|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
06-11-2014, 12:01 | #1 |
|
Kesinleşen Karar,unutulan Işçilik Alacaği
Değerli meslektaşlar;
İşçilik alacağına ilişkin davamızda, dava dilekçemizde talep ettiğimiz ihbar tazminatı hakkında mahkemece hükümde yer verilmemiş ve temyiz edilmeyen karar kesinleşmiştir.Henüz 10 yıllık hak düşürücü süre dolmamış olup,ek bir dava ile ihbar tazminatını talep etmek mümkün olur mu?Verilecek yanıtlara teşekkür ederim. |
06-11-2014, 15:24 | #2 |
|
sayın meslektaşım konuyu daha iyi anlamak açısından, siz ihbar tazminatı talep etmenize ve kısa kararda yer almasına rağmen gerekçeli kararda mı yer verilmedi, yoksa mahkemece bu durum için herhangi bir değerlendirme mi yapılmadı
|
06-11-2014, 15:42 | #3 |
|
Değerli Meslektaşım; İhbar tazminatını talep etmiştik ve bilirkişi raporunda yer almıştı ancak kısa kararda yer almamış.Tabii gerekçeli kararda da ihbar tazminatına yer verilmemiş.Kısa karar için süre tutum dilekçesi vermeyi unuttuğumuzdan temyiz edemedik ve karar bu haliyle kesinleşti.Yaklaşık 5.000TL. tutmaktadır.İhbar tazminatı için hak düşürücü sürenin 10 yıl olması göz önüne alınarak ek dava ile esas davada karar altına alınmayan ihbar tazminatını talep edip edemeyeceğimiz hususunda bilgi almak istemiştim.
|
06-11-2014, 16:12 | #4 |
|
Talep edildiği halde olumlu veya olumsuz karara bağlanmadığı için ihbar tazminatı konusunda kesin hüküm oluşmayacağı kanaatindeyim dolayısı ile ek dava açılabileceğini düşünüyorum, bu konuyu hakimle görüşmüş müydünüz, bir arkadaşımın başına böyle bir durum gelmişti ve hakim ek bir karar vermişti tarafları çağırarak, tavzih ve tashih yoluna gidilemeyeceği için
|
07-11-2014, 10:46 | #5 | |||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşım av.tuba43.Vakit ayırıp cevaplamaya çalıştığınız için teşekkür ederim. meslektaşlarım varken hakime bu konuyu sormayı
|
07-11-2014, 11:13 | #6 |
|
işinize yarar umarım
Y3HD
Esas : 2010/3736 Karar : 2010/7646 Tarih : 29.04.2010 KESİN HÜKÜM ( Mahkemece Karar Verilmeyen Talep Yönünden ) MAHKEMECE KARAR VERİLMEYEN TALEP YÖNÜNDEN KESİN HÜKÜM Davacı, açtığı ilk davada faiz talep etmiş, ilk kararın Onüçüncü Hukuk Dairesi tarafından bozulmasından sonra verilen kararda faiz talebi hakkında bir hüküm verilmemiştir. Olumlu veya olumsuz olarak karara bağlanmamış bir iddia yeni bir dava konusu yapılabileceğinden, kesin hükmün varlığından söz edilemez. Mahkemece, faiz konusunda davacının ayrı bir dava açabileceğinin kabulü ile ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm nedeniyle davanın reddi şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.fk HUMK.237, 388 DAVA VE KARAR: Dava dilekçesinde, 32.370 TL faiz alacağının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kesin hüküm nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ KARARI: Davacı, Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/207 sayılı dosyası ile 10.07.2000 tarihinde davalı Maliye Hazinesi ve S... Üniversitesi hakkında alacak davası açtığını, mahkemece toplam 17.799,00 TL/nin yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verildiğini, kararın Yargıtay Onüçüncü Hukuk Dairesi`nin 25.03.2003 tarihli ilamı ile bozulduğunu, yeniden yapılan yargılama Sonucunda 13.041,00 TL`nin Maliye Hazinesi`nden tahsiline karar verildiğini, kararda faiz konusunda bir karar oluşturulmadığını, sehven temyiz edilmeden kararın kesinleştiğini, faiz konusunda tavzih talebinin mahkemece kabul edildiğini, ancak tavzih kararının Yargıtay Üçüncü Hukuk Dairesi`nin 27.01.2009 tarihli ilamı ile bozulduğunu öne sürerek, daha önceki verilen karardaki 13.041,00 TL alacağın dava tarihi olan 10.07.2000 ile karar tarihi olan 02.03.2005 tarihi arasında işleyen toplam faizi olan 32.370,00 TL`nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, 13.041 TL`nin tahsili, fazla talebin reddine karar verildiğini bildirerek kesin hüküm nedeniyle davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın (faize ilişkin), 2003/1239-2005/155 karar sayılı dosyası kesin hüküm teşkil ettiğinden, davayı kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, açtığı ilk davada faiz talep etmiş, ilk kararın Onüçüncü Hukuk Dairesi tarafından bozulmasından sonra verilen kararda faize hükmedilmemiştir. Olumlu veya olumsuz olarak karara bağlanmamış bir iddia yeni bir dava konusu yapılabileceğinden, kesin hükmün varlığından söz edilemez. Mahkemece, faiz isteğinin karar dışında bırakılmış olması, bu isteğin zımnen reddedildiği anlamına gelmez. Her şeyden önce aksi düşünce tarzı, HUMK`nın 388. maddesine aykırı düşer. Davacı, istemlerinden biri hakkında karar verilmemiş olması nedeniyle temyiz yoluna başvurmazsa, hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olan bu talep zımnen reddedilmiş sayılamaz. Bu konuda yeni bir dava açılabilir. Davacının açtığı ve kesinleşen davada mahkeme faiz konusundaki talep hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm oluşturmadığından kesin hükmün varlığından söz edilemez. Davacının ilk davada faiz konusundaki tavzih talebinin kabul edilip, Üçüncü Hukuk Dairesi`nin 27.01.2009 tarihli bozma ilamında kesinleşen hükmün tavzih yoluyla değiştirilmesi ve hükme yeni bir unsurun ilave edilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle, tavzihin reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulması ve tavzihin reddi sonuca etkili değildir. Mahkemece, faiz konusunda davacının ayrı bir dava açabileceğinin kabulü ile ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm nedeniyle davanın reddi şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi. Y3HD 29.04.2010 E.2010/3736 - K.2010/7646 ____________ oOo ____________ Paketler; Tüm Mevzuat KHYK - Jurisdictio |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Ceza yargılamasında usulsüz tebliğ ile kesinleşen karar | Av.N.Savas | Meslektaşların Soruları | 11 | 18-06-2015 11:27 |
Yargıtay 22. HD'nin 'işçilik alacaklarının, belirsiz olmadığına' dair verdiği karar | Oğuz Saka | Meslektaşların Soruları | 3 | 17-12-2014 16:56 |
sehven kesinleşen karar? | AV Sezin | Meslektaşların Soruları | 5 | 29-05-2012 20:37 |
Mahkemenin dikkatsizliğinden dolayı kesinleşen karar | slnn | Meslektaşların Soruları | 3 | 09-07-2009 11:20 |
Yanlış yemin ve kesinleşen karar | eke | Meslektaşların Soruları | 2 | 08-06-2009 14:16 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |