|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
10-08-2007, 10:11 | #1 |
|
dolandırıcılık kapsamına girer mi?
Müvekkil evlenmek üzere olduğu kız arkadaşıyla araba almaya karar veriyor ve bankadan müvekkil adına bireysel ihtiyaç kredisi çekiliyor. Bir kısım birikmişini de katarak araba alıyorlar ve arabayı kız arkadaşının üzerine yapıyorlar. Bir süre sonra ayrılıyıorlar ve kız arabayı da alıp gidiyor,müvekkili de bugün yarın diye oyalayıp en sonunda arabayı sattığını söylüyor. Bu durumda biriktirdiği parayı kaybedip bir de üstüne borçlanan müvekkilin parasını kurtarabilmek adına yapılabilecek bir şey varmıdır? Çok zorlama bir yorumla dolandırıcılıktan savcılığa suç duyurusunda bulunsak sonuç alabilme ihtimali nedir?
İlamsız takip itiraza uğradığında ortada yazılı bir belge olmadığı için yine şansımızın olmayacağını düşünüyorum Herkese teşekkürler. |
10-08-2007, 11:35 | #2 |
|
esasında çok bilgimin olduğu bir konu değil o açıdan ben de zorlama br yorum yapmış olabilirim belki ama acaba TMK 120 v.d. maddelere dayanılabilir mi? (Gerçi ön şart elbette tarafların nişanlı olmaları, ben de öyle olduğunu düşünerek görüş belirttim.
|
10-08-2007, 13:16 | #3 |
|
-- Olaydan anladığım kadarıyla taraflar ayrıldıklarında henüz evlenmemişler.
-- O halde şu hüküm dayanak yapılabilir MK III. Hediyelerin geri verilmesi Madde 122 - Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. -- İtirazın iptalinde şanınızın olduğu kanaatindeyim. -- Şüphesiz arabanın kıza hangi niyetle(hukuki) verildiği dayanılacak hukuk kuralını da bereberinde değiştirecektir. |
11-08-2007, 12:01 | #4 |
|
Yapılacak olan şikayetten bir netice elde edemezsiniz.Sözkonusu şikayet hakkında takipsizlik kararı verilecektir.Tarafların nişanlı olduklarını farzedersek, Medeni Kanun madde 122 anlamında dava açarak alacaklarınızı talep edebilirsiniz.Açılacak olan dava sebepsiz zenginleşmeye dayanacağı için Borçlar Kanunu madde 66 daki 1 yıllık zamanaşımı süresine dikkat edilmesi gerekir.
Saygılarımla |
13-08-2007, 11:14 | #5 |
|
Malesef taraflar nişanlı değiller. O yüzden MK.122 uygulanamaz diye düşünüyorum
|
13-08-2007, 11:36 | #6 |
|
Tarafların karşılıklı olarak evlenme vaad etmeleri, nişanlılığın gerçekleşmesi için yeterlidir. Somut olayda, tarafların evlenmek arzusunda oldukları açık. Bu nedenle M.K.122 uygulanır.
|
13-08-2007, 11:50 | #7 |
|
Olayda iradi işlemin varlığı ağır basıyor.
Bir kişi parasını ödeyerek otomobil satın alıyor. Fakat evleneceğini varsayarak trafikteki kaydını diğer kişi üzerine yapıyor. Evlenme gerçekleşmediğine göre otomobilin iadesi gerekiyor. Olay bu şekliyle hukuk alanında " nam-ı müstear/ iğreti ad " davasına konu teşkil edebilir. Fakat ispatı yazılı belge ile mümkün olabilir. Yazılı bir not , bir kayıt yazılı delil başlangıcı sayılabilir. Hiç yazılı delil yoksa yemin teklif edilebilir. Olay iradi şekilde oluşmayıp aşağıdaki kararda belirtildiği gibi açık hileli davranışlar varsa ve ispat edilirse cezada dolandırıcılık suçu oluşabileceği gibi, hukukta da hile nedeniyle aracın olmadığı takdirde ödenen paranın iadesi istenebilir. Diye düşünüyorum. Saygılarımla. T.C. YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ E. 2004/3583 K. 2005/1131 T. 16.3.2005 • DOLANDIRICILIK ( Sanığın Hileli Davranışları Sonucu Şikayetçinin Güvenini Kazandıktan Sonra Şikayetçiden Para Alıp Ortadan Kaybolması Nedeniyle Yüklenen Dolandırıcılık Suçunun Tüm Unsurlarıyla Gerçekleştiği ) • HİLELİ DAVRANIŞLA GÜVEN KAZANMA ( Şikayetçiden Para Alıp Ortadan Kaybolması Nedeniyle Yüklenen Dolandırıcılık Suçunun Tüm Unsurlarıyla Gerçekleştiği ) • SENET İMZALAYIP ALINAN PARALARLA KAÇMAK ( Sanığın Hileli Davranışları Sonucu Şikayetçinin Güvenini Kazandıktan Sonra Şikayetçiden Para Alıp Ortadan Kaybolması Nedeniyle Yüklenen Dolandırıcılık Suçunun Tüm Unsurlarıyla Gerçekleştiği ) 765/m.503 ÖZET : Sanığın hileli davranışları sonucu şikayetçinin güvenini kazandıktan sonra ticari amaçlı araç alıp satacağını söyleyerek şikayetçiden değişik zamanlarda toplam olarak 30.000.000.000 lira tutarında para aldığı, karşılığında iyi niyetli olduğunu göstermek üzere silahını bırakıp senet imzaladıktan sonra ortadan kaybolduğunun anlaşılmasına göre yüklenen dolandırıcılık suçunun tüm unsurlarıyla gerçekleşmiştir. DAVA : Dolandırıcılık suçundan sanık Erdal Kibar’ın yapılan yargılaması sonunda: Beraatine dair İZMİR 2.Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 1.10.2002 gün ve 2002/69 Esas, 2002/551 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 1.3.2004 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü: KARAR : Emekli astsubay olan ve mali sıkıntı içinde olduğu anlaşılan sanığın, kendisini Ege Ordu Komutanının koruması olduğunu belirterek ve askeri kimliğini göstererek şikayetçiyle tanıştığı, daha sonra ki görüşmelerine birkaç kez astsubay elbisesiyle geldiği, evli olmasına rağmen bekar olduğunu söyleyip evlenme teklifinde bulunduğu, şikayetçinin kabul etmesi üzerine evlilik işlemleri için nüfus cüzdanını aldığı, çocuklarına iş bulacağı vaadinde bulunduğu, bu şekildeki hileli davranışları sonucu şikayetçinin güvenini kazandıktan sonra ticari amaçlı araç alıp satacağını söyleyerek şikayetçiden değişik zamanlarda toplam olarak 30.000.000.000 lira tutarında para aldığı, karşılığında iyi niyetli olduğunu göstermek üzere silahını bırakıp senet imzaladıktan sonra ortadan kaybolduğunun anlaşılmasına göre yüklenen dolandırıcılık suçunun tüm unsurlarıyla gerçekleştiği gözetilmeden sanığın hükümlülüğü yerine, basit yalan söyleyerek para almasının dolandırıcılık suçunu işlediğini göstermeyeceğinden bahisle beraatine karar verilmesi, SONUÇ : Yasaya aykırı, C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK.nun 321 nci maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 16.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. (kazancı) |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
GERÇEĞE AYKIRI MAL BEYANINDA BULUNMA(İİK M.338)kapsamına girer mi? | av_mesutkaya | Meslektaşların Soruları | 6 | 28-06-2012 13:45 |
Hakaret suçuna girer mi, girmez mi? | mutlakadalet | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 18 | 04-08-2011 21:40 |
Spermin izinsiz kullanımı organ ve doku ticareti kapsamına girer mi ? | Av. BNK | Meslektaşların Soruları | 3 | 04-04-2007 11:40 |
bu durum bir suç kapsamına girer mi? | Nesrin D. | Meslektaşların Soruları | 2 | 08-11-2006 13:27 |
Af Kapsamına Giriyormu | Kerem Aksoy | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 18-02-2002 21:21 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |