|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
22-04-2010, 16:08 | #1 |
|
İş Hukukunda Tahkim
Merhaba,
İş kanununun 20. maddesiyle feshin geçerliliğiyle ilgili özel hakeme başvurulabileceği belirtilmiş. Peki ücret alacakları konusunda acaba tahkim sözleşmesi yapılabilir mi? Yanıtlarsanız sevinirim Saygılar... |
22-04-2010, 17:31 | #2 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Anayasa Mahkemesi Tahkim usulünü iptal etti.
Kolay Gelsin... |
22-04-2010, 18:22 | #3 |
|
Sayın Av. Selim Balku,
20. maddenin 1. fıkrasının son cümlesinin sadece bir kısmı iptal edildi. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlığın akdin feshi tarihinden itibaren 30 gün içinde özel hakeme götürülebileceğini düzenleyen kısım iptal kapsamı dışında. saygılarımla... |
23-04-2010, 09:30 | #4 |
|
Sayın Av. Selim Balku ve Sn. Av. İlknur cevaplarınız için çok teşekkür ederim.
Evet Anayasa Mahkemesi yalnızca tislerle tahkim anlaşması yapılamayacana karar verdi. İş Kanununda ''İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülür.'' deniyor burada işe iade davasından bahsedildiği için 1 aylık süre var. Benim sormak istediğim örneğin işveren derhal fesih yoluyla işçinin iş akdini feshetmiş ve sözleşmede de tahkim hükmü var bu durumda işçi kıdem tazminatı için mahkemeye başvurabilir mi çünkü eğer mahkemeye başvurursa bu feshin haksız olduğu ve bu sebeple kıdem tazminatına hak kazandığı iddiasında olacak bu durum benim kafamı karıştırdı biraz. Yani kanun sadece geçerli neden ve işe iade konusunda bir açıklama yapmış. Peki zamanaşımı süreleri de belirtilerek örneğin kıdem tazminatı için 10 yıl , ücret alacakları için 5( diğer görüşlere göre 10 yıl ) yıl içinde denerek bir tahkim sözleşmesi yapılabilir mi. Yapılırsa geçerli olur mu ? Çünkü artık karşılıklı fedakarlıkla ikale sözleşmeleri de yapılıyor. Ücret -kıdem gibi alacaklar acaba tarafların üzerinde istedikleri gibi tasarruf edemeyeceği haklar mı ? Bence değil Benim görüşüme göre taraflar bu konularda da tahkim sözleşmesi yapabilmeli. Sizin görüşlerinizi merak ediyorum. Çok teşekkür ederim... |
23-04-2010, 11:12 | #5 | |||||||||||||||||||
|
Sayın adlig_
oldukça güzel, güzel olduğu kadar karmaşık ve tartışılabilir konulara değindiğinizi düşünüyorum. Bir yanda işçi lehine yorum ilkesi, bunun yanında işçi aleyhine TİS ile düzenleme getirilmemesi, öte tarafta tarafların anlaşmasıyla bazı hakları elde ederken bazılarından fedakarlık etmelerini gerektiren (iş kanunda yeri olmayan fakat uygulamada sıkça rastlanan ve Yargıtay'ın tanıdığı) ikale sözleşmeleri, bunun yanında sözleşme serbestisi genel ilkesi... Ücret ve tazminat alacaklarındaki zamanaşımını kısaltan sözleşmeler yapılamayacağını düşünüyorum. Taraflardan birinin ekonomik olarak diğer tarafa bağlı olan ve güçsüz addedilen işçi olması, bu işçi aleyhine (sözleşme serbestisi bile olsa) akdedilecek sözleşmelerin geçersizliğini gündeme getirir kanımca. Bir de yasadaki zamanaşımı sürelerinin alt sınır olarak kamu düzenine ilişkin olduğunu düşünüyorum. Tahkim sözleşmesiyle ikaleyi birbirine paralel sözleşmeler olarak düşünmüyorum ben. İkalede her iki tarafın kanunun emredici hükümlerine rağmen bazı hususlarda anlaşması söz konusu. Ancak tahkimdeki hakem kanunlar çerçevesinde ihtilafı çözmeye çalışmakta. Hani "hakem" değil de "arabulucu" olsaydı söz konusu olan, o zaman ikale'ye yaklaşık bir durum ortaya çıkardı diye düşünüyorum.
Ancak ikaleyi tanıyan Yargıtay, ücret ve tazminatların hesabında hakem'i tanır mı? Açıkçası hiç böyle bir karara rastlamadım. Sizin elinizde bu anlama gelebilecek kararlar varsa paylaşmanızı rica edeceğim. Hoşlandım bu konudan. |
23-04-2010, 20:02 | #6 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
1-Başvurabilir...
2-Tasarruf edebileceği haklardandır.
3-Ne gereği var...? * Sözleşmede tahkim hükmü olsa dahi, sözleşme tarafı işverenin sosyal ve ekonomik üstünlüğü, sözleşmenin hizmet akdinin devamında yapıldığı, tahkim şartının yarar ilkesinden muaf olması gibi durumlar ileri sürülerek, sözleşmenin geçersizliğine binaen mahkemeye başvuru yoluna gidebilir. * Sözleşme serbestisi gereği, yasaya aykırı olmadığı müddetçe, işçi bu haklarından tasarruf edebilir. Bunun sınırları vardır; 4857 Sayılı yasanın son fıkrası bunlardan biridir. Bununla birlikte serbestlik ilkesinin bir sınırı da serbest iradedir. İşçi serbest iradesi ile kendi yararını gözeterek, karşı yanın hakkını gaspetmeden, kendi haklarını tasarruf edebilir. Peki bu mümkün müdür? * İşçi işveren ilişkisinde ikale sözleşmelerini gereksiz bulurum. Tahkim şartını gereksiz bulduğum gibi... Bildiğim kadarıyla İkale sözleşmesi hukukumuzda yeri olmayan, uygulamada 1995 yılında yargıtayın bir kararında dile getirilmesiyle hukukumuza giren bir kavram. İkale sözleşmesinin iş hukukunda değerlendirebilmek için öncelikle ikalenin anlamına bakıyorum: İkale:Pazarlığı bozma. Bir hukuki muamele ile meydana gelen vaziyetin, diğer bir hukuki muamele ile eski haline getirilmesi. İş Hukukuna anoloji edersek, işveren ile işçi hizmet akdinin fesihi için tek taraflı irade beyanı ile ikame edileceğine iki tarafın anlaşmasıyla yapılan bozma sözleşmesidir. İş hukukunda, İlknur Hanımın da değindiği gibi bir taraf ekonomik olarak bağımlı ve güçsüz, diğer taraf otoriter ve üstün. Küffü olmayı muhtemel kabul etsek dahi, neden bir hizmet akdi anlaşarak bozma yoluna gidilir ki? Bu tesis sizce kimin yararına olabilir? Zamanaşımı süresini 10 yıldan, 20 yıla çıkartılması veya 10 yıldan 5 yıla indirilmesi hangi şartın sonucu olabilir ki, işçi kıdem tazminatı almıyorum ancak zamanaşımı süresinin 20 yıl olmasını istiyorumun paradoksunu nasıl açıklayacağız... Bu sebeple kararlarda da açıklandığı üzere yararlılık ilkesi önem arz eder. Zaten yasa tarafından verilen bir hakkın fazlası işçi lehine akdedilmelidir ki bu tür sözleşmeler kabul görsün... Kolay gelsin... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tahkim şartı geçerli mi? | Av.Alperen | Meslektaşların Soruları | 3 | 08-08-2009 23:48 |
alacak davası- tahkim | S.Taşkıran | Meslektaşların Soruları | 1 | 17-06-2009 15:55 |
Tahkim Şartı | mim20 | Meslektaşların Soruları | 5 | 27-10-2008 12:21 |
Uluslararası Sözleşmede Tahkim Şartı | kemalanilalkilic | Meslektaşların Soruları | 1 | 17-12-2007 15:05 |
iş sözleşmesinde tahkim şartı | Av.Demet | Meslektaşların Soruları | 2 | 05-04-2007 15:31 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |