Tahkim Şartı

Müvekkil firma ile işveren arasında inşaat sözleşmesi imzalanmış olup daha sonra işveren sözlşemeyi tek taraflı olarak fesh etmiş ve bu feshi müvekkil firmaya bildirmiştir. Sözleşmede anlaşmazlıkların çözümü için tahkim şartı düzenlenmiştir. İşveren sözleşmeyi fesh ettikten sonra ihtar çekerek kendi hakemlerini belirlediklerini ve müvekkil firmanında hakemini bildirmesini istemiştir. Sözleşmenin feshinden sonra tahkim şartının uygulanması mümkün müdür? İşverenin sözleşmeyi feshinden sonra tarafımızca yaptırılmış olan tespitlere ve açılmış olan davalara tahkimşartı ileri sürülerek reddini talep etmek mümkün müdür?

Öncelikle tahkim şartının geçerli olup olmadığına bakılması gerekir. Şayet bu şart geçerli ise, fesih, tahkimin uygulanmasına engel değildir, görüşündeyim. Zira, fesih ileriye etkili bir sonuç doğurur ve sözleşmenin geriye doğru geçersizliği söz konusu olmaz.

Eğer geçerli bir tahkim şartı varsa, tahkim itirazı ile karşılaşmanız mümkündür.

Bizim tek taralı fesih bulunan bir davamızda mahkeme tahkim itirazımızı kabul etmişti.

Saygılar.

Tahkim sözleşmesinde uyuşmazlık açıkça belirtilmelidir.Taraflar ileride hangi konuda tahkime gideceklerini açıkça önceden belirlemiş olmalılardır.Uyuşmazlığın konusu belli değilse ve genel bir ifade ile "işbu sözleşmeden doğan ihtilaflar hakem yoluyla çözümlenir" şeklindeki tahkim şartları geçerli değildir.

Geçerli bir tahkim sözleşmesi veya tahkim şartının varlığına rağmen açılmış bulunan davada davalı uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiğini itiraz olarak esasa cevap süresi içerisinde ileri sürmez ise mahkeme uyuşmazlığı çözümler.

Uyuşmazlığın konusu belli değilse ve genel bir ifade ile "işbu sözleşmeden doğan ihtilaflar hakem yoluyla çözümlenir" şeklindeki tahkim şartları geçerli değildir.

Sayın hukukcu34 bu şeklinde yapılan bir tahkim şartı geçersizdir diyorsunuz. Bu konuda yargıtay kararı aradım ama bulamadım. Eğer elinizde varsa ve bizimle payşaırsanız çok sevinirim. Şu an böyle bi durumla karşı karşıyayım. Sözleşmede tahkim şartı şöyle yazılmış: ''Bu sözleşmeden dolayı bir ihtilaf doğması halinde ihtilaflar, önce müteahit firmayı 2, alt taşeron tarafı 1 hakem temsil edecek şekilde hakem yoluyla çözülür. Bu yolla çözülemeyen itilaflara Samsun ili mahkeme ve icra daireleri bakacaktır.''
Geçersiz olduğunu ispatlamak için yardımınıza ihiyacm var.

Yukarıdaki tahkim şartı geçersizdir.

T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 1995/1588
K. 1995/1903
T. 30.3.1995
• TAHKİM ( Tarafların Duraksamaya Yer Vermeyecek Şekilde Kabul Etmeleri )
• TARAFLARIN İRADELERİNİN DURAKSAMAYA YER VERMEYECEK ŞEKİLDE BELLİ OLMASI ( Tahkim )
1086/m.516,517,518
ÖZET : Aslolan, yargı görevinin mahkemelerce yerine getirilmesidir. Yasanın öngördüğü sınırlar içerisinde kalmak koşuluyla, yanların tahkim sözleşmesi yapması ya da sözleşmeye tahkim şartı koymaları mümkündür. Ancak, buna dair hükmün, duraksamaya yer vermeyecek biçimde açık ve kesin olması gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün, temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı iş sahibi vekili, noksan işler bedeli ile kira tazminatı tutarı, toplam 4.639.684.000 liranın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı yüklenici vekili ise, tahkim şartına göre davanın öncelikle hakemde görülmesi gerektiğini belirtmiş ve ayrıca esastan da davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme, davanın hakemde görülmesi gerektiğinden bahisle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine hükmetmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Aslolan, yargı görevinin mahkemelerce yerine getirilmesidir. Yasanın öngördüğü sınırlar içerisinde kalmak koşuluyla, yanların tahkim sözleşmesi yapması ya da sözleşmeye tahkim şartı koymaları mümkündür. Ancak, buna dair hükmün, duraksamaya yer vermeyecek biçimde açık ve kesin olması gerekir.

Somut olayda 27.6.1989 günlü sözleşmenin 3. sahifesinde "Anlaşmazlıkların çözümü" başlıklı tahkim şartında, uyuşmazlığın teknik kişilerce halledilememesi halinde mahkemeye başvurulacağı kararlaştırılmış olduğuna göre, kesinlik bulunmayan bu şart, geçersizdir. Yargıtay'ın bu konudaki görüşü, hiç sapma göstermeksizin, bu güne kadar uygulanagelmiştir. Bundan da öte, daha sonra yapılan 6.11.1991 günlü portokolde dahi İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu yanlarca tekrar edilmiştir.

Bu durumda, mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddi usul ve yasaya aykırı olmakla, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 30.3.1995 gününde, oybirliğiyle karar verildi.

Cevabınız için çok teşekkür ediyorum. Verdiğiniz yargıtay kararı baya bi yardımcı olacak bana. Bu konuda elinde farklı yargıtay kararı olan arkadaşlar bizimle paylaşırsa çok sevinirim..