|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
21-09-2007, 16:45 | #1 |
|
Hükümlü eşe mahkemece vasi atanan diğer eşin itirazı
İyi günler,
Devam eden bir davam dolayısıyla meslektaşlarım hukuki bilgileri konusunda bana yardımcı olurlarsa sevinirim. Müvekkilimin eşi adam öldürmedem dolayı ömür boyu hapis cesası nedeniyle hükümlü durumdadır. Hükümlü eş kendisine vasi talep etmiş ve akabinde Sulh Hukuk Mahkemesinde 2004 yılında dava açılmış. Mahkeme vasi olarak hemen müvekkilimi atamış. Ancak müvekkilim vasiliğe itiraz etmiş. Bunun üzerine mahkeme diğer yakınlarını teker vasiliğe atamaya başlamış ve kimse kabul etmemiş.Aynı zanmanda müvekkil Aile Mh.'de boşanma davası da açmış 2006 tarihinde. Boşanma davası ise Sulh Hk.Mh.'nin sonucunu beklemekte. Çünkü vasiliği kimse kabul etmediği için müvekkilim (itiraz etmiş olmasına rağmen) vasi görülüyor. Ve budurum yıllarca sürmüş. Ben boşanma davasına yeni vekalet koyduğum için durumu yeni vakıf oldum. Mahkemeden resen bir resmi kuruluştan vasi tayini yoluna gidilmesini talep ettim. Mahkeme hakimi nereden nasıl talep edileceğini bilmiyor. Bana yardımcı olun dedi. Açıkçası ben de bilmiyorum. Davaların yürümesi için bu konuda meslektaşlarımın yardımını bekliyorum. Ayrıca bu vasilik durumu boşanma davasını etkiler mi? Vasi davasına bakan hakim bu davanın boşanma davasını beklememesi gerektiğini söylüyor. Aile mahkemesi hakimi de beklemem gerekiyor,diyor. Teşekkürler |
21-09-2007, 20:13 | #2 |
|
1. Resmi kurumdan vasi atanması usulü,
TMK Velayet , Vesayet ve Miras Hükümlerini uygulanmasına İlişkin Tüzük hükümlerine göre sosyal hizmetler kurumunda(Çocuk Esirgeme Kurumu gibi) bulunan küçüklere vasi atanmasında söz konusudur. Hükümlülük nedeniyle vesayetde böyle bir usul olmadığı kanısındayım. 2. Boşanma hernekadar kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan ise de, Yargıtay bu hakkın dava yoluyla kullanılacağından ve boşanmanın mali hükümleri de bulunduğundan söz ederek vesayet altındaki kişinin boşanma davasında vasi tarafından temsil edileceğini öngörmektedir. 3. Vasi tayini usulü TMK da etraflaca yazılıdır. Öncelikle vesayet altına alınacak kişinin veya ana ve babasının isteği dikkate alınır. Yakın hısımları zabıta vasıtasıyla araştırılır. Uygun nitelikte olanı 419 md. göre geciktirmeksizin vasi olarak atanır. 423 md. göre vasi olarak atanan kimse kaçınmış ve itiraz etmiş olsa dahi yerine bir başkası atanıncaya kadar vasilik görevini yerine getirmek zorundadır. Saygılarımla. |
24-09-2007, 12:15 | #3 |
|
Sayın Yücel Kocabaş verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.
Aslında müvekkilimiz problemi de 423 md. Çünkü hükümlü olan eşe en yakın kişi müvekkilim olduğu için onu mahkame vasi tayin etmiş. Müvekkilim de vasi olmak istemiyor.Dolayısıyla itiraz etmiş. Ancak 2004 yılından beri başka bir vasi tayin edemiyor mahkeme .Çünkü kimse vasi olmak istemiyor. Bu esnada müvekkilim boşanma davası açtı hükümlü olan eşi aleyhine. Ama itiraz etmiş olsa da vasi olduğu için boşanma davası da ilerlemiyor. Belki mahkeme resmi bir kurumdan resen vasi tayin edebilir diye düşündüm ama sizin yapmış olduğunuz açıklama karşısında şimdi iyice ümitsizliğe kapıldım. |
24-09-2007, 13:08 | #4 |
|
Vesayet davası devam ededursun, TMK 426 maddesine göre salt boşanma davasında temsil görevini yerine getirmek üzere kayyım tayin ettirilebilir.
Böylece daha çabuk sonuç alınabileceğini Bir avukatın da temsil kayyımı olabileceğini düşünüyorum. Kaldı ki, vasilik isteğe bağlı bir görev değildir. Kabul edilmesi zorunlu bir kamu görevi niteliğindedir. Önce atanır. Atandıktan sonra itirazı varsa incelenir. Yerine yenisi atanıncaya kadar da görevde kalır. ( Yeni atanacak için söylüyorum) Saygılarımla. |
24-09-2007, 14:10 | #5 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Havva Hanım,
Vasilik görevinin yürütülebilmesi için vasi ile vasi atanan şahıs arasında her hangi bir husumet olmaması gerektiği gibi her hangi bir çıkar çatışmasıda olmamalıdır.
Denetim makamının itiraz üzerine vermiş olduğu kararları kesindir. Temyiz edilemediği gibi itirazda edilemez. Vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesinin yapacağı şey bir karar vermek ve dosyayı bir raporla denetim makamına sunmaktır.
|
25-09-2007, 10:57 | #6 |
|
sayın Themis99 verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Diğer Eşin Ergin Çocuğunun Evlat Edinilmesi - Davada Taraf Durumu | Av.Caglar | Meslektaşların Soruları | 8 | 06-02-2018 14:19 |
ortaklığın satış yoluyla giderilmesine diğer mirasçıların itirazı ve ecri misil | seanlee | Meslektaşların Soruları | 7 | 25-06-2012 11:30 |
E.Mallara Katılım Rejimi/Henüz Dava Açılmadan/Mevduat Diğer Eşin Hak ve Yetkileri/ | Jeanne D'arc | Meslektaşların Soruları | 19 | 24-03-2009 15:19 |
2002 yılından önceki şahsi kazançlara işleyen faizde diğer eşin hak talep etmesi | Avukat Kamer Akgül | Meslektaşların Soruları | 2 | 22-05-2007 10:20 |
Hükümlü ve tutuklular okullarda çalışacak | Y£LİZ | Hukuk Haberleri | 9 | 29-01-2007 19:44 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |