Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kiralanan şeyin amacı dışında kullanımı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-11-2009, 14:42   #1
avukatderyaozmutlu

 
Varsayılan kiralanan şeyin amacı dışında kullanımı

kiralanan şey kiracı tarafından kiralama konusu dışında başka bir şekilde kullanıldığı takdirde bu durum üzerine nasıl bir dava dilekçesi yazabiliriz. beni aydınlatırsanız şimdiden sevinirim.
Old 11-11-2009, 14:53   #2
üye31284

 
Varsayılan

Şu karar,, şartları oluştuğunda nasıl bir dilekçe yazabileceğinizde yol gösterici olur sanırım.

6. Hukuk Dairesi 2003/8547 E.N , 2003/8696 K.N.

İlgili Kavramlar

AKDE AYKIRILIK
KİRALANANIN TAHLİYESİ

Özet
KİRACI, KİRALANANI ÖZENLE VE TAHSİS AMACINA UYGUN OLARAK KULLANMAK ZORUNDA OLUP, AKSİ TAHLİYE NEDENİDİR.



İçtihat Metni

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalılardan Loran Arşavir tarafından duruşmalı olarak süresi içinde temyiz edilmiş ancak işin mahiyeti bakımından dava duruşmalı işlerden olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verilmiş olup dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, akde aykırılık sebebiyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 1.5.2000 başlangıç tarihli ve bir yıl sürelidir. Kiralananın cinsi dükkan olarak belirtilmiş ve deri, çanta ve aksesuarları işi için kullanılmak üzere kiraya verildiği açıklanmıştır. Kiracı kiralananı özenle ve tahsis amacına uygun olarak kullanmak zorunda olup aksi tahliye nedenidir. Dinlenen davalı şahitleri bu yerin 2002 yılına kadar sözleşmede belirtildiği şekilde kullanıldığını, 2002 yılında davacının oğlundan muvafakat alınmak suretiyle kullanma biçiminin değiştirildiğini ifade etmişlerdir.

Davacı eski hale getirme ihtarnamesini 2002 yılı içinde 15.5.2002 tarihinde keşide etmiş, eski hale getirilmesi için davalıya yedi günlük süre vermiş buna rağmen kiralanan eski hale getirilmemiştir. Kullanma biçiminin değiştirildiği tarih, ihtarnamenin keşide edildiği gün gözönünde tutularak, davacının oğlunun da kullanma biçiminin değiştirilmesini bilmiş olmasının davacıyı bağlamayacağı düşünülerek, sabit olan davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 4.12.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 11-11-2009, 15:03   #3
Aybüke Kağan

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/4053
Karar: 2005/5831
Karar Tarihi: 07.06.2005
ÖZET : Dava, akde aykırılık, fuzuli işgal nedenleriyle kiralananın tahliyesine ve tazminat ödenmesi isteği ile buna karşı açılan muarazanın giderilmesi ve kiracılığın tespitine ilişkindir.
Kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır.Akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur. Olayımıza gelince; kiralananın açıktan fena kullanılması hali söz konusu olmadığına göre uygun süreli ihtar koşuluna dayanmayan davacı-karşı davalının tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekir. Diğer yandan taraflar arasındaki kira sözleşmesi geçerli olup, bu sözleşmeye istinaden kiracılık haklarına sahip bulunan davalının işlettiği kantine davacı tarafından el konularak kantinin mühürlendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kiralayan davacı Borçlar Kanunun 249/1. maddesi ve yukarıda anılan kira sözleşmesi gereği kiralananı kiracının kullanımına uygun bir biçimde bulundurma yükümlülüğü altında olduğundan davalı-karşı davacının muarazanın önlenmesi ve kiracılığının tespitine ilişkin isteminin de kabul edilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

(818 S. K. m. 249, 256)
Dava: Mahalli mahkemesinden verilmi
ş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı-davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara davetiyelerin gönderilmesi üzerine belli günde davalı ve karşı davacı vekili Av.Utkan Ertürk ile davacı ve karşı davalı vekili olduğunu söyleyen Av.Ayşegül Erşahin geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Dava, akde aykırılık, fuzuli işgal nedenleriyle kiralananın tahliyesine ve tazminat ödenmesi isteği ile buna karşı açılan muarazanın giderilmesi ve kiracılığın tespitine ilişkindir. Mahkemece akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1 ) Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2 ) Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı ve karşı davalı vekili, müvekkili Üniversite'nin Mimarlık Fakültesi'nde bulunan kantin yerinin yapılan ihale sonucu 2886 Sayılı Kanun hükümlerine göre 1 yıl süre ile davalıya kiralandığını, davalının kantin işletmeciliği sırasında sözleşme koşullarına ve çalışma standartlarına uygun davranmadığını hakkında bir çok şikayet alındığını, sözleşme süresinin sona ermesine ve ihtara rağmen kiralananı teslime yanaşmadığını öne sürerek akdin feshi ile kiralananın tahliyesine ve 27.000.000.000.-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ve karşı davacı vekili, müvekkilinin 10 yıldan beri mecurda kiracı olarak bulunduğunu, 6570 Sayılı Yasada belirtilen tahliye nedenlerinden hiçbirisine dayanılmadığını, dava dilekçesinde akde aykırılıktan sözedilmiş ise de yöntemine uygun bir ihtarname gönderilmediğini, Nisan 2003 tarihinden sonraki aylara ait kira paralarının davacı tarafından ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin alındığını, sözleşmedeki yüzde iki oranındaki cezai şartın çok fahiş ve 6570 Sayılı Yasaya aykırı olduğunu öne sürerek davanın reddine ve kiralanana vaki elatmanın önlenmesine, bu konuda muarazanın giderilmesi ve kira ilişkisinin devam ettiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Borçlar Kanununun 256. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
Olayımıza gelince; Davacı Üniversite tarafından yukarıda belirtilen esaslar dahilinde davalıya akde aykırılığın giderilmesi hususunda uygun süreli bir ihtarname gönderilmemiştir. Kiralananın açıktan fena kullanılması hali de söz konusu olmadığına göre uygun süreli ihtar koşuluna dayanmayan davacı-karşı davalının tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekir. Diğer yandan taraflar arasındaki 12.04.2002 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi geçerli olup, bu sözleşmeye istinaden kiracılık haklarına sahip bulunan davalının işlettiği kantine davacı tarafından el konularak kantinin mühürlendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kiralayan davacı Borçlar Kanunun 249/1. maddesi ve yukarıda anılan kira sözleşmesi gereği kiralananı kiracının kullanımına uygun bir biçimde bulundurma yükümlülüğü altında olduğundan davalı-karşı davacının muarazanın önlenmesi ve kiracılığının tespitine ilişkin isteminin de kabul edilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda iki nolu bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı lehine takdir olunan 400.-YTL ücreti vekaletin davacı-karşı davalıdan alınıp davalı-karşı davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07.06.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yaşama Anlam ve Boyut Katan İki Şeyin Önemi supernatural Site Lokali 1 08-04-2011 08:44
il özel idaresinin kamulaştırdığı arazinin amacı dışında özel bir üniversiteye devri dipdag Meslektaşların Soruları 1 17-05-2009 17:13
Avukatlık Sınavının Amacı turev Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 42 17-09-2007 10:07
vekaletin amacı dışında kullanılması Av. Fatih ERDİM Hukuk Soruları Arşivi 1 24-06-2006 15:26
İnterneti Amacı Dışında Kullanmak turev Site Lokali 2 06-02-2003 10:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05313110 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.