Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Hukukçunun Aklı, Zekası, Bilgisi, hisleri nasıl olmalı?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-09-2008, 11:01   #1
rana yıldız

 
Varsayılan Hukukçunun Aklı, Zekası, Bilgisi, hisleri nasıl olmalı?

Katil olduğunu öğrendiği müvekkilini, bir avukat (sır saklama yükümlülüğünü ihlal etmeden) o davada, çok iyi savunup kurtarmalı ve hukuk bilgim ne kadar iyi bunu zekamla birleştirip nasıl kurtardım müvekkilimi. (böyle mi demeli)

- Bu adamın katil olduğunu biliyorum ama ölen bir adam var adalet gereği onu kurtarmam doğru olmaz, davadan çekilmeliyim. (ya da böyle mi demeli)

- Bu adam bir katil onu iyi savunmayacağım ve katil olduğunun ortaya çıkmasını sağlayacağım, davadan çekilirsem başka bir avukat onu kurtarabilir. (veya böyle mi)

- Bu adamı ele vereceğim adalet yerini bulsun mu demeli?

vs. vs.
Avukatlık zor iş... Ne dersiniz?
Old 27-09-2008, 18:40   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Hukuk alanında bu tür soruların cevabı "tanımsızdır" .
Old 04-10-2008, 19:21   #3
üye19779

 
Varsayılan

Herkesin savunulma hakkı olduğundan yola çıkarsak cani bir katil dahi savunulabilir nitekim onu cinayete iten nedenler araştırılmalı ve değerlendirmeye alınmalıdır eğer neden yoksa zaten akıl sağlığı yerinde değildir ve bir akıl hastasını savunmak kanımca topluma hizmettir.
Old 08-10-2008, 22:37   #5
onur_k

 
Varsayılan

Her insan suç işleyebilir (yukarıdaki gibi öldürme eylemi gerçekleşebilir.) ama bana göre de suçun sebep ve sonuçlarını, failin durumunu ve bir bütün olarak eylemin/lerin kendi içerisinde değerlendirilmesi ve bu şekilde izlenecek yolun tayin edilmesi gerekir.
Old 09-10-2008, 09:29   #6
süleymanakyol

 
Varsayılan

Katil değil cani dahi olsa Savunulacak bir hakkı olduğu kanaatindeyim. Aynı zamanda herkes ehli olduğu işi yapmalı. Sen savcı değilsin ki asıl katil olan müvekkilini kendini savcı gibi telakki edip katil olduğunu ortaya çıkaracaksın?

Ancak kişisel mesleki itibarını maktunun hakkının önüne geçirmek gibi bir telaşla Yalan söylemek gibi bir lüks içinde bulunmanda gayri ahlaki ve abes olacaktır.

Sanığın lehine olan hakları kullanma kabiliyetini kendinde göremeyen bir avukat derhal görevi baska meslektaşına devretmeli ki ehli olana güven esas olsun.
Old 12-10-2008, 14:11   #7
g_ü_L_

 
Varsayılan

Bende sizinle aynı fikirdeyim o zaman bu mesleğin ne anlamı kalırdı ki?? Hem hukuksal açıdanda baktığımızda avukat ile müvekkil arasındaki bağlantı yasalar ile korunuyor.Eğer böyle bir kriter koyarsak her avukat müvekkilini katil diye ihbar eder halbuki işlenen bir cinayetde olsa bunun altındaki hukuksal alanda kabul edilen hafifletici sebepleri açığa çıkarmak gerekmektedir.Ve unutmamamak gerekir kimahkeme sonuçlanıp karar vermeden hukuksal alanda kimseye 'suçludur' diyemeyiz.Dolayısıyla yasal kurallar ve hukuk çerçevesinde her ne suç işlerse işlesin herkesin savunulma hakkı vardır. Mahkeme resmi bir karar vermeden kimse 'suçlu' olmaz çünkü.Yanlış mı düşünüyorum?
Old 18-10-2008, 23:44   #8
keremyilmaz33

 
Varsayılan

Sayın Saim'e katılıyorum. Zaten avukatlık mesleğine yöneltilebilinecek böyle sorular da yoktur.
Old 20-10-2008, 10:31   #9
Güldal

 
Varsayılan

Bir insan neden katil olur.Aklı başında bir insan neden cinayet işler.Haklı olmasa da kendince nedenleri vardır.Bence de savunulma hakkı kutsaldır ve herkes gibi o da bu hakkka sahiptir.Yine de kafanızı bu düşünceler sardıysa ya kendinizi aşmanız gerekir bu hususta ya da davayı derhal başka bir avukata devretmeniz...
Old 20-10-2008, 11:52   #10
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Avukatların hissi durumları ile ilgili bir şablon herhalde yoktur. Bir konu /durum hakkında ne hissedeceğiniz, kişiliğiniz ve birikiminizle ilgilidir.

Soru ( katili savunma sorusu ) oldukça tipik bir soru aslında. Cevap vermeyi deneyeceğim.

A) Hukuk bilgimle zekamı birleştirip katili kurtardım :

Bu durumda müvekkilimizin “katil” olduğu yolunda ciddi bir delil yoktu herhalde. Biz nasıl katil olduğuna “kanaat getirdik”? Bize itirafta mı bulundu? İtiraf bize yeter mi? Ceza hukukunda “tasarruf edilmezlik ilkesi” diye bir ilke yok muydu? Bir kişi suçu itiraf etse bile o suçu “gerçekte” onun işleyip işlemediğini araştırmak için yok mu ceza hukuku? Maddi gerçeğe giden yol tek başına itiraf olabilir mi?

( Hımm, hukuk bilgimle zekasımı birleştirip kurtardım adamı öyle mi? Ne bilgi, ne zeka, ama ne kibir! )

B) Adam katil, adalet gereği onu “kurtaramam”, davadan çekileyim.

Bu koşulda da “adamın katil olduğuna ilişkin bilgiyi nasıl edindim?” sorusunu sormak gerektir. Yine bir itirafsa, bkz. (A) şıkkındaki senaryo. Değilse, ciddi deliller var demektir. Ciddi delillere rağmen adamı kurtaracağımı düşünüyorsam, elimde daha ciddi karşı-deliller var demektir? O zaman bu adama niye katil dedim ki? ( itirafları A şıkkına yolluyoruz.) Adam katil olmayabilir, e o zaman bu adamı “kurtarmamak” daha büyük bir adaletsizlik değil mi?

( Adalet, adalet geldiysen tahtaya üç kere vur.)

C) Adam katil, savunmayacağım onu hatta maddi gerçeği bizzat ortaya çıkaracağım ki hukuk bilgisini zekasıyla birleştirecek başka bir avukat onu kurtarmasın.

Bkz. A ve B şıkları. Bu koşulda maddi gerçeği ortaya çıkaracak avukatın bunu hangi vasıtalarla yapacağını da bilmek iyi olurdu, cevabı biraz daha baharatlandırabilirdik belki.

D) Bu adamı ele vereceğim ki adalet yerini bulsun.

Adalet geldi ve üç kere tahtaya vurdu mu? Ben duymadım da. Nesini ele vereceğim bu adamın? Elimdeki aleyhe delilleri mi? E, sır saklama yükümlülüğüm var. Neydi o? Avukatlık Kanunu madde 36 mıydı? Olsun, yapacağım bunu. Bir daha kimse avukatlara güvenmeyecek olsa bile, mesleğimi bir daha yapamayacak olsam bile yapacağım.

Zedelediğim şey alt tarafı güven ilişkisi, ama karşılığında bir katilin yakalanmasına yardım edeceğim. Çünkü, ben o kadar zekiyim ki polis teşkilatının elde edemediği delilleri ele geçirdim ( Dedektif gibi çalışmadım tabii, zekam müvekkilimin bana güvenmesini sağlayıp delilleri ele geçirecek kadar açıkgöz olmamda yatıyor.)

Savunma hakkı, masumiyet karinesi...bunlar dert değil. Önemli olan masumlara zarar gelmemesi yolundaki ilke değil ki, önemli olan katilin ceza alması. Eh, bir de benim zekamla yapılmış olması tabii. Adil bir zeka gibisi yoktur !
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İyi Bir Avukatın Dosyası Nasıl Olmalı Av. Arzu Erkol Dursun Hukuk Sohbetleri 16 21-07-2014 10:44
hukukçunun dili nasıl olmalı? Av.Suat Ergin Site Hakkında Yazışmalar 7 05-12-2006 16:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04467201 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.