|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
03-01-2008, 22:19 | #1 |
|
istirdat davası için borçlunun borcu rızaen yatırması mı gerekir?
Merhabalar
İstirdat davasında davalı vekiliyim. İcra dosyası kesinleştikten 2-3 ay sonra alacağımızı talimatla borçlunun hakedişinden kestirerek tahsil ettik. Bir sene sonra da istirdat davası açtılar. İstirdat davasının takip hukukuna ilişkin şartı olan borcun cebri icra tehdidi altında ödenmiş olması koşulu "rızaen yatırma" şartını mı kastediyor. buna ilişkin yargıtay kararı olan gönderirse sevinirim. Teşekkürler |
04-01-2008, 09:08 | #2 |
|
İcra iflas kanunun 72.maddesinin 7.fıkrası; ‘’Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren birsene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.’’ Düzenlemesini içermektedir.
Yargıtay uygulaması istirdadı talep edilen paranın "cebri icra tehdidi" aldında yatırılmış olmasını veya en azından ihtirazı kayıtla yatırılmış olmasını şart koşuyor. Y.19.H.D.12.05.2003 tarih ve 2002/9699 E.2003/5013 . sayılı benim de vekil olarak taraf olduğum kararında: ‘’Davalı banka tarafından davacı ve dava dışı kredi borçlusu aleyhine başlatılan icra takibinde ödeme emri davacıya 16.07.2001 tarihinde tebliğ edilmiş olup davacı talep edilen alacağı 17.09.2001 tarihinde banka şubesine ödemiş ve banka ödeme üzerine 14.11.2001 tarihinde takipten feragat etmiştir. Mahkemece davacının ödemeyi rızasıyla yaptığı ve rızayla yapılan ödemenin geriye alınamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.’’ şeklinde hüküm kurmuştur. |
04-01-2008, 09:15 | #3 |
|
Sonuç olarak, somut olayınızda, İİk 72.nin aradığı şart gerçekleşmiş olup icra takibi konusu para cebri icra yolu ile üstelik icra dosyasından tahsil edilmiştir. İyi çalışmalar diliyorum...
|
04-01-2008, 18:57 | #4 |
|
Sayın Özsoy,
Yanlış mı anladım:16.07.2001 tarihinde ödeme emri tebliğ ediliyor, ödeme emrine itiraz edilmeden ve iki ay sonra 17.09.2001 tarihinde borç ödeniyor. |
04-01-2008, 20:43 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Özsoy Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim. Yalnız ben sorumu yeterince açık soramadım galiba. Biz icra dosyasından tahsil ettiğimiz parayı borçlunun hakedişinden kestirerek tahsil ettik. Kanun metninden anladığım kadarı ile istirdat davasının açılabilmesi için evine işyerine haciz geleceği korkusu ile yani rızaen parayı yatırmak gerekmektedir. Nitekim davalı olduğum istirdat davasında da bu yorum benim lehimedir. Şimdi Yargıtay istidat davasının açılma şartı olarak böyle bir şartı aramaktamıdır, yoksa bu davanın açlbilmesi için paranın ne şekilde tahsil edildiğinin bir önemi yok mudur bunu araştırıyorum. Kararın tam metnini gönderebilirseniz sevinirm. Teşekkürler sunuyorum. |
04-01-2008, 21:17 | #6 |
|
Borçlu ödeme emri itiraz süresinde takip konusu parayı icraya öderse, bu durumda rızaen ödeme vardır. Ve istirdat davası yoluna gidilemez, şartları varsa sebepsiz zenginleşme yoluna gidilebilir. Y a da icra takibi öncesinde yapılan ihtarla ödeme yapılırsa yine aynı şekilde.
Bunun haricinde, ödeme emrine itiraz etmeyen ya da itirazı icra mahkemelerince kaldırılan borçlu nakden veya haciz yoluyla parayı ödemek zorunda kalırsa bu durumda icra tehditi vardır diyeceğiz.(Baki Kuru, Menfi tespit ve İstirdat davaları. Shf.240.) Sayın Özsoy tarafından sunulan Yargıtay kararında, eğer ödeme emrinin kesinleşmesi durumunda nakden ödenen parayı icra tehditi saymıyorsa buna katılmak mümkün değil. Sonuç itibariyle paranın nasıl ödendiği(nakden ya da haciz yoluyla) önemli değil; önemli olan kesinleşmiş olan icra takibi nedeniyle paranın ödenmek zorunda kalınmasıdır, diye düşünüyorum. |
04-01-2008, 22:39 | #7 |
|
Sn:Koray
Sunduğum Yargıtay kararındaki tarihler doğru ve somut olayda Yargıtay 19. H.D.si bu görüşte... bu olayda Yargıtay ödeme emri kesinleştikten sonra haricen alacaklı banka şubesine ödenen paranın istirdat davası çerçevesinde istenemeyeceğine karar vermiştir.Burada Yargıtay borcun icra dosyasına ödenmeden hemde ihtirazi kayıt olmaksızın alacaklı bankaya ödenmesini cebri icra tehdidi olmadığı gerekçesiyle istirdat davası şartına sokmamıştır. Diğer bir başka olayda Yargıtay ödeme emrine itiraz süresi dolmadan icra takip dosyasına ihtirazi kayıt ileri sürülerek yatırılan paranın istirdatını kabul etmişti, dolayısıyla "ödeme emrine itiraz süresi içinde para icra dosyasına ödenirse istirdatı talep edilemez" şeklindeki yorumunuza katılmak mümkün değil.... |
04-01-2008, 22:46 | #8 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Özsoy öncelikle teşekkür ederim.
Bu benimle düşüncelerimle tamamen zıt kararlar. bu yargıtay kararının da esas numarasını paylaşırsanız çok sevinirim, özel arşivime kaydetmek için. |
04-01-2008, 22:47 | #9 |
|
Sayın Sarissa;
Kanımca kanun metnini farklı yorumluyorsunuz.Kanunun düzenlemesi lehinize değil.İİK.72.maddesi uyarınca istirdat davası açılabilmesi için takip konusu borcun borçlu tarafından icra dosyasına rızaen yatırılması şartı yoktur.İcra takip dosyasından haciz yolu ile maaştan kesilen paraların somut olayınızda hakedişlerin de istirdat davasıyla istirdatı istenebilir. İstediğniz karar metnini pazartesi size yollayabiliirm |
04-01-2008, 22:48 | #10 |
|
Sayın Koray size de en kısa süre de bu yargıtay kararı numarasını yollayacağım.
|
07-01-2008, 00:57 | #11 |
|
Burda önemli olan husus Ödemenin icra takibi sırasında olması gerekir.Takip henüz kesinleşmeden yapılan ödenemeler cebri icra tehtidi altında yapılan ödeme sayılmaz.Ayrıca ödeme emrine süresi içinde itiraz edilmemişse ve takip kesinleşmişse borçlu borcunu öderse istirdat davası açılabilir.
|
07-01-2008, 09:59 | #12 |
|
Yargıtayın istirdat davasında yorumları ilginç yine benim vekil olarak taraf olduğum bir dosyada 11.H.D. 02.12.2002 tarih 2002/6544 E. 2002/11079 K. sayılı kararında "herhangi bir icra takibi yapılmadan davalı bankanın ihtarını takiben kendi siteğiyle sözleşme gereğince 16.10.2001 tarihinde ödeme yapması nedeniyle artık ödenen miktarın istirdadı mümkün bulunmammaktadır." şeklinde karar vermiştir. 11.H.D. ihtarı cebri icra tehditi saymamaktadır.
|
07-01-2008, 10:02 | #13 |
|
Sayın Sarissa
Kararın tam metnine ulaşamadıysanız fakslayabilirim. |
07-01-2008, 11:19 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
Karara ulaştım. İlgilerinize teşekkür ederim. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
tebligat parçası dönmeden borçlunun borcu kabul etmesiyle takip kesinleşir mi | mrbozkurt | Meslektaşların Soruları | 8 | 05-01-2016 14:29 |
çalıntı çekte istirdat davası,iyi niyet iddiasının çürütülmesi | elboy | Meslektaşların Soruları | 5 | 11-10-2010 10:50 |
istirdat davasının ilamını icraya koymak ceza davasının kesinleşmesi gerekir mi? | seniz | Meslektaşların Soruları | 3 | 15-10-2007 17:53 |
istirdat davası kesin hüküm olur mu? | Almıla | Meslektaşların Soruları | 11 | 14-07-2006 11:48 |
istirdat davası | zlm | Meslektaşların Soruları | 2 | 21-05-2006 16:55 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |