Okulunuzdan Ne Kadar Memnunsunuz?

1 hafta oldu okula başlayalı.okulum her yönden yeterli gözüküyor. bu 1 haftalık izlenimimin 4-5yıl boyunca süreceğine olan inancım tam.
yanıbaşımdaki her arkadaşın össde ilk 3000e girmesini bilmek ve 348 puanla ancak 30lu bir sıradan fakülteye girebilmem de okulun tercih edilirliğinin göstergesi.kalabalık olmayan donanımlı sınıflarda cok kaliteli hocalardan eğitim alacağım.yaklasık 450 öğrenciye 14 prof düşüyor tüm fakültede. kısacası GAZİ HUKUKlu olmanın avantajlarını iyi bir şekilde kullanmalıyım.

ben istanbul hukukta okuyorum,ikinci sınıfa geçtim ve burada okumaktan gurur duyuyorum.bence çok kaliteli bir eğitim veriliyor;sistem ezberci değil,iyi yorum yapan kazanıyor her zaman.ayrıca tarihi bir yapıda olması ve bahçesi diğerlerinden ayrılan en önemli özelliği...

ben de istanbul hukuk ikinci sınıfa geçtim.şimdilik mutluyum ve bir pişmanlık yaşamadım.okulum çok kaliteli ve zor.ama şikayetçi değilim(bu durum değişir heralde)kötü tarafı çok kalabalık olması.tanışmak ve kaynaşmak zor oluyor.

anadolu universitesi hukuk fakultesi 3.sinifim.sinav donemi bile eglenceli bir fakultemiz var.

ben erciyes ünv. 2. sınıftayım.okul gayet güzel.kendini hızla geliştiren ve yenileyen bir okulda olmak sürekli değişime hazırlıklı olmayı gerektiriyor..mevcut az olduğundan herkesle iletişimi kolay sağlıyoruz.bir yerden sonra aile gibiyiz anlayacağınız.ama derslerden geçmek mesele..geçme notu 60.çan eğrisi filan yok;ama biz yine de o 60'ı alamıyoruz malesefyolumuz açık olsun ne diyelim...

herkese selamlar!ben de iühf`ndenim.2. sınıfa geçtim.bu fakültede bulunmaktan,geleceğin saygın hukukçularıyla aynı havayı solumaktan,hukuka katkılarıyla parmakla gösterilecek hocalarımdan ders almaktan ve tarihi yapısıyla insanı zaman tünelinde yolculuğa çıkaran bu güzelliğe mensup olmaktan grur duyuyorum.elbette ki her devlet üniversitesi gibi iü de dört dörtlük değil.özellikle de arkadaşlarımın belirttiği gibi sosyal yaşam açısından!bu konuda daha itinalı davranılması gerektiği kanısındayım herkes gibi!SAYGILAR

merhaba ben marmara hukuk 2.sınıftayım.okulden memnun olma konusuna gelince ben de herkes gibi kalabalık amfilerden,insanları tanımamaktan şikayetçiyim,ayrıca derslerin yıllık olması bence okulu daha zorlaştırıyor çünkü her şeyden sorumlu olduğun gibi ilk dönemin ilk konusundan bile soru çıkabiliyor maalesef.birde tek vize tek final oluyoruz bu nedenle.geçiş notu elli fakat test usulü yok her ders yazılı(çarşaf büyüklüğünde kağıtlar )bu yüzden elliyi pek görmüyoruz,ayrıca bütünlümeler eylülde bu demektir bütün yazınız bitti,ayrıca kampüs tıp,eczacılık,hukuk,radyo tv,hemşirelik bölümlerini barındırıyor.tıp.ecz.hukuk demek istediğimi anlatmaya yeter sanırım...sosyal olma konusuna gelince ben şuna inanıyorum bir yer veya mekanın önemi yok birlikte olduğunuz insanlara bağlı her şey..bu arada herkes bulunduğu okulu hararetle övmüş..doğaldır çünkü herkes ait olduğu yeri sever fakat gerçekçi bakmak da lazım...tabiki bir okulun akademik personeli önemlidir ama inanınki özellikle hukukta insanın kendini geliştirmesi çok daha önemlidir.bu benim kendi fikrim ayrıca hukukçu bir aileden geldiğim için örneklerini de gördüğümden bunu söyleyebiliyorum.her dersi vermeniz sizin çok başarılı bir iş hayatınız olacağının garantisini de vermiyor. bunun dışında şunu da düşünüyorum:inanın bazen bir asistandan aldığınız bilgi profun söylediğinden daha akılda kalıcı olabiliyor.bence kalıp fikirlerle değil her açıya bakabilen bir düşünce yapısıyla yaklaşmalıyız..okulun sevdiğim yanlarıysa denize bakan bi amfiden dersi dinlemenin dışında boğazı izleyebilmem.kadıköy,üsküdar,beşiktaş,eminönüne yakın merkezi konumda olması ve herkesin çaktırmadan sevdiği benim de sevdiğim taş binadır.okulun istanbulda olması da ayrı bi güzelliktir.ayrıca eğitime gelince bir şeyler öğrenebiliyorum demekki eğitimi de kötü deil sonuç olarak bence herkes sahip olduğundan en iyi şekilde yararlanmalıı ve kendini alanında geliştirmeli. klasik oldu ama buarada şikayet ettim şey ders programııııııı:bugün öğrendim yeni dersler eklenmiş.miras ve deniz hukuku 2.sınıfta .2.sınıfta 11ders verilcek son sene dersler 8de bitiyor off off herkese kolay gelsin!!!

tüm türk hukuk fakültelerinde uygulamalı eğitime geçilmesi taraftarıyım.Ayrıca hukukun felsefi yönüne daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyorum.Ülkemizde hukuki süreçler sırf bürokratik bir işlem olarak görülmemeli verilecek nitelikli karar ve sunulacak hukuk adına yol gösterici iddianame ve savunma metinleri ülkemiz hukuk sistemine özgün yollar açmalıdır.Bu noktada hukuk fakültelerine çok iş düştüğünü düşünüyorum.Sırf bir meslek olarak algılanmamalı hukukçuluk.Bir sosyal bilim olarak daha fazla olması gerekeni derinlikli bir felsefi öğreti ve toplumsal bilgilenmeyle ortaya çıkaracak yapıyı fakültede alınacak eğitimle ortaya koyabilmelidir hukukçular vasıtasıyla.

az okuyan bir toplum olmamız yüzünden bunun gerçekleşebilirliğini oldukça zayıf görüyorum.Biz hukukçular da dahil toplumun büyük kesiminin kitaplarla arası pek yok ne yazık ki...

"adınız okulunuzla değil, okulunuz adınızla anılsın"
A.Şahin
merhabalar ben dokuz eylül üni.3.sınıf hukuk ogrencısiyim.A.Şahin arkadasıma katılıyorum.

dydn... 5.sınıfa uzatmış bir Marmara öğrencisi olarak dediklerine katılmakla birlikte okulun eğitim sistemiyle ilgili aleyhte o kadar çok şey söyleyebilirim ki...
Ama özetle şunu söyleyeyim; 200 kişilik sınıflarda salt ezbere dayalı , sadece anlatmaktan ve sınavda istenmekten ibaret , öğrencileri fazlasıyla ZORLAYAN bir hukuk eğitimine karşıyım.

Marmara-Hukuk ile İlgilenenlere de duyurulur...

ve artık 400kişilik sınıflar...

İstanbul Üniversitesi Hukuk fakültesi öğrencisiyim ve sınıflar gerçekten kalabalık. Fakat ben bundan o kadar rahatsız değilim.

Okuldan genel olarak memnunum. Bazı fiziki şartların yetersizliği hoşnutsuzluk oluşturuyor. Küçük şeyler tabii...
Nedense bazı öğretm üyeleri, en az 250 kişilik sınıfa pratik çalışmaları 100 kopya yaparak getiriyorlar mesela... Bunun bir manası yok. Her öğretim üyesi sııf mevcudumuzu hemen hemen bilebilir.

Bunun gibi örnekler çoğaltılabilir...

Alıntı: Yazan adalet06 ben ankara hukuk 2. sınıf öğrencisiyim ankara hukuktan menun değilim neden mi ?bi kütüphanemiz var yeni açıldı 50 kişilik,sınıflarımız 200 kişilden fazla,kalanlar geçenlerden fazla,geçme notu 70,hocalar zor olmak için uğraşıyolar yani memnun değilim memnun olanda görmedim burda memnunum yazanlar sırf ankara hukuk'da okudukları için yani üniversite şovanizmi gibi bir şey biraz gerçekçi olalım ben gayet gerçekçiyim ankara hukukdaki onlarca kişinin durumu bu ister inanın ister inanmayın!!!

Bu kadar karamsar olmaya hiç kimsenin hakkı yok bence. Sen arkadaşım, Türkiye'de ilk 1500 den olmalısın zaten girebildiğine göre. 70 lisede 4 ederdi, madem hukuk fakültesi öğrencisiyiz, bunu da geçmemiz gerekiyor. Notun aşağı çekilmesi demek hakimlik sınavındaki mevcut olan rezaletin daha da artması demek.
Hukuk öğrencisinin birinci vasfı kendi kendini geliştirebilmek olmalıdır bence. Her olumsuzluğu bahane göstererek kolaya kaçmak çok anlamsız. Üniversiteleri kıyaslamak da aynı şekilde. Eğitim seviyesi fazla değişmez, farkı yaratan öğrencilerin isteği ve çabalarıdır.
Son olarak bi soru sorayım: 200 kişiden şikayet ettin, peki görüşme saatlerinde hiç hocaları ziyaret ettin mi?

ben de istanbul hukuktayım okulumdan genel itibariyle memnunum dersler konusunda çok kaliteli hocalara sahibiz arada asistanlar gelmese daha iyi olacak ama o kadarcık da olur.ayrıca kalabalık olma mevzusu da biraz can sıkıcı ama muzuniyet sonrası çok kalabalık bir hukuk çevremiz olabilir tabi iletişim konusunda yetenekliyseniz.kampüsümüz zaten çok güzel

Alıntı: Yazan hukukçu-1987 tüm türk hukuk fakültelerinde uygulamalı eğitime geçilmesi taraftarıyım.Ayrıca hukukun felsefi yönüne daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyorum.Ülkemizde hukuki süreçler sırf bürokratik bir işlem olarak görülmemeli verilecek nitelikli karar ve sunulacak hukuk adına yol gösterici iddianame ve savunma metinleri ülkemiz hukuk sistemine özgün yollar açmalıdır.Bu noktada hukuk fakültelerine çok iş düştüğünü düşünüyorum.Sırf bir meslek olarak algılanmamalı hukukçuluk.Bir sosyal bilim olarak daha fazla olması gerekeni derinlikli bir felsefi öğreti ve toplumsal bilgilenmeyle ortaya çıkaracak yapıyı fakültede alınacak eğitimle ortaya koyabilmelidir hukukçular vasıtasıyla. az okuyan bir toplum olmamız yüzünden bunun gerçekleşebilirliğini oldukça zayıf görüyorum.Biz hukukçular da dahil toplumun büyük kesiminin kitaplarla arası pek yok ne yazık ki...

arkadaşıma katılıyorum. günümüzde roma hukuku dersi bile tartışma konusu olmuş durumda. "tamam özel hukuk alanında çok yaratıcılarmış, yaptıkları cok etkileyiciymiş, ama zamanı geçti" diyen maalesef çok kişi var. halbuki orda hukuki düşünüş yönteminin temel hatları duruyor. biz herşeye o kadar parasal bakıyoruz ki... toplumun düzenini saglamakla gorevli bu bilim dalının mensubuyum diyebilmek, bir üniversite bitirmekle olmaz,bu bilime hakettiği değeri vererek, amacına ulaşmasına hizmet ederek olabilir.

Benim üniversitem senin üniversiteni döver zihniyeti galiba bize özgü.Nedense fakültemizin olumsuz yanlarını söylemekten kaçınıyoruz neden çünkü sanıyoruzki olumsuz yönleri belirtirsek diğer fakültelilerin yanında küçük düşmüş oluruz.Adalet06 arkadaşımızı gerçekçi yaklaşımından ötürü kutluyorum.Ankara hukuk hoca kalitesi açısından iyi ve fakülte olarakda en köklü fakültelerimizden biri.Ancak sorunları görmezden gelmemeliyiz.Ben de istanbul hukukluyum Türkiye nin köklü ve iyi hocalara sahip hukuk fakültesindeyim.Neden uygulamalı eğitim yok hala anlayabilmiş değilim,çok mu zor bir mahkeme ortamı oluşturabilmek ya da mahkemelerle anlaşıp öğrenciyle adliyeyi resmi bir görünümde tanıştırabilmek.Herşey birşeyler ezberleyip hakimlik sınavını kazanmakla bitiyor mu?Yeni şeyler üretebilmekten o kadar uzağız ki. Ya da neden bizim ülkemizde tez hazırlayıp mezun olma ya da sınıf geçme gibi bir sistem yok.Bizim yaptığımız sınav korkusuyla hukuk kitap ya da notunu ezberlemekten başka birşey değil ve bu türkiyenin hukuk fakültelerinin sorunu.Araştırma yok özgün şeyler üretme yok ama ezber var.Ayrıca şuan galiba 35 tane hukuk fakültesi var ülkemizde,yök başkanı ve adalet bakanı artık açılmayacak bu kadarı çok fazla demişlerdi ama bursa ve erzurumda iki tane daha açtılar.Bu kadar kolay hukuk fakültesi açmak da bize özgü olsa gerek.Nedir ki canım,üç yada beş tane akademisyeni getir biraraya,aç hukuk fakültesini. Ezbere devam Türkiye...

saygılar...

Ben de Anadolu Üniversitesi 1. sınıfTIM Geçen yaz kayıt için geldiğimizde bütün şevkim binayı görünce kırılmıştı açıkçası. 15 senedir eğitim fakültesinin 3. bloku gibi duran bir binada sığıntı gibi durmanın mantığını hala kavrayabilmiş değilim ve mezun olana kadar da kavrayamayacağım sanırım. Marmara ya da İstanbul'un gelmesi kuvvetle muhtemel olduğundan kendimi oralara hazırlamış olmanın bir sonucu da olabilir bu. Ama yine de fakültenin sınırlı fiziki imkanlarını Anadolu Üniversitesi'nin muhteşem yerleşkesi, bitmek tükenmek bilmeyen sosyal aktiviteleri, "Burası öğrenci şehri!" dedirten Eskişehir'in masal diyarı tadındaki güzelliği kapatıveriyor. Hala bir yanım İstanbul-Ankara dese de geçiş yapma ümidiyle geldiğim bu şehirden şunları söylüyorum "Keşke mümkün olsa bir dönem Ankara'da bir dönem İstanbul'da okuyup sonra geri Eskişehir'e dönsem..." (o da içimde kalmasın diye) =)
Gerçekten kaliteli ve işini ciddiye alan bir üniversitenin öğrencileriyiz. Ama hukuk fakültesi biraz üvey evlat pozisyonunda bunu da söylemeden geçemeyeceğim. Açıköğretimler bile bizden daha iyi imkanlara sahip çoğu zaman -fakülte bazında- Yeni bir fakülte olmasının karın ağrılarını hala çeken, yetişmiş eleman eksiği olan bir fakülte. Ama sn. Erdal ONAR gibi bir şahsiyetin dersini almış olmak bile çoğu olumsuzluğu kapatıveriyor. Zaten hocalarımızın çoğu Ankara, 9 eylül gibi köklü üniversitelerin en iyi hocaları. Bu bir artıdır. Ama kendi hocalarımız olmamaları görüşme saatlerinin sınırlı olması -hatta hiç olmaması-, bazı hocaların iki haftada bir gelmesi şeklinde sonuçlarını göseriyor. Ama yine de seviyorum burayı. Kötü bir eğitim aldığımı söyleyemem. Ve sonuç itibariyle kampüs hayatından uzak çoğu öğrenciye göre kendimi çook şanslı hissediyorum. İnanıyorum ki 10 seneye kadar Türkiye'nin en kaliteli hukuk fakültelerinden olacak. Çünkü müthiş bir kadro yetişiyor.
Çok uzattım ama açıklayıcı oldu sanırım

istanbul üniversitesi 3.sınıf öğrencisiyim,4 yılda bitirmek çok zor olsa da okulumdan çok memnunum

ben ankara hukuk 3.sınıf öğrenciyim tek kelimeyle mükemmel bir üniversite herkese gönül rahatlıyla tavsiye edebilirim

Millet kampüsü ve binayı görünce hayal kırıklığına uğruyor. Selçuk'ta tezatlık söz konusu böyle bir kampüs ve fakülte binası beklemiyordum, gördüm şok oldum ve çok memmun oldum, ilk izlenimim olarak mutluyum..

Ben İUHF'de okuyorum.Her ne kadar başarılı olmak için fevkalâde fedakârlıklar göstermem gerekse bile, okulumu çok seviyorum ve okulumla gurur duyuyorum.

sn.hgeser..bildiğiniz gibi binamız da bu sene değişiyor bu forum aracılığıyla herkese ilan edelim

okulumuzda tadilat varmış umarım memnuniyet verici bir çalışma yapılıyordur

Hukuk fakültesinin eğitimi ortalamadır,yılların hukuk fakültesidir ama binasıyla o binasının süper temiz(!) tuvaletleriyle tektir okulum.Bunca olumsuzluğuna rağmen her ne hikmetse öğrencilerinin havasından yanına yaklaşılmaz,birkaç tane fazla integral,türev çözdüler diye midir bu hava anlaşılmaz...Önünde hukuk kafe adında gösterişli bir ada sahip ama çay bahçesinden bozma bir yer vardır.Nerdeyse 1100 kişilik bir okulun kafesi taş çatlasa 150 kişi zor alır.Kampüsümüz İİBF ile ortaktır.Ama bu bazı kompleksli arkadaşlarımızın işine gelmediği için hukuk fakültesinin sınırları dışına çıkmazlar.O yüzden zaten daracık olan kampüs bizim fakülte ile sınırlı kalınca iyice küçülür.
Okul desek kampusü Buca'nın muhtelif yerlerine dağılmış bir üniversitemsi lisedir.Verdikleri öğrenci kartı bir şeye benzemez.Hesabınızda trilyonlar gösterir ama o parayı çekemzsiniz.Yemek yiyemez,yurda giremez olursunuz.Yeni kart talebinde bulunursunuz yenisi ancak bir aya gelir o da şanslıysanız.İkinci kartınız gelir o da bozuk çıkar,bir de kartı kaybedersiniz bozuk kart için 59 lira ücret verdiğiniz yetmiyormuş gibi il emniyet müdürlüğüne gidersiniz.
Öğrenci işleri bir kartı kaybettiniz diye size okulu bombalamaya teşebbüs etmişsiniz gibi davranır.Bir türlü geçici kartı vermezler.En sonunda geçici kart almak için fakülte sekreterine kadar çıkıp ancak o zaman alırsınız.
Nihayet üçüncü kart sağlamdır "Tebrikler afiyet olsun!" dediğinizi duyar gibiyim.
Yok DEÜ İşkence Enstitüsü hizmetlerine devam eder.Kartınıza binbir zorlukla sanal para yükleyip kontöre çevirmeye gidersiniz.Ancak kötü sürpriz kontör yükleyen görevli yerinde yok,kapatmış gitmiş!Ne güzel tekrar hayırlı olsun gelecek hafta hiçbir gün yemek yiyemeyeceksiniz.Ama durun,üzülmeyin okulumuzun buna da bir çözümü var.Yemek başı 6 lira verirseniz yersiniz.O yemeğe değil 6 lira eminim 1 lira vermek bile içinizi acıtır ama.
Ha yurtta yemeğin yarım saatte bitmesini,bir kantini dahi olmadığı için geceleri karnınızın guruldamasını dinleyerek uyumanızı hiç saymıyorum.
Ben üniversite okuyorum hem de Dokuz Eylül'de ay ne şanslıyım değil mi?Tercihler geçti ama yazan herkes bir daha düşünsün,benim gibi tercih ettiğiniz güne lanet okumayın sonra.İzmir ve sevdiğim birkaç insan katlanılır kılıyor sadece.
Şimdi ben bu okuldan memnun değilim diye beni suçlayacak varsa ne diyeyim ki...

gazi deyim ve de hiç memnun değilim...

Alıntı: Yazan palyaço gazi deyim ve de hiç memnun değilim...

Hukuk öğrencisi, hukuku sevmeye başlayınca, fakültesini de sevmeye başlar. İlerleyen süreçlerde bu sözlerimi anımsarsınız.

Vizontele'yi izlemeyen yoktur herhalde; orda güzel bir söz söylemişti (yanılmıyorsam)Belediye Reisi olan Altan Erkekli: Bir yeri severseniz o yer dünyanın en kötü yeri de olsa sizin için dünyanın en güzel yeridir,
Yok bir yeri sevmiyorsanız orası dünyanın en güzel yeride olsa, dünyanın en kötü yeridir sizin için
Kusura bakmayın tam sözleri aktaramıyorum ancak anlatmak istediği de buydu sayın reisin.

Demokratik bir ülkede yaşadığımız varsayılıyor, bir yerin eksikliklerini, dezavantajlarını dile getirmek tabiki hakkımız.
Ancak bu kadar olumsuz bir yerin içinde bile insanı mutlu edecek, bulunduğu ortamdaki eksiklikleri telafi edecek güzellikler bulunmalı.
Ne demiş bir büyüğümüz: Güzellik bakan gözdedir diye.
İnsan hep o küçük ayrıntıların peşinde olmalı.
İlk geldiğim gün bırakın fakülteyi İzmir'den nefret etmiştim, bana anlatılan Ege'nin İncisi bu olamaz dedim içimden sövercesine, birde fakülteyi görünce yıkıldım; düşünmeye başladım asgari 4 sene ne yapacağım ben burada diye. Ama biraz önce belirttim ya öyle güzellikler gördüm ve yaşadım ki İzmir de ve Fakültede artık ne eski bir bina nede Buca gibi bir ilçe rahatsız etmemekte beni.

Öncelikle buraya gelmekte ki amacıma odaklandım ben birkaç net fazla yaptım diye burada değilim, İnatla, uğraşarak, belki hayatımdan fazladan bir iki seneyi feda ederek sırf hukuk okumak için didinerek geldim buraya ve nihayet bu amacıma ulaştım artık benim için önemli olan bina değil, ilçenin merkeze uzak olması, güzel olmaması hiç değil. Ben çok istediğim bir fakültedeyim ve ideallerimi gerçekleştirmek için buradayım, benim için önemli olan bu. Birçok kişininde benim gibi büyük hayallerle buraya geldiğine inanıyorum ve onlara birkaç net fazla yaptıkları için havalı insanlar diyenleri, birkez daha düşünmeye davet ediyorum zira bu benim gibi emek harcamış kişilere yapılmış çok büyük bir hakaret...

Bölümümü çok seviyorum ancak okulumu hiç sevmediğime emin olabilirsiniz Sn Raşit.
Sn kasadivalyos üstünüze alınma gereğini ya da fakültemizdekileri savunma ihtiyacını neden duydunuz anlamadım.Kimsenin emeğine saygısızlık yaptığım yok unutmayın aynı bölümün öğrencileriyiz.Verilmiş emekler kimseye kendini başkasından üstün görme hakkı tanımıyor.Ya da başka bölümlerde okuyanları küçük görme hakkını vermiyor,buna çok şahit oldum.Ben sizi tanımam etmem,siz de beni tanımazsınız,eminim benim yaşadığım çoğu şeyi yaşamamışsınızdır...Tekrarlıyorum üstünüze alınmanızı gerektirecek hiçbir şey demedim.Fakültede yaşadığım özel hayatı bilmeden,kişisel gözlemlerimin yanlış olduğu izlenimine kapılmayınız.Bu da bu konuyla ilgili son sözümdür,yine diyorum ben bölümümü seviyorum okulumu sevmiyorum,bölümümü sevmesem buna birinci sınıfta karar verirdim ikinci sınıfa geçmek için çabalamazdım,yeniden sınava girip başka bölümü okuyacak cesareti de eminim kendimde bulurdum.İkisi çok farklı şeyler,ha okulu sevmem istersem bölümümü de sevmem kime ne ona ne,niye herkesi bu kadar ilgilendiriyor niye herkes okulla ilgili küçük bir eleştirimi kişisel bir hakaret olarak algılıyor? İki ay önce yazdığım bir şeye size bir imada bulunmuşum gibi cevap yazmanız şaşırtıcı.Söylediklerimin de hala arkasındayım.Herkes okulunu sevmek zorunda değil,okulunu sevmeyen sadece ben de değilim.İsteyen sever isteyen sevmez.Siz memnunsanız seviyorsanız ne mutlu size.O yüzden tekrarladığım gibi bu konu hakkında lütfen fikirlerime saygı duyulsun,çünkü içinde hassas olduğum beni rencide eden hatırlamak istemediğim çok şey barındırıyor daha fazla konuşmak istemiyorum.Saygılar.

Alıntı: Yazan Raşit Tavus Hukuk öğrencisi, hukuku sevmeye başlayınca, fakültesini de sevmeye başlar. İlerleyen süreçlerde bu sözlerimi anımsarsınız.

Sn palyaço yanılmıyorsam 4.sınıf öğrencisi bu arada.O yüzden pek fazla söze gerek yok sanırım.

Alıntı: Yazan ElSu Bunca olumsuzluğuna rağmen her ne hikmetse öğrencilerinin havasından yanına yaklaşılmaz,birkaç tane fazla integral,türev çözdüler diye midir bu hava anlaşılmaz...

Sayın Elsu okulu istediğin gibi yerebilirsin, bunu yapıyorsun diye de Dekan değilim ki okulu savunayım. Ancak yukarıda sarfettiğin sözlerde benim içimi yaralamakta, önceki yazımda da belirttim ben buraya gelmek için o kadar çalıştım ki bu fakültede benim kadar çalışanın olmadığına eminim. Eminim çünkü fakültedeki 420 kişiden hiçbiri benim durumumda değil, ben meslek lisesi çıkışlı olmama rağmen buradayım, buraya geliş yolunda neler çektiğimi tahmin edebilirmisin? Tüm bunlara rağmen birkaç tane fazla integral, türev çözmüş kişiler demen yukarıdaki alıntıladığım yazında açıkca görünüyor. Yazında istisna tutabilirdin bazı insanları, ancak yazından o kadar net anlaşılmakta ki sen bu 420 kişiyi bu nitelendirmeye tabi tutuyorsun.
Bu yazını üstüme alınmamam için bir sebep söyleyebilirmisin, sen bu yazıda Dokuz Eylül'ü anlatıyorsun, Dokuz Eylül'ün öğrencilerine böyle bir iltifatta! bulunuyorsun ve bana neden üstüne alınıyorsun diyorsun. Ben de Dokuz Eylül'ün bir ferdiysem bu yazdığın beni de kapsamakta kusura bakma...