilginiz olur.kolay gelsin.
|
02-03-2009, 16:31 | #3 |
|
Bu konuda daha fazla bilgisi olan ve yardım edebilecek bir meslektaş yok mu?
|
03-03-2009, 17:32 | #4 |
|
Bugün belediyeye gittim. Bilgi edinme yasası çerçevesine dosya suretini istedim. Tüm ısrarlarıma rağmen dosyayı vermiyorlar.Adamlarla tartışmaktan bir buçuk saatim gitti. Ancak bazı bilgilere ulaştım.
18. madde uygulamasına esas oluşturan plan değişikliğine ilişkin karar 06.01.2006 tarihinde alınmış. Bu plan değişikliği 1 ay askıda kalmış. Tabi bu sürede bizim haberimiz olmadı. (Bu plan değişikliği tebliğ olmuyormuş,sadece askıda kalıyormuş)Şimdi de bu plan değişikliğiniş uygulamak için 24.02.2009 tarihinde Belediye encümeni karar almış. Bu karar 26.02.2009 tarihinde tarafımıza tebliğ oldu. 2006 tarihli plan değişikliği kararına ve 2009 tarihli 18. madde uygulamasına ilişkin karara karşı belediyeye itiraz edeceğim. Ondan sonra gelen cevaba karşı dava açmayı düşünüyorum. Ancak belediyeye yapılacak itirazlarda hangi hususları belirtmeliyim. Bu hususta bilgisi olan meslektaşlar yok mu? |
03-03-2009, 19:29 | #5 |
|
Sn cmuk
Öncelikle parselasyon planlarına yönelik itirazlar 3194 sayılı Kanun ile Arazi ve arsa düzenlemesi hakkındaki yönetmelik hükümlerine aykırılıktan dolayı her türlü itirazda bulunmanız mümkün. (Çok genel bir soru ancak bu şekilde yanıtlayabildim)"Gayrimenkul 3 katlı, iyi bir kira gelirimiz var. Biz bu karara itiraz etmek ve kararın uygulamasını engellemek istiyoruz" Kararın hukuka aykırı bulduğunuz yönünü tartışmaya açarsanız daha açıklayıcı olur düşüncesindeyim. imar planları çok detaylı anlamda teknik bilgi ve beceri gerektiren planlar olduğundan çok yabancı kalabilirsiniz, bu yüzden öncelikli olarak 3194 sayılı yasanın 18 md uygulamasına yönelik hukuka aykırılıklara dair Danıştay içtihatlarına bakın akabinde bir şehir plancısı ya da harita mühendisi ile görüşmeyi ihmal etmeyin. |
04-03-2009, 09:50 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Selim Bey öncelikle teşekkür ederim. Bizim gayrimenkulümüz şu anda cadde üzerinde ve yola iyi bir cephesi var. Daha önce dop uygulaması yapıldığı için belediye arsa miktarından yeniden dop kesintisi yapamıyor. Yani sonuç olarak bizim ve bizimle beraber 12 kişinin daha arsasından yol için pay alacaklar. Gayrimenkulün şu an bulunduğu yerin arkasında büyük bir ticari alan yaratmışlar. Bu ticari alanı 13 e bölmüşler ve herkese yol kesintisi miktarında bu ticari alandan hisse vermişler. Ancak tabi yeni alandaki mülkiyet müşterek mülkiyet ve müşterek tapu olacak. Kimin hissesinin nerede olduğu belli olmayacak. Sonraki aşamada da bina değerini de kamulaştırma yaparak bize ödeyecekler. Ancak biz yola cephesi olan bir gayrimenkule sahipken arkadan müşterek mülkiyete tabi bir hisse sahibi olcağız. Bu durumda da mağduriyetimiz söz konusu olacak. Bu bilgileri şifahen veriyorlar. Fotokopi yada onaylı suret için Mahkeme yazısı istiyorlar. Dolayısıyla biz de elimizde evrak, plan, harita olmayınca 18. madde uygulaması veya plan değişikliği konusunda başka bir itiraz hususu olup olmadığını göremiyoruz. |
11-03-2009, 13:08 | #7 |
|
SİZE YARDIMCI OLUR MU BİLMİYORUM. ÖRNEK BİR DAVA DİLEKÇESİ GÖNDERİYORUM. İÇİNDE YARGI KARARLARI VE NUMARALARI DA MEVCUT. UMARIM BİR FAYDASI OLUR.
SAMSUN İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’ na YÜRÜTMENİN DURDURULMASI – DURUŞMA TALEPLİDİR DAVACI : ................................. VEKİLİ : Av. ..................... ...................... SAMSUN DAVALI : Kurupelit Belediye Başkanlığı Kurupelit / SAMSUN TEBLİĞ TARİHİ : 08.10.2004 tarihinde muttali olunmuştur. DAVANIN KONUSU : Samsun ili, Merkez ilçesi, Büyükoyumca köyü mevkiinde, tapunun 22H-2-A pafta, 1623 ada, 18 parsel sayısında 22H-2-A pafta, 1623 ada, 17 parsel sayısında 22H-3-D pafta, 1794 ada, 6 parsel sayısında müvekkilim adına kayıtlı taşınmazları kapsayan alanda, 3194 sayılı İmar Kanunu’ nun 18. maddesi ve 2981/3290 sayılı Yasanın Ek-1 maddesi uyarınca davalı Belediye Encümeni’ nin almış olduğu 05/05/2004 gün ve 65 sayılı kararının iptali ile işlemin açıkça hukuka aykırı olması ve uygulanması halinde müvekkil ve üçüncü şahıslar açısından telafisi mümkün olmayan zararlara neden olacağından cevap süresini de kapsayacak şekilde yürütmenin durdurulması, yargılamanın duruşmalı yapılması istemidir. OLAYLAR: Müvekkilim; 01.03.2004 tarihinde Samsun ili, Merkez ilçesi, Büyükoyumca köyü mevkiinde, tapunun 22H-2-A pafta, 1620 ada, 19 parsel sayısında kayıtlı 405.49 m2 yüzölçümlü gayrimenkulun 1601/2400 hissesini 27.02.2004 tarihinde Samsun ili, Merkez ilçesi, Büyükoyumca köyü mevkiinde, tapunun 22H-2-A pafta, 1620 ada, 21 parsel sayısında kayıtlı 390.94 m2 yüzölçümlü gayrimenkulu 27.02.2004 tarihinde Samsun ili, Merkez ilçesi, Büyükoyumca köyü mevkiinde, tapunun 22H-2-A pafta, 1620 ada, 22 parsel sayısında kayıtlı 391.04 m2 yüzölçümlü gayrimenkulu satın almıştır. Her üç gayrimenkul ile ilgili yapılan imar uygulaması Kurupelit Belediye Encümeni’ nce 03.12.2003 tarih ve 44 sayılı kararı ile uygun bulunmuş ve Encümen’ in 07.01.2004 tarih ve 01 sayılı kararı ile kesinleşmesinden sonra onaylanarak müvekkile komşu adadan * 22H-2-A pafta, 1623 ada, 18 parsel sayısında * 22H-2-A pafta, 1623 ada, 17 parsel sayısında * 22H-3-D pafta, 1794 ada, 6 parsel sayısında kayıtlı gayrimenkuller verilerek tapu tescilleri yapılmıştır. Daha sonra iptalini istediğimiz 05/05/2004 tarih ve 65 sayılı Encümen Kararı ile müvekkile ait * 22H-2-A pafta, 1623 ada, 18 parsel sayısında kayıtlı gayrimenkul karşılığında şuyulandırma cetveline göre 5485 ada, 11 parsel sayısında 59.01 m2 - 187.78 m2 - 97.27 m2 olmak üzere toplam 344.06 m2 karşılığı hisse * 22H-2-A pafta, 1623 ada, 17 parsel sayısında kayıtlı gayrimenkul karşılığında şuyulandırma cetveline göre 5485 ada, 11 parsel sayısında 346.85 m2 karşılığı hisse * 22H-3-D pafta, 1794 ada, 6 parsel sayısında kayıtlı gayrimenkul karşılığında şuyulandırma cetveline göre 1794 ada, 8 parsel sayısında 317.78 m2 – 105.55 m2 – 390.73 m2 olmak üzere toplam 814.06 m2 karşılığı hisse verilmiştir. Bu kararın ilanını müteakip Encümen’ in 09/06/2004 tarih ve 70 sayılı kararı ile İmar Kanunu’ nun 19 maddesine göre onanarak tapu işlemlerinin yapılması için Tapu Sicil Müdürlüğü’ ne gönderilmesine karar verilmiştir. Müvekkil, iptalini talep ettiğimiz davalı idarenin 05/05/2004 tarih ve 65 sayılı Encümen Kararına, 08.10.2004 tarihinde tapu kayıtlarındaki şerhten haberdar olması üzerine yaptığı araştırmada muttali olunmuştur. Davalı idarenin almış olduğu kararın iptaline ilişkin davanın açma süresi; Anayasa’ nın 125. maddesine göre yazılı bildirim tarihinden itibaren başlar. (Danıştay İçtihadı Birleşme Kurulu’ nun parselasyon planlarına karşı açılacak davalara ilişkin 12.02.1970 günlü E:1969/2, K:1970/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’ nda da Anayasa’ nın idarenin işlemlerinden dolayı açılacak davalarda süre aşımının yazılı bildirim tarihinden başlayacağı hükmü karşısında, ilan tarihini dava açma süresine başlangıç kabul etmenin imkansız olduğu, zira Anayasa’ nın temel hukuk kuralları dışında bir konuyu ayrıntılarıyla düzenlemesive bu hükmün daha önceki kanunlarda bulunup aynı konuyu düzenleyen hükümlere aykırı olması halinde konuyu yeniden düzenleyen Anayasa hükmünün uygulanmasının tabii olduğuhüküm altına alınmıştır. Diğer taraftan 3194 sayılı İmar Kanunu’ nun 18. maddesi uyarınca parselasyon planlarında ve dağıtım cetvellerinde kapsadıkları alan içindeki her taşınmaz mala karşılık sahiplerine verilecek bağımsız veya şüyulu imar parsellerinin parsel büyüklükleri, hisse miktarı, parsellerin konumu gibi hususlar ayrı ayrı gösterildiğinden bu planların düzenlemeye tabi tuttukları sahipleri için subjektif ve kişisel işlemler oldukları kuşkusuzdur. Yine Danıştay 6. D.’ Nin 26.11.1996 gün ve E:1996/4650, K:1996/5328 Sayılı Kararı’ nda da belirtildiği üzere imar parselasyon planları subjektif ve kişisel işlemlerdir. Bu nedenle de bu işlemlerin muhataba tebliği gerekir. Dava süresi tebliğ ile başlar. İlan tarihini sürenin başlangıcı olarak almak mümkün değildir.) Bu durumda Kurupelit Belediye Encümeni’ nin almış olduğu karar yönünde yapmış olduğu parselasyon planı, davacı müvekkil için subjektif ve kişisel birer işlem olduğu, bu durumda parselasyon planlarının müvekkilime tebliğ edilmesi ve dava süresinin de buna göre tespit edilmesi gerekir. Ancak karara muttali olan müvekkilin tebliği beklemesi kendisinin ve üçüncü şahısların haklarına zarar vereceğinden işbu davanın tebliği beklemeden açılması zarureti doğmuştur. HUKUKİ AÇIKLAMALAR : Yukarıda özetlemeye çalıştığımız Kurupelit Belediye Encümeni’ nin 3194 sayılı İmar Yasası’ nın 18. maddesi ve 2981/3290 sayılı Yasanın Ek-1 maddesi uygulanması amacıyla yapılan 05.05.2004 tarih ve 65 sayılı kararı açıkça yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Şöyle ki; A- Davalı idare yalnızca 3194 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan düzenleme işlemindeki şekil eksikliğini daha sonra alınan encümen kararı ile giderilebilir. Danıştay 6. D.’ nin 13.06.1994 gün ve E:1993/3010, K:1994/2444 Sayılı Kararı’ nda da belirtildiği üzere davalı idare yalnızca şekil eksikliğini alacağı karar ile giderebilir. Bu hali ile, 03.12.2003 tarih ve 44 sayılı karar gereği yapılan imar düzenlemesi ile parseller oluşturulmuş ve ilgililer adına tapuda tescil işlemi yapılmıştır. Davalı idare bundan sonra yalnızca işlemdeki şekil eksikliklerini gidermeye yönelik karar almaya yetkili iken 05.05.2004 tarih ve 65 sayılı karar ile esasa ilişkin yeni bir uygulama tesis etmiştir. Bu uygulama açıkça İmar Kanunu’ na aykırıdır. B- İmar işlemi kesinleşip tapu koşulları oluştuktan sonra Belediye Encümeni’ nin o imar tapularına esas alınan idari kararı iptal etme yetkisi ortadan kalkar. Yargıtay 1. H.D.’ nin 13.01.1997 gün ve E:1996/15526 , K:1997/18 Sayılı kararında da belirtildiği üzere “İmar işlemi kesinleşip tapu koşulları oluştuktan sonra Belediye Encümeni’ nin o imar tapularına esas alınan idari kararı iptal etme yetkisi ortadan kalkar.” Söz konusu Belediye Encümeni’ nin 05.05.2004 tarihli oturumunda almış olduğu 65 sayılı karardaki ifadesi ile “Bu uygulama kapsamında bazı parsellerin zuhulen ve hatlı olarak imar planımızda park olan adalara taşındığı ilgililerin müracaatı üzerine anlaşılmıştır.” denilerek kesinleşip tapu koşulları oluşmuş ve müvekkil adına tescil edilmiş tapuları yok sayarak yeni bir düzenleme yoluna giderek mevcut gayrimenkulleri deniz kenarından alarak ve şuyulandırarak mevcut yerinden kilometrelerce ötede dağın başındaki adalara taşınmıştır. Buradaki hukuka aykırılık 2 hususta ortaya çıkmaktadır. a. İlgililerin müracaatı ile Belediye Encümeni böyle bir uygulamaya gitmiştir. Eğer ortada hakları zayi olan ilgili malikler var ise öncelikle davalı Belediye Encümeni’ nin 03.12.2003 tarih ve 44 sayılı kararı imar düzenlemesine esas kararını İdare Mahkemesi’ ne dava açarak iptal ettirme yoluna gidip daha sonra genel mahkemelerde tapu kayıtlarının düzeltilmesi davasının açılması gerekirdi. Belediye Encümeni aldığı kararla mülkiyet hakkına tecavüz ederek daha önce almış olduğu idari kararı re’ sen iptal edip müvekkile ait mevcut tapuların ekonomik değerlerini düşürmüştür. b. Yasal mevzuat gereği şayet ilgililer 03.12.2003 tarih ve 44 sayılı imar düzenlemesine esas encümen kararın iptali için idare mahkemesine dava açmış olsalardı davanın kabul edilmesi halinde müvekkile ait gayrimenkullerin 1620 ada 19,21 ve 22 parsellere geri dönmesi gerekir. Zira iptal kararı tüm imar düzenlemesini kapsayacak şekilde olmalıdır. Yukarıda belirttiğimiz iptal şartlarının hiçbiri gerçekleşmediği halde davalı Belediye Encümeni kendinin verdiği 03.12.2003 tarih ve 44 sayılı kararı kısmen iptal edercesine yeni bir karar tesis ederek müvekkilin parsellerini 5485 adaya taşımıştır. C- Parselasyon işleminden sonra bu alandaki bir parselden hisse satın alan bir kimseye başka bir yerden hisse verilmesi amacıyla parselasyon yapılamaz. Danıştay 6. D.’ nin 04.04.2000 ve E:1999/1215, K:2000/1847 sayılı kararında da açıklandığı üzere imar planı ile yeni bir düzenleme yapılmasını gerektirecek bir neden olmaksızın ikinci parselasyon yapılmasında imar hukukuna uyarlık bulunmadığı gibi yapılan parselasyon işleminden sonra bir parselden hisse satın alan kişiye başka bir malikin parselinden hisse verilmesi sureti ile parselasyon yapılamaz. Hal böyle iken davalı idare, hatanın düzeltilmesi amacı ile imar uygulamasının temel niteliklerine aykırı bir karar almıştır. D- İmar uygulaması yapılırken uyulması gereken temel esaslara uyulmamıştır. a. Parselasyon uygulaması sırasında tahsis edilen yeni parsellerin eski parsele uzaklığı ile ekonomik değerlerinin göz önünde bulundurulması gerekir. İmar Kanunu’ nun 42. maddesi uyarınca yapılacak arazi ve arsa düzenlemeleri hakkında Yönetmeliğin 35. maddesinde, yapılacak düzenleme sonucu imar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımı sırasında taşınmaz sahibine mümkün olduğu kadar aynı şart ve değerde parsel verilmesine dikkat edilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Davalı Belediye Encümeni’ nin mevcut parsellerden 3 kilometre uzaklıkta, altyapısı ve yer özellikleri nedeniyle ekonomik değerlerinin düşük nitelikte olduğu parsellere kaydırması yukarıda anılan yasa maddesine aykırıdır. Söz konusu şuyulandırma cetvelinden de anlaşılacağı üzere müvekkil aleyhine açık bir nispetsizliğin olduğu ortadadır. b. Müvekkil 1620 adadan satın almış olduğu 19,21 ve 22 parselleri ekonomik değerlerinin artacağını düşünerek yatırım yapmıştır. Her üç parselin denize yakın, önünün açık olması, Samsun’ da rağbet görmesi bu niyetini gösterir niteliktedir. Davalı Belediye’ nin 03.12.2003 tarih ve 44 sayılı kararı ile yapmış olduğu 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi ve 2981/3290 sayılı Yasanın Ek-1 maddesi uyarınca yapılan imar düzenlemesi yan adada ve yaklaşık 100 metre mesafedeki ekonomik değerleri yaklaşık aynı olan 1623 ada 17, 18 parsel ve 1794 ada 6 parsele taşınmasına yasal esaslara uygun olduğu düşüncesi ile itiraz etmemiştir. Buna karşın iptalini talep ettiğimiz 05/05/2004 günlü ve 65 sayılı karar açıkça Anayasamızca teminat altına alınmış mülkiyet hakkına, Medeni Kanunumuzun ilgili maddesindeki tapuya güven ve tapu sicillerinin aleniyeti ilkesine ve 3194 sayılı İmar Yasası’ na açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Davalı Belediye yetkisini, sınırları belirsiz bir keyfilikle müvekkilin haklarını ihlal etmek için kullanmaktadır. Son olarak; 3194 sayılı İmar Yasası’ nın belediyelerce kullanılmasının sınırı Anayasa’ nın 13. maddesinin 2. fıkrasında “temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar öngörüldükleri amaç dışında kullanılamaz” hükmü yer almış olup; mülkiyet hakkına getirilen sınırlamanın da amacın zorunlu ve gerekli kıldığı kadarı ile olması gerekir. Belediyeler imar planlarını toplum, çevre münasebetlerinde kişi ve aile mutluluğu ile toplum hayatını yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek üzere hazırlamalıdırlar. Bu hali ile davalı Belediye Encümeni’ nin birbirinden farklı tarih ve sayı ile gerçekleştirdiği imar düzenlemelerinin keyfilikten öte koruduğu hiçbir denge söz konusu değildir. Yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebeplerle, davalı idarenin imar düzenlemesine ilişkin kararının uygulaması halinde telafisi mümkün olmayan zararlar doğacağından ve üçüncü şahısların haklarını da ihlal edeceğinden, öncelikle cevap süresini de kapsayacak şekilde yürütmenin durdurulmasınakarar verilmesini, duruşmalı yapılacak yargılama ile davalı Belediye Encümeni’ nin hukuka aykırı 05/05/2004 günlü ve 65 sayılı 3194 sayılı İmar Yasası’ nın 18. maddesi ve 2981/3290 sayılı Yasanın Ek-1 maddesi uygulanması işlemine ilişkin kararının iptalini taleple Sayın Mahkemenize başvurma gereği doğmuştur. HUKUKSAL NEDENLER: İlgili mevzuat SÜBUT DELİLLER : Kurupelit Belediye Başkanlığı’ nın 05/05/2004 günlü ve 65 sayılı encümen kararı, şuyulandırma cetveli, dağıtım cetveli, ada rövelesi, tapu bilgileri, , 03.12.2003 tarih ve 44 sayılı kararı ve bu karar gereği düzenlenen cetveller, keşif, bilirkişi incelemesi v.s. davalı tarafın ileri süreceği delillere karşı delil verme hakkımızı saklı tutarak her türlü yasal deliller. SONUÇ ve TALEP : Samsun ili, Merkez ilçesi, Büyükoyumca köyü mevkiinde, tapunun 22H-II-A pafta, 1623 ada, 18 parsel sayısında müvekkilim adına kayıtlı bağımsız taşınmazı kapsayan alanda, 3194 sayılı İmar Kanunu’ nun 18. maddesi uyarınca imar uygulaması (parselasyon) yapılmasına ilişkin davalı Belediye Başkanlığı’ nın almış olduğu 05/05/2004 günlü ve 65 sayılı encümen kararının iptali ile işlemin açıkça hukuka aykırı olması ve uygulanması halinde telafisi mümkün olmayan zararlara neden olacağından YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA, yargılamanın DURUŞMALI yapılmasına, avukatlık ücreti ve yargılama giderinin davalı idareden alınarak tarafımıza verilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederim.25.10.2004 ....... Ekler: 1- Vekaletname sureti 2- Kurupelit Belediye Başkanlığı’ nın 05/05/2004 günlü ve 65 sayılı encümen kararı 3- Şuyulandırma cetveli, dağıtım cetveli, ada rövelesi 4- Tapu suretleri 5- Dilekçede geçen Danıştay – Yargıtay Karar Suretleri |
11-03-2009, 13:16 | #8 |
|
(Bu plan değişikliği tebliğ olmuyormuş,sadece askıda kalıyormuş)şeklindeki ifade kesinlikle yanlış.
Örnek dilekçede geçen 1- "Danıştay 6. D.’ Nin 26.11.1996 gün ve E:1996/4650, K:1996/5328 Sayılı Kararı’ nda da belirtildiği üzere imar parselasyon planları subjektif ve kişisel işlemlerdir. Bu nedenle de bu işlemlerin muhataba tebliği gerekir. Dava süresi tebliğ ile başlar. İlan tarihini sürenin başlangıcı olarak almak mümkün değildir." 2- "Danıştay İçtihadı Birleşme Kurulu’ nun parselasyon planlarına karşı açılacak davalara ilişkin 12.02.1970 günlü E:1969/2, K:1970/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’ nda da Anayasa’ nın idarenin işlemlerinden dolayı açılacak davalarda süre aşımının yazılı bildirim tarihinden başlayacağı hükmü karşısında, ilan tarihini dava açma süresine başlangıç kabul etmenin imkansız olduğu, zira Anayasa’ nın temel hukuk kuralları dışında bir konuyu ayrıntılarıyla düzenlemesive bu hükmün daha önceki kanunlarda bulunup aynı konuyu düzenleyen hükümlere aykırı olması halinde konuyu yeniden düzenleyen Anayasa hükmünün uygulanmasının tabii olduğuhüküm altına alınmıştır." şeklindeki yargı kararları bu beyanımın dayanağıdır. |
11-03-2009, 13:44 | #9 |
|
Biz açmış olduğumuz davada İmar Kanunu 18.madde uygulamasına düzenleme ortaklık paylarına uyulmaması, belediyenin kendisine parsel oluşturması, yapılan uygulamanın şehircilik ilkelerine aykırı olması ve yapılan düzenleme ile müvekkilin zarar uğratılması gerekçeleri ile itiraz etmiştik.
|
24-09-2014, 11:02 | #10 |
|
Sayın Meslektaşlarım,
Konuyla ilgisi olması bakımından bir sorum olacak. Bu şekilde bir imar uygulamasıyla ( 18.madde) DSİ bir taşınmaz üzerinde pay sahibi oluyor. DSİ bu şekilde imar uygulamasıyla pay sahibi olduğu taşınmazdaki payını 3. bir kişiye satıyor. Bu mümkün müdür, yasal mıdır? Taşınmazdaki diğer pay sahibi malik, bu yolla pay sahibi olan 3. kişinin edindiği tapunun iptali için dava açabilir mi? Teşekkür ederim. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Parselasyon planının iptaline karşılık İzale-i şuyu Davası açılabilecek midir? | nefise | Meslektaşların Soruları | 14 | 02-02-2012 13:59 |
parselasyon | av.medinealtintaş | Meslektaşların Soruları | 4 | 23-03-2010 13:55 |
köy kanunu madde 13 ve köy yerleşme alanı uygulama yönetmeliği madde 15 | lawyer beyaz | Meslektaşların Soruları | 0 | 22-10-2008 13:42 |
Belediye Encümen Kararı - Parselasyon | Av.Selim HARTAVİ | Meslektaşların Soruları | 3 | 28-12-2006 23:40 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |