Belirsiz alacak ve tespit davası (borçsuzluğun tespiti)

Merhaba,

6100 sayılı HMK. m.107 ile Belirsiz Alacak ve Tespit davasının bir arada açılabileceği düzenlenmiş bulunmaktadır.
Ancak madde metninde geçen tespit tabirini "dava konusu alacağın miktarının tespiti" şeklinde dar mı yorumlamalıyız, yoksa menfi durumun tespiti şeklinde de yorumlayarak tespit talebini "borçsuzluğun tespiti" olarak karşı tarafa yöneltebilir miyiz ?
Fikrini ve tecrübelerini paylaşan meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.

Saygılarımla.

Sanırım kısaca konuyu da belirtmekte fayda var. Öyle ki, müvekkil aleyhine kira bedelinin ödenmemesi sebebiyle icra takibi başlatılıyor, takip müvekkilin borca itirazı üzerine duruyor. Müvekkilin itiraz nedeni, taşınmazda tadilat yaparak 20.000,00 TL'nin üzerinde masraf yapmış olmasıdır.
Alacaklı da kira kontratında ki imzaya itiraz edilmemiş olması sebebiyle itirazın kaldırılması yoluna gitti. Yargılama devam ediyor.
Benim atmak istediğim adım ise;
İİk.m.72 uyarınca borçsuzluğun tespiti adına menfi tespit davası açarken aynı zamanda da müvekkilin yapmış olduğu masraflara istinaden alacak talebinde bulunmak.
HMK. m.110 uyarınca davaların yığılması düzenlenmiş. Şart olarak ise taleplerin aynı yargı türünde olması gösterilmiş.
Buna karşın;
HMK. m.2'de mal varlığına ilişkin tüm davalarda değere bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlendirilmişken,
HMK.m.4/a'da ise, kira ilişkisinden doğan alacak davaları dahil tüm uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli kılınmıştır.
Bu düzenlemeler karşısında;
1- Doğrudan İİK.m.72 uyarınca borçsuzluğun tespiti ile birlikte alacak davası mı açılmalı?
2- Ya da HMK. 107 düzenlemesine dayanarak Belirsiz Alacak ve Tespit Davası mı açılmalı? Bu ihtimalde yukarıda sormuş olduğum soru kafaları karıştırmakta. Madde içeriğinde geçen "tespit" tabirini menfi durumun tespiti olarak yorumlayabilir miyiz?

Ayrıca görev konusunda da bana göre ikilem mevcuttur.
Fikir ve tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Saygılarımla.

Menfi tespit davasının belirsiz alacak davası olarak açılmasındaki hukuki yararınız nedir?

Menfi tespit davasında mahkeme lehinize bir alacağa hükmetmeyeceği için faiz olmayacak. belirsiz alacak davası zamanaşımı ve faiz başlangıç tarihi açısında önem taşımakta.
Kısmi dava olarak da açabilirsiniz.

Uyuşmazlık konusu kira akdine dayandığından sulh hukuk mahkemesi görevli.

Uyuşmazlığımızda menfi tespit davası ile müvekkilin borçsuzluğunun tespitine karar verilmesini talep ederken, belirsiz alacak davası ile de müvekkilin yapmış olduğu masrafların ödenmesine karar verilmesini talep etmeyi düşünüyorum.
HMK. m.107 belirsiz alacak ve tespit davası adı altında bir dava türü ön görmüş.

Sizinki salt menfi tespit değil, istirdat talebi de mevcut.
Ancak yasa hangi masraflardan kiracı hangilerinden mal sahibinin sorumlu olduğu belirtilmiş.
Belirsiz alacak davası için talep edilecek miktarın dava tarihi itibariyle belirlenemez olması gerekir.
Sizin olayda bu şartın gerçekleştiğini düşünmüyorum.

Alıntı: Yazan olgu Sizinki salt menfi tespit değil, istirdat talebi de mevcut. Ancak yasa hangi masraflardan kiracı hangilerinden mal sahibinin sorumlu olduğu belirtilmiş. Belirsiz alacak davası için talep edilecek miktarın dava tarihi itibariyle belirlenemez olması gerekir. Sizin olayda bu şartın gerçekleştiğini düşünmüyorum.

İstirdat talebinden ziyade ayrıca bir alacak talebimiz olacak.
Buna mukabil belirsiz alacak davası yolunu seçersek, alacak miktarı bakımın tespit edebildiğimiz kadarı ile rakamı talep edip, kalan tutarı keşif sonunda gelecek rapora göre talep etmeyi düşünüyorum. Yani temsili bir rakam üzerinden dava yoluna gitmeyeceğiz.

Aynı yol kısmi dava içinde geçerli olabilir.

Yavuz Selim Aydın Bey güzel soru sormuş ama kimse ilgilenmemiş veya cevabı kimse bilmiyor..

Yavuz Bey,ben de şu an aynı soruyu soruyorum menfi tespit davası (veya istirdat davası)belirsiz alacak ve tespit şeklinde açılmasında sakınca var mı bunu çözmeye çalışıyorum

Olay;
Yönetim aidat borçlarını tahsil edemeyince hem MalSahibine hem de Kiracıya yönelik icra takibibaşlatmış.
Malsahibi işyerine haciz gidince mahcup olmamakiçin hemen 3000-TLyi ödemiş.

Ardından mal Sahibi M,Kiracı K'ye 3000- TLicra takibi yapmış .K malsahibiyleve avukatıyla görüşmüş bu arada 7 günlükitiraz süresi kaçmış..Bu aradaborcu icra baskısı ile icra müd.hesabınayatırıyor.

Ama Kiracı K, bu aidat borcunun bir kısmının kendisine ait olmadığınıbiliyor ve ödemenin birkısmını Mal sahibinden iade almak istiyor.

belirsiz alacak davası şeklinde istirdat davası açılabilir mi (belirlediğimiz rakam 500-TL , Yönetim hesapları ise kullandıkları muhasebe programı nedeniyle Anlaşılmaz halde,belirlenebilirlik söz konusu değil ,bize de detaylı bilgi vermiyorlar)

veya

kısmi dava ile şimdilik 500-TL'nin istirdadını talepetmek mümkün olur mu?

görüşleriniz nelerdir ?
Herkese iyi çalışmalar dilerim...

Sayın Omav,
Nasıl bir yol izlediniz ve sonucu ne oldu?
Benzer bir dava acmak istiyorum. Biz de borcun tamamından sorumlu olmadığımızı düşünüyoruz ancak borcun tamamını ödedik.
Sonuca baglayan var ise paylaşabilirse memnun olurum.